confessions

rene

1. nesil Yazar - Girişimci

  1. toplam entry 430
  2. takipçi 6
  3. puan 6494

konuşamıyorum

rene
ukdeci : fall

ilhan İrem'in en çok bilinen ve bence en güzel parçalarından bir tanesi. Sözleri şöyle ;

sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
rengarenk biraz sonra gidecek görüyorum
ve ben yağmurlar altında bir yolcu
ıslak yorgun tutkulu yürüyorum

sensiz ben yolumu bulamam
haykırmak istiyorum
konuşamıyorum konuşamıyorum konuşamıyorum
ko0nuşursam gözyaşlarım beni boğacak
biliyorum görüyorum duyuyorum
konuşamıyorum

bu ayrılık akşamında sen sustuğuma bakma
konuşmaya yüzüm yok beni anla
söyleyemediklerimi bak gözlerimden anla
her zaman yanımda kal hiç bırakma



İlhan İrem Türkiye müziğinde nev-i şahsına münhasır isimlerden bir tanesiydi. Yeni projelerde yer almıyor oluşu Türkiye müziği için üzücüdür. Sesi, klipleri ve şarkılarıyla bambaşka bir havası ve sık karşılaşmayacağınız bir naifliği vardı.

terminator 6

rene
İnternetteki haberlere göre Kasım 2019'da Abd'de vizyona girecek Terminatör serisinin son filmi. Senaryoyu yazanlar arasında ilk iki filmin yönetmeni James Cameron'u görüyoruz. Son filmin yönetmeniyse Tim Miller. Tim Miller'ın filmografisinde önce çıkan Deadpool'u görüyoruz. animasyon kategorisinde başarılı işlere imza atmış. açıkçası benim filmden pek umudum yok bu seriyi çok seven bir bilim kurgu izleyicisi olarak. ilk iki filmde Sarah Connor olarak izlediğimiz Linda hamilton bu filmle birlikte tekrar seriye geri dönüyor. Tabi rolünün önemini bilmiyorum. Belki bir kaç sahnede görünüyordur. yine de ön yargılı olmamak lazım. Bekleyip göreceğiz.

terminator genisys

rene
2015 yapımı fantastik bilim kurgu serisi Terminatör'ün son filmi. ikinci filmden itibaren serinin her filminde yönetmen değiştiren bu yapımın son filmdeki yönetmeni Alan taylor oldu. Bence serinin en kötü ve bu kült olmuş eskimeyecek senaryoyu en çok ucuz hollywood aksiyon sosuna bulayan versiyonu. Oyuncuları seçerken serinin geçmişiyle ve castlarıyla ilgili araştırma yapıldığı konusunda dahi şüphelerim var. Emilia Clarke gibi bu seriye ve terminatör dünyasına tamamen aykırı bir hatunu başrol yapmak bence akıl işi değil. Film geneli itibariyle her gördüğümüz klasik sahneleri(terminatörlerin şimdiki zamana ışınlandığı sahneler, T-800'ün elbise aradığı sahne etc.) birebir taklit ederek bir anlamda eski serilere bir saygı duruşu yapmış. Aynı şekilde Klasikleşmiş döngüyü Henüz geçmişten yeni gelen t-800'ü sniper tüfeğiyle indirerek "artık devir değişti" mesajını veriyor. Peki değişen devirle birlikte filme yeni ne kattığını soracak olursanız vücuda ve bilince ulaşmış skynet'in tasarımı ve gelecekte nasıl yayılacağını resmetmesi açısından harika. Matt Smith, skynet'in bilgisayar yüzü için harika bir seçim olmuş. ancak nanoteknolojinin mantığı zorlayan dönüşümü filmin bilim kurgu yönünü almış götürmüş. Sarah Connor için emilia Clarke'ı seçmek, filmi tamamen dinamitleyerek 3d max izleyici kitlesi için aksiyon filmi haline getirmiş. Film boyunca Sarah ile Jai courtney'in canlandırdığı Kyle Reese'in (Kyle'ın önemi çok büyüktür bu seri için, ilk filmden itibaren izleyenler bilirler) suni flörtleşmesi ve zıtlaşmasıyla akıp giden ucuz diyaloglarla karşılaşacaksınız.



