Yasemin Öztürk, klasik eğitimini tamamladıktan sonra lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde aldı ve bölümünden başarılı bir şekilde mezun oldu.
Oyunculuk alanında ilk tecrübesini 1999 yılında Bizim Sokak isimli dizede yaşadı. Sonraki yıllarda birçok dizide rol alsa da, ismini TRT ekranlarında yayınlanan '' Koçum Benim '' dizisinde duyurmaya başladı.
2003 yılında Türkiye'nin en çok izlenen dizisi ''Kurtlar Vadisi''nde oynamaya başladı. 2 yıl boyunca rol aldığı dizide, başrolü canlandıran Necati Şaşmaz ile aşk yaşadı.
Oyunculuk kariyerinde birçok film ve dizi yer alan Yasemin Öztürk, 2011 yılında yine Türkiye'de efsane olmuş '' Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi '' isimli dizide psikolog rolünde bulundu. Dizinin yönetmenliği Serdar Akar yaparken, dizinin başrolünde usta oyuncu Erdal Beşikçioğlu vardı.
Doğum Tarihi: 25 Şubat 1974
Doğum Yeri: Ankara
Eğitim Durumu: Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü
Boy: 1,72 m
Sevda'nın Bahçesi (Jale) TV Dizisi 2017
Deli Aşk, Deli Aşk Sinema Filmi 2017
2016 İşte Benim Stilim Ünlüler yarışmasına katıldı.
Milat, Milat (Figen Gürata) TV Dizisi 2015
Ötesiz İnsanlar 2. Sezon, Ötesiz İnsanlar TV Dizisi
2. Sezon (Şenay Aydın) 2014
1. Sezon (Şenay Aydın) 2013
Nizama Adanmış Ruhlar 1. Sezon Nizama Adanmış Ruhlar
TV Dizisi
1. Sezon (Yasemin) 2013
Küçük Kıyamet 3. Sezon, Küçük Kıyamet TV Dizisi
3. Sezon 2015
2. Sezon 2014
1. Sezon 2013
Koğuş Akademisi, Koğuş Akademisi (Derya) Sinema Filmi 2013
Gölgedeki Renkler, Gölgedeki Renkler (Sabiha) Sinema Filmi 2010
Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi
2. Sezon Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi TV Dizisi
2. Sezon (Şevket'in Sevgilisi) 2011
Bahar Dalları, Bahar Dalları TV Dizisi 2009
Aşk Tutulması, Aşk Tutulması (Müge) Sinema Filmi 2008
Yemin, Yemin (Yeşim) TV Dizisi 2007
Havva Durumu Havva Durumu (Havva) TV Filmi 2007
Ezo Gelin 1. Sezon Ezo Gelin TV Dizisi
1. Sezon (Süreyya) 2006
Binbir Gece 3. Sezon Binbir Gece TV Dizisi 3. Sezon 2008
Aşka Sürgün, Aşka Sürgün (Burcu) TV Dizisi 2005
2 Süper Film Birden, 2 Süper Film Birden (Seda) Sinema Filmi 2005
Çalınan Ceset, Çalınan Ceset (Ceren) TV Filmi 2004
Köpekbalığı Hikayesi, Köpekbalığı Hikayesi (Türkçe Seslendirme) Sinema Filmi 2004
Kadirşinas, Kadirşinas TV Dizisi 2004
Hababam Sınıfı Askerde, Hababam Sınıfı Askerde (Kadın Asker) Sinema Filmi 2004
Gece 11:45Gece 11:45 (Sibel) Sinema Filmi 2004
Canım Benim, Canım Benim TV Dizisi 2004
Kurtlar Vadisi 3. Sezon, Kurtlar Vadisi TV Dizisi
3. Sezon (Sara Vanunu) 2005
1. Sezon (Sara Vanunu) 2003
Bir İstanbul Masalı, Bir İstanbul Masalı TV Dizisi 2003
Aşk Olsun, Aşk Olsun (Buse) TV Dizisi 2003
Koçum Benim, Koçum Benim (Ceren) TV Dizisi 2002
Şöhret Sandalı, Şöhret Sandalı (Nazan) TV Filmi 2001
Cinlerle Periler, Cinlerle Periler (Yasemin) TV Dizisi 2001
Üvey Baba, Üvey Baba (Mehtap)TV Dizisi 2000
Bücür Cadı, Bücür Cadı TV Dizisi 1999
Bizim Sokak, Bizim Sokak (Zeliha) TV Dizisi 1999
26 Ocak 1959'da İstanbul Bakırköy'de doğan Nuri Bilge Ceylan, çocukluğunu Kuzey Ege'nin Çanakkale ilçesindeki babasının memleketi Yenice'de geçirdi. Tarım mühendisi olan babası, Yeşilköy, İstanbul'daki Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde çalışıyordu. Fakat idealist arzularla birlikte, Çanakkale'ye transfer talebinde bulundu, soyulmuş olan aile Yenice'ye taşındı. Nuri Bilge o sırada sadece iki kişiydi.
Nuri Bilge ve ablası Emine için bu hareket, Yenice kırsalında serbest dolaşım özgürlüğü anlamına geliyordu. Ancak, kız kardeşi orta okulu bitirene kadar, sadece son kaldı. Bu yıllarda Yenice'de lise bulunmadığı için, aile 1969 yılında İstanbul'a dönmeye zorlandı. Bu sayede Nuri Bilge ilkokulun beşinci sınıfını, ortaokul ve lise yıllarını devlet okullarında geçirdi. Bakırköy'de. Her şeyden önce, genellikle en azından yaz tatilleri için Yenice'ye geri dönmeyi seçti.
1976 yılında liseden mezun olduktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde kimya mühendisliği eğitimi almaya başladı. Ancak bunlar, çalkantılı zamanlardı; ve dersler boykotlar, çatışmalar ve politik kutuplaşma tarafından sürekli kesintiye uğradı. Kursu, üniversitelerin Maçka kampüsünde, olayların en yoğun olduğu ve iki sene az çalışma fırsatıyla dolup taştığını temel alıyordu: koşullar sadece izin vermedi. 1978'de üniversite giriş sınavlarına yeniden girdi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde elektrik mühendisliği derslerine geçti, o sırada nispeten az sorun çıktı.
Fotoğraf sanatına olan ilgisi, lisede geçirdiği süre boyunca bereketlenmiş, Boğaziçi Üniversitesi fotoğraf kulübünde çiçek açmış, burada da cep harçlığı kazanmak için vesikalık fotoğraflar çekmiştir. Fotoğrafın yanı sıra dağcılık ve satranç kulüplerine de katıldı. Üniversitenin kapsamlı kütüphanesi ve müzik arşivi, özellikle görsel sanatlar ve klasik müzik tutkusunu körüklemekte önemli rol oynamıştır. Bu arada, Üstün Barışta ile yaptığı seçmeli film çalışmaları dersi ve film kulübünün özel gösterimleri, İstanbul'daki Taksim'deki Cinémathèque'deki gösteriler sırasında daha önce kök salmış olan sinema sevgisini pekiştirdi. Bunlar, filmlerin sinemada izlenmesi gerektiğinde DVD ve videodan önceki yıllardı.
1985 yılında mezun olan Nuri Bilge, önce Londra'da, daha sonra Katmandu'da ne yapması gerektiği sorusunu düşünmeye başladı. Doğu ve batıdaki seyahatleri aylarca sürdü ve Türkiye'ye dönerken, askerlik görevini yerine getirerek kararsızlıktan vazgeçmeye başladı. Ve Mamak'taki orduda 18 ay boyunca, hayatının geri kalanına nasıl şekil verileceğini öğrendi. Sinema aracılığıyla ...
Askerlik hizmetiyle, kararın uygulamaya konulmasına karar verdi. Mimar Sinan Üniversitesi'nde film okurken bir yandan da geçim kaynağı olarak fotoğraf çektirdi. Ama 30 yaşında bir şey olarak, üniversitenin en eski öğrencisi ve kendi başına bir kariyer yapmak için acele ediyordu. İki yıl sonra kursu terk etti.
Arkadaşı Mehmet Eryılmaz'ın yönettiği kısa bir filmde rol alarak başladı, ancak aynı zamanda tüm teknik süreçte baştan sona katıldı ve böylece sahip olduğu bilgiye dayanarak çalıştı. Daha sonra kendi filmini çekmek için bu filmi çekmek için kullanılan Arriflex 2B kamerayı satın aldı. O günlerde, video kameralar henüz bir seçenek değildi.
1993 yılı sonuna doğru, kısa film KOZA (Koza) çekmeye başladı, Rusya'dan bir bavulla getirdiği bir olumsuzluk ve devlet yayıncısı TRT tarafından verilen son kullanma tarihini geçen bir stoğu kullanarak başladı. Film Mayıs 1995'te Cannes'da gösterildi ve Cannes Film Festivali'nde yarışma için seçilecek ilk Türk kısa filmi oldu.
Üç tam uzunlukta uzun metrajlı film izlendi; bu, KOZA'ya bir netice olarak dökülebilir; Bazıları tarafından “il üçlemesi” olarak da tanımlanmıştır: KASABA (Küçük Kasaba, 1997), MAYIS SIKINTISI (Mayıs 1999, Bulutlar) ve UZAK (Uzak, 2002). Bu filmlerin hepsinde Ceylan yakın arkadaşlarını, akrabalarını ve ailesini aktör olarak seçti ve hemen her teknik rolü üstlendi: Sinematografi, ses tasarımı, prodüksiyon, düzenleme, yazı ve yönlendirme ...
Üçlemenin son filmi UZAK, 2003 Cannes Film Festivali'nde Grand Prix'i kazandığında, Ceylan aniden uluslararası kabul görmüş bir isim oldu. Cannes'dan sonra festivale devam eden UZAK, 23'ü uluslararası olmak üzere toplam 47 ödül aldı ve böylece Türk sinemasının tarihindeki en çok ödüllü film oldu.
