sıcak ve nemli havasına rağmen özellikle son dönemlere bakarsak türkiye'nin en yaşanılası illerinden biri. alanya, kaş ve kemer en bilinen ve en güzel ilçeleridir.
1 ay sonra taşınacağım ve bir aksilik olmazsa ömrümün uzun yıllarını burada geçireceğim için heyecanlıyım. ne güzelsin sen antalya.
kan grubu: 0 rh (+)
seyahat engeli: yok
bulaşıcı hastalıkları: yok
1 ünite 400 tl 2 ünite 600 tl. kan bankasında görüşüyorum. evlere gelmiyorum.
seyahat engeli: yok
bulaşıcı hastalıkları: yok
1 ünite 400 tl 2 ünite 600 tl. kan bankasında görüşüyorum. evlere gelmiyorum.
Tresan'ın ısırgan otlu şampuanı ile yıkanırken kıvırcık ali'den ısırgan otu parçasını dinlemek.
Modları benimsemek de sevdaya dahil mi?
dünyanın en güzel takımıdır. bahis şirketlerinin gün geçtikçe sayılarının arttığı ve şike davalarıyla artık futbolseverlerin tribünleri yavaş yavaş terk etmeye başladığı ülkemizde verdiği mücadeleyle, takım ruhuyla, hırsıyla izlemekten en çok keyif aldığım takım olmuştur. obradovic yönetimindeki bu kadronun 19-21 mayıs tarihlerinde istanbul'da oynanacak olan euroleauge final four'unu kazanarak tarihe geçmesini istiyorum.
Menfaat uğruna taklalar atan, yalakalık yapan, güçlünün yanında olan her devrin adamı dediğimiz tip.
Bu tipleri tanımak hiç zor değildir. Örneğin bir toplantıda en alt kademedeki bir işçinin yaptığı espriye gülmeyip aynı espriyi patronu yaptığında katıla katıla gülerler. Yalanları da boldur. Uzak durun.
Bu tipleri tanımak hiç zor değildir. Örneğin bir toplantıda en alt kademedeki bir işçinin yaptığı espriye gülmeyip aynı espriyi patronu yaptığında katıla katıla gülerler. Yalanları da boldur. Uzak durun.
fenerbahçe erkek basketbol takımı koçu. bana göre türkiye'ye gelmiş en kaliteli, en disiplinli antrenör. geldiği günden beri her gün üstüne biraz daha koyarak fenerbahçe'yi çok güzel yerlere getirdi. onunla takım olmayı başardık diyebiliriz. final four'da umarım bu kez o ve öğrencileri başarırlar ve tarih yazarlar.
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
Elinizden alacaklarmış gibi tepinip patinaj çekmeyin. Kaçmıyor bak o orada kardeşim. Kurbanlık dana yatırır gibi sağını solunu çekiştirme kadının. Sakin ol ve o zaman diliminin keyfini çıkar.
Ha bir de yaşanan olumsuzluklar sizi yalana itmesin. Yorgun ya da alkollü olabilirsin. Ereksiyon problemi yaşayabilirsin. Ya da erken boşalırsın. Gidip "ehe ehe senden çok etkilendim" demeyin. Yoksa sen rocco shifrredi'sin dimi kardeşim normalde böyle bir sorun olmazdı ama etkilendin ondan. Çok inandırıcı spr dvm.
Ha bir de yaşanan olumsuzluklar sizi yalana itmesin. Yorgun ya da alkollü olabilirsin. Ereksiyon problemi yaşayabilirsin. Ya da erken boşalırsın. Gidip "ehe ehe senden çok etkilendim" demeyin. Yoksa sen rocco shifrredi'sin dimi kardeşim normalde böyle bir sorun olmazdı ama etkilendin ondan. Çok inandırıcı spr dvm.
böyle güzel bir gecenin şarkısı ancak bu olabilirdi. bağırın ulan fenerbahçe çok yaşa diye!
19 saat sonra başlayacak olan euroleague final maçı. maç saati yaklaştıkça heyecan katsayısı giderek artıyor. 3 senedir f4'e kalıyoruz ancak bu sene bambaşka. bu sene olacak inanıyoruz.
398 ülkede canlı yayınlanacak olan maçı milyonlarca basketbolsever izleyecek. ayrıca ülkemizde birçok il ve ilçede meydanlara kurulacak olan dev ekranlardan bu final karşılaşmasını takip edebileceğiz.
artık bizim olacaksın!
zenginsozluk.com/foto
398 ülkede canlı yayınlanacak olan maçı milyonlarca basketbolsever izleyecek. ayrıca ülkemizde birçok il ve ilçede meydanlara kurulacak olan dev ekranlardan bu final karşılaşmasını takip edebileceğiz.
artık bizim olacaksın!
zenginsozluk.com/foto
shotbar dağı ile içilmesi gereken içkidir.
3. çeyreği az önce tamamlanan gsw-sas maçında 33 sayıyla oynamakta olan basketbolcu. mvp tezahüratları arasında takımını sürüklüyor bu gece.
basketbolseverlerin büyük bir kesimi tarafından antipatik bulunsa da kendisi için aktif oyuncular arasında en iyi şutör desek yanlış olmaz.
basketbolseverlerin büyük bir kesimi tarafından antipatik bulunsa da kendisi için aktif oyuncular arasında en iyi şutör desek yanlış olmaz.
uzun zamandır hiçbir maçı böyle heyecanla beklediğimi hatırlamıyorum. euroleauge'i zaferle sonlandırmaya yine çok yakınız. ama bu sefer çok daha istekli çok daha hazırız. real madrid maçı elbette çekişmeli bir mücadeleye sahne olacak, belki de finalisti uzatmalar belirleyecek. ama bu maçı kazanırsak finalde olympiacos'u patates edeceğimize inanıyorum. dev maça yarım saat kaldı. hadi gençler tarih yazmaya. mübarek bayram günü 19 mayıs'ta real madrid'in gençliğini sikelim!
Bir metre üst kısmında, alın hizasında bulunan soğuk fayans sarhoşken dünyanın en büyük hazzını yaşatabilir. İşerken oraya alnımı dayanınca bütün dünya dertlerinden uzaklaşıyorum.
Ülkemizde bu yıl gerçekleşen en büyük 2. Spor müsabakası olacaktır. Bir üstü cska-oli maçının galibiyle oynanan final maçı olur umarım.
Madrid geçtiğimiz yıllara oranla takım oyunundan hırslı mücadelesinden çok uzak bir görüntü sergiliyor. Çoğu zaman Sergio llul ya da benchten çıkan ekstra performanslarla kazandı ve buraya geldi. Fenerbahçe ise İstanbul'da düzenlenen f4'ten artık zaferle çıkmak istiyor. Kazanacağız.
Madrid geçtiğimiz yıllara oranla takım oyunundan hırslı mücadelesinden çok uzak bir görüntü sergiliyor. Çoğu zaman Sergio llul ya da benchten çıkan ekstra performanslarla kazandı ve buraya geldi. Fenerbahçe ise İstanbul'da düzenlenen f4'ten artık zaferle çıkmak istiyor. Kazanacağız.
Yalnız kalmaktan korksaydım hepinize iyi davranırdım.
Thamadelerin vazgeçilmez telefon zil sesidir.
kalaşnikof olarak da bilinen adını bu silahın mucidi mihail kalaşnikov'dan alan rus yapımı seri ve tek tek atış yapabilen toza, çamura ve olumsuz arazi koşullarına dayanıklı tüfektir. basit yapısı, kolay temin edinilebilmesi ve işlevselliği ile genelde terörist gruplar tarafından kullanılır. seyyar dipçikli ve kısa olanlarına ülkemizde ''kız keleşi'' denir.
ayrıca ak 47 rus basketbolcu andrei krilenko'nun da lakabıdır.
ayrıca ak 47 rus basketbolcu andrei krilenko'nun da lakabıdır.
