ruh

ihtiras limani
Afrika kabileleri cehennemden, Arslandan, karanlıktan hatta tanrılardan çok ruhlardan korkarlardı. Rüyalarına onlar gelir, hasta olmalarına onlar sebep olur, işlerini onlar aksatırdı. Ölümden sonra en fazla korktukları şey ölülerdi belki de. Çünkü ölülerin hayatta kalana olan garezi ve düşmanlığı her zaman çekinilen bir şeydir. öyle ki intikam alan kızgın ruhlar modern bir korku öğesidir.
bir istanbul trajedisi
ayrıca rehber grubunun şöyle bir şarkısı vardır.

Turp günlerinden bi' gün, sabah beş.
Dilimde bi' şarkı nasıl'sa beleş.
Bendeniz Şekerler'in oğluyum, cebimde güneş.
Misal düşmemiş bi' kar tanesiyim.
Varsay uykuda bi' köy hanesiyim.
İçim ihtiyar savaş gazisi...
Talebim değil hanlar hamamlar, gömme saraylar...
Sahibi olduğum her şey: rûyalar.
Herkesin doyduğu bi' çıkma ekmek.
Senin de öyle...
Pantolon-ceket, sokaklar benim.
Bastığım toprak, ağaçlar benim...
Neler gördüm, neler görmediğim?
Aldım ihmalden planlarımı.
Gezdim çıkmazda sokaklarımı.
Kadınlarca derya yüzdüm, saadet bulmadım!
Beyaz attan düştüm ne hükmüm kaldı, ne prensliğim.
Adımdan bi' harf attım, görmedin.
Herkesin doyduğu bi' çıkma ekmek.
Senin de öyle...

Her gün aynı göz haliyle ben
Uyanıyorum sabaha...
klm
din ve felsefede, insan varlığının maddi olmayan tarafı ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır.