bülent arınç

turuncu gemi
kaç senesiydi tam hatırlamıyorum. fetö medyası o zamanlar bülent arınç'a suikast aspara-gazlarını hem tv'lerinde, hem de gazetelerinde boy boy manşet yapıyordu. aranızdan çok kimse hatırlamaz fakat tsk'nın en mahrem yeri olan kozmik odaya bu gazla girilmişti. en son da bu şahsın damadı fetö'den bir girip bir çıkıyordu, son durum nedir bilmiyorum. fakat oğlu akp milletvekilidir.
aynı zamanda hükümet sözcüsüyken, melih gökçek'in ankara'yı nasıl parsel parsel fetö'ye sattığını açıklayacaktı, açıklamadı. bir tane savcımız da bunu ihbar kabul edip harekete geçmedi.

türkiye'de yaşayan en zeki insanlardandır. yıllar boyunca erbakan'ın beyin takımının beyniydi. daha sonrasında tayyip erdoğan'ın beyin takımının en kilit ismi oldu. akp'deki son dönem tasfiye dalgasından nasibini aldı ve rte ile gizliden bir parti içi mücadeleye girdi, kaybetti. sonrasında uzlaştı tabii. fakat tayyip bey, arınç'tan bile 3 katı zeki olduğunu herkese kanıtlayarak beni çok şaşırtmıştır. arınç'ın salt zekası değil, entelektüel birikimi de ülkemizde yaşayan çok kişiden yüksektir. fakat bu özelliklerine rağmen tayyip beyle ince mücadeleyi kaybetmesi beni gerçekten çok şaşırtmıştır.
turuncu gemi
hiç unutmuyorum akp'nin iktidara ilk geldiği yıllarda rusya'ya gitmişti. orada bir gelenek olan lenin'in mezarını ziyaret ettikten sonra basına verdiği demeci hiç unutmuyorum
''lenin'i ölü görmek güzel''
o günlerde çok sevdiğim bir arkadaşım '' dua etsin lenin oni yaşarken görmemiş, yoksa halı haraptı'' demişti. yaşamımda kahkahalarla güldüğüm çok az andan birini yaşamıştım o gün.

haaa bu aradaa bülent bey, ne oldu o parsel parsel fetö arazileri? ne ara açıklayacaksınız? buradan halkımıza da sesleniyorum, neremize kime ne ara bu kadar çok peşkeş çekilmiş de bizi götümüze don alamayacak kadar yoksullaştırdıklarını sormamız için lenin'in mezarından kalkmasını mı bekleyeceğiz?
esdemirei

Katıldığı bir YouTube yayınında KHK ve KHK mağdurları hakkında “KHK bir faciadır. Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki, ben onlara acıyorum, ben onlara merhamet ediyorum. Aslında onlardan özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen daire başkanlığından ihraç edilmiş bir kadını gördükçe, eşi polis olup ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Ve onlara birkaç kuruş fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum. Kırıkkale'den yumurta getirip de kapı kapı satmaya çalışan bir genel müdür yardımcısı gördüğüm zaman felaket görüyorum. Bir benzinliğe gittiğim zaman bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğüm zaman acı duyuyorum. Bir lokantada, bir restoranda bulaşıkçı olarak çalışan bir genel müdür gördüğüm zaman perişan oluyorum. Bütün bunları Türkiye yaşıyor” ifadelerini kullanan bir Cumhurbaşkanlığı YİK (Yüksek İstişare Kurulu) üyesi.