önceden izlediğimiz sakarya fırat, emret komutanım gibi dizilerin yerini son dönemde televizyonlarda yer bulan 3 dizi aldı. isimsizler, savaşçı ve söz..
15 temmuz sürecinde yaşanan olayların ardından askerliğini yapmayanını bırakın ev hanımları bile ateşli silahlara aşina oldu diyebiliriz. bir gece f16 savaş uçakları ülkenin merkezi yerleşim yerleri üzerinde uçtu. tanklar sokaklarda idi. üstüne üstlük elleri silahlı binlerce insan. bu dalgayı arkasına alan yapımcılar apar topar sürdü dizileri piyasaya. yüksek reyting oranlarıyla da izleniyorlar bildiğim kadarıyla.
içlerinden sadece söz dizisini izledim. 8 bölüm oynadı şimdiye kadar ve 7 bölümünü izledim. 8'i de izleyeceğim. mantıksız tonla sahne buluyorum, beni duygulandırmıyor da açıkçası. meraktan izliyorum sadece. eğer silahlı kuvvetlerimizin işleyişini az çok bilmiyor olsaydım bu diziyi izledikten sonra bordo bereli olmak isterdim. güneydoğu'da görevli bir asker özel görevle istanbula gönderiliyor altında ferrari vs. kışladan istedikleri zaman çıkıp cafede, otelde doktor, gazeteci ayarlayıp takılıyorlar. tamam bu diziyi izleyen çevreyi genişletmek için bir de aşk öyküsü barındırması lazım senaryonun ama özel kuvvetler personeli öyle kafasına göre kotu deri ceketi giyip nereye çıkıyor allah aşkına!
ancak gerçek hayatta öyle izlediğimiz gibi olmuyor her şey. birisi çıkar da bir gün bu dizilerden birini gerçek yaşanmış hayat hikayelerini derleyip çekecek olursa ne riskli birimlerde görev yapan personelin ailesi rahat oturabilir ne de insanlar bu kadar heves eder eline silah almak için. tabi bu sadece benim görüşüm. onun dışında tıkır tıkır işleyen bir döngü ve bu işin kaymağını yiyen insanlar var. var olmaya da devam edecekler.
15 temmuz sürecinde yaşanan olayların ardından askerliğini yapmayanını bırakın ev hanımları bile ateşli silahlara aşina oldu diyebiliriz. bir gece f16 savaş uçakları ülkenin merkezi yerleşim yerleri üzerinde uçtu. tanklar sokaklarda idi. üstüne üstlük elleri silahlı binlerce insan. bu dalgayı arkasına alan yapımcılar apar topar sürdü dizileri piyasaya. yüksek reyting oranlarıyla da izleniyorlar bildiğim kadarıyla.
içlerinden sadece söz dizisini izledim. 8 bölüm oynadı şimdiye kadar ve 7 bölümünü izledim. 8'i de izleyeceğim. mantıksız tonla sahne buluyorum, beni duygulandırmıyor da açıkçası. meraktan izliyorum sadece. eğer silahlı kuvvetlerimizin işleyişini az çok bilmiyor olsaydım bu diziyi izledikten sonra bordo bereli olmak isterdim. güneydoğu'da görevli bir asker özel görevle istanbula gönderiliyor altında ferrari vs. kışladan istedikleri zaman çıkıp cafede, otelde doktor, gazeteci ayarlayıp takılıyorlar. tamam bu diziyi izleyen çevreyi genişletmek için bir de aşk öyküsü barındırması lazım senaryonun ama özel kuvvetler personeli öyle kafasına göre kotu deri ceketi giyip nereye çıkıyor allah aşkına!
ancak gerçek hayatta öyle izlediğimiz gibi olmuyor her şey. birisi çıkar da bir gün bu dizilerden birini gerçek yaşanmış hayat hikayelerini derleyip çekecek olursa ne riskli birimlerde görev yapan personelin ailesi rahat oturabilir ne de insanlar bu kadar heves eder eline silah almak için. tabi bu sadece benim görüşüm. onun dışında tıkır tıkır işleyen bir döngü ve bu işin kaymağını yiyen insanlar var. var olmaya da devam edecekler.
