1967 arap israil savaşı

singur
Mısır tek uçak kaldıramadan nerdeyse tamamı imha olmuş, havaalanları da kullanılamaz hale gelmişti. Aynı anda Suriye ve Ürdün ün hava gücünü etkisiz hale getirmiş savaşın seyri belli olmuştu.
Bu saldırının ilk dalgası geldiğinde emir ve generaller toplantı hazırlığı yapıyordu hatta generalin aklına ilk olarak İsrail saldırısı değil askeri darbe gelmiş. Şaka gibi
nickotine
haberleşmekten , stratejiden , savaşmaktan habersiz arapların kaybetmek için ellerinden geleni yaptıkları savaş.

israil , ilk saldırıyı kendisinin gerçekleştirmesi gerektiğine karar vererek ani bir hava saldırısıyla tüm uçaklarını yerdeki mısır hava kuvvetlerinin üzerine saldı. o anlarda kendi hava sahaları tamamen korumasızdı. hemen hemen tüm filosu paramparça olan mısır'ın radyosu ise halkına savaşın çok iyi gittiğini israil ordusunun tarumar edilmekte olduğunu duyuruyordu. elinde yeterli uçak olan suriye hava kuvvetleri sadece havalansa bugün israil olmayabilirdi. ancak onlar da mısır radyosundan aldıkları haberle arap zaferini coşkuyla kutlamakla meşguldüler.

israil büyük bir risk almış ve ülkesini korumakla kalmamış topraklarını neredeyse dörde katlamıştı.

havalanmadan önce tüm israilli pilotlara söylenen tek bir cümle vardı. "gidin, ölün ve kazanın çünkü kazanamazsanız dönecek bir ülkeniz olmayacak."
olacak o kadar
50 yıl önce bugün israil ile arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye arasında gerçekleşen ve sadece 6 gün süren bu savaşta Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir de silah yardımında bulunda fakat yine de savaş İsrail'in mutlak üstünlüğüyle sonuçlanmıştır.

savaş sonunda Mısır'dan Sina Yarımadası'nı, Suriye'den Golan Tepeleri'ni ve Filistin'in Gazze ve Batı Şeria topraklarını alarak sınırlarını 4 kat büyüttü. mevcut filistin sorununun temelleride bu savaştan sonra atılmıştır.
dar alanda kisa paslasmalar
literatürde altı gün savaşları olarak geçer.

1967 savaşı'ndaki ağır yenilgi, arap ülkelerini israil'e karşı mücadelelerinde yeni yollar ve yeni taktikler aramasına, 6 yıl aradan sonra bu sefer 1973 arap israil savaşı'nın başlamasına sevk etmiştir. 1967 ağustosu'nda sudan'ın başkenti hartum'da yapılan, önce arap dışişleri bakanları toplantısında ve hemen arkasından da arap zirvesi'nde israil hiç bir şekilde tanınmayacak, israil ile hiç bir şekilde müzakerelere girişilmeyecek ve hiç bir şekilde israil ile barış anlaşması yapılmayacak, fakat filistinlilerin hakları sonuna kadar savunulacaktı. 1967 yenilgisinin hemen arkasından, nasır mısır silahlı kuvvetlerinde gayet radikal reformlara girişerek orduyu düzeltmeye çalıştı. aynı zamanda da, sovyetler, savaş sırasındaki kayıpları telafi etmek için mısır'ı yeniden hızla silahlandırmaya başladılar. böylece nasır hazırlıklarını tamamladıktan sonra, 1969 nisanı'ndan itibaren, süveyş kanalı'nın sol kıyısındaki mevzilerinden açtığı topçu ateşi ile, kanal'ın sağ kıyısındaki israil mevzilerini bombardıman etmeye başladı. israil, her zamanki taktiğini kullanarak, bu topçu ateşine daha ağır bir şekilde karşılık verdi ve israil uçakları mısır topraklarını bombardıman etmeye başladı. 1973 yılına gelindiğinde ise kozlar tekrar paylaşılmıştır.