2006 yılının ardından takip edilen İKLİMLER (Climates), yine Cannes Film Festivali'nde ilk kez FIPRESCI Ödülü'nü aldı. Bu filmdeki başrol oyuncuları Nuri Bilge ve eşi Ebru Ceylan tarafından paylaşıldı.
2008 yapımı ÜÇ MAYMUN (Üç Maymun) filmi ile 61. Cannes Film Festivali'nde yarışan Nuri Bilge, En İyi Yönetmen ödülünü kazandı. ÜÇ MAYMUN daha sonra Akademi Ödülleri Yabancı Dil Film kategorisinde Oscar adaylığı yapan ilk Türk filmi oldu.
2009 yılında yönetmen Cannes'a döndü, bu kez ana yarışma jürisinin bir üyesi olarak.
2011'de "ANADOLU'DA BİR ZAMAN ÜZERİNDE" filmi Cannes Film Festivali'nde yine Grand Prix'i kazandı.
2014 yılında bir sonraki filmi "WINTER SLEEP", Cannes Film Festivali'nde "Palme D'or" ödülünü kazandı.
2003 yılı sonunda 'İklimler' için yer keşif gezisinde Nuri Bilge, askere alındığı günden bu yana ilk kez fotoğrafçılığa geri döndü. Bu noktadan sonra, zamanını hem sinemaya hem de fotoğrafçılığa adamaya başladı.
Ahlat ağacı, Kış uykusu, bir zamanlar anadolu'da, üç maymun, iklimler, uzak, Mayıs sıkıntısı, kasaba, koza.
Nuri Bilge ve ablası Emine için bu hareket, Yenice kırsalında serbest dolaşım özgürlüğü anlamına geliyordu. Ancak, kız kardeşi orta okulu bitirene kadar, sadece son kaldı. Bu yıllarda Yenice'de lise bulunmadığı için, aile 1969 yılında İstanbul'a dönmeye zorlandı. Bu sayede Nuri Bilge ilkokulun beşinci sınıfını, ortaokul ve lise yıllarını devlet okullarında geçirdi. Bakırköy'de. Her şeyden önce, genellikle en azından yaz tatilleri için Yenice'ye geri dönmeyi seçti.
1976 yılında liseden mezun olduktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde kimya mühendisliği eğitimi almaya başladı. Ancak bunlar, çalkantılı zamanlardı; ve dersler boykotlar, çatışmalar ve politik kutuplaşma tarafından sürekli kesintiye uğradı. Kursu, üniversitelerin Maçka kampüsünde, olayların en yoğun olduğu ve iki sene az çalışma fırsatıyla dolup taştığını temel alıyordu: koşullar sadece izin vermedi. 1978'de üniversite giriş sınavlarına yeniden girdi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde elektrik mühendisliği derslerine geçti, o sırada nispeten az sorun çıktı.
Fotoğraf sanatına olan ilgisi, lisede geçirdiği süre boyunca bereketlenmiş, Boğaziçi Üniversitesi fotoğraf kulübünde çiçek açmış, burada da cep harçlığı kazanmak için vesikalık fotoğraflar çekmiştir. Fotoğrafın yanı sıra dağcılık ve satranç kulüplerine de katıldı. Üniversitenin kapsamlı kütüphanesi ve müzik arşivi, özellikle görsel sanatlar ve klasik müzik tutkusunu körüklemekte önemli rol oynamıştır. Bu arada, Üstün Barışta ile yaptığı seçmeli film çalışmaları dersi ve film kulübünün özel gösterimleri, İstanbul'daki Taksim'deki Cinémathèque'deki gösteriler sırasında daha önce kök salmış olan sinema sevgisini pekiştirdi. Bunlar, filmlerin sinemada izlenmesi gerektiğinde DVD ve videodan önceki yıllardı.
1985 yılında mezun olan Nuri Bilge, önce Londra'da, daha sonra Katmandu'da ne yapması gerektiği sorusunu düşünmeye başladı. Doğu ve batıdaki seyahatleri aylarca sürdü ve Türkiye'ye dönerken, askerlik görevini yerine getirerek kararsızlıktan vazgeçmeye başladı. Ve Mamak'taki orduda 18 ay boyunca, hayatının geri kalanına nasıl şekil verileceğini öğrendi. Sinema aracılığıyla ...
Askerlik hizmetiyle, kararın uygulamaya konulmasına karar verdi. Mimar Sinan Üniversitesi'nde film okurken bir yandan da geçim kaynağı olarak fotoğraf çektirdi. Ama 30 yaşında bir şey olarak, üniversitenin en eski öğrencisi ve kendi başına bir kariyer yapmak için acele ediyordu. İki yıl sonra kursu terk etti.
Arkadaşı Mehmet Eryılmaz'ın yönettiği kısa bir filmde rol alarak başladı, ancak aynı zamanda tüm teknik süreçte baştan sona katıldı ve böylece sahip olduğu bilgiye dayanarak çalıştı. Daha sonra kendi filmini çekmek için bu filmi çekmek için kullanılan Arriflex 2B kamerayı satın aldı. O günlerde, video kameralar henüz bir seçenek değildi.
1993 yılı sonuna doğru, kısa film KOZA (Koza) çekmeye başladı, Rusya'dan bir bavulla getirdiği bir olumsuzluk ve devlet yayıncısı TRT tarafından verilen son kullanma tarihini geçen bir stoğu kullanarak başladı. Film Mayıs 1995'te Cannes'da gösterildi ve Cannes Film Festivali'nde yarışma için seçilecek ilk Türk kısa filmi oldu.
Üç tam uzunlukta uzun metrajlı film izlendi; bu, KOZA'ya bir netice olarak dökülebilir; Bazıları tarafından “il üçlemesi” olarak da tanımlanmıştır: KASABA (Küçük Kasaba, 1997), MAYIS SIKINTISI (Mayıs 1999, Bulutlar) ve UZAK (Uzak, 2002). Bu filmlerin hepsinde Ceylan yakın arkadaşlarını, akrabalarını ve ailesini aktör olarak seçti ve hemen her teknik rolü üstlendi: Sinematografi, ses tasarımı, prodüksiyon, düzenleme, yazı ve yönlendirme ...
Üçlemenin son filmi UZAK, 2003 Cannes Film Festivali'nde Grand Prix'i kazandığında, Ceylan aniden uluslararası kabul görmüş bir isim oldu. Cannes'dan sonra festivale devam eden UZAK, 23'ü uluslararası olmak üzere toplam 47 ödül aldı ve böylece Türk sinemasının tarihindeki en çok ödüllü film oldu.
2006 yılının ardından takip edilen İKLİMLER (Climates), yine Cannes Film Festivali'nde ilk kez FIPRESCI Ödülü'nü aldı. Bu filmdeki başrol oyuncuları Nuri Bilge ve eşi Ebru Ceylan tarafından paylaşıldı.
2008 yapımı ÜÇ MAYMUN (Üç Maymun) filmi ile 61. Cannes Film Festivali'nde yarışan Nuri Bilge, En İyi Yönetmen ödülünü kazandı. ÜÇ MAYMUN daha sonra Akademi Ödülleri Yabancı Dil Film kategorisinde Oscar adaylığı yapan ilk Türk filmi oldu.
2009 yılında yönetmen Cannes'a döndü, bu kez ana yarışma jürisinin bir üyesi olarak.
2011'de "ANADOLU'DA BİR ZAMAN ÜZERİNDE" filmi Cannes Film Festivali'nde yine Grand Prix'i kazandı.
2014 yılında bir sonraki filmi "WINTER SLEEP", Cannes Film Festivali'nde "Palme D'or" ödülünü kazandı.
2003 yılı sonunda 'İklimler' için yer keşif gezisinde Nuri Bilge, askere alındığı günden bu yana ilk kez fotoğrafçılığa geri döndü. Bu noktadan sonra, zamanını hem sinemaya hem de fotoğrafçılığa adamaya başladı.
Ahlat ağacı, Kış uykusu, bir zamanlar anadolu'da, üç maymun, iklimler, uzak, Mayıs sıkıntısı, kasaba, koza.
Zeki Demirkubuz 1964 yılında doğdu. İlk uzun filmi C Blok'u (1994) çekene kadar çeşitli yönetmenlere asistanlık yaptı. Uluslararası eleştirmenler ve izleyiciler, Demirkubuz'u Venedik Film Festvali'nde gösterilen ikinci filmi Masumiyet'le tanıdılar. Üçüncü filmi olan Üçüncü Sayfa, Türkiye'deki film festivallerinin yanı sıra Locarno ve Rotterdam Film Festivalleri de dahil olmak üzere Avrupa'da yapılan çok sayıda film festivalinde gösterildi. Yazgı (2001) ve İtiraf (2001), 2002 yılında Cannes Film Festivalinin "Un Certain Regard" bölümünde gösterildi. Başrolünü de üstlendiği Bekleme Odası'nın (2003) ardından Masumiyet'in başlangıç öyküsünü anlatan Kader'i (2006), sonrasında Kıskanmak (2009), Yeraltı (2012), Bulantı (2015) ve Kor (2016) filmlerini yaptı.
2016 Transilvania International Film Festival (ROMANYA)
2010 12th International Film Festival Film by the Sea (HOLLANDA)
2010 10th Era New Horizons Film Festival (POLONYA)
2009 Brüksel Sinematek (Belçika)
2007 Pacific Film Archive at Berkeley Art Museum (A.B.D.)
2007 Film Society of Lincoln Center (A.B.D.)
2004 Duke University-Prof. Fredric Jameson bildirisiyle (A.B.D.)
2004 Houston Museum of Fine Arts (A.B.D.)
2004 University of Michigan (A.B.D.)
2004 Harkins Valley Art Theatre (A.B.D.)
2003 Anthology Film Archives (A.B.D.)
2003 Toronto Film Festivali (Kanada)
2003 Boston Museum of Art (A.B.D.)
2003 Wexner Center for the Arts (A.B.D.)
2002 Viennale (Avusturya)
2001 Avrupa Filmleri Festivali (Türkiye)
Makaleler:
Zeki Demirkubuz Sineması. Türk Sinemasında Yönetmenler. 2006.