çıkarsın koysun şöyle karşımıza. önce saygı duruşunda bulunalım. ardından saplasın, boynumuza dolasın, elimize versin, içimizde gezdirsin. muazzam oynadı bu gece. madrid'in kabusu oldu bu gece. sırada sen varsın olympiacos.
Kızıl saç, burunda çiller, mavi göz, beyaz ten ve uyumlu tonlarda şık bir dövme, bel gamzesi ve ince ayak bileklerinde halhal.. Daha fazla konuşamayacağım.
(bkz:adam satmayan pezevenk)
i ey sports tınıgeym
aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
hangi konuda olursa olsun çok severim. son 2 yılda 2 forma, 6 tişört, 1 ayakkabı, holosko+1 miktar para kazandım arkadaşlardan. güzel yani hoş.
natürköy gibi iştahlı bir kahvaltı yapılabilecek yeri olan ilimizdir.
Antalya'nın hatta Türkiye'nin en çok turist çeken kemik nüfusu 300bin olan ancak özellikle yılın şu günlerinde 1milyondan fazla insanın bulunduğu ilçe.
Okurcalar ve konaklı taraflarında yoğunlukla oteller, merkez kısmında ise daha çok eğlence mekanları mevcut. En büyük sıkıntılarından biri yoğun nem, diğeri de yemek yiyecek doğru düzgün mekan olmaması.
Okurcalar ve konaklı taraflarında yoğunlukla oteller, merkez kısmında ise daha çok eğlence mekanları mevcut. En büyük sıkıntılarından biri yoğun nem, diğeri de yemek yiyecek doğru düzgün mekan olmaması.
Zıbın
şayet ikamet ettiğim mahallede biri kapımı çalıp böyle bir kampanya yaptığını söylese kalemi alır imzamı atarım. ben de müslümanım ve 30 gün olmasa da oruç tutuyorum. ancak ramazan davulunu bir gelenek olarak kabul edeceksek yitirilen diğer geleneklerle beraber çıplak kaldığını düşünüyorum.
osmanlı devleti zamanında şöyle bir adet vardı. durumu olan aileler iftar sofralarına çoğu akşam ihtiyaç sahiplerini davet ederdi. gelen misafirler sahura da kalırdı ve sahuru yapar öyle ayrılırdı evden. ayrıca evdeki yemeklerden de onlara yolluk hazırlanır eli boş gönderilmezdi. günümüzde insanlar ramazan ayı boyunca 1 ya da 2 kere sevdikleri aileleri davet edip görkemli sofralarda tıka basa yemek yiyerek güle oynaya iftar yapıyorlar. kimse kendini kandırmasın artık toplumuzda biraz götü başı doğrultan ensesi kalın insanlar fakirlerden iğrenmeye başlıyor bile. yoksullara yemek verirken kim en kallavi misafirlerine çıkardığı yemek takımlarını kullanıyor? ben görmedim.
ben oruç ibadetini mantığa aykırı bulmuyorum. ancak uygulanış şekli fazlasıyla mantıksız ve bence böyle oruç tutan insanlar boşu boşuna akşama kadar aç kalıyor. haliyle oruç bir ibadet olmaktan çıkıp ramazan geleneğine dönüşüyor.
bir de fitre var tabii. durumu iyi olan insanların ihtiyaç sahiplerine verdiği sadaka olarak tanımlanıyor fitre. diyanet işleri başkanlığı bu yıl fitre miktarını 16 tl olarak belirlemiş. 16 tl'yi ihtiyaç sahibi birine veriyorsunuz ve diyorsunuz ki ''bu benim fitrem.'' 16 tl ile ne yapılabilir allah aşkına! dışarıda en dandik tek kişilik iftar menüsü bile 25-30 tl'den başlıyor.
