blackandwhitememories

zengin sözlük film izleme grubu ile tanıştığım filmdir ve film 1954 yapımı bir Amerikan filmidir. Oscar ödüllü olduğunu ve Marlon Brando gibi isimlerin yer aldığı harika bir film olduğunu bildirelim. Döneme damgasını vurmakla birlikte hâlâ daha etkisini sürdürmektedir. İyi ki bu filmi izlemişim diyorum. Konu olarak da Joey Doyle adlı karakterin ölümüyle birlikte Terry Malloy'un başından geçenleri anlatmaktadır. Tabii kısaca böyle, şimdi uzun uzun anlattırmayın da izleyin.

ikinci filmimiz: on the waterfront
indirmek isteyenler için: link Aşağıda yer alan "BeLLBoY" torrenti için 'download' yapın. Çevrimiçi izlemek isteyenler içinse Google ile seçenekler çok gibi görünüyor.
altyazı isteyenler için: link

başlangıç tarihi: 25.08.2017
bitiş tarihi: 31.08.2017

Herkese keyifli seyirler. Ben de indirmeye başladım eğer fırsatım olursa bugün izleyeceğim çünkü filmi zaten merak ediyordum. çok da güzel denk geldi.

Dünya Güreş Şampiyonası'nda kadınlar 75 kiloda mücadele eden Yasemin Adar, finalde Belaruslu Vasilisa Marzaliuk'u 5-4 yenerek altın madalya kazandı ve Dünya Şampiyonu oldu.

Kendisini gönülden tebrik ediyoruz.


zenginsozluk.com/foto

şahsımca örnek verirsem eğer özellikle 02:00 saati civarı gelen açlıktır. karnınız kıyılır ve bir şeyler yemek istersiniz ama şanslıysanız eğer hazır hemencecik bir şeyler vardır yoksa ya yatıp uyuyacaksınız ya da bi gazla yollara düşüp yiyecek arayışına gireceksiniz.

özellikle sinemalarda çok sık karşılaştığımız bir durumdur; kişi abur cuburlarını almıştır ama film bir türlü başlamaz ve reklamlar bitip giriş tanıtım yazısı geçene kadar elde avuçta ne varsa biter.

büyük ihtimalle ailecek izleniyordur ama o an kanalda pek de alışık olunmayan bir durumla karşılaşınca o anki kumanda sahibinin çat diye başka bir kanala geçiş yapmasıdır.

dürüstlüğüne on puan verdiğim ama başka bir haltı olmadığı için tekmeyi basacağım insandır. azıcık ciddiyetin ne zararı var canım.

işin içinde başka bir sebep yoksa ve haber karalama değilse ki inanmakta güçlük çekiyorum ve hayretle haberin tamamını okudum, acayip saçma bir olay. nasıl olur da böyle bir sebepten atılır anlayamıyorum ama halamın oğlunu da kel diye atmışlardı. böyle düşününce şaşkınlığım azaldı. cidden saçmalıklar silsilesi.

askerin 'baktık bu hükümetten bi cacık olmaz en iyisi biz bir şeyler yapalım' diye harekete geçmeleridir ve normalde karşı çıkarım ama şöyle gelecekse hayır demem.

zenginsozluk.com/foto

fazla zorlamaya gerek olmadığını, azıcık da kadercilikle hareket etmek gerektiğini yani bırak artık onu bunu da yeni yollara yardır demektir.

(bkz:godzilla) olarak bildiğimiz ama orijinal de 'gojira' olan sinema filmi.

imdb linki.

meral akşener hakkında hep bir şeyler olacak deniliyor ama sonu tırt olarak bitiyor. sanırım gündemde düşme eşiğine geldiğinde hadi bi adını yine duyuralım çabaları.

School's Out şarkısıyla bilinen rock şarkıcısıdır. tabii benim favorim 'poison' idir.

kendisini gönülden tebrik ediyoruz. ah bi de bütün sporcularımıza eşit davranıp hepsini el üstünde tutup desteklesek harika olacak. hayır yeri değil gibi ama önemli bir konu çünkü maddi sorunlar yaşayan sporcularımız da yok değil.

nokta atışı yaparak, düzgünce eleştiriyorsa sözüm yok ama egosunu ayarlayamadan hareket ediyorsa en uyuz olduğum insanlardandır.

Kendilerini eurovision ile tanımıştım. O tipleri görünce aha dedim kesin yarışmadan çekilmelerini isteyecekleri şekilde tepkiler alacaklar ve olaylar da oldu zaten. Yanılmıyorsam maskelerini de hiç çıkartmıyorlar. Yani tuvalette falan değil de makam sahibi biriyle bile görüşürken. Hatta kim hatırlamıyorum ama bilmem hangi ülkenin başbakanıyla görüşürken de aynı kılık kıyafetleri vardı.

en bilinen şarkılarından biri 'i wanna rock' idir. bayâ da eğlencelidir.

Adını Marilyn Monroe ve seri katil Charles Manson'dan almıştır. İlginç bir kişiliktir -ki video kliplerine ve imajına baktığımızda da bunu çok rahat anlayabiliyoruz. pek sevdiğim de söylenemez fakat 1-2 şarkısı da çok hoştur.

kışın çok fazla bulaştığımız ruh durumudur.

ayrıca yeni bir yazar ve hoşgelmiş.

manyak biridir. hakkında türlü türlü rivayerler yer alır; şarkı kaydında bile oral seks yaptırdığı söylenir ki içinde vahşi bir hayvan yatıyormuş. yani nereye baksanız aynı mevzular ama bunları pek umursamam. şarkılarının bazıları gerçekten iyi -ki hepsini içtenlikle kabullendiğimi söylersem yalan olur.

eşi dostu da yokmuş demek ki. 2bin tl borç ödenmeyecek bir borç değil, fabrikaya girse bir ayda o parayı çıkartır ama mesele de bunlar zaten. eş, dost, işsizlik vesaire birikince ve kim bilir başka neler neler. sonrası da malum. işin detaylarını bilmiyorum ama yazık etmiş kendine.

çiftlerden genellikle erkeklerin eşine 'hadi evlenelim' demek yerine türlü türlü fikirler içerisinde boğulma durumudur. açıkcası bu duruma uzak olduğum için mi yoksa sadelikten yana olduğum için mi bilmem ama benden öyle bir beklentisi olacak gelecekteki eşime sesleniyorum; "bekleme." bu bir yana, yakın arkadaşlarımdan biliyorum günlerce fena ter dökmüşlerdi ve işin en sıkıntılı yanlarından biri 'ya beğenmezse' durumuydu.

çim adam ve maket evler gibi çeşitli uygulamaların olduğu dersi birebir yaşamış kuşaktır.

çok güzel günlerdi ve şu an 'seni çat diye geri döndüreceğiz' deseler pat diye geri dönerim, öyle böyle değil yani.

şu aralar mezarlığa yakın bir yerde oturuyorum ve inanın birçok yerden daha anlamlı hissetirdiği günler olabiliyor. hayatı sanki biraz daha dolu dolu yaşıyorum. biraz romantizm içerikli gibi duruyor ama her hafta birilerinin mezarlığa temelli geldiğini gördüğümde "üç günlük hayat" betimlemesini daha fazla içtenlikle kabulleniyorum. sanırım her yerden çıkartılabilecek bir ders var.