Mutfaktan gelen mis gibi kokular. Tabii mutsuz olmama sebep olan bir olay da var ama o başka bir entrynin konusu.
aslında başlık tam olarak şu; "bir daha yapmayacağım denmesin rağmen yine de yapılan hareketler/eylemler."
Genelde geç saatte yemek yemeyeceğim dememe rağmen yine de inatla canımın tatlı ya da başka bir yiyecek çekmesi ve hapır hupur yememle sonuçlanıyor. Sonra başlıyorum "bugün sondu, yarın bırakıyorum" diye ama boğazım doysa gözüm doymuyor.
Genelde geç saatte yemek yemeyeceğim dememe rağmen yine de inatla canımın tatlı ya da başka bir yiyecek çekmesi ve hapır hupur yememle sonuçlanıyor. Sonra başlıyorum "bugün sondu, yarın bırakıyorum" diye ama boğazım doysa gözüm doymuyor.
'bu devirde de olacak iş mi?' demeyin hâlâ geçmeyen yerler var ve oldukça pratik bir uygulama olmasına rağmen sanırım belli bir miktar kesintiden dolayı geçmek istemiyorlar. Tabii bundan dolayı da birçok müşteriyi kaçırabiliyorlar. Şahsen her zaman yanımda nakit olmuyor ya da oluyor ama bir olay ve çat bütün para gidiyor. Sonra yol üzeri bir şey almak isterken ki bu genelde abur cubur olur ve kart kullanmak isterim ama nadir de olsa kartın geçmediği yerler denk geliyor ve öylece kalıyorum. Adama hesaba yaz da diyemem ki bakkal dönemi mi kaldı. Mecburen bırakıyorum ama akıllandım. Önce soruyorum 'kart geçiyor mu?' diye. :d Abur cubur önemli sonuçta, almadan gitmek olmaz. Her zaman da nakit olmuyor ki bazen bantamatikler de uzak olabiliyor.
facebook üzerinden gerçekleştirilen eylemlerden biridir. Bunu alternatif bir şekilde değerlendirmek isteyen facebook, kâr amaçsız para toplama özelliği getirerek belli bir süre önce doğum gününü paylaşan ve doğum gününüzü kutlayanları seçeceğiniz belli bir hayır kurumuna bağış yapabilme imkanı sunması üzerine yeni bir özellik üzerinde çalışıyorlar.
Yani size bir seçenek sunacaklar ve diyelim iki hafta önce doğum gününüzü profilinizde paylaştınız ama bunun yanında bir kurumu seçerek meselâ TEMA Vakfını seçip arkadaşlarınızı bu kuruma yönelik bağış yapmalarını da isteyebileceksiniz. Tabii şu an için sadece amerika'da yürürlüğe girecek bir uygulama.
Yani size bir seçenek sunacaklar ve diyelim iki hafta önce doğum gününüzü profilinizde paylaştınız ama bunun yanında bir kurumu seçerek meselâ TEMA Vakfını seçip arkadaşlarınızı bu kuruma yönelik bağış yapmalarını da isteyebileceksiniz. Tabii şu an için sadece amerika'da yürürlüğe girecek bir uygulama.
birçoğumuzun en azından yan komşusu vardır ve bazen rahatsız edici sesler gelir ama 'Asherbaby' adlı sosyal medya kullanıcısın durumu biraz daha ilginç. Eve dönerken komşu kapısının açık olduğunu fark eder ve eve girdiğinde gördüklerine inanamaz. Ardından bütün evi fotoğraflayıp sosyal medya üzerinden paylaşmaya karar verir. Nihayetinde içeride işkence edilerek birilerinin öldürüldüğü düşünülmektedir.
'Türk seçmenler sandıkta gerekli dersi vermeli' şeklinde Almanya'ya doğru seslenişidir.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'den cevap gecikmez; "Ülkemizin egemenliğine daha önce eşi benzeri görülmemiş bir müdahale. Erdoğan'ın Alman seçim kampanyasına yaptığı bu müdahale, Almanya halkını birbirlerine karşı kışkırtmak istediğini gösteriyor. Almanya'daki herkesi buna karşı koymaya çağırıyorum." şeklinde konuşmuştur.
düzenleme: başlık konusunda emin olamadım ama hata olarak görürseniz eğer düzeltirseniz sevinirim.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'den cevap gecikmez; "Ülkemizin egemenliğine daha önce eşi benzeri görülmemiş bir müdahale. Erdoğan'ın Alman seçim kampanyasına yaptığı bu müdahale, Almanya halkını birbirlerine karşı kışkırtmak istediğini gösteriyor. Almanya'daki herkesi buna karşı koymaya çağırıyorum." şeklinde konuşmuştur.
düzenleme: başlık konusunda emin olamadım ama hata olarak görürseniz eğer düzeltirseniz sevinirim.
zenginsozluk.com/foto
Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş'un hayatının beyaz perdeye aktarılmasıdır.