Fredric Jameson. Yeni Türk Sineması Üzerine Kısa Notlar.
Chris Berry. Zeki Demirkubuz: Karanlığın Işığında. Kader: Zeki Demirkubuz
Türk Yönetmenin Sert ve Edebi Ufkuna Yol Gösteren Işık: Bir Metafor Olarak Hapishane. Film Comment. Mart-Nisan 2003.
Giriş. Mental Minefields: The Dark Tales of Zeki Demirkubuz. 2007.
Türk Umutsuzluğu ve İsimsizliği. Village Voice. 26 Mart- 26 Nisan 2003.
Beni Hapishane Yönetmen Yaptı. The Guardian. 30 Ocak 2006.
Yönetmen Zeki Demirkubuz, Jamie Bell'e “Karanlık Hakkında Öyküler” Üçlemesini Anlatıyor. Sight and Sound. Şubat 2006.
Zeki Demirkubuz'un Sineması Üzerine. Birgün. 21 Eylül 2008.
Zeki Demirkubuz Hakkında. Mental Minefields: The Dark Tales of Zeki Demirkubuz. 2007.
Zeki Demirkubuz Çağdaş Türk Sinemasını Evrensel ve Kişisel Kılıyor. Columbus Alive. 2003.
C Blok'tan İtiraf'a. S. Ruken Öztürk Arşivi. 19 Mayıs 2002.
Zeki Demirkubuz Sineması: Karanlık Üstüne Öyküler 1 ve 2. Şükran Yücel 2001
söyleşiler:
Bu işe el yordamıyla başladım, yaptıkça bir şey öğrendim - Notos Öykü Dergisi, Haziran-Temmuz 2008.
İnsana Ait Her Şeyin Sorgulanması Gerektiğine İnanıyorum - Birikim, 225. Ocak 2008.
Zeki Demirkubuz'la Hayata, Aydına, 12 Eylül Cuntasına ve Sinemaya Dair - Birgün, 15 Ağustos 2009.
Zeki Demirkubuz'la Söyleşi - Altyazı, Ekim 2006.
"Beni Korkutan, Bana Acı Veren Belirsizliktir." Kader: Zeki Demirkubuz, 2006.
Orta Doğu Söyleşisi. "Çünkü erkeğin aldatması trajik olmuyor." Kader: Zeki Demirkubuz, 2006.
Aşk Varlığını Bir Başkasına Teslim Etmektir - Radikal, 1 Ekim 2006.
Keşfettiğim En Güzel Şey Yalnızlık - Cumhuriyet Dergi, 3 Eylül 2006.
Röportaj - Kelebek, Ekim 2006.
Söyleşi - Altyazı, Mart 2004.
Zeki Demirkubuz İle 1990'larda Türk Sineması Üzerine Yapılan Söyleşi - 06 Eylül 2004.
Zeki Demirkubuz Röportajı - www.bapq.net Ekim-Kasım 2004.
İdeal İyiliğin Yolu Kötülüğü Anlamaktan Geçiyor - Aksiyon Dergisi, 363. 17 Kasım 2001.
İki Maddelik Bağımsızlık Manifestosu: Yazgı ve İtiraf - Sinema Gazetesi, 4. 30 Kasım-6 Aralık 2001.
Yaşama "Fark Etmez" Gözlerle Bakanların Hikâyeleri - Sanat Dünyamız, 81. Güz 2001.
Temel Sorunumuz Ahlâk - Milliyet, 10 Ekim 1999.
Kendime İhanet Etmeyeceğim - Cumhuriyet Dergi, 14 Kasım 1999.
Sinemanın "Yalan"cı Oğlu - Radikal, 14 Eylül 1997.
Hayat, Yürekle Düzenin Çatışmasıdır - Yeni Yüzyıl, 1997.
Hırsızlığın Dayatıldığı İnsanlar - Gazete Pazar (Joker), 19 Ekim 1997.
Zeki Demirkubuz İzdiham'da - www.izdiham.com.
Söyleşi: Ayşe Pay - Ebru Afat - "Dosyoyevski olmasaydı, edebiyat olmasaydı sinemacı olmazdım"
ŞÜPHE: Acılardan Kurtulmanın Bilinçli Çabası.
2016 Transilvania International Film Festival (ROMANYA)
2010 12th International Film Festival Film by the Sea (HOLLANDA)
2010 10th Era New Horizons Film Festival (POLONYA)
2009 Brüksel Sinematek (Belçika)
2007 Pacific Film Archive at Berkeley Art Museum (A.B.D.)
2007 Film Society of Lincoln Center (A.B.D.)
2004 Duke University-Prof. Fredric Jameson bildirisiyle (A.B.D.)
2004 Houston Museum of Fine Arts (A.B.D.)
2004 University of Michigan (A.B.D.)
2004 Harkins Valley Art Theatre (A.B.D.)
2003 Anthology Film Archives (A.B.D.)
2003 Toronto Film Festivali (Kanada)
2003 Boston Museum of Art (A.B.D.)
2003 Wexner Center for the Arts (A.B.D.)
2002 Viennale (Avusturya)
2001 Avrupa Filmleri Festivali (Türkiye)
Makaleler:
Zeki Demirkubuz Sineması. Türk Sinemasında Yönetmenler. 2006.
Fredric Jameson. Yeni Türk Sineması Üzerine Kısa Notlar.
Chris Berry. Zeki Demirkubuz: Karanlığın Işığında. Kader: Zeki Demirkubuz
Türk Yönetmenin Sert ve Edebi Ufkuna Yol Gösteren Işık: Bir Metafor Olarak Hapishane. Film Comment. Mart-Nisan 2003.
Giriş. Mental Minefields: The Dark Tales of Zeki Demirkubuz. 2007.
Türk Umutsuzluğu ve İsimsizliği. Village Voice. 26 Mart- 26 Nisan 2003.
Beni Hapishane Yönetmen Yaptı. The Guardian. 30 Ocak 2006.
Yönetmen Zeki Demirkubuz, Jamie Bell'e “Karanlık Hakkında Öyküler” Üçlemesini Anlatıyor. Sight and Sound. Şubat 2006.
Zeki Demirkubuz'un Sineması Üzerine. Birgün. 21 Eylül 2008.
Zeki Demirkubuz Hakkında. Mental Minefields: The Dark Tales of Zeki Demirkubuz. 2007.
Zeki Demirkubuz Çağdaş Türk Sinemasını Evrensel ve Kişisel Kılıyor. Columbus Alive. 2003.
C Blok'tan İtiraf'a. S. Ruken Öztürk Arşivi. 19 Mayıs 2002.
Zeki Demirkubuz Sineması: Karanlık Üstüne Öyküler 1 ve 2. Şükran Yücel 2001
söyleşiler:
Bu işe el yordamıyla başladım, yaptıkça bir şey öğrendim - Notos Öykü Dergisi, Haziran-Temmuz 2008.
İnsana Ait Her Şeyin Sorgulanması Gerektiğine İnanıyorum - Birikim, 225. Ocak 2008.
Zeki Demirkubuz'la Hayata, Aydına, 12 Eylül Cuntasına ve Sinemaya Dair - Birgün, 15 Ağustos 2009.
Zeki Demirkubuz'la Söyleşi - Altyazı, Ekim 2006.
"Beni Korkutan, Bana Acı Veren Belirsizliktir." Kader: Zeki Demirkubuz, 2006.
Orta Doğu Söyleşisi. "Çünkü erkeğin aldatması trajik olmuyor." Kader: Zeki Demirkubuz, 2006.
Aşk Varlığını Bir Başkasına Teslim Etmektir - Radikal, 1 Ekim 2006.
Keşfettiğim En Güzel Şey Yalnızlık - Cumhuriyet Dergi, 3 Eylül 2006.
Röportaj - Kelebek, Ekim 2006.
Söyleşi - Altyazı, Mart 2004.
Zeki Demirkubuz İle 1990'larda Türk Sineması Üzerine Yapılan Söyleşi - 06 Eylül 2004.
Zeki Demirkubuz Röportajı - www.bapq.net Ekim-Kasım 2004.
İdeal İyiliğin Yolu Kötülüğü Anlamaktan Geçiyor - Aksiyon Dergisi, 363. 17 Kasım 2001.
İki Maddelik Bağımsızlık Manifestosu: Yazgı ve İtiraf - Sinema Gazetesi, 4. 30 Kasım-6 Aralık 2001.
Yaşama "Fark Etmez" Gözlerle Bakanların Hikâyeleri - Sanat Dünyamız, 81. Güz 2001.
Temel Sorunumuz Ahlâk - Milliyet, 10 Ekim 1999.
Kendime İhanet Etmeyeceğim - Cumhuriyet Dergi, 14 Kasım 1999.
Sinemanın "Yalan"cı Oğlu - Radikal, 14 Eylül 1997.
Hayat, Yürekle Düzenin Çatışmasıdır - Yeni Yüzyıl, 1997.
Hırsızlığın Dayatıldığı İnsanlar - Gazete Pazar (Joker), 19 Ekim 1997.
Zeki Demirkubuz İzdiham'da - www.izdiham.com.
