yeni nesildeki tırtlığın sebepleri

kozmos
gerçekten var böyle bir şey. kendi yaşıtım olan arkadaşlarıma da sirayet etmiş vaziyette. çok öyle büyük biri değilim. ''ben farklıyım'' imajı da yaratmıyorum, sadece gözlemimden bahsediyorum ve yaşım da daha 23.
ama sanki, 95-96 sonrası bozulmuş bir şeyler. yaptığım çıkarımlar sonucu ''hmm, demek bu tarihten sonra dezenformasyonlar başlamış.'' diyorum.

çoğunluğa yayılabilecek kıvamda bir yüzeysellik, derinlik içermeyen sohbetler, espiriler, muhabbetler, arkadaşlıklar... buna mukabil saniyeler içinde derin mi derin hale gelen nefret, dışlama vs.

kendini sürekli bir espri yapma, onaylanma, ''beğenilme'' ihtiyacı içinde hissetme...

bence bir şeylerin, özellikle yeni şeylerin kültürünü almadan teknolojisini almayı çok seven ve bunu kendini yıprata yıprata yapan türkiye insanları, gençleri kabaca bu ve bu gibi sebeplerle bir tür bunalımda, boşlukta.
mudaran
teknolojiyi doğru şekilde kullanmayı bilmemeleri. mesela interneti pornografi , sosyal medya ve youtube' dan ibaret sananlar var ve ne görürlerse internet sandıkları şeyde aynen taklit etmeye çalışıyorlar .
zannımca en büyük sıkıntı bu.
rene
Her neslin o döneme göre baskın özellikleri oluyor bu bir gerçek, örneğin 80'ler için son duygusal nesil derler, 90 sonrası doğan nesilde doğduğu büyüdüğü topluma ve dünyaya göre nesline göre bazı belirgin özellikler taşıyor. Çiçek çocukları kuşağı geldi mesela aklıma, bunlar efsane nesiller. Neyse efendim bu gençlerimiz çoğunlukla apolitik ve nihilistler, tek amaçları konfor ve maddi kazanımlar üzerine kurulu. Tabi bu onların suçu değil, doğdukları dünya o yöne doğru gidiyordu çünkü. Emperyalizm, kapitalizm gibi geçmişte tartışılan kavramların içselleştirildiği bir dünyaya doğdular. Hak, özgürlük, adalet gibi kavramlar üzerine düşünmemeleri kodlandı. Tek yapmaları gereken onlara ekranlardan sunulan güzeller ve yakışıklılardan olmaları, zengin olmaları. Bunları gerçekleştirirlerse tüm hayatları mutluluk içerisinde geçecekti. İşte böyle kodlanan bir nesil evrensel düşünmeden uzak olur nitekim öyle de oldu. İşin kısası onlar Kapitalizmin çocuklarıdır. Solun dejenere olup bir hobi halini aldığı, sağın ve mistisizmin güçlendiği bir dünyaya doğdu onlar. Sanata, müziğe çok fazla eser vermeyen bir nesil olacaklar. Bireysel kazanımlar ve mevkiden önemli hiç bir şey olmadığına ikna edildiler. Bir anlamda robotlaştırıldılar. Ne sunulursa onu kabul edecek, ne kötü denirse onu kötü bilecek, ne iyi denilirse onu bilecek tam anlamıyla güdülebilir bir nesil oldular. Umarım gelecek jenerasyonlar bunu değiştirebilecek kırabilecek güçte olurlar.
sos
yeni nesildeki tırtlığın sebebi internettir. belki 90 nesli her ne kadar aynı kuşakta yer almışsa da (ben demiyorum kuşak tablosu çıkaranlar diyor) bir 80 nesli olamadı ama... z kuşağı yani 2000 ve sonrası kuşak hem 80 hem de 90 nesline o kadar uzak ki bir uzaylı kadar uzak.

bu olayda internetin payı %80, cihazların (tablet, laptop, telefon) payı %20'dir. bu internet öyle bir illet ki asosyalliği, iletişimsizliği, sadece oyun oynamayı, sanal bir dünya kurmayı soktu insanların hayatına. bundan en çok etkilenen de taso oynayamamış nesil oldu. çocuğuna tablet verip başından savan ebeveynler bu yangına körükle gitti.

ben günümüz internetine ve hayatımızdaki yerine baktıktan sonra dönüp de 2005 yılındaki internete internet demem. facebook'tan önce internet kullanan sayısı şimdiye oranla çok azdı. internet 2012'lere 2013'lere kadar sadece hayatımızın bir parçasıydı. hayatımızla bütünleşmemişti daha... son 5 yıldır internet hayatımızla bütünleşti adeta bir uzvumuz oldu.