tutku

bir enerjidir. anlaşılması gerekir. onu bastıramaz ya da boyun eğdiremezsiniz. tutkuyu bastırmaya ya da dizginlemeye çalışmak, daha büyük çatışmalara yol açar. tutkuyu yok ederseniz onun duyarlılığını ve gerekli olan yoğunluğunu ortadan kaldırırsınız. tutku, karmaşıktır.. onu anlamak için devinimlerinin farkında olmak gerekir..

içten yanmalı motor misali endoplazmik edim. güle aşık bülbülün seher vakti çilemesini dinlemenizi tavsiye ederim. yok öyle bir tutku.
ayrıca "n"lenince tutkun.

Bazı şeylere, bazı kişilere duyulan tutku yapısal olarak manyetik bir malzemenin sürekli olarak manyetik alan üretmesi gibi bir şey. Doğal olarak bazen tutku duyuyoruz. Araya aşk girip çıkabiliyor, yerini sevgiye bırakıyor, bazen nefretin sıcak cehennemine düşüyor. Ama gözlerimizi kapattığımız an onu görüyoruz karşımızda. Varlığa işlenen bir şey, hiç kimsenin duymadığı bir sesi sürekli olarak duymak gibi, biraz delice evet.

Ruhta başlar gerçek dünyada var olmak için öfkeyi andıran bir güç olarak ortaya çıkar. Tutku içinde tutmaya gelmez, mutlaka bir çıkış arar. Çünkü tutku başarabileceğinin ulaşabileceğinin sezgisi arzusudur. Ruhun zirveyi sezgilerle görmesidir. Bu yüzden bilinçli bir tırmanıştır farkında olunmasa da.. dönüp dolaşıp tutku duyduğumuza döneriz çünkü o ruhun gerçek aşkıdır. Duyguların ve bedenin aşklarından üsttedir.

Kırmızı renk ambalajlı, tüketim maddesi.
Hazır gıda ürünlerinden biri.

Bicolataya hayır.
Yaşasın tutku.

apartman boşluğu gibi bir şey, insanın sürekli birşey atası geliyor.

denizin orgazm çığlıkları ile bağdaştırıyorum.

1950's temalı reklamı hariç hiçbir reklamını sevemediğim bisküvi markası.