halil cibran

"Şiir
kelimelerin ifade ettiği bir düşünce değildir.
Kanayan bir yaradan
ya da mütebessim bir dudaktan
yükselen ilahidir
şiir.

Kelimeler
zamanın zincirleriyle bağlanamazlar.
Konuşacağın
ya da yazacağın vakit
sana yaraşan,
bu hakikati
gözünün önünde bulundurmandır "

kendini tanıdığın ölçüde
başkalarını yargılayabilirsin.
de bana
hangimiz günahkar,
hangimiz masum?

dünyanın en önemli şairlerinden biridir.

''geldim, gitmelere bekle diyerek.
attım valize birkaç kırgınlık,
bir iki vefasızlık,
birkaç acı söz;
benim hatırladıklarım.
birkaç iyi söz,
senin unuttukların.
geride kalan ne varsa
boğazın sularına serdim.
geldim, korkma aç kapıyı,
sende kalmaya değil,
beni almaya geldim.''

küçük yaşta abd'ye göç etmiş lübnan asıllı şair filozof. batılıların kıymetini bildiği, eserlerinin bir çok dile çevrildiği, şairliği kadar ressamlığının da hayranlık uyandırdığı müthiş bir beyin.


''suların yükseldiği sırada nil kıyısında bir sırtlan ile
bir timsah karşılaştılar; durup selamladılar birbirlerini.
sırtlan konuştu ve dedi, "günleriniz nasıl geçiyor,
efendim?"
ve timsah cevapladı ve dedi "kötü geçiyor. gün oluyor
acılarım ve hüznüm içinde ağlıyorum, ve yaratıklar
diyorlar ki, 'bunlar yalnızca timsah gözyaşları.' ve bu
beni her sözün ötesinde yaralıyor."
ve sırtlan dedi, "acınız ve hüznünüzden söz ediyorsunuz;
ama bir an için beni düşünün. dünyanın güzelliğine,
harikalarına, mucizelerine bakıyorum ve salt bir sevinçle,
günün güldüğü gibi gülüyorum. ve ormanın
insanları diyorlar, "bu yalnızca bir sırtlan gülüşü."