terminator salvation

rene
Serinin üçüncü filminden altı sene sonra 2009 yılında çekilen Terminator serisine ait dördüncü film. Üçüncü filmle birlikte nükleer kıyametin engellenemediği bir alternatif gelecek yaratılmıştı. Yeni yönetmen mcG'de bir önceki filmin bu kurgusunu devam ettirmiş. Ve ilk defa 1984'de ki ilk filmde kuru kafalarla dekore edilmiş arazilerde insanları katleden T-800'leri gördüğümüz alternatif geleceği terminatör salvation ile birlikte kanlı canlı izleme fırsatı buluyoruz. Tabi ki film bu geleceği derinlemesine işlemiyor. bir mad max veya Water world gibi post apokaliptik bu dünyayla ilgili detaylara çok vakıf olamıyoruz. aksiyonun ön planda olduğu bir seride malesef bu kaçınılmaz. Film oyunculuklar açısından çok iyi seçimler yaparak popcorn aksiyon algısını kırmayı başarıyor. John Connor'u canlandıran Christian Bale oyunculuğu ile filmi taşıyor. Helena Bonham carter'ın bir filmde bir kaç dakika görünmesi bile yeterli benim için. Filmdeki atmosfer oldukça iyi oluşturulmuş. Bilgisayar efektleri kararında kullanılmış ve izleyici yormuyor ve sırıtmıyor. Ses efektleri muhteşem. Sesler üzerine yoğun çalıştıklarını düşünüyorum. Filmde aynı zamanda ilk filmden itibaren popüler olan T-800'lerin ilk ve daha basit tasarımları olan T-600'leri ilk defa görüyoruz.

Senaryo olarak serinin şanına yaraşır bir hikayeye sahip olsa da, bunu çok yansıtamadığını düşünüyorum. İnsan olmakla makineleşmek arasında kalan başrol oyuncusunun çıkmazları ve insanları tercih ederken yaşadıklarına film gerektiğince değinmiyor hatta hiç değinmiyor. güzel bir mesajla seriyi kutsamak varken sonu gelmeyen aksiyon sahneleriyle filmimiz akıyor akıyor ve bitiyor. iyi oyunculukların kurguyla bağdaşmadığı, senaryonun yeterince derinlemesine işlenmediği, post apokaliptik evrenin yüzeysel işlendiği ancak Terminator 3'e göre iyi bulduğum bir yapım.





terminator 3 rise of the machines

rene
serinin ikinci filminden yaklaşık 12 sene sonra çekilen üçüncü devam filmi. Bu film aynı zamanda serinin ilk iki filmdeki castının Arnold dışında büyük oranda değiştiği ilk film. Aynı zamanda yönetmeninde değiştiğini görüyoruz. Hatta görmekle kalmıyoruz tüm filmde ve seçilen oyuncularda bunu hissetmek mümkün. Seri ilk darbeyi bu filmle alıyor. Yönetmenin filmografisine baktığımızda Terminator gibi kült bir seriyi yine de iyi kotarmış olduğunu düşünüyorum. Terminator 3'de ilk iki filmden sonra izleyici ilk defa kadın bir terminatörle tanışıyor. Bu değişim sadece karakter olarak kalmamış, ilk iki filmdeki maskülen havayıda bozarak feminem detaylarla süslemiş ve filmin sahnelerine dağıtmış. Claire Dannes'in Kate Conoor'u canlandırdığı ve Nick Stahl ile başrolü paylaştığı yapımda Linda Hamilton'un eksikliği her açıdan kendsini gösteriyor bana göre. Terminator serisi bu filmle birlikte kaliteyi ağırdan aşağıya çekerek daha çok aksiyona ve cgi efekte bulanmış, oyunculukların ikinci plana atıldığı bir dönüşüme giriyor.Terminator 3'ün seriye en büyük katkısı bana göre tamamen maskülen terminatör tanımını başarıyla kadınsılaştırabilmesi. Kadın terminatörün savaş özellikleri, mimikleri, konuşmaları üzerinde çalışılmış ve bu dönüşümü çok iyi izleyiciye aktarıyor. Teknolojik özelliker açısından erkek modeliyle üretilen geçmiş iki filmde gördüğümüz terminatörlerin özelliklerinin bir karması hatta daha üstünü olması da, Skynet'in acımasız dünyasında erkek model tasarımların ön planda olduğu algısınıda yıkıyor.

terminator 2 judgment day

rene
ilk Terminatör'ün yakaladığı büyük başarının ardından altı sene sonra çekilen serinin ikinci devam filmi (1991). Terminator 2 de ilk filmde oldukça sevilen T-800'ü insanların yanında yer alırken görüyoruz. Geçmişten gelen robotların geleceği koruma mücadelesi ve insanların yaşayacakları kıyameti önlemek için geleceği değiştirme çabası bu filmde iki sentetik makinenin mücadelesiyle sergileniyor. Oyunculukların ve karakterlerin ilk filme nazaran çok daha oturmuş ve olgunlaşmış olduğu Terminator 2 bence seri filmler arasında yapılmış çıtayı yükselten en iyi ikinci filmler arasında.