Söyleşi: Ayşe Pay - Ebru Afat - "Dosyoyevski olmasaydı, edebiyat olmasaydı sinemacı olmazdım"
ŞÜPHE: Acılardan Kurtulmanın Bilinçli Çabası.
herkes bir yana bu adam bir efsane bir tarafa.
yazıyoooor! yazıyor!
pornhub her sene olduğu gibi bu sene yine istatistiklerini ve kullanıcıların tarzlarını yansıtmıştır!
karışık olarak kategoriler:
amateur
anal
asian
ass
babe
bbw
big dick
big tits
blonde
blowjob
bondage
brunette
bukkake
celebrity
creampie
cumshot
dancing
ebony
fetish
funny
group
hd
handjob
hardcore
hentai
interracial
latina
lesbian
masturbation
mature
milf
pornstar
pov
public
reality
red head
striptease
teen
toys
vintage
ayrıca türbanlı porno ve altyazılı porno .
porn istatistik
pornhub her sene olduğu gibi bu sene yine istatistiklerini ve kullanıcıların tarzlarını yansıtmıştır!
karışık olarak kategoriler:
amateur
anal
asian
ass
babe
bbw
big dick
big tits
blonde
blowjob
bondage
brunette
bukkake
celebrity
creampie
cumshot
dancing
ebony
fetish
funny
group
hd
handjob
hardcore
hentai
interracial
latina
lesbian
masturbation
mature
milf
pornstar
pov
public
reality
red head
striptease
teen
toys
vintage
ayrıca türbanlı porno ve altyazılı porno .
porn istatistik
yazıyooor! yazıyor!
a haber spikeri erkan tan'a ait sözü yazıyor!
A Haber sunucusu Erkan Tan, Gezi'yi hedef alarak "Gezi'ye katılanların başları kesilmelidir" diye yazdı.
Sarı Yeleklilerin eylemlerine gönderme yapan Tan, şu ifadeleri kullanmıştı:
"DHKP-C, PKK, FETÖ mensubu kahpeler ile birlikte davrandılar. Devlete baş kaldırdılar.
Silah sıktılar. Taş attılar. Molotof kokteyli attılar. Sadece kamu mallarına değil; binlerce sivil vatandaşın malına mülküne zarar verdiler. Bu nedenle başları kesilmelidir. Bu saatten sonra, Türkiye'de Sarı Yelek hayali kuranların sonu, Sarı Etek olur…"
a haber spikeri erkan tan'a ait sözü yazıyor!
A Haber sunucusu Erkan Tan, Gezi'yi hedef alarak "Gezi'ye katılanların başları kesilmelidir" diye yazdı.
Sarı Yeleklilerin eylemlerine gönderme yapan Tan, şu ifadeleri kullanmıştı:
"DHKP-C, PKK, FETÖ mensubu kahpeler ile birlikte davrandılar. Devlete baş kaldırdılar.
Silah sıktılar. Taş attılar. Molotof kokteyli attılar. Sadece kamu mallarına değil; binlerce sivil vatandaşın malına mülküne zarar verdiler. Bu nedenle başları kesilmelidir. Bu saatten sonra, Türkiye'de Sarı Yelek hayali kuranların sonu, Sarı Etek olur…"
yazıyoooor! yazıyor!
polis memurunun artistlik yaparak ceza yazmasını engelleyen ufacık kamerayı yazıyor!!
Görevini layıkıyla yapan 10 binlerce kahraman polisimiz var ama bunlar arasında görevini, yetkisini keyfi işleri için kullanan işgüzarlar da var. Bunlardan ikisi geçtiğimiz günlerde Antalya'da bir vatandaşın araç kamerasına takıldı. Yayın ilkeleri gereği plaka ve yüzlerini kapattığımız mesleğinin yüz karası iki polis trafikte sıkıştırdıkları vatandaşa bir de ceza yazmaya kalkışıyor. Araç kamerası ile her şeyi kaydettiğini söyleyen ve ceza yemekten kurtulan vatandaş yaşananları tüm açıklığı ile sosyal medyadan paylaştı.
link burada
polis memurunun artistlik yaparak ceza yazmasını engelleyen ufacık kamerayı yazıyor!!
Görevini layıkıyla yapan 10 binlerce kahraman polisimiz var ama bunlar arasında görevini, yetkisini keyfi işleri için kullanan işgüzarlar da var. Bunlardan ikisi geçtiğimiz günlerde Antalya'da bir vatandaşın araç kamerasına takıldı. Yayın ilkeleri gereği plaka ve yüzlerini kapattığımız mesleğinin yüz karası iki polis trafikte sıkıştırdıkları vatandaşa bir de ceza yazmaya kalkışıyor. Araç kamerası ile her şeyi kaydettiğini söyleyen ve ceza yemekten kurtulan vatandaş yaşananları tüm açıklığı ile sosyal medyadan paylaştı.
link burada
yazıyoooor! yazıyor!
1ton çikolatanın sokağa dökülmesini yazıyor!
Almanya'da bir çikolata fabrikasının deposundan akan sıvı çikolata sokaklara yayıldı. Yolda donan çikolatayı temizlemek itfaiyecileri epey zorladı.
Sputnik'in haberine göre Almanya'da bir çikolata fabrikasında yaşanan teknik bir sorun, yaklaşık bir ton sıvı çikolatanın kent sokaklarında şelale gibi akmasıyla sonuçlandı.
Gazete Duvar'ın aktardığı habere göre ülkenin batısındaki Werl kentindeki fabrikanın deposundan akan çikolata yolda yaklaşık 10 kilometrekarelik bir alana yayılarak dondu.
Yaklaşık 25 itfaiyeci, kürekler ve sıcak su ile çikolatayı yoldan kazımaya çalışırken görüntülendi. Sonrasında ise yolu ve kaldırımları temizlemek için özel bir temizlik şirketinden yardım alındı.
1ton çikolatanın sokağa dökülmesini yazıyor!
Almanya'da bir çikolata fabrikasının deposundan akan sıvı çikolata sokaklara yayıldı. Yolda donan çikolatayı temizlemek itfaiyecileri epey zorladı.
Sputnik'in haberine göre Almanya'da bir çikolata fabrikasında yaşanan teknik bir sorun, yaklaşık bir ton sıvı çikolatanın kent sokaklarında şelale gibi akmasıyla sonuçlandı.
Gazete Duvar'ın aktardığı habere göre ülkenin batısındaki Werl kentindeki fabrikanın deposundan akan çikolata yolda yaklaşık 10 kilometrekarelik bir alana yayılarak dondu.
Yaklaşık 25 itfaiyeci, kürekler ve sıcak su ile çikolatayı yoldan kazımaya çalışırken görüntülendi. Sonrasında ise yolu ve kaldırımları temizlemek için özel bir temizlik şirketinden yardım alındı.
yazıyoooor! yazıyor!
fatih portakal yayın sırasında halkı sokağa davet etmesini yazıyor!
FOX Anahaber spikeri Fatih Portakal'ın "Hadi bakalım doğalgaz zamlarını diğer zamları protesto edin, kaç kişi sokağa çıkabilecek” sözlerine AK Parti'den tepki geldi. Çelik, "Bu şahıs daha önce 'Başbakan gitsin onun yerine Genelkurmay Başkanı gelsin' demişti. Bu çağrıları masum çağrılar olarak görmüyoruz kınıyoruz" dedi. Öte yandan Portakal hakkında 'insanları ayaklanmaya davet ettiği' iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
AK Parti MKYK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.
Ömer Çelik, FOX TV Ana Haber Spikeri Fatih Portakal'ın, Fransa'daki olayları hatırlatıp, Türkiye'de demokratik bir gösteriye dahi izin verilmediğini belirterek söylediği, “Hadi bakalım doğalgaz zamlarını diğer zamları protesto edin, kaç kişi sokağa çıkabilecek” sözlerine tepki gösterdi.
'MASUM ÇAĞRILAR DEĞİL'
Çelik, "Toplumsal taleple vandalizmi birbirinden ayırmak lazım. CHP'li Başkan yardımcısı ve bahsettiğiniz sunucunun sözleri dikkat çekicidir. Bu kadar yer yakılıyor, yıkılıyor. Bu şahısların bu şekilde aslında teskin edici rol oynaması gereken siyasilerin, medya mensupların tam tersine tahrik edici bir yönde olması manidar. Acaba kendi yayın kuruluşlarının vandalizmle karşı karşıya kalmasını mı istiyorlar. Bu sorumsuzluk karşısında haklı tepkiler var. AK Parti yakın bir şekilde takip ediliyor. Vandalizmle demokrasi bir arada yaşamaz. Bu şahıs daha önce 'Başbakan gitsin onun yerine Genelkurmay Başkanı gelsin' demişti. Bu çağrıları masum çağrılar olarak görmüyoruz kınıyoruz" ifadesini kullandı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
FOX TV haber sunucusu Fatih Portakal hakkında 'insanları ayaklanmaya davet ettiği' iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
Antalya Adliyesi'ne giden 15 Temmuz Vatan Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurlarının Adını Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği üyeleri, Cumhuriyet savcılığına Fatih Portakal hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini verdi.
Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Dernek Başkanı Meltem Kılınç, Portakal'ın 10 Aralık'ta sunduğu ana haber bülteninde, "Türkiye'de barışçıl protestolar olamaz, hadi bakalım barışçıl bir eylem için zamları protesto edelim. Doğal gaz zamlarını, hadi bakalım, yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak sokağa korkudan, endişeden dayak yerim vesaire. Hakkımı arayacağım ama ne yaparım başım belaya girer mi, kaç kişi çıkar Allah aşkına?" dediğini aktardı.
Portakal'ın Fransa'da olduğu gibi insanları ayaklanmaya davet ettiğini ileri süren Kılınç, Portakal hakkında dava açılmasını istediklerini söyledi.
video link
fatih portakal yayın sırasında halkı sokağa davet etmesini yazıyor!
