muhalefet

keskin nisanci
arapça'dan, osmanlı türkçesi'ne geçmiş bir kelime ve bir görüşe veya bir tutuma karşı olma durumu anlamına geliyor.

hayatın her alanında kullanılıyor ama tabi ki en çok siyasette kendine yer buluyor. bir ülkede ileriye doğru adımlar atılacaksa o ülke, hem güçlü bir iktidara hem de iktidarı sorgulayabilecek, iktidar yanlış yaptığında bunu etkili şekilde söyleyebilecek bir muhalefete ihtiyaç duyar ama maalesef bizde bu yok işte.

başta chp, mhp olmak üzere mevcut sistemdeki partileri yıllardır akp'nin daha doğru bir deyişle recep tayyip erdoğan'ın ekmeğine yağ sürecek bir muhalefet anlayışı içindeler. chp mevcut konjektürde sol'da tek parti olmasına rağmen şahsi fikrim iyi bir muhalefet partisi olmadığı için yerinde sayıyor. ha keza mhp sonunda akp'nin kuyruğuna yapışacak bir pozisyona geldi. bir tek geriye hdp kalıyor onlar da terör örgütüyle aralarına mesafe koymadıkları sürece asla türkiye partisi olamazlar ve yerlerinde saymaya devam ederler.

bugün bu ülkede tek adam rejimi varsa suçu çomar diye aşağılanan insanlara atmak yerine önce muhalefeti suçlamak gerekir. güçlü bir muhalefet olsaydı, bugün rejim değişikliğini ortaya atabilecek cesarette biri olamazdı ama muhalefetimiz bu ve geldiğimiz noktada türkiye cumhuriyeti'nin rejimi değişti ki bana göre net şekilde hileli bir seçimle ama bunun bile hesabı sorulamadı.
bir istanbul trajedisi
ne yazık ki ülkemizde özellikle siyaset alanında herşeye karşı duruş haline gelmiştir. iyi kötü sorgulanmadan, halkın menfaati gözetilmeksizin, sadece kendi çıkarları ön planda tutularak, herşeye karşı olma durumu. bunu tüm siyasi partiler için söylüyorum tabi.