davul konusuna tekrar gelecek olursak; ben dün gece arkadaşlarla dışarıda oturuyordum. saat 1'de geldi bir davulcu çalmaya başladı. ne mani var ne ritm. dayımın yaşını doldurmamış kızı eline verdikleri tefe çok daha güzel vuruyor. haliyle sövdüm içimden ''siktir git başka yerde çal'' diye. kuru gürültüden başka bir şey değildi. ayrıca diyoruz ya ''%90 müslüman bir toplumuz'' diye. oraya hiç girmek bile istemiyorum. bir mahallede migren ağrılarından kafasını duvardan duvara vuran insan da olabilir, uyku sorunu çeken ve yarım saat önce zor bela uykuya dalmış biri de olabilir. sabah önemli bir toplantısı olduğu için uyuması gereken biri de olabilir. bunların dışında ne var biliyor musunuz? yiyecek yemeği olmadığı için sahura kalkmadan su içip uyuyan insanlar var. o adamı sahura kaldırıp yaşadığı yıkımı düşünün. ama davul geleneğimiz öyle değil mi kalksın herkes.. eğer bir geleneği yaşatacaksak önce ramazanı ramazan yapan diğer geleneklerimizi ayakta tutalım. kuru gürültü değildir bence gelenek.
şunu da unutmayın; ramazan ayı her evde coca cola reklamlarındaki gibi şen şakrak geçmiyor.
osmanlı devleti zamanında şöyle bir adet vardı. durumu olan aileler iftar sofralarına çoğu akşam ihtiyaç sahiplerini davet ederdi. gelen misafirler sahura da kalırdı ve sahuru yapar öyle ayrılırdı evden. ayrıca evdeki yemeklerden de onlara yolluk hazırlanır eli boş gönderilmezdi. günümüzde insanlar ramazan ayı boyunca 1 ya da 2 kere sevdikleri aileleri davet edip görkemli sofralarda tıka basa yemek yiyerek güle oynaya iftar yapıyorlar. kimse kendini kandırmasın artık toplumuzda biraz götü başı doğrultan ensesi kalın insanlar fakirlerden iğrenmeye başlıyor bile. yoksullara yemek verirken kim en kallavi misafirlerine çıkardığı yemek takımlarını kullanıyor? ben görmedim.
ben oruç ibadetini mantığa aykırı bulmuyorum. ancak uygulanış şekli fazlasıyla mantıksız ve bence böyle oruç tutan insanlar boşu boşuna akşama kadar aç kalıyor. haliyle oruç bir ibadet olmaktan çıkıp ramazan geleneğine dönüşüyor.
bir de fitre var tabii. durumu iyi olan insanların ihtiyaç sahiplerine verdiği sadaka olarak tanımlanıyor fitre. diyanet işleri başkanlığı bu yıl fitre miktarını 16 tl olarak belirlemiş. 16 tl'yi ihtiyaç sahibi birine veriyorsunuz ve diyorsunuz ki ''bu benim fitrem.'' 16 tl ile ne yapılabilir allah aşkına! dışarıda en dandik tek kişilik iftar menüsü bile 25-30 tl'den başlıyor.
davul konusuna tekrar gelecek olursak; ben dün gece arkadaşlarla dışarıda oturuyordum. saat 1'de geldi bir davulcu çalmaya başladı. ne mani var ne ritm. dayımın yaşını doldurmamış kızı eline verdikleri tefe çok daha güzel vuruyor. haliyle sövdüm içimden ''siktir git başka yerde çal'' diye. kuru gürültüden başka bir şey değildi. ayrıca diyoruz ya ''%90 müslüman bir toplumuz'' diye. oraya hiç girmek bile istemiyorum. bir mahallede migren ağrılarından kafasını duvardan duvara vuran insan da olabilir, uyku sorunu çeken ve yarım saat önce zor bela uykuya dalmış biri de olabilir. sabah önemli bir toplantısı olduğu için uyuması gereken biri de olabilir. bunların dışında ne var biliyor musunuz? yiyecek yemeği olmadığı için sahura kalkmadan su içip uyuyan insanlar var. o adamı sahura kaldırıp yaşadığı yıkımı düşünün. ama davul geleneğimiz öyle değil mi kalksın herkes.. eğer bir geleneği yaşatacaksak önce ramazanı ramazan yapan diğer geleneklerimizi ayakta tutalım. kuru gürültü değildir bence gelenek.
