imf

turuncu gemi
dünya halklarının başında eli soppalı bir tefeci olduğu algısı ve olgusu yanlıştır. imf, mevzu bahis devletler talep etmedikçe kimseye sana para vereyim demez. bir devletin imf'nin eline düştüğünde en az 5 yıl iflah olmadığı olgusu doğrudur. fakat o devlette yaşayan vatandaşları yoksullaştıran kendi yerel sömürücüleridir. ve hatta çoğu zaman o ülke vatandaşlarının yıllarca avanta peşinde koşup, uçurumun kenarında olduklarını farkedememeleridir.

mesela balalayka ülkesini herkes bilir. pek bize benzemeyen ve bizden epey uzakta bir ülkedir bu balalayka. o ülkenin yöneticileri dışarıda para ucuzken yarın olmayacakmış gibi borçlanmışlardır. bu paranın küçük bir kısmını düşük faizler yoluyla halka kredi olarak pompalamışlardır. büyük kısmını da mütahitlere kendileri dışarıdan aldıklarının da aşağısında bir faizle vermişlerdir. bu sayede memleketin en verimli tarım ve orman arazilerine kat kat toplu konutlar inşaa edilmiştir. ülke vatandaşları 40 yıllık borçlara sokulmuş, bu besili mütahitler paralarını peşin almıştır. 20 yıl önce 20 bin lira etmeyen arsalar bir gecede 2 trilyon olmuştur. ve kimse de nasıl böyle oluyor ki diye sormamıştır. aynı, neden bugün dünyada gıda fiyatları bu kadar düşerken bizde bu denli yükseliyoru sormadığı gibi.

balalayka ülkesinin yöneticileri hokus pokus kamu ihale yasalarıyla normalde 3 liraya yapılacak işleri 10 liraya yaptırmışlardır. üzerine bir de hala o mütahitlere kol kol dolar bazında kiralar vermektedirler.

bu sayede ülkede istihdam varmış gibi gözükmüştür. bankada kredi neredeyse bedava, her eve iki araba girmiştir. herkes maaşının 3 katını borçlanarak gününü gecesini cafe barlarda yaşamıştır. falan filan.

ama işte gün gelmiş bu ülkede de deniz bitmiş, hazıra dağ dayanmamıştır. borçlar hem ulusal hem bireysel olarak döndürülemektedir. kimse de haliyle balalayka devletinin bu haline ucuz kredi artık vermemektedir.
bu ülkenin liderleri zamanında halka şunu söyleyip seçimler kazanmışlar.
''artık imf'ye allah kuruş borcumuz kalmadı''
fakat o zamanlardan ülkenin bilim insanları şöyle bağırmışlar ama seslerini duyuramamışlardır.
''çünkü imf'den 1 faizle alacağın borcu uluslararası tefecilerden 3 faizle aldın da ondan imf'ye borcumuz yok.''
zaten bu bilim insanlarının bir kısmı da bugün hapistedir.

balalayka ülkesinin ekim ayına kadar 170 milyar dolar bir borcu çevirmesi lazımdır. bu ülkenin vatandaşları hala her gece cafelerde, ve 12 taksitle satın aldıkları tatillerdedir.
imf sana asla bu kadar para veremem demektedir. geleceksem bile bütçenden en az 70 milyar dolar tasarruf göstermelisin demektedir. bu kamu ihale yasasını acilen değiştirmen lazım demektedir.
peki bu tasarruf acaba hangi yoksulun yahut orta sınıfın gırtlağından alınıp gösterilecektir?

falan da filan da işte. allahtan balalayka bize çok uzak ve benzemeyen bir devlettir.
avni
borç verdiği ya da mali destek sağladığı ülkelere liberal ekonomi politikalarını dayatan uluslar üstü kurum. bugün gelinen noktada ironik olan ise dayattığı politikaların gelir adaletsizliğine neden olduğunu, eşitsizliği daha beter hale getirdiğini, sosyal adaleti baltaladığını üstü kapalı da olsa kabul ediyor olması.
liberal ekonomi politikaları sermayenin daha açık deyişle kapitalizmin önünü açmak içindir. ımf politikalarının uygulandığı pek çok ülkede ulusal kuruluşlar yok fiyatına uluslar üstü dev kuruluşların yönetimine geçince bu ülkelerin çoğu patlamaya hazır bomba haline gelmiş ve nitekim pek çoğunda katlanan gelir adaletsizliğinin ve giderek artan işsizliğin neden olduğu sosyal çalkantılar kaçınılmazlaşmıştır.
türkiye kemal derviş'le birlikte başlayan imf politikalarını halen uygulamaya devam etmektedir. bakmayın siz iktidarın arada ımf aleyhinde höykürmelerine falan.
klm
Uluslararası Para Fonu, küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir organizasyondur.