yerel seçimler

frante
90'lardan itibaren çoğu seçimi hatırlıyorum.

rejim değişikliği ve tek adam rte'nin cumhurbaşkanı olmasının ardından yerel seçimlerin geldiği nokta tek kelimeyle iğrençtir.

tek kelime dedim ama iyice açacağım. merak etmeyin. istanbul'da yaşayan biri olarak şu rezil yollarda, metrobüste dayıların koltuk altlarını koklayarak, su birikintileri içinde kolbastı oynayarak yaşamaktan sıkıldım. ve bunlarla alakalı tek kelime eden yok. kim ne kadar pkklı bu konuşuluyor sadece. bu kadar pespaye bir seçim ortamını türkiye ilk kez görüyor.

hayattaki tek görevi bize hizmet etmek olanlar aldıkları çuval dolusu paranın karşılığında açık açık bizimle taşak geçiyorlar. bırak bize hizmet etmeyi, bizi suçluyorlar lan. inanılmaz bir şey bak bu. siyasilerin halkı suçladığı başka ülke bulamazsın.
turuncu gemi
sağdan soldan, şehre kaliteli asfalt dökecek yetenekten bile yoksun, kariyerist doymuş oligarkları seçmek için sandığa gideceğimiz seçimlerdir.
tek umursadığım kayyumlar politikasına karşı halkların vereceği dersin keyfidir. isterlerse 2 saat sonra tekrar kayyum atasınlar önemli değil. 2 saatlik keyif, keyiftir.
sipraleks
eğer ki chp belediye başkanlarında revizyona gitmezse oy vermeyeceğim seçimdir. ege bölgesi için konuşuyorum izmir'de aziz kocaoğlu, muğla'da osman gürün devam edecekse sandığa bile gitmeyeceğim. en son seçimden sonra sonuçları da pek de umurumda olmayan seçimdir.