ilk defa gördüğümüz sıvı metal terminatör'ün yaratılan karaktere tamamen uymuş fiziksel görüntüsü ve mimikleri, hiç bir cgi efekti kullanmadan bir insanın makine olduğunu düşünmenize yetiyor. Linda Hamilton'un harika oyunculuğu, Arnold'un kasları ve çocuk oyuncu Edward Furlong'un asi ergeni başarıyla canlandırması da filmin etkisini arttıran özellikler.

linda hamilton

rene
Linda Carroll Hamilton, altın küre'ye aday gösterilmiş amerikalı aktris. Kendisini Terminatör Serisinde oynadığı Sarah Connor rolüyle izlemiştik. Seriyi unutulmazlar arasına sokan en önemli faktörlerden birisi kendisinin oyunculuğuydu.

the terminator

rene
1984 yılında James Cameron tarafından çekilmiş bir baş yapıt. Beğenilmesinin ardından devam filmleri de çekilen serinin en dikkat çekici özelliği ise senaryosuydu. Senaryosu bir şekilde hepimizi etkileyen bir gelecekten bahsediyordu. günümüzde Aİ üzerine çalışan insanların medyaya tanıttıkları Aİ rotoblarından "hepinizi yok edeceğiz" sözünü duymuyoruz belki. ama teknoloji filmdeki anlamıyla olmasa da insanlığın yaşamını tamamen değiştirdi. toplumları değiştirdi. Önümüzdeki yıllarda Aİ'nin insanoğlunun hayatına çok daha fazla dahil olacağı günleri göreceğiz.

Terminatör'ün ikinci filmi de ilki kadar vurucu, gerilim dolu ve etkiliydi. Linda Hamilton'u terminatör'den bahsederken kimse hatırlamıyor. Bence ikinci filmdeki performansı unutulmazlar arasına girecek kadar iyiydi. ilk filmin ardından altı senelik zamanda geçirdiği fiziksel değişim bile sizi filmin içerisine daha bir çekiyordu. Ürkek garson kız başına gelenlerden sonra tam bir dönüşüm geçirmişti. Senaryosu ve Linda Hamilton bir yana, Arnold Schwarzenegger gibi oyunculuk konusunda benden kötü bir adamı bu sektörde bir yıldız haline getirmesiyse filmin unutulmazlığını bir kez daha bize hatırlatıyor.

yeni nesildeki tırtlığın sebepleri

rene
Her neslin o döneme göre baskın özellikleri oluyor bu bir gerçek, örneğin 80'ler için son duygusal nesil derler, 90 sonrası doğan nesilde doğduğu büyüdüğü topluma ve dünyaya göre nesline göre bazı belirgin özellikler taşıyor. Çiçek çocukları kuşağı geldi mesela aklıma, bunlar efsane nesiller. Neyse efendim bu gençlerimiz çoğunlukla apolitik ve nihilistler, tek amaçları konfor ve maddi kazanımlar üzerine kurulu. Tabi bu onların suçu değil, doğdukları dünya o yöne doğru gidiyordu çünkü. Emperyalizm, kapitalizm gibi geçmişte tartışılan kavramların içselleştirildiği bir dünyaya doğdular. Hak, özgürlük, adalet gibi kavramlar üzerine düşünmemeleri kodlandı. Tek yapmaları gereken onlara ekranlardan sunulan güzeller ve yakışıklılardan olmaları, zengin olmaları. Bunları gerçekleştirirlerse tüm hayatları mutluluk içerisinde geçecekti. İşte böyle kodlanan bir nesil evrensel düşünmeden uzak olur nitekim öyle de oldu. İşin kısası onlar Kapitalizmin çocuklarıdır. Solun dejenere olup bir hobi halini aldığı, sağın ve mistisizmin güçlendiği bir dünyaya doğdu onlar. Sanata, müziğe çok fazla eser vermeyen bir nesil olacaklar. Bireysel kazanımlar ve mevkiden önemli hiç bir şey olmadığına ikna edildiler. Bir anlamda robotlaştırıldılar. Ne sunulursa onu kabul edecek, ne kötü denirse onu kötü bilecek, ne iyi denilirse onu bilecek tam anlamıyla güdülebilir bir nesil oldular. Umarım gelecek jenerasyonlar bunu değiştirebilecek kırabilecek güçte olurlar.

