tarihteki unutulmaz ayarlar

keskin nisanci
ikiz kalelere saldırı olayından sonra dünya ticaret merkez'ini ziyaret eden muhammed ali'ye hristiyan bir kadın muhabir:

''sayın muhammed ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin mensubu olarak neler hissediyorsun?''

Diye sorar.

muhammed ali;

''siz hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak ne hisssediyorsanız aynısını.''

Diye cevap verir.
quares
Osmanlı donanmasının ilk defa bozguna uğradığı İnebahtı Deniz Savaşı'ndan sonra, II. Selim'in emriyle yeni bir donanma kurulur. Donanmayı kurmakla görevlendirilen Kılıç Ali Paşa, bahar ayında donanmayı her şeyi ile hazırlamıştı. İnebahtı'da Kıbrıs'ı almak için uğraşan Haçlı Armadası bu amacına ulaşamamıştı. İnebahtı bozgununun sorumlusu olan Sokullu Mehmed Paşa, 7 Mart 1573'de Venedik büyükelçisi Barbaro'ya :

"Biz sizden Kıbrıs Krallığı'nı alarak kolunuzu kestik. Siz ise donanmamızı yenmekle bizim sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kol yerine gelmez ama tıraş edilen sakal daha gür biter."

kaptan
Aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden

Sümbülzade Vehbi Efendi'nin müstesna

bir eseridir. şiirin hikayesi ise şöyle: Bir gün

padişah Vehbi Efendi'yi yanına çağırır ve: “Bana öyle

bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni

öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek

gelsin” der. Ve işte sonuç aşağıda:

Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,

Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

* * *

Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,

Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

* * *

Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?

Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

* * *

Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,

Bir gümüş ibrik ile destine ab-i revan.

* * *

Salınarak giderken arkandan ben sokayım,

Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

* * *

Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,

Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

* * *

Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,

Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

* * *

Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,

Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

* * *

Herkese vermektesin, bir de bana versene,

Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

* * *

Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,

Esselamun aleyküm ve aleykümselam.
quares
Metin Tekin'in başından geçen ilginç olay şöyle gelişir: 80'li yılların sonların bir Beşiktaş - Boluspor maçı sırasında hakem Beşiktaş'ın net 2 golünü vermez, Boluspor'a ise tartışmalı bir penaltı verir. Maç çığrından çıkmıştır. Beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi düşünürler. Boluspor 2. golü de atar. Metin Tekin santrayı yapmaz bekler. Hakem düdüğü bir daha çalar,ama Metin hala topa dokunmaz. - Hakem, "Metin neden başlamıyorsun, bak kart çıkartırım" der. - Metin cevap verir:

"HOCAM SAHANIZA GEÇİN DE BAŞLAYALIM..."
keskin nisanci
söylendiği andan beri hafızalara kazınan etkili ayarlardır.

''Cumhuriyet'in ilânından sonra İstanbul'da bir resepsiyon verilir...
Tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir...

Davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat İngiliz Ateşesi olan
binbaşının bakışları Mustafa Kemal'in gözünden kaçmaz...
bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir....

Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir,
yaver Mustafa Kemal'e şöyle der:

Paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana
Mustafa Kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi...
bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der:

GİT SOR BAKALIM BABASININ ÇANAKKALE'DE NE İŞİ VARMIŞ?''