Filmde Vecihi Hürkuş'un komutanı ve kayınpederi Ratip Albay'ı canlandıran Bahadır Yenişehirlioğlu; "Türkiye'nin ilk uçak tasarımcısı ve üreticisidir, Türkiye'nin ilk yerli uçağını tek başına üretmiş ancak yanlış anlaşıldığı için önce tebrik edilmiş sonra da izinsiz uçuş yaptığı için sürgün edilmiştir. Ruslara esir düşüp, Yılanlı Ada olarak bilinen Nargin Adası'ndan yüzerek kaçacak kadar da cesur biridir. Geç kalınmış bir proje. Bir halk kahramanımızı layığıyla tanıtıyor olmanın gururunu taşıyorum. Böylesine büyük bir projede yer almak benim için mutluluk verici" şeklinde konuşmuştur.
İrlanda merkezli girişim BioCarbon Engineering tarafından yürürlüğe girecek çalışmadır.
"Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Myanmar'ın en önemli ve en büyük nehri olan İravadi Nehri'nin deltasında köylüler tarafından ağaçlandırma çalışmaları yürütülüyordu. Bu süre içinde yaklaşık 2,7 milyon Mangrov ağacı dikilmiş ve ekosistem onarılmaya çalışılmış. Fakat tüm bu çalışma yerel sivil toplum kurularının çabası ve kas gücüyle devam ettiği için daha verimli bir çözüm bulunması gerekiyormuş. Ve onlar da gökten ağaç yağdıran drone'lara geçiş yapmışlar."
"İrlanda merkezli girişim BioCarbon Engineering geliştirdiği arazi tarama ve ağaçlama teknolojileriyle drone'lar yardımıyla günde 100.000 ağaç dikebiliyor. Böylece yerel halkın da ağaç dikmek yerine toptan çıkmaya başlayan filizlerle ilgilenme fırsatı sunuyor. Önümüzdeki ay başlayacak olan drone'dan ağaç dikme programı Worldview International Foundation ortaklığıyla hayata geçecek. Projenin başlangıç tarihine kadar yerliler toplamda 750 hektar alanı ağaçlandırmış. Drone'lar da 250 hektar alanı 1 milyon ağaçla kaplayacak. Nihai hedef ise drone'larla 1 milyar ağaç dikmek."
kaynak
"Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Myanmar'ın en önemli ve en büyük nehri olan İravadi Nehri'nin deltasında köylüler tarafından ağaçlandırma çalışmaları yürütülüyordu. Bu süre içinde yaklaşık 2,7 milyon Mangrov ağacı dikilmiş ve ekosistem onarılmaya çalışılmış. Fakat tüm bu çalışma yerel sivil toplum kurularının çabası ve kas gücüyle devam ettiği için daha verimli bir çözüm bulunması gerekiyormuş. Ve onlar da gökten ağaç yağdıran drone'lara geçiş yapmışlar."
"İrlanda merkezli girişim BioCarbon Engineering geliştirdiği arazi tarama ve ağaçlama teknolojileriyle drone'lar yardımıyla günde 100.000 ağaç dikebiliyor. Böylece yerel halkın da ağaç dikmek yerine toptan çıkmaya başlayan filizlerle ilgilenme fırsatı sunuyor. Önümüzdeki ay başlayacak olan drone'dan ağaç dikme programı Worldview International Foundation ortaklığıyla hayata geçecek. Projenin başlangıç tarihine kadar yerliler toplamda 750 hektar alanı ağaçlandırmış. Drone'lar da 250 hektar alanı 1 milyon ağaçla kaplayacak. Nihai hedef ise drone'larla 1 milyar ağaç dikmek."
kaynak
altıncı kitabımız belli oldu; Mario Vargas Llosa - Kent ve Köpekler.
başlangıç tarihi: 17.08.2017
bitiş tarihi: 01.09.2017
keyifli okumalarınız olsun.
başlangıç tarihi: 17.08.2017
bitiş tarihi: 01.09.2017
keyifli okumalarınız olsun.
Max Brooks kitabı olmakla birlikte 2013 yılında çekilmiş bir filmi de bulunmaktadır. Zombi savaşı olarak uyarlama Türkçeleştirilmesi yapabileceğimiz eserin film versiyonu şu an Beyaz TV'de oynamaktadır. Filmi izlememiştim ve güzel bir tesadüf oldu. İzlemek isteyenler geçsin izlesin diyeceğim ama filmin yarısındayız sanırım, bu açıdan sıkıntı olabilir. Konu olarak da bilinmeyen bir kaynaktan yayılan bir virüs, zombi salgınına yol açar ve görevli bir kişi de bunun kaynağını bulmak için hiç ummadıkları bir şekilde Dünya'yı gezmek zorunda kalır.
geleceğe dönüş film serisiyle tanık olduğumuz uçan araçların hayal olmaktan çıkıp gerçeke dönüşüdür.
delorean dr-7 olarak tanıtılan bu yeni araç üstünde bir süredir çalışmalar devam ediyordu ve gelişmeler de gün yüzüne çıkıyor gibi.
