adam

kızatmasına bayılırım. herkes gibi. ama canan karatayı dinlemeye başladığımdan beri ketçapla yiyemediğimden ve yapması da zor olduğundan hep hayali kurulan ama yiyemediğim bir kızartma türüne dönüşmüştür. bir diğeri için (bkz:imam bayıldı)

aramızdan çıkmakta olan bu tarz hayvanları mutlaka ama mutlaka bir bakımevinde ıslah etmek toplum için farz-ı ayın olmuştur.

bunları yapanı arabanın arkasına iple bağlanıp sürüklenerek taksim meydanında gezdirilmek suretiyle ibre....

şaka şaka...

bu vahşi insanları ortaya çıkaran toplumumuzu sorgulamanın zamanı çoktan geldi. gerçekten çok kalabalık olduk.

sanırım tek başına olmak kendine başına sıkıcı bir eylem olacağı için bunun tatilde olması durumun vehametini değiştirmeyecektir.

geçenlerde ölen altın elbisi adamın kanalında tek başına motorsikletle geziye çıkan bir gökhan diye bir adam vardı.

herşeyi tek başına yapıyordu. belki ondan ilham alınarak birşeyler ayarlanabilir. bilemiyorum.

ben daha toplu tatil bile yapabilmiş değilim.

her zaman başvurduğum kurtarıcı bir eylem. işler yolunda gitmiyor mu? her zaman suçlanacak birileri vardır.

haftanın en sevmediğim üçüncü günü. birincisi için (bkz:pazar)

alıştığın kişiye göre güzel ve ya kötü olabilir.
nasıl bir kişiye alıştın? kötü ve alkolik bir babanın gece sallanarak eve gelmesine mi,
ülkeyi yöneten, kendini bu işe adamış bir yöneticiye mi, her gün aynı yatakta uyuduğun eşine mi, iş yerinde aptalca davranışlarda bulunan iş arkadaşına mı?

kime alıştığına göre değişir iyi mi kötü mü olduğu.

olay çevre de bitiyor yani.

doğrusu inşaallah'tır. Allah inşa ederse, yaparsa, dilerse olur anlamında kullanılan kuranı kerimde geçen bir kelimedir.

Allah teala kuran'da yarın birşey yapacağım deme. İnşaallah demen müstesna buyurmaktadır.

Yani yarın yapacağın şey de Allah'a bağlıdır denmektedir. ayağınızı ona göre denk alın.

allah bir sivrisineği dahi misal vermekten çekinmez diyerek kurani bir bakış açısını hatırlatmak isterim. önemli bir bakış açısı kazandırır insana.

toplumu oluşturan bireylerde hayvanlara karşı merhamet ve acıma gibi duyguları oluşturacak ve pekiştirecek bir uygulama yasasına ihtiyaç duyduğumuz çok açık.

içimizden çıkan bazı bireylerin vahşet kapasiteleri, en yırtıcı hayvanları geçmiş durumda.
arabanın arkasına köpek bağlayıp süründürerek gezdiren vicdansızları yok edecek, yaralı bir kuşun ya da açlıktan miyavlayan bir kedinin sesini duyduğunda içinde bir sızı oluşacak bireyler yetiştirmek olmalı amaç.

kedilerin üzerine canı sıkıldığı için kaynar su döken hayvanları elemine edecek toplu bir bakuış açısına sahip bir yasa.

yıl boyu her gün devam etmesini istediğimiz etkinlik.