şunu da unutmayın; ramazan ayı her evde coca cola reklamlarındaki gibi şen şakrak geçmiyor.
yazarların sözlükte karşılaştığı sorunlara kısa zamanda çözümler bularak dönüş yapan güzel insanlardan oluşuyor. sözlüğe üye olduğumda ''ohoo buranın daha çok işi var'' demiştim ama gün geçtikçe gözle görülür ilerleme kaydediyor zengin sözlük. ellerinize sağlık..
bugün oynanan adana demirspor maçından 1-1'lik sonuçla ayrılarak eskişehirspor'un da puan kaybetmesiyle süper lige çıkmayı garantileyen takım.
yaşça kendinden büyük birinin ilgisine mazhar olmanın yanında esamesi okunmaz.
Kıstırıyor bedenimi düşüncesi
Kaşındırıyor topuklarımı
Kavşaklara sürüyor adımları adımlarımı
Raks ediyor saydam tınıları
Ehlileşmemiş yellerde içine alıyor nefesi nefesimi
Sarsıyor kudretiyle atomlarımı
İyileştiriyor bir bir
Birleştiriyor bir bir
(bkz:deli bando)
Kaşındırıyor topuklarımı
Kavşaklara sürüyor adımları adımlarımı
Raks ediyor saydam tınıları
Ehlileşmemiş yellerde içine alıyor nefesi nefesimi
Sarsıyor kudretiyle atomlarımı
İyileştiriyor bir bir
Birleştiriyor bir bir
(bkz:deli bando)
Dün gece zil zurna sarhoş olup bir sürü sorun çıkararak beni delirten arkadaşımın uyanınca gelip özür dileyerek sarılmasıydı. Eğer kendim içmediysem Sarhoş eğlemeyi hiç sevmiyorum. Ama bugün arkadaşın yaptığı hareket çok güzeldi.
Ankara maltepe'de bulunan ve bana göre Ankara'nın en güzel pavyonudur. Ramazan ayının gelmesine bir gün kaldı. Ufaktan bir iki duble içenler şimdi megaya doğru ufaktan yol almaya başlamıştır. Son voller, son konular gençler. Ey çek eeeyy!
dış atışlarda jayce carroll ve sergio llul'un havaya girmesini engelleyip bogdanovic'in biraz daha devreye girmesini sağlarsak bu maçı alacağız. haydi çocuklar final için son 20 dakika.
Zaho ile birlikte ülkemize giren kaçak malların çıkış noktası burasıdır. Şehir olarak pek bir güzelliği yoktur. Bir erbil değildir.
küçükesat semti ile özdeşleşmiş bir yiyecektir.ancak son zamanlarda ankara'nın her yerine, özellikle alışveriş merkezlerine dahi açılmasıyla eski havasını kaybetmiştir. dışarıdan gelen birisi aspava'nın lokantanın adı olduğunu düşünür ancak ankaralılar ''aspava yiyek mi la'' derler. soslu soğanlı kaşarlı versiyonunu yemek için sipariş verirken 1 ssk alayım demeniz yeterlidir.
Burayı çok sevmiştim ilk gittiğimde. Özellikle kadir'in ağaç evleri.. Ancak biraz dağınık geldi bana. Her yer her yerde derler ya aynen öyle.
Bir de yiyecek doğru düzgün bir şey bulmakta zorlanmıştım. Kardeşim burası ankara'da yaşayan konyalılar derneği mi? Her yerde gözlemeciler, yerlerde gözlemeciler kimin bu gözlemeciler bilemiyorum..
Bir de yiyecek doğru düzgün bir şey bulmakta zorlanmıştım. Kardeşim burası ankara'da yaşayan konyalılar derneği mi? Her yerde gözlemeciler, yerlerde gözlemeciler kimin bu gözlemeciler bilemiyorum..