"Hafif alaşım materyallerin yoğunlukta kullanıldığı iki kişilik kompakt elektrikli bir araç olan DR-7'nin ebatlarına baktığımızda altı metrelik uzunluğa ve 5,6 metrelik kanat açıklığına sahip olduğunu görüyoruz. Kanatları katlanabilir yapıda olan araç bu sayede 2,3 metre genişliğe kadar küçülerek garaj veya otopark gibi yerlere sığabilecek duruma geliyor. Yatayda ve dikeyde kalkış özelliğine sahip olan DR-7'nin saatte maksimum 386 kilometre hıza erişebildiğini açıklayan DeLorean, tek seferde gidilebilecek menziliyse 193 kilometre olarak veriyor. Elektronik destek olarak otopilot sistemini de barındıran aracın ne zaman uçuşa hazır olacağıyla ilgili şimdilik net bir bilgi vermekten kaçınan şirket, gerçek boyutlu prototip üzerinde çalışmalara devam ediyor. DR-7 satışa sunulduğunda kişisel veya ticari taksi amaçlı olarak kullanılabilecek."*
delorean dr-7 olarak tanıtılan bu yeni araç üstünde bir süredir çalışmalar devam ediyordu ve gelişmeler de gün yüzüne çıkıyor gibi.
"Hafif alaşım materyallerin yoğunlukta kullanıldığı iki kişilik kompakt elektrikli bir araç olan DR-7'nin ebatlarına baktığımızda altı metrelik uzunluğa ve 5,6 metrelik kanat açıklığına sahip olduğunu görüyoruz. Kanatları katlanabilir yapıda olan araç bu sayede 2,3 metre genişliğe kadar küçülerek garaj veya otopark gibi yerlere sığabilecek duruma geliyor. Yatayda ve dikeyde kalkış özelliğine sahip olan DR-7'nin saatte maksimum 386 kilometre hıza erişebildiğini açıklayan DeLorean, tek seferde gidilebilecek menziliyse 193 kilometre olarak veriyor. Elektronik destek olarak otopilot sistemini de barındıran aracın ne zaman uçuşa hazır olacağıyla ilgili şimdilik net bir bilgi vermekten kaçınan şirket, gerçek boyutlu prototip üzerinde çalışmalara devam ediyor. DR-7 satışa sunulduğunda kişisel veya ticari taksi amaçlı olarak kullanılabilecek."*
7. sezona ait birkaç bölümün sızdırılmasıyla ilgili olayda gelişmeler yaşanıyor ve bunlardan bir tanesi tutuklama olayı.
"Polis yöneticisi Akbar Pathan'ın AFP'ye yaptığı açıklama, olayın "yedinci sezonun dördüncü bölümünün izinsiz yayınlanması" nedeniyle gerçekleştiği yönünde.
Pathan'ın söylediğine göre dört kişi, 21 Ağustos'a kadar suçların incelenmesi amacı ile gözaltında kalacak. "
"Polis yöneticisi Akbar Pathan'ın AFP'ye yaptığı açıklama, olayın "yedinci sezonun dördüncü bölümünün izinsiz yayınlanması" nedeniyle gerçekleştiği yönünde.
Pathan'ın söylediğine göre dört kişi, 21 Ağustos'a kadar suçların incelenmesi amacı ile gözaltında kalacak. "
Ve yine bir bölüm sızar.
6. bölümün de sızmasıyla ortalık bir kez daha karıştı ama buna sevinen tarafta olarak çok da hoş oldu. Tabii olumsuz yanları da var ama şimdilik çok da fifi.
Bunun dışında final sahnesi hep beklediğim bir sahneydi. İyi ki öyle olmuş, zaten olmasa çok etkili olmayabilirdi.
Bu arada, neden ejderhalara zırh takmıyorlar. Akıllarına ne zaman gelecek merak ediyorum -ki olmayacak bir mevzu değil.
6. bölümün de sızmasıyla ortalık bir kez daha karıştı ama buna sevinen tarafta olarak çok da hoş oldu. Tabii olumsuz yanları da var ama şimdilik çok da fifi.
Bunun dışında final sahnesi hep beklediğim bir sahneydi. İyi ki öyle olmuş, zaten olmasa çok etkili olmayabilirdi.
