kitap satın alma hastalığı

kombiwankenobi
Bilinçsiz kitap satın alımı bir süre sonra iflas getirir. Sırf imza için okumayacağı kişisel gelişimi kitabına 30 küsür lira vereni gördü bu gözler. Gördü ve güldü.
demek ikimiz de ayni kadini sevdik
Doğru bulmuyorum. Epistemofilik olduğum bir dönem ahah güzel bir kelimeymiş, doğru kullandım mı? her neyse ziyadesiyle gerçekleştirdiğim bir eylemdi. Sonra yığılıyor bir kenara. Tamam okuyorum fakat istediğim kitabı istediğim zamanda bitiremiyordum. Böyle bir şey olabilir mi? Bundan sebep artık aldığım birkaç tanesi bitmeden Kitap mitap almıyorum. daha sağlıklı bir okur olduğum kanaatindeyim. Ve artık ödünç verdiğim kitapların geri gelmemesine de kızmıyorum. Ekmek gibi su gibi paylaşınca değerli gözümde. Aman diyim yüz bulup istemeyin Sakın :)
ontolojik sancilarimin merhemi
epistemofili, bilgiye yönelik aşırı sevgi biçiminde tanımlanır. epistemofobi de haliyle bilgiye yönelik korkudur. rüyalarımızın ne anlama geldiğini bilmek isterken hepimiz birer epistemofilizdir. bizi en çok neyin dehşete düşüneceğini bilmek isterken de öyle. kütüphane yakarken epistemofobik oluruz. bize ilişkimizin açmazlarından bahseden birini susturmaya çalışırken de öyle.


peki, ya kitabın salt bir entelektüel quantum alanı olmaktan ziyade, bir pazar unsuru da olmasına ne demeli? hep yaptığımız gibi, gün sonunda uyurken kendimizi teslim ettiğimiz kapitalizme mi saldıracağız? varsa bile ortada sadece bir kitap satın alma hastalığının olmadığı açık; satın almak önce bir davranış biçimi, sonra bir hastalık. bundan geriye küçük bir soru kalıyor: eğer piyasada birilerinin kitap satın alım gücü bizi tahrik ediyorsa, bu epistemofobik bir olgu mudur, yoksa anal bir ketlenme mi?


p.s. : sahi, neden yukarıda sevgiye aşırı sıfatını eklerken korkuya eklemedim? korku zaten aşırı bir duygu olduğu için mi (yani korktuğumuz tüm durumlarda, aslında ortada korkacak pek az şey olduğu için mi) , yoksa sevgide henüz abartılmamış bir şeyler mi var? yoksa sevgi bir abartma etkinliği mi ve böylece hiç sonu yok mu?
patriyot
İyi bişey değildir. İnsan okudukça kütüphanesinde bulunan ya da okuduktan sonra elini değdiği kitap sayısı azalıyor. Kişi için daha öz bir okuma serüveni başlıyor. Çok okumak yerine öz okumayı tavsiye ederim.
berlinetta
Bende olan hastalıktır.
Dünyadaki tüm kitaplara sahip olmak istiyorum. Onların benim yanımda olması bana güven, mutluluk veriyor. Her gördüğüm kitabı almak geliyor içimden. Her Kitaptan bir şeyler öğrenmek için can atıyorum.