Açmayı bilene önemli bir meziyettir kapı. ne istersek gerçekleştirmeye hazır bir okyanus içinde olduğumuz halde o engin derya her istediğimiz yaptığı halde neden her kapıya kilit takarız ki ? neden her isteğin önüne bir engel koyuyoruz ? Gerçekten, neden her kapıya bir kilit ? hırsızdan değerli eşyalarını sakınanlar da böyle yaparlar. belkide zorlu bir işe girişmek istemiyoruz. şimdi kim engelleri kaldıracak kilitli kapıları açacak ki..
kapı
Bugün girdiğim her yerde ( bu cümlede mecaz kullanılmamıştır ) yüzüme kapanan nesne.
Lakin kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmazmış.
Lakin kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmazmış.
Kovulmak istenen kişiye sembolik olarak yeri gösterilir.
birhan keskin şiiri :
geç benden, ben dururum, ben beklerim, geç benden,
ama nereye geçersin benden ben bilemem.
dediler ki, olgun bir meyve var sabır perdesinin ardında,
dünya sana sabrı öğretecek, olgun meyvenin tadını da.
dediler ki, şu ağaçlar gibi bekledin, şu ağaçlar gibi hayal,
şu ağaçlar gibi kederli.
açıldım, kapandım, açıldım, kapandım, gördüm
gelenler kadar gidenleri de,
hani sabrın sonu, hani gamlı eşek, pervasız nar nerde,
hani bahçe?
biri gelse.. biri görse.. biri gelmişti.. açmıştı.. durmuştu..
duruyor hâlâ bende.
kaç zamandır çınlıyor içimde bu boşluk, kim
kıydı, bahçenin şen duluydu, karşımda duran dut?
en çok onunla bakıştımdı, bir kere olsun dilegelsindi,
çok istedimdi.
bana kalsa susardım daha, ama dilimdeki paslı kilit çözülür belki,
sapaya kaçmış cümlem uğuldar, içimin kurtları kıpırdar diye
gıcırdandım takatsız.
gördüm hepsini, gördüm hepsini, sabrın sonunu!
biri gelse, biri görse, şimdi,
rüzgâr sallıyor beni...
geç benden, ben dururum, ben beklerim, geç benden,
ama nereye geçersin benden ben bilemem.
dediler ki, olgun bir meyve var sabır perdesinin ardında,
dünya sana sabrı öğretecek, olgun meyvenin tadını da.
dediler ki, şu ağaçlar gibi bekledin, şu ağaçlar gibi hayal,
şu ağaçlar gibi kederli.
açıldım, kapandım, açıldım, kapandım, gördüm
gelenler kadar gidenleri de,
hani sabrın sonu, hani gamlı eşek, pervasız nar nerde,
hani bahçe?
biri gelse.. biri görse.. biri gelmişti.. açmıştı.. durmuştu..
duruyor hâlâ bende.
kaç zamandır çınlıyor içimde bu boşluk, kim
kıydı, bahçenin şen duluydu, karşımda duran dut?
en çok onunla bakıştımdı, bir kere olsun dilegelsindi,
çok istedimdi.
bana kalsa susardım daha, ama dilimdeki paslı kilit çözülür belki,
sapaya kaçmış cümlem uğuldar, içimin kurtları kıpırdar diye
gıcırdandım takatsız.
gördüm hepsini, gördüm hepsini, sabrın sonunu!
biri gelse, biri görse, şimdi,
rüzgâr sallıyor beni...
Kano Terimi Olarak Kapı:
Nehirde karşıdan karşıya gerili iplere bağlı çubuklardan oluşan,1.2m. genişliğinde ve yarışmacının dokunmadan geçmek zorunda olduğu işaret.
Kapı Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Kapı:
Bir yapıda mahaller arasında geçişi sağlayan yapı elemanı. Kapılar yapıldıkları yere göre iç ve dış kapılar olmak üzere ikiye ayrılır. Yapıldıkları malzemeye göre ise ahşap, metal, PVC gibi çeşitlere ayrılmaktadır.
Kapı Tarih Terimi Olarak Kapı:
Hükümet dairesi anlamında kullanılırdı. Halk Kapu diyordu.
Nehirde karşıdan karşıya gerili iplere bağlı çubuklardan oluşan,1.2m. genişliğinde ve yarışmacının dokunmadan geçmek zorunda olduğu işaret.
Kapı Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Kapı:
Bir yapıda mahaller arasında geçişi sağlayan yapı elemanı. Kapılar yapıldıkları yere göre iç ve dış kapılar olmak üzere ikiye ayrılır. Yapıldıkları malzemeye göre ise ahşap, metal, PVC gibi çeşitlere ayrılmaktadır.
Kapı Tarih Terimi Olarak Kapı:
Hükümet dairesi anlamında kullanılırdı. Halk Kapu diyordu.