FOX Anahaber spikeri Fatih Portakal'ın "Hadi bakalım doğalgaz zamlarını diğer zamları protesto edin, kaç kişi sokağa çıkabilecek” sözlerine AK Parti'den tepki geldi. Çelik, "Bu şahıs daha önce 'Başbakan gitsin onun yerine Genelkurmay Başkanı gelsin' demişti. Bu çağrıları masum çağrılar olarak görmüyoruz kınıyoruz" dedi. Öte yandan Portakal hakkında 'insanları ayaklanmaya davet ettiği' iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
AK Parti MKYK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.
Ömer Çelik, FOX TV Ana Haber Spikeri Fatih Portakal'ın, Fransa'daki olayları hatırlatıp, Türkiye'de demokratik bir gösteriye dahi izin verilmediğini belirterek söylediği, “Hadi bakalım doğalgaz zamlarını diğer zamları protesto edin, kaç kişi sokağa çıkabilecek” sözlerine tepki gösterdi.
'MASUM ÇAĞRILAR DEĞİL'
Çelik, "Toplumsal taleple vandalizmi birbirinden ayırmak lazım. CHP'li Başkan yardımcısı ve bahsettiğiniz sunucunun sözleri dikkat çekicidir. Bu kadar yer yakılıyor, yıkılıyor. Bu şahısların bu şekilde aslında teskin edici rol oynaması gereken siyasilerin, medya mensupların tam tersine tahrik edici bir yönde olması manidar. Acaba kendi yayın kuruluşlarının vandalizmle karşı karşıya kalmasını mı istiyorlar. Bu sorumsuzluk karşısında haklı tepkiler var. AK Parti yakın bir şekilde takip ediliyor. Vandalizmle demokrasi bir arada yaşamaz. Bu şahıs daha önce 'Başbakan gitsin onun yerine Genelkurmay Başkanı gelsin' demişti. Bu çağrıları masum çağrılar olarak görmüyoruz kınıyoruz" ifadesini kullandı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
FOX TV haber sunucusu Fatih Portakal hakkında 'insanları ayaklanmaya davet ettiği' iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
Antalya Adliyesi'ne giden 15 Temmuz Vatan Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurlarının Adını Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği üyeleri, Cumhuriyet savcılığına Fatih Portakal hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini verdi.
Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Dernek Başkanı Meltem Kılınç, Portakal'ın 10 Aralık'ta sunduğu ana haber bülteninde, "Türkiye'de barışçıl protestolar olamaz, hadi bakalım barışçıl bir eylem için zamları protesto edelim. Doğal gaz zamlarını, hadi bakalım, yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak sokağa korkudan, endişeden dayak yerim vesaire. Hakkımı arayacağım ama ne yaparım başım belaya girer mi, kaç kişi çıkar Allah aşkına?" dediğini aktardı.
Portakal'ın Fransa'da olduğu gibi insanları ayaklanmaya davet ettiğini ileri süren Kılınç, Portakal hakkında dava açılmasını istediklerini söyledi.
video link
yazıyoooor! yazıyor!
milliyetçi hareket partisi genel başkanı devlet bahçeli'nin açıklamalarını yazıyor!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fransa'daki olaylarla ilgili "Fransa'yı baştan ayağa saran ve diğer Avrupa ülkelerine sıçrayan sarı yelek terörüne özenen varsa, bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerini de şimdiden ifade etmek isterim."" ifadesini kullandı.
milliyetçi hareket partisi genel başkanı devlet bahçeli'nin açıklamalarını yazıyor!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fransa'daki olaylarla ilgili "Fransa'yı baştan ayağa saran ve diğer Avrupa ülkelerine sıçrayan sarı yelek terörüne özenen varsa, bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerini de şimdiden ifade etmek isterim."" ifadesini kullandı.
yazıyooooor! yazıyor!
rize emniyet müdürü ve diğer vurulan polisleri yazıyor!
Rize Emniyet Müdürlüğü'nde silah sesleri duyuldu. Emniyet Müdürlüğü'ne çok sayıda ambulans sevk edildi. Olayda Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin bir polis tarafından vurulduğu belirtildi. Olayda 3 polisin de yaralı olduğu belirtildi.
rize emniyet müdürü ve diğer vurulan polisleri yazıyor!
Rize Emniyet Müdürlüğü'nde silah sesleri duyuldu. Emniyet Müdürlüğü'ne çok sayıda ambulans sevk edildi. Olayda Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin bir polis tarafından vurulduğu belirtildi. Olayda 3 polisin de yaralı olduğu belirtildi.
yazıyooooor! yazıyor! trt ekibinin nasıl kovaladıklarını yazıyor.
TRT ekibi de "Sarı Yeleklileri" izledi. Türkiye'deki Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi üyesi olduğu öğrenilen bir eylemcinin TRT ekibini Paris'te görmesiyle yaşananlar...
Fransa'da "Sarı Yelekliler"in protestosu hız kesmeden devam ediyor. Başkent Paris ve ülke genelinde devam eden gösteriler dördüncü haftaya girdi.
Dünyanın dört bir yanından destek alan gösterileri, bugün TRT ekibi de izledi. Türkiye'deki Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyesi olduğu öğrenilen bir eylemcinin TRT ekibini Paris'te görmesiyle yaşananlar kameraya çekildi. Eylemci "Bakın arkadaşlar, TRT! Kendi ülkelerinden hiçbir eylemi vermeyen, ezilenlere yapılan hiçbir zulmü göstermeyen, işçi ölümlerini haber yapmayan TRT, burada Fransa'yı haber yapıyor" diyerek tepki gösterdi.
"Macron da gidecek, Tayyip de gidecek, siz de gideceksiniz" diyen eylemci, bu anları kayıt altına alırken, TRT ekibinin oradan uzaklaşması da dikkatlerden kaçmadı.
link
TRT ekibi de "Sarı Yeleklileri" izledi. Türkiye'deki Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi üyesi olduğu öğrenilen bir eylemcinin TRT ekibini Paris'te görmesiyle yaşananlar...
Fransa'da "Sarı Yelekliler"in protestosu hız kesmeden devam ediyor. Başkent Paris ve ülke genelinde devam eden gösteriler dördüncü haftaya girdi.
Dünyanın dört bir yanından destek alan gösterileri, bugün TRT ekibi de izledi. Türkiye'deki Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyesi olduğu öğrenilen bir eylemcinin TRT ekibini Paris'te görmesiyle yaşananlar kameraya çekildi. Eylemci "Bakın arkadaşlar, TRT! Kendi ülkelerinden hiçbir eylemi vermeyen, ezilenlere yapılan hiçbir zulmü göstermeyen, işçi ölümlerini haber yapmayan TRT, burada Fransa'yı haber yapıyor" diyerek tepki gösterdi.
"Macron da gidecek, Tayyip de gidecek, siz de gideceksiniz" diyen eylemci, bu anları kayıt altına alırken, TRT ekibinin oradan uzaklaşması da dikkatlerden kaçmadı.
link
yazıyoooor! yazıyor! terörist ele başı fetö'yü yazıyor!
Fetullahçı Terör Örgütü'nün ele başı Fetullah Gülen'in, örgüt üyelerine bulundukları ülkelerde her hangi bir işleri bulunmayanların ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerine gitmeleri yönünde talimat verdiği ve yaşam kılavuzu şeklinde kitapçık gönderdiği ortaya çıktı.
İstihbarat kaynaklarından alınan bilgiye göre, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgüt elamanlarını belirli ülkelerde toplamaya çalıştığı belirlendi. Yapılan araştırmalarda silahlı terör örgütünün başı Gülen'in, Ekim ayı itibariyle örgüt mensuplarının yaşadığı ülkelerde herhangi bir işleri bulunmaması halinde ABD, Kanada veya Avrupa ülkelerine gidin talimatı verdiği ortaya çıktı.
Öte yandan Türkiye'nin yurt dışında da operasyonlar düzenlemesi nedeniyle, firari FETÖ'cülerin bulundukları ülkelerde fark edilmemeleri için de “Yaşam Kılavuzu” hazırlayıp ona göre hareket etmeleri istendiği ileri sürüldü.
ABD'de hazırlandığı öğrenilen kılavuz örgütün sözde üst düzey yetkilileri tarafından belirli ülkelere yerleşen ailelere dağıtıldığı belirlendi.
ABD'de olan örgüt üyeleri için ise geçtiğimiz hafta “Amerika Birleşik Devletlerinde Yaşam ile İlgili Faydalı Bilgiler Kılavuzu” hazırlayıp ülkeye gelenlere vermeye başladıkları ortaya çıktı. Söz konusu kılavuzda ABD tarihi, kültürü ve ABD'deki adetler hakkında genel açıklamaların yanı sıra, telefon, bankacılık,araç kiralama, satın alma gibi konularda bilgilere de yer verildiği alınan bilgiler arasında yer aldı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün ele başı Fetullah Gülen'in, örgüt üyelerine bulundukları ülkelerde her hangi bir işleri bulunmayanların ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerine gitmeleri yönünde talimat verdiği ve yaşam kılavuzu şeklinde kitapçık gönderdiği ortaya çıktı.
İstihbarat kaynaklarından alınan bilgiye göre, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgüt elamanlarını belirli ülkelerde toplamaya çalıştığı belirlendi. Yapılan araştırmalarda silahlı terör örgütünün başı Gülen'in, Ekim ayı itibariyle örgüt mensuplarının yaşadığı ülkelerde herhangi bir işleri bulunmaması halinde ABD, Kanada veya Avrupa ülkelerine gidin talimatı verdiği ortaya çıktı.
Öte yandan Türkiye'nin yurt dışında da operasyonlar düzenlemesi nedeniyle, firari FETÖ'cülerin bulundukları ülkelerde fark edilmemeleri için de “Yaşam Kılavuzu” hazırlayıp ona göre hareket etmeleri istendiği ileri sürüldü.
ABD'de hazırlandığı öğrenilen kılavuz örgütün sözde üst düzey yetkilileri tarafından belirli ülkelere yerleşen ailelere dağıtıldığı belirlendi.
