devlet müzeleri geç 18. yüzyılda bir bina türü olarak ortaya çıkmıştı. münih'teki alte pinakothek bunun ilk örneklerindendir. müzenin ortasında birbirine bağlı bir dizi galeri yer alır. bu galerilerin yanında birbirinden ışık alan ve yanları açık olan daha küçük galeriler bulunur. bu düzenleme bugün hala müzelerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
müze
Hiç unutmam ( zaten unuttuğum şeyleri hatırlamam)
Bir defasında yanımdaki illa gezelim dedi, saatlerce yürüdük, tepeler falan aştık. Trabzon ilinde idi galiba. Neyse tam gireceğiz adam 20tl falan dedi. Yuh demiştim o kadar yol geldik. Neyse adam maximum kartınız varsa ücretsiz dedi ve ben cebimde olan kartı inanılmaz bir gururla çıkarmıştım.
Bir kredi kartının 40 lira kârını ilk defa o gün gördüm ve ölümsüzleştirmek adına bu entry girme amacı hissettim.
Bir defasında yanımdaki illa gezelim dedi, saatlerce yürüdük, tepeler falan aştık. Trabzon ilinde idi galiba. Neyse tam gireceğiz adam 20tl falan dedi. Yuh demiştim o kadar yol geldik. Neyse adam maximum kartınız varsa ücretsiz dedi ve ben cebimde olan kartı inanılmaz bir gururla çıkarmıştım.
Bir kredi kartının 40 lira kârını ilk defa o gün gördüm ve ölümsüzleştirmek adına bu entry girme amacı hissettim.
benim nefes almak ve içimdeki tuhaf canavarı dışarıya çıkarmak için kullandığım mekanlar bunlar.
özellikle antalya müzesine gidip, saatlerce orada sergilenen antik roma sikkelerine ve heykellerine bakarken, onlara dokunma isteğime yenik üşüyor ve benimle aynı yere dokunan binlerce parmağı düşünüyorum, dokunan yerlerim hayat buluyormuş gibi hissediyorum.
bande a part'vari koşuyorum müzede, louvre'da koşamıyorum belki ama antalya müzesinde koşabiliyorum be!
özellikle antalya müzesine gidip, saatlerce orada sergilenen antik roma sikkelerine ve heykellerine bakarken, onlara dokunma isteğime yenik üşüyor ve benimle aynı yere dokunan binlerce parmağı düşünüyorum, dokunan yerlerim hayat buluyormuş gibi hissediyorum.
bande a part'vari koşuyorum müzede, louvre'da koşamıyorum belki ama antalya müzesinde koşabiliyorum be!