domdom kurşunu

rene
MEsafesi kısa kurşundur, domuz kurşunu da denir. Domuz avında kullanılır, domuzun yağlı ve kalın derisinin küçük deliklerde kanamayı engelleyen yağ kütlesi nedeniyle bu kurşunlar kullanılır, domdom kurşunu delici değil parçalayıcı özelliktedir, böylece merminin isabet ettiği yer geniş bir şekilde açılır.

kocası tarafından vahşice öldürülen kadın

rene
şu video'da da izleyebileceğiniz Türkiye'de kadına yönelik şiddet vakalarından bir tanesi, çok acı ve iç burkan görüntüler, videonun tamamını izlediğinizde katledilen bu kadın gibi nicelerinin olduğu ağır bir şekilde yüzünüze vuruluyor



Özgecan'ın ölümünün ardından twitter dan şöyle bir twit atan karakter yoksununu da acur'un programında her gün ekranlarda izliyorsunuz


zenginsozluk.com/foto

kontamine atık

rene
Hastane atıkları, nükleer santrallerin atıkları kontamine atıklara örnektir. Türkiye, hala aynımı bilmiyorum zamanında avrupa'nın en büyük kontamine atık saklayan ülkesiydi çünkü diğer ülkeler nükleer santrallerin atıklarını saklamak için anlaşmıştı ve Türkiye bu atıklara ev sahipliği yapıyordu. Bir nükleer reaktör yılda ortalama 12 bin ton doğaya ve insana ölümcül derecede zararlı ve yüzyıllarca kaybolmayan atık üretmekte.

sinsi insan

rene
içten pazarlıklı insanlar sinsi olurlar, kinci olurlar. Bir insan sinsi ise çevresindeki insanların zaaflarını unutmaz, onlarla maddi manevi ilişkilerinin çetelesini tutar ve en önemlisi de bu insanlara karşı gerçek düşüncelerini hiç dile getirmez. az konuşan her insan sinsidir demek biraz iddialı bir genelleme olur diye düşünüyorum.

cemre

rene
Evet son cemre düştü, 2018 kışında doğru dürüst kar ve soğuk görmeden mevsimi geride bırakıyoruz, doğuyu bilmiyorum ama ege ve marmara bölgesi bu yıl kış görmedi diyebiliriz.

papirüs

rene
En eski yazı yazma aracı M.Ö sine dayanır, o yüzden papirus adını taşıyan yazı ve matbaa ile ilgili bir çok işletme, kitap evi görebilirsiniz, parşömenin icadından sonra önemini kaybetmiştir

türkiye'nin ilk insansı robotu

rene
akınsoft, restoranlara, muhasebecilere avukatlara yazılım yapan bir firmaydı en son hatırladığım, iş yazılımları yapan bir firmadan insansı robot projesi çıkarsa oda anca erik dalı oynar diye düşünüyorum. Tabi ön yargılı olmak istemem, tebrik ederim umarım yapay zeka konusunda çalışmaları da vardır.

hobisi olmayan insan

rene
çok verimsiz yaşamış insandır, belki hayatı zordu sürekli çalışması gerekiyordu ön yargılı olmak istemem ama gerçekten eksik insandır hobisiz insan. kendine zaman ayırmak bu zamanı hobilerle değerlendirmek kadar insana mutluluk veren bir şey yok çünkü.

abi

rene
ağabey* benim abim olmadı hiç, ben abi olmak zorundaydım, iyi bir abi oldunmu derseniz hayır derim, hiperaktivite konsantrasyon güçlüğü gibi bizim çocukluğumuzda tespit edilemeyecek durumlarım vardı, kendim zorlandığım gibi kardeşlerimde benden çok çekmiştir diye tahmin ediyorum. Her şeye rağmen abi olmak güzel, bir abin olması da çok güzel bir duygudur eminim.

ilginç bir şekilde evlilik teklif etmeye çalışmak

rene
Geçen gün haberlerde denk gelmiştim, adam ana yollardan birisini kapatmış evlenme teklif etmek için, trafik felç, polis geldi polisede atar yaptılar, bir süre trafik tıkandı durma noktasına geldi. Bana ne arkadaşım senin evlenme teklifinden, neden insanları mağdur ederek bundan güç alıyorsun, bu nasıl bir psikoloji, belki hasta yetiştiriyorum, belki işe geç kaldım, belki cenazem var, şaşırıyorum cesaretinize bazen. Başka insanları mağdur etmeden yapın bunu yapacaksanız, kimse sizin evlililiğinizle ilgilenmiyor, sırf evleneceğin kadına senin için anayolu kapattım milleti mağdur ettim imajı vermek adına vatandaşı niye kullanıyorsun, kadın olsam böyle bir adamla evlenmem ben açık söyleyeyim
16 /