din

turuncu gemi
ilk insan toplulukları ilkel komünal bir düzlemde yaşamaktaydı. avcı toplayıcı biçimde yaşayan insan kümeleri ortada olan her şeyin pay edilmesi şeklinde hayat sürmekteydi. o zamanlardan itibaren din, insanın doğayı anlama çabası açından insanlığın yaşamına girmiştir. insan tanrıyı yaratmıştır da diyebiliriz.

tarım toplumuna geçilmesiyle birlikte insanların tükettiklerinden fazla üretmesi sorunu oluştu. bu ürünler depolanınca birilerinin olması gerekenden daha fazla ürünü oldu. bu da o insanların toplumda güçlü olması demekti. kabaca bir anlatımla bu erk devlet denen aygıtı oluşturdu.
bu aygıtın insanları yönetmesi için bir de meşruiyete ihtiyacı vardı. tabii ki o zamanlar bu meşruiyet demokrasiden devşirilmedi, göklerden devşirildi. dinin ve devletin insan yaşamına bir sömürü gücü olarak girmesinin en özet anlatımı böyledir.

ortaya çıkan ilk dinler doğanın gücünü esas almaktaydı. paganist de diyebileceğimiz bu din anlayışı doğaya saygı hükmederdi. bugün semavi din mensuplarının ''putperest'' diyerek her türden aşağılama faliyetine giriştiği dinleri de paganist kültürdeki dinlerin evrim geçirmiş formlarıdır.

dindar dostlarımdan bir kaç ricam olacak. bilsinler ki din dogmatiktir. göklerden gelen emir ve buyrukları sorgusuz sualsiz kabul etme üzerine temellendirilir. dini istediğiniz kadar manevi bir sığınak olarak kullanın fakat bunu bize bilimle örtüşüyor şeklinden satmaya çalışmayın. çok komik oluyorsunuz.
kutsal kitaplar büyük ahlaki şiirlerdir. allaha inananlara, kimseyi sömürmemelerini, baskılamamalarını, haklıdan yana olmaları konusunda emirler verir. allaha inanan dostlarım dini bunun tam tersini icra ederek yaşatma yoluna gitmesinler.
biz ateistlere allahın her günü kitapsız diye küfür etmektesiniz. bir ricam da inandığınız kitabı zahmet edip okumanızdır.
morunontonu
Bence insanların zayıf noktalarından ibaret. Her hangi bir dine mensup insanların okuyup araştırmadan sadece çevrelerindeki insanlarda görüp aşina oldukları bir kavram. Mesela Müslümanım diyen bir çok insanın kuran'ı hiç okumadan kabul etmesi. Dinin insanların alıştığı kurallar bütünü olduğuna beni inandırdı. Belki de bu yüzden inanmamayı seçtim. Toplumun dinin insanların içi boş kurallarına itaat etmektense kendime yakıştırdığım şeyleri yapmaya başladım ve böyle daha mutluyum.
ontolojik sancilarimin merhemi
hegel din felsefesi derslerinde özetle şöyle der;

hintli için doğaüstü güç her şeydir, insan hiçtir. yunanlı için insan her şeydir, doğaüstü güç pek az şeydir. hıristiyanlıksa insanda gerçekleşen tanrı düşüncesiyle insan-tanrı birleşimine girmiştir. buna ussal bir biçim verilmesini de felsefe gerçekleştirmiştir.