Bu arada, neden ejderhalara zırh takmıyorlar. Akıllarına ne zaman gelecek merak ediyorum -ki olmayacak bir mevzu değil.
İlk günleri ağlayarak geçirdiğim için geri kalanı pek hatırlamıyorum ama neyse ki 2-3 gün sürdü. Sonra seve seve gidiyordum ve hatta karne gününü hiç unutmam. Ah ahh...
evli çiftler için konuşayım birçok sebebi olabildiğini biliyoruz fakat bir tanesi çok gün yüzüne çıkmıyor; aşk ve aşktan kastım hani o tutku vardır ya geceleri sizi sarıp sarmalar. İşte bu yok olduğunda sıkıntı başlıyor hatta birçok kadının 'ilk günlerdeki heyecanı özlüyorum' dediğini en azından dizilerde duymuşsunuzdur. İşte o tutku, şehvet yani aşk bittiğinde ilişki de bitebiliyor.
sınırlar diye bir kavram vardır ve buna çok önem veririm. Ailemle bile olsa bir sınır vardır ama tabii bu diğer birçok insana göre çok daha geniş bir sınırdır. Bi çember gibi düşünün ve iç içe birçok çember var. Her çemberin içinde de birileri var. Sanırım en genişi ailemdir, sonra birkaç çocukluk arkadaşım ki 15 senedir yakınız ve aileden gibiler. Onlar dışındakiler biraz daha sıkıntılı olduğundan sınırları geçmelerini hiç istemem. Nihayetinde aşırıya kaçmadan sınırları bilerek yakınlaşırsak eğer ne saygı derdimiz olur ne başka bir eğreti durum.
engelli, hamile, yaşlı ya da çocuğu olan biriyse çekinmeden veririm ama 'bana yer vermek zorundasın' gibi bir tutumu varsa kim ya da ne durumda olduğunu umursamam. bunun dışında oldukça önemli bir husus fakat bazıları 'ben de çok yorgunum, gencim ama sıkıntısız bir hayatım olmadığı anlamına gelmez' diyor ama karşımızdaki kişi zaten başta birçok açıdan bizden daha dezavantajlı bir durumda ve kim bilir daha ne sıkıntıları var. bu yüzden kimse birazcık nezaketten ölmez ama nezaket ve anlayışın olmadığı toplumlar ölür.
kadınların bana bu şekilde seslenmesini istiyorum ama işi ciddiye almamalarını da rica ediyorum. bir yerde mi ne izlemiştim "yerim seni" derken cidden yemişti. ah bi de adı aklıma gelse.
karşı cinsle ilişkiyi kanka, kardeşim vesaire meselelerine sokmadan ilişkiyi yürütmektir. hani bir gün romeo ve juliet olma ihtimalimiz oluşursa diye her kapıyı dürtme meselesi gibi.
ne severim ne sevmem öyle arada derede bir çizi seri. açıkcası filmini bile geçenlerde tv de oynadı da izledim ama o da yokluktan.
erkeklerin kadınsızlıktan yaptıkları çeşitli eylemleri "hep yokluktan bunlar" diyerek geçiştirmesi de örnek verilebilir ama çok şükür o aşamalara gelmedim, gelmem diye de umuyorum.
shinedown tarafından seslendirilmesi de çok hoştur. Ne zaman denk gelse sonuna dek dinler ve ne zaman simple man muhabbeti oluşsa açar dinlerim. pek keyiflidir.
Tekrardan idam cezasının geri gelmesi konusundaki düşüncelerdir. Daha ötesi gerçekleşir mi bilmem ama idam konusunda sadece iki husus ele alıncaksa ve referandum olursa evet veririm; tecavüz ve seri katil. Bunun dışında vatan hainliği meselesinde idamı kabul etmiyorum çünkü vatan hainliği artık sadece hükümetlerin etiketlerinden başka bir şey değil. Dünün dostu bugünün düşmanı oluyor ya da bugün dost dediğimiz insanlar yarın çat düşman ilan ediliyor. Bu kadar değişken bir durumda kestirip atmaya kesinlikle katılmıyorum ama başta bahsettiğim hususlarda idam şart. Yoksa adalete güvenim olsa süründürsünler ama serbest bırakılan onca yaratığı görünce adalete güvenim kalmıyor.
"ve tanrı kadını yarattı" olabilecek şekilde bir nevi şükür nidası atmış olabilir. ilk insan olsam ve karşı cins olmasa ne yapardım bilemiyorum, öyle hayatın içine edeyim.
Açıklama yaparsa eğer kesin; "'AK Parti Genel Başkanı' kısmını ekledik ve bu yüzden karakter sınırı çıktı da o yüzden sildik" derlerse eğer şaşırmam, karaktersiz herifler.