köken olarak öztürkçe sözcük. 14. yüzyıla değin -lık- ekini almadan "varlık" anlamıyla da kullanılmış olması hiç de şaşırtıcı değil. gerek halk ozanları, gerekse saray kökenli dil ustaları sözcüğü benimseyerek günümüze dek yaşamasını sağlamışlar.
batı ve doğu dillerinin çoğunda karşılığı "olmak" anlamındaki sanksritçe "es" sözcüğünden türemiştir.
materyalist yaklaşımla "yok" karşıtı olması bir yana soyut bir kavram olmasından dolayı bir dilde benzer sözcüklerin eskiliği ya da kadimliği o dilin soyut kavramları anlatabilme yeteneğinin ne kadar zamandır var olduğunun da tanıt ve kanıtıdır.
kısacası nice diller gibi türkçemiz de ölü bir dil olmadıysa; bunu benzer sözcüklerin eski kökenli ve kullanışlı olmasına borçludur. arapça ve farsça boyunduruğunda 5 yüzyıl geçiren güzel türkçemizin atatürk devrimleriyle kendi özbenliğine kavuşturulmak istenmesindeki temel erek benzer sözcüklerin varlığıyla daha da iyi anlaşılır.
(bkz:olmak)
batı ve doğu dillerinin çoğunda karşılığı "olmak" anlamındaki sanksritçe "es" sözcüğünden türemiştir.
materyalist yaklaşımla "yok" karşıtı olması bir yana soyut bir kavram olmasından dolayı bir dilde benzer sözcüklerin eskiliği ya da kadimliği o dilin soyut kavramları anlatabilme yeteneğinin ne kadar zamandır var olduğunun da tanıt ve kanıtıdır.
kısacası nice diller gibi türkçemiz de ölü bir dil olmadıysa; bunu benzer sözcüklerin eski kökenli ve kullanışlı olmasına borçludur. arapça ve farsça boyunduruğunda 5 yüzyıl geçiren güzel türkçemizin atatürk devrimleriyle kendi özbenliğine kavuşturulmak istenmesindeki temel erek benzer sözcüklerin varlığıyla daha da iyi anlaşılır.
(bkz:olmak)