ülkücü

fag
Ülkü ardından koşulan, uğruna çalışılan, ulaşılmak istenen yüce erektir.
Ülkü, insanın kendi ulusu veya bütün insanlık adına varılmasını şiddetle arzu ettiği nihai hedeftir. Ülkü insanların ve insan toplulukların kendileri için varılması mutluluk sağlayacak, varılmasıyla en gelişmiş, en yükselmiş bir durum sağlayacak, bir hayalin düşünülmesi ve insan beyninde tasarlanarak şekillendirilmesidir. Ülkücü de bu idealizm ile yaşayarak inançları ve Allah rızası doğrultusunda ülkesine, milletine, davasına en iyi şekilde hizmet edip; yaşayışıyla duruşuyla ve fikirleriyle herkese örnek olan kimsedir. Gösterişten uzak olan, yıkıcı değil yapıcı olan ve değerlerine sahip kimsedir. Ülkücü zulüm eden değil zulüme karşı dik durandır, kimsenin adamı değil milletinin ve davasının adamıdır.
Ülkücülük günümüzden gözlemledikleriniz değildir... Ülkücü gibi görünmek,ülkücüyüm diye geçinmek ile ülkücü olarak yaşamak çok farklı şeylerdir ve hala böyle düşünüp böyle yaşayan gerçek Ülkücüler de bulunmaktadır..
sos
falaka diye bir şey var bunlarda. evet bildiğin falaka... zaten buna şahit olduktan sonra nerde ülkücülük varsa ben oraya uzak oldum. bu başlığa bile ısrarla yazmayacaktım ama yazmak istedim bunu.

evet falaka var. şahit olduğum olayı anlatayım. lisede okurken bir sınıf arkadaşım (ve aynı zamanda en yakın arkadaşım olurdu kendisi) ülkücüydü. ülkü ocaklarına giderdi. ara sıra beni de davet ederdi beraber giderdik. tabii ben hatır için giderdim yoksa gitmek istediğimden değil. hatta orda kendisi bi şeyin de reisiydi. zaten orda reisten daha bol şey yok...

toplantıları olurdu oraya giderdik genelde. aradan epey zaman geçmişti ve artık sadece toplantılara değil ara ara gidiyordum onunla ülkü ocağına.

bir gün yine gittik. (son gidişim) ortama girdik... baktım bir tartışma bir curcuna hali var. birine sordum ordan, dediğine göre ocaktan iki kişi kavga etmiş. kavga edenler ocak başkanının odasına geçtiler. (ocak başkanı dediğim o teşkilatın genel sorumlusu) yarım saat falan kaldılar orda. sonra biraz ses yükseldi... bir karambol hali oldu. son olarak arkadaşım bana kavga edenlerden birinin falaka cezası aldığını söyledi. şaka sandım ama bir süre sonra o çocuğa odada falaka atılırken gelen seslerle olayın gerçekliğini ve vehametini anladım. çocuk acıdan bağırıyordu avazı çıktığı kadar. falaka bitti çocuk ayağa kalkamadı kollarına girdiler...

bu olay ben lise 3'teyken (2011) oldu. 7 yıl geçmiş aradan. belki şimdi medenileşmişlerdir kim bilir...
keskin nisanci
bayılıyorum böyle eline klavye geçince delikanlı kesilip ona buna sallayanlara.

vatanını ve milletini seven insanlardır. vatanını ve milletini seven insanlara karşı beslenen bu kinin sebebini anlamıyorum. ömrü hayatında oturup bir ülkücü ile konuşmamış tipler kalkıp ülkücülerin zekâlarına laf ediyorlar. sanki kendileri mütemadiyen atomu parçalıyorlar. hayır ben anlamıyorum bu boş beleş kendini beğenmişliğin sebebi ne? yani insan neyine güvenip başkasının zekasını aşağılar?

hamlet
Bir türlü anlam veremediğim kitle. Ülkücü ne demek amk? Yani hakikatten ne demek?

Bütün yaptıkları biat etmek ve saçma sapan kavgalarda birbirlerine destek olmak. Ne gibi bir ülküleri olduğu ya da bu ülkü doğrultusunda gerçek anlamda ne yaptıkları hakkında hiçbir fikrim yok. Bu da böyle bir itirafımdır.

Bir ülkücünün sahip olması gereken nitelikler nelerdir mesela? Ya da gerçekten ülkücüler kendi başlarına ideolojileri yorumlayabiliyorlar mı? Yoksa hepsi mi aralarında seçtikleri reisin sözüne sonsuz bir itimata sahipler? Böyle boyun eğmeyi nasıl başarıyorlar çok merak ediyorum. Ömür boyu askerlik gibi... Hem de neye göre seçildiği belli olmayan bir komutana askerlik...

İçinizde ülkücü varsa beni aydınlatsın.