ferhan şensoy

turuncu gemi
öznel ve çok güzel bir kalem evreninin aksi insanıdır. 20 yıldır sanırım izlemediğim tiyatro oyunu yoktur ustamızın. bütün oyunlarını çok sevdiğim söylenemez. bir kaç sinema filmi harici de kötüdür hatta.

ama televizyona dünyada yapılmış hiç bir tv yapımıyla kıyaslayamayacağım hatta yan yana koyamayacağım işler yapmıştır. var sayalım ismail bunlardan en bilinenidir. elin hollywod'u psikolojik gerilim yapıp parayı götürür. ustamız var sayalım ismail'de psikolojik gerilim komedisi yapmıştır.

usta iyi ki var oldun ve aramızdasın. ama o derya baykal denen yeteneksiz insana yıllarca yanında nasıl tahamül gösterdin sormadan edemiyorum.
emekli yoda
bugün doğum günüymüş üstadın! nice mutlu senelere.

bu arada ustanın kitapları, oyunları, senaryo ve yönetmenlikleri dışında küçük bir bilgi verelim. kendisi olmasaydı bugün m.f.ö. de bulutsuzluk özlemi de olmazdı. iki grubun da elemanları zamanında kendisi için iş yapıyorlardı. tanışmaları ve bir araya gelmelerinde, bu grupların oluşumlarında büyük rolü vardır.
olacak o kadar
X şehirde y işinde çalışırken z dakika kadar konuşma fırsatı bulduğum, kavuğunu geçen sene rasim öztekin'e bırakmış sa nat çı, tiyatro e mek ta rı..

Lakinnnnnn kendisine bi' seveni olarak bi' sitemim var; şu zıkkımı iç, yine iç ama az iç. Bi' de kızların, senin tırnağın olamaz. Armut olmuşlar ama dibine dusmemisler maalesef.

Adam o kadar elestirilemez bir karakter ki ancak böyle konularda sallamış olayım. Hep var olsundur.
sikko
1951 samsun/çarşamba doğumlu, ülkemizin en önemli tiyatro üstadlarından biri. ortaoyuncular'ın kurucusu. galatasaray'da okurken şamata gecelerinde öğretmen taklitleri, eski fransa cumhurbaşkanı charles de gaulle'ün taklidini yaparken onu kenardan izleyen haldun taner'in ona "sen kaberecisin." demesi ile hayatı değişmiştir. kel hasan efendi'nin kavuğunu ismail dümbüllü'ye devretmesiyle başlayan kavuk geleneği, dümbüllü'den münir özkul'a, özkul'dan da şensoy'a geçmiştir. 2016 yılında şensoy, kavuğu rasim öztekin'e devretmiştir.
1987'de şan tiyatrosunun elektrik kontaklanmasıyla ortaya çıkan ferhangi şeyler oyununu hala oynamaktadır.
kendi hayatını anlattığı "kalemimin sapını gülle donattım" ve "başkaldıran kurşunkalem" isimli iki kitabı vardır. tüm sevenlerine okumalarını tavsiye ederim.
ve sizleri ferhangi şeyler'in ilk üç dakikası ile başbaşa bırakıyorum. iyi seyirler.
rakunzhell
kavuğunu rasim öztekin'e devretse de, türkiye'de meddahlık geleneğini sürdüren biricik, eşsiz insan.

benim için çok değerli biri olarak kendisini mütemadiyen takip eder, kâh kahkaha atar, kâh saz eşliğinde söylediği türkülerle hüzünlere gark olurdum.

geçenlerde şehrime geleceğini duydum. ve "katiyen kaçırmamalıyım" dedim. bilet işini son dakikaya bıraksam da; bereket, sahneyi tam cepheden gören bir yerde oturarak soluksuz izledim. gösteri kısa sürmüştü. bir de bu güzel insan, oyuna gayet enerjik girse de sanıyorum hastalığının etkisiyle uzatmadı oyunu. dakikalar ilerledikçe enerjisinin düştüğü çok açıktı. ilk bölümü de bir anda bitiriverdi zaten "ara verelim" demeden. bunun burukluğuyla bitmiş olsa da oyun, benim için yaşayan bir efsane olan ferhan şensoy'u görmüş olmak muazzamdı. gösteri öncesi "kayda almayın" minvalinde bir şeyler söylese de, oyunu bitirip seyirciyi selamlarken o anı ölümsüzleştirmesem kendime kızardım.

korkak medya tarafından öldükten sonra kıymete bindirilecek kişilerden olacak muhtemelen. iktidar yalayıcıları seni yeni nesle pek tanıtmasa da bizler geride bıraktığın eserlere bir şekilde ulaşarak daha çok tanımaya ve tanıtmaya devam edeceğiz seni. kendine has tavrınla seviyoruz seni büyük usta.