ABD'de olan örgüt üyeleri için ise geçtiğimiz hafta “Amerika Birleşik Devletlerinde Yaşam ile İlgili Faydalı Bilgiler Kılavuzu” hazırlayıp ülkeye gelenlere vermeye başladıkları ortaya çıktı. Söz konusu kılavuzda ABD tarihi, kültürü ve ABD'deki adetler hakkında genel açıklamaların yanı sıra, telefon, bankacılık,araç kiralama, satın alma gibi konularda bilgilere de yer verildiği alınan bilgiler arasında yer aldı.
yazıyooor! yazıyor!
sahte düzenbaz, ahlaksız ve namussuz şeyh'leri yazıyor!
Konya'da sahte 65 yaşındaki S.I. ile ilgili iğrenç detaylar ortaya çıkıyor. 5 erkek çocuğa cinsel istismarla yargılanan S.I.'nın istismarda bulunduğu erkeklerin bazılarını birbirleriyle cinsel ilişkiye girmeye zorladığı öğrenildi
Başbakanlık İletişim Merkezi'ne(BİMER) şikayette bulunan bir kişi, sohbetlerine katıldığı, kendisini 'sözde halife' diye tanıtan sahte şeyh S.I.'nın, erkeklere cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan S.I., 2008 ve 2017 yılları arasında 17- 22 yaşlarındaki 5 erkeğe 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.
Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4'üncü duruşmasında Cumhuriyet Savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı mütaalasında, S.I.'nın kendisini yüce bir kişi olarak tanıttığı, sohbetlerden ayrılmak isteyenlerin, 'başlarına türlü müsibetler ve fenalıklar geleceğini, helak olacağını' anlatarak, mağdurları korkutup, sohbetlere devamlılıklarını sağladığı belirtildi.
İSLAM DİNİNİ EMELLERİNE ALET EMİŞ
Mütaalada ayrıca S.I.'nın kişileri kandırmak için uydurma hikayeler anlattığı ve 'Bu ilim aktarma şeklidir, bu rahmani bir durumdur. Bana itaat ettiğin zaman manevi olarak rütbe alıp ilerleyeceksin' diyerek, mağdurları dudaklarından öptüğü, onlara cinsel istismar ve saldırıda bulunduğu kaydedildi. S.I.'nın, İslam dininde yeri olmayan ve asla kabul edilmeyen, dinen yasak olan ahlak dışı eylemleri, dini bilgisi zayıf olan mağdurlara, dinin bir gereği gibi yansıtarak İslam dinini kendi emellerine alet ettiği kaydedildi.
ÖĞRENCİYE YARDIM ETME BAHANESİYLE YAKLAŞMIŞ
2014 yılında Konya'nın bir ilçesinden okumak için kent merkezine gelen bir öğrenciye yardım bahanesiyle evinin bodrum katında kalmasını sağlayan S.I.'nın, geceleri bodrum kattaki öğrencinin yanına giderek, kıyafetlerini çıkartıp, 'Şeriatta haram olan tarikatta helaldir' diye kandırıp, cinsel istismarda bulunduğu belirtildi. S.I.'nın daha sonra öğrenciden kendisine yönelik cinsel eylemlerde bulunmasını istediği ileri sürüldü. S.I.'nın istismarda bulunduğu kişilerden bazılarını birbirleriyle cinsel ilişkiye zorladığı da belirtildi.
MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR
Mütalaada S.I.'nın dini sohbetlerde, 'Meyve veren ağaç taşlanır', 'Yüksek dağlarda karlar erken yağar', 'Bana daha önce iftira atıp gidenler helak oldular' gibi sözlerle mağdurların gözünde kendisini yücelttiği, mağdurların üzerinde kesin itaat sağladığına yer verildi. Mağdurlarında S.I.'yı yüce bir insan olarak gördüklerinden seslerini çıkarmadıkları, S.I.'nın da bunu kullanıp mağdurları boyundan ve dudaktan öpme gibi eylemlerde bulunduğu belirtildi.
BİLGİSAYARINDAN MÜSTEHCEN GÖRÜNTÜLER ÇIKTI
S.I.'nın gözaltına alındıktan sonra Konya Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bilgisayarında yapılan incelemede aralarında hayvanlarla insanların bir arada olduğu müstehcen videoların çıktığı vurgulandı.
sahte düzenbaz, ahlaksız ve namussuz şeyh'leri yazıyor!
Konya'da sahte 65 yaşındaki S.I. ile ilgili iğrenç detaylar ortaya çıkıyor. 5 erkek çocuğa cinsel istismarla yargılanan S.I.'nın istismarda bulunduğu erkeklerin bazılarını birbirleriyle cinsel ilişkiye girmeye zorladığı öğrenildi
Başbakanlık İletişim Merkezi'ne(BİMER) şikayette bulunan bir kişi, sohbetlerine katıldığı, kendisini 'sözde halife' diye tanıtan sahte şeyh S.I.'nın, erkeklere cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan S.I., 2008 ve 2017 yılları arasında 17- 22 yaşlarındaki 5 erkeğe 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.
Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4'üncü duruşmasında Cumhuriyet Savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı mütaalasında, S.I.'nın kendisini yüce bir kişi olarak tanıttığı, sohbetlerden ayrılmak isteyenlerin, 'başlarına türlü müsibetler ve fenalıklar geleceğini, helak olacağını' anlatarak, mağdurları korkutup, sohbetlere devamlılıklarını sağladığı belirtildi.
İSLAM DİNİNİ EMELLERİNE ALET EMİŞ
Mütaalada ayrıca S.I.'nın kişileri kandırmak için uydurma hikayeler anlattığı ve 'Bu ilim aktarma şeklidir, bu rahmani bir durumdur. Bana itaat ettiğin zaman manevi olarak rütbe alıp ilerleyeceksin' diyerek, mağdurları dudaklarından öptüğü, onlara cinsel istismar ve saldırıda bulunduğu kaydedildi. S.I.'nın, İslam dininde yeri olmayan ve asla kabul edilmeyen, dinen yasak olan ahlak dışı eylemleri, dini bilgisi zayıf olan mağdurlara, dinin bir gereği gibi yansıtarak İslam dinini kendi emellerine alet ettiği kaydedildi.
ÖĞRENCİYE YARDIM ETME BAHANESİYLE YAKLAŞMIŞ
2014 yılında Konya'nın bir ilçesinden okumak için kent merkezine gelen bir öğrenciye yardım bahanesiyle evinin bodrum katında kalmasını sağlayan S.I.'nın, geceleri bodrum kattaki öğrencinin yanına giderek, kıyafetlerini çıkartıp, 'Şeriatta haram olan tarikatta helaldir' diye kandırıp, cinsel istismarda bulunduğu belirtildi. S.I.'nın daha sonra öğrenciden kendisine yönelik cinsel eylemlerde bulunmasını istediği ileri sürüldü. S.I.'nın istismarda bulunduğu kişilerden bazılarını birbirleriyle cinsel ilişkiye zorladığı da belirtildi.
MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR
Mütalaada S.I.'nın dini sohbetlerde, 'Meyve veren ağaç taşlanır', 'Yüksek dağlarda karlar erken yağar', 'Bana daha önce iftira atıp gidenler helak oldular' gibi sözlerle mağdurların gözünde kendisini yücelttiği, mağdurların üzerinde kesin itaat sağladığına yer verildi. Mağdurlarında S.I.'yı yüce bir insan olarak gördüklerinden seslerini çıkarmadıkları, S.I.'nın da bunu kullanıp mağdurları boyundan ve dudaktan öpme gibi eylemlerde bulunduğu belirtildi.
BİLGİSAYARINDAN MÜSTEHCEN GÖRÜNTÜLER ÇIKTI
S.I.'nın gözaltına alındıktan sonra Konya Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bilgisayarında yapılan incelemede aralarında hayvanlarla insanların bir arada olduğu müstehcen videoların çıktığı vurgulandı.
yazıyoooooor! yazıyor!
cumhurbaşkanı erdoğan'ın tarihe geçen sözünü yazıyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin yapısına yönelik, "Dünya 5'ten büyüktür" sözleri, 12'nci sınıfların 'Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi' ders kitabına girdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda ve daha sonra katıldığı çeşitli toplantılarda BM Güvenlik Konseyi'nin yapısını eleştirmiş, sadece 5 daimi üyenin veto hakkı bulunmasına tepki göstererek, bu durumun BM'yi etkisiz hale getirdiğini söylemişti. Erdoğan, yeni karar mekanizmalarına ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "Dünya 5'ten büyüktür" demişti.
FOTOĞRAFI DA KİTABA GİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her platformda eleştirdiği BM'nin yapısı, 12'nci sınıflarda seçmeli olarak okutulan 'Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi' kitabına girdi. Kitabın 79'uncu sayfasında, 'Kuruluşundan Günümüze BM' konulu bölümde, BM'nin kuruluşu, yapısı, sorumlulukları, hedefleri anlatıldı. Kitapta, barışı ve uluslararası güvenliği sağlamakla yükümlü BM Güvenlik Konseyi'nin, 5 daimi üye ve Genel Kurul tarafından 2 sene için seçilen 10 üyeden oluştuğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Daimi üyelerden her biri veto hakkına sahip olup, sadece kendi vetolarıyla Güvenlik Konseyi'nin aldığı bütün kararları dondurabilir. Soğuk Savaş döneminde bloklar arasında yaşanan çatışmalardan dolayı BM'nin işlerliği azalmıştır. Daimi üyelerin veto hakkını kullanması, Güvenlik Konseyi'ni etkisiz bırakmıştır. BM'nin soğuk savaş sonrası müdahalede bulunmadığı Bosna Hersek, Somali ve Irak olayları, BM'ye yönelik olumsuz değerlendirmelere yol açmıştır."
BM'nin yapısına yönelik bu eleştirilerin ardından, "Teşkilatın kendi içindeki adil olmayan yapılanması ve dünyada yaşanan olaylar karşısındaki yetersizlikleri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' sözüyle sembolleşmiştir." denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, BM Genel Kurulu'nda konuşurken çekilen fotoğrafına da kitapta aynı sayfada yer verildi.
cumhurbaşkanı erdoğan'ın tarihe geçen sözünü yazıyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin yapısına yönelik, "Dünya 5'ten büyüktür" sözleri, 12'nci sınıfların 'Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi' ders kitabına girdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda ve daha sonra katıldığı çeşitli toplantılarda BM Güvenlik Konseyi'nin yapısını eleştirmiş, sadece 5 daimi üyenin veto hakkı bulunmasına tepki göstererek, bu durumun BM'yi etkisiz hale getirdiğini söylemişti. Erdoğan, yeni karar mekanizmalarına ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "Dünya 5'ten büyüktür" demişti.
FOTOĞRAFI DA KİTABA GİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her platformda eleştirdiği BM'nin yapısı, 12'nci sınıflarda seçmeli olarak okutulan 'Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi' kitabına girdi. Kitabın 79'uncu sayfasında, 'Kuruluşundan Günümüze BM' konulu bölümde, BM'nin kuruluşu, yapısı, sorumlulukları, hedefleri anlatıldı. Kitapta, barışı ve uluslararası güvenliği sağlamakla yükümlü BM Güvenlik Konseyi'nin, 5 daimi üye ve Genel Kurul tarafından 2 sene için seçilen 10 üyeden oluştuğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Daimi üyelerden her biri veto hakkına sahip olup, sadece kendi vetolarıyla Güvenlik Konseyi'nin aldığı bütün kararları dondurabilir. Soğuk Savaş döneminde bloklar arasında yaşanan çatışmalardan dolayı BM'nin işlerliği azalmıştır. Daimi üyelerin veto hakkını kullanması, Güvenlik Konseyi'ni etkisiz bırakmıştır. BM'nin soğuk savaş sonrası müdahalede bulunmadığı Bosna Hersek, Somali ve Irak olayları, BM'ye yönelik olumsuz değerlendirmelere yol açmıştır."
BM'nin yapısına yönelik bu eleştirilerin ardından, "Teşkilatın kendi içindeki adil olmayan yapılanması ve dünyada yaşanan olaylar karşısındaki yetersizlikleri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' sözüyle sembolleşmiştir." denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, BM Genel Kurulu'nda konuşurken çekilen fotoğrafına da kitapta aynı sayfada yer verildi.
yazıyoooor! yazıyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) başörtüsü serbestliğinin anayasada yer alan 'laiklik ilkesi'ne aykırı olduğunu belirten ve bu serbestinin iptal edilmesi yönünde mütalaa açıklayan Danıştay Savcısına 'Bir anda bakıyorsunuz bir savcı çıkmış, ya sen kimsin ya? Sen savcı olabilirsin, her şey bir yere oturmuşken sana ne oluyor da uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun.' sözleriyle tepki gösterdi.
"UMARIM AVRUPA'DA 'ZULÜM 1789'DA BAŞLADI' YAZILARINI GÖRMEYİZ"
Erdoğan, Fransa'daki olaylar için, "Umarız Avrupa'da yakında 'zulüm 1789'da başladı' yazılarını görmeyiz. Kadıköy'de duvarlara 'zulüm 1453'te başladı' yazmışlardı. Biz hem göstericilerin yol açtığı kaos görüntülerine hem de onlara uygulanan orantısız şiddete rahatsısız. Avrupa insan hakları, demokrasi, özgürlükler dersinden sınıfta kalmıştır." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Adını tam koymadık ama Çamlıca Camii ve meydan düzenlemesi bunlardan yalnızca birkaçıdır. Bu meydanda Üsküdar-Ümraniye Metro açılış törenini gerçekleştirmiştik. Bugün açılışını yapacağımız eserlerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
15-20 yıl önceki Üsküdar'ı bir hatırlayın. Neydi buranın hali? Biliyorsunuz değil mi? Nerelerden nerelere geldi. Bunun adı AK Parti belediyeciliğidir. Bu CHP belediyeciliğine benzemez. AK Parti belediyeciliği. AK Parti belediyeciliğinde temizlik var, sanat var.
İşte Ümraniye, o çöplüğün patlamasını hatırlıyorsunuz değil mi? CHP'li belediye vardı. 39 vatandaşımız orada öldü. İstanbul bu CHP'ye bunun hesabını bugüne kadar nasıl sorduysa, 31 Mart'ta da sormayacak mı? Ben inanıyorum bir kez daha soracak. Nüfus cüzdanlarını babalarımız bize gösterirdi. Gaz yağından tut, o zamanlar meşhur sana yağı vardı. Buralara geldik.
Diyorlar ki, bu seçimin dev projeleri ne olacak? Açıkladık. Millet Kıraathaneleri dedik. Kumarhane açacak dediler. Bunların meşrebi bu. Ne yazık ki, kumar kağıtları ile malum o okey masalarındaki tuğlalarla yatıp kalkarlar. Onun için kütüphane nedir, kumarhane nedir, kıraathane nedir bunlar anlamaz. Kıraathane okuma yeridir.
İngiltere'ye gidenler derdi, İşte İngiltere'de Central Park'lar var, şu var, bu var. Şimdi Atatürk Havalimanı'nın olduğu yeri millet bahçesine çeviriyoruz. Kapalı alanları fuar haline getiriyoruz. Biz belediyeciliğin, evet, okulunu kurduk.
Hatırlayın Ikarus'ları, yağlı bezlerle koltukları silerlerdi. Biz İstanbul'a Mercedes'ler aldık. Herhalde Mercedes de burada İstanbul'a ciddi bir kıyak yapar.
Önce Bay Kemal'in Kağıthane'nin yerini öğrenmesi lazım. Ne diyor? Kağıttepe diyor? İstanbul 31 Mart'ta bir kez daha AK Parti diyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun.
Cumhur İttifakı ile İstanbul'da şu CHP zulmünden kurtaralım her yeri.
Bay Kemal, Almanya'daki ziyaretinde o yanındaki kadın neyin nesiydi ya. Bunlar PKK'nın Almanya'daki uzantısı senin onlarla ne işin var ya? Çıkmış utanmadan, onlar Almanya'da seçilmiş olanlar, e seçilebilir. Bak burada cezaevindeler. Çünkü onlar Yasin Börülerimizi öldürenler... Dökülün sokağa diyenler. Bölücü terör örgütünün başına senin anıtını dikeceğiz diyenler. Sen bunlarla beraber yol yürüyebilirsin Bay Kemal. Biz milletimizle yürürüz. Bunlardan biri de, ben son Arjantin G20 Zirvesi'nden sonra Paraguay'a geçtim, oradan Venezuela'ya gittim. Sosyal demokrat bir lider var. 1 milyon 49 bin çocuğu konservatuvara yetiştiriyorlar. İstiklal Marşı ile karşıladılar bizi. Bay Kemal aramızdaki fark bu. PKK'lılar kongrelerinde bir tane Türk bayrağı bile asmadılar. Son zamanlarda zar zor bir tane koymaya çalıştılar. Yemezler, yutmazlar.
DANIŞTAY SAVCISININ BAŞÖRTÜSÜ MÜTALAASI
Başörtü meselesinde böyle bir anlayışın izlerini görüyoruz. Türkiye'de kamuda ve özel sektörde başı açık, başı örtülü ayrımını kaldırdık. Bir anda bakıyorsunuz bir savcı çıkmış, ya sen kimsin ya? Sen savcı olabilirsin, her şey bir yere oturmuşken sana ne oluyor da uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) başörtüsü serbestliğinin anayasada yer alan 'laiklik ilkesi'ne aykırı olduğunu belirten ve bu serbestinin iptal edilmesi yönünde mütalaa açıklayan Danıştay Savcısına 'Bir anda bakıyorsunuz bir savcı çıkmış, ya sen kimsin ya? Sen savcı olabilirsin, her şey bir yere oturmuşken sana ne oluyor da uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun.' sözleriyle tepki gösterdi.
"UMARIM AVRUPA'DA 'ZULÜM 1789'DA BAŞLADI' YAZILARINI GÖRMEYİZ"
Erdoğan, Fransa'daki olaylar için, "Umarız Avrupa'da yakında 'zulüm 1789'da başladı' yazılarını görmeyiz. Kadıköy'de duvarlara 'zulüm 1453'te başladı' yazmışlardı. Biz hem göstericilerin yol açtığı kaos görüntülerine hem de onlara uygulanan orantısız şiddete rahatsısız. Avrupa insan hakları, demokrasi, özgürlükler dersinden sınıfta kalmıştır." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Adını tam koymadık ama Çamlıca Camii ve meydan düzenlemesi bunlardan yalnızca birkaçıdır. Bu meydanda Üsküdar-Ümraniye Metro açılış törenini gerçekleştirmiştik. Bugün açılışını yapacağımız eserlerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
15-20 yıl önceki Üsküdar'ı bir hatırlayın. Neydi buranın hali? Biliyorsunuz değil mi? Nerelerden nerelere geldi. Bunun adı AK Parti belediyeciliğidir. Bu CHP belediyeciliğine benzemez. AK Parti belediyeciliği. AK Parti belediyeciliğinde temizlik var, sanat var.
İşte Ümraniye, o çöplüğün patlamasını hatırlıyorsunuz değil mi? CHP'li belediye vardı. 39 vatandaşımız orada öldü. İstanbul bu CHP'ye bunun hesabını bugüne kadar nasıl sorduysa, 31 Mart'ta da sormayacak mı? Ben inanıyorum bir kez daha soracak. Nüfus cüzdanlarını babalarımız bize gösterirdi. Gaz yağından tut, o zamanlar meşhur sana yağı vardı. Buralara geldik.
Diyorlar ki, bu seçimin dev projeleri ne olacak? Açıkladık. Millet Kıraathaneleri dedik. Kumarhane açacak dediler. Bunların meşrebi bu. Ne yazık ki, kumar kağıtları ile malum o okey masalarındaki tuğlalarla yatıp kalkarlar. Onun için kütüphane nedir, kumarhane nedir, kıraathane nedir bunlar anlamaz. Kıraathane okuma yeridir.
İngiltere'ye gidenler derdi, İşte İngiltere'de Central Park'lar var, şu var, bu var. Şimdi Atatürk Havalimanı'nın olduğu yeri millet bahçesine çeviriyoruz. Kapalı alanları fuar haline getiriyoruz. Biz belediyeciliğin, evet, okulunu kurduk.
Hatırlayın Ikarus'ları, yağlı bezlerle koltukları silerlerdi. Biz İstanbul'a Mercedes'ler aldık. Herhalde Mercedes de burada İstanbul'a ciddi bir kıyak yapar.
Önce Bay Kemal'in Kağıthane'nin yerini öğrenmesi lazım. Ne diyor? Kağıttepe diyor? İstanbul 31 Mart'ta bir kez daha AK Parti diyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun.
Cumhur İttifakı ile İstanbul'da şu CHP zulmünden kurtaralım her yeri.
Bay Kemal, Almanya'daki ziyaretinde o yanındaki kadın neyin nesiydi ya. Bunlar PKK'nın Almanya'daki uzantısı senin onlarla ne işin var ya? Çıkmış utanmadan, onlar Almanya'da seçilmiş olanlar, e seçilebilir. Bak burada cezaevindeler. Çünkü onlar Yasin Börülerimizi öldürenler... Dökülün sokağa diyenler. Bölücü terör örgütünün başına senin anıtını dikeceğiz diyenler. Sen bunlarla beraber yol yürüyebilirsin Bay Kemal. Biz milletimizle yürürüz. Bunlardan biri de, ben son Arjantin G20 Zirvesi'nden sonra Paraguay'a geçtim, oradan Venezuela'ya gittim. Sosyal demokrat bir lider var. 1 milyon 49 bin çocuğu konservatuvara yetiştiriyorlar. İstiklal Marşı ile karşıladılar bizi. Bay Kemal aramızdaki fark bu. PKK'lılar kongrelerinde bir tane Türk bayrağı bile asmadılar. Son zamanlarda zar zor bir tane koymaya çalıştılar. Yemezler, yutmazlar.
DANIŞTAY SAVCISININ BAŞÖRTÜSÜ MÜTALAASI
Başörtü meselesinde böyle bir anlayışın izlerini görüyoruz. Türkiye'de kamuda ve özel sektörde başı açık, başı örtülü ayrımını kaldırdık. Bir anda bakıyorsunuz bir savcı çıkmış, ya sen kimsin ya? Sen savcı olabilirsin, her şey bir yere oturmuşken sana ne oluyor da uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun.
yazıyoooor! yazıyor!
alçak ve namussuzları yazıyor. lütfen paylaşalım destek olalım.
çocuk susar sen susma! siz susmayın!
alçak ve namussuzları yazıyor. lütfen paylaşalım destek olalım.
çocuk susar sen susma! siz susmayın!
yazıyoooor yazıyor!
ak parti belediye başkan adaylarını yazıyor.
31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde AK Parti'de bazı illerin belediye başkan adayları belli oldu. İşte Samsunhaber.com'un ulaştığı o liste...
31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek olan yerel seçimler öncesinde partilerin adayları belli olmaya başladı. Samsunhaber.com'un eriştiği bilgilere göre AK Parti'nin adayları bazı illerde kesinleşti. İŞTE ADAYLIĞI KESİNLEŞEN VE İMZA ONAYINDA OLAN İSİMLER Tokat Eyüp Eroğlu Amasya Cafet Özdemir,
Kastamonu Tahsin Babaş,
Ankara Altındağ: Asım Balcı
Ankara,yenimahalle: Hilmi Yaman
Ankara, Kahramankazan: Ayhan Çetinkaya
Ankara, Polatlı: Ali Güven Aydın,
Efeler : Hüseyin Aksu
Bitlis : Nesrullah Tanğlay
Diyarbakır,Yenişehir : Sebgetullah Seydaoğlu
Esenler : Mehmet Sirkeci
Eskişehir,Tepebaşı : Ahmet Sivri
Elazığ : Ramazan Görgüze
Hayrabolu: Hakan Müjdat Özer
İstanbul Beykoz : Mustafa Tahmaz
İstanbul Sultangazi : Seyit Ateş İstanbul
Pendik : Ahmet Cin
İzmir : Mahmut Özgener
İzmir,Karabağlar: Mehmet Sadık Tunç
İzmir, çiğili : Nedim Aslan
İzmir, Bayraklı : Latif Aydemir Iğdır,
Tuzluca : Yılmaz Kaya
Mamak ; Mustafa Tuna
Sarıyer : Şems Çakıroğlu
Sinop,Boyabat :Şefik Çakıcı
Nevşehir,Avanos : Ramis Doğan
Trabzon,ortahisar : Ergin Aydın
Tarsus : Necati Ali Eker
Mersin,Akdeniz : Mehmet Nuri Tuna Gülüç, Gökhan Demirtaş
Malatya,Yeşilyurt : Mehmet Çınar Otlukbeli : Zakir uzun
Avcılar : Nihat Tanrıkulu
Urfa :Karaköprü: Nihat Kılıç
Kilis : Reşit Polat..
Rize, Çayeli : Atilla Esmen
Mersin,Silifke : Ersin Akdoğan
Çekmeköy: Yücel Yalçınkaya
Sakarya : Ersin Taranoğlu
Urfa,Viranşehir : Mehmet Günak
Kağıthane : Selim Temurci
Gebze: Hayrettin Deniz Ordu,
Kumru: Salih Bilikçi
Diyarbakir,Bismil: Cengiz İldeniz
Çorum,Sungurlu : Fatih Başak
Yozgat : Ertuğrul Soysal
Adana , Yüreğir : Mahmut Çelikcan
Afyon : Halil Ürün
Samsun : Zihni Şahin
Çorum: Mehmet Aykaç
Kırşehir,Merkez: Mikail Aslan Kırşehir, Kaman: Hasan Başaran
Mardin, Yeşilli: Şahabettin Şafak Körfez, Alim Erdemir.
Edirne : Mehmet Müezzinoğlu Kovancılar :Hacı Akpınar
Aydın : Mehmet Erdem
Van : Gülşen Orhan
Mersin : Kürşat Tüzmen..
Muğla,Menteşe:Tamer Topal,
Aydın,Karpuzlu: Süleyman Taner Çakar
Siirt,Atabağlar: Tayyar Lale Malatya,
Pütürge : Mikail Sülük
Balikkesir : Zekai Kafaoğlu
Erzurum : Mehmet. Emin Öz
Malatya, Akçadağ : Necmettin Özcan
Keçiören : Mustafa AK Bursa: Faruk Çelik
Van,İpekyolu: Yavuz Koşan
Eskişehir,Odunpazarı : Volkan Doğan
Marmaris : Şükrü Ayyıldız Güroymak,
Günkırı: ilhan çetinsoy
Erzurum,pasinler: ünsal sertoğlu
Kırıkkale : Mehmet demir Giresun,Görele: Tolga Erener
İstanbul,Ümraniye : Enver Sedat Çakıroğlu
Malatya,Hekimhan: Kemal Deniz
Hatay : Mustafa Öztürk Adana,
Ceyhan :Süleyman Ulu Yahşiyan : Tuncay Altan
Mersin, Toroslar: Ali Kılıç İstanbul,kartal : Ebubekir Taşyürek
Nevşehir : Ebubekir Gizligider
Üsküdar ; Hilmi Türkmen
Kastamonu : Tahsin Babaş Bahçelievler :Hakan Bahadır Güngören :Ercüment Sever Gaziantep : Fatma Şahin Muğla : Hasan özyer Gaziantep,Şahin Bey : Mehmet Tahmazoğlu Antalya, Kaş: Mutlu Ulutaş İstanbul, Bayrampaşa : Hüseyin Bürge Konya, Kulu: Mehmet Talayhan Malatya, Battalgazi: Selahattin Gürkan Mersin,Toroslar : Ali Kılıç Tokat, Turhal: Ali Gözen Rize : Hasan Karal Urfa siverek: ilhan çelik Mardin, Artuklu: Metin Pamukçu Mardin : Süleyman Bölünmez Düzce, Çilimli: Muhsin Yavuz Bağcılar: Hamit Akçay Afyonkarahisar, Bolvadin: Fatih Kayacan Koceli darıca: Şükrü Karabacak Bolu : Ali Erçoşkun Muş : Feyat Asya Rize Güneysu :Halil Turan Sinop Boyabat: Şefik Çakıcı Kayseri Kocasinan : Ahmet Çolakbayrakdar Ahlat : A.Mümtaz Çoban Şanlıufra: Nihat Çiftçi Hakkari : Abdülmecit Tarhan Kırşehir : Yaşar Bahçeci Denizli : Nihat Zeybekçi Malatya : Hacı Uğur Polat Adana :Fatma Güldemet Sarı Adıyaman :Fehmi Hüsrev Kutlu Manisa : Selçuk Özdağ Karaman: Ertuğrul Çalışkan Tekirdağ : Mustafa Yel Bilecik : Selim Yağcı.
kaynak
ak parti belediye başkan adaylarını yazıyor.
31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde AK Parti'de bazı illerin belediye başkan adayları belli oldu. İşte Samsunhaber.com'un ulaştığı o liste...
31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek olan yerel seçimler öncesinde partilerin adayları belli olmaya başladı. Samsunhaber.com'un eriştiği bilgilere göre AK Parti'nin adayları bazı illerde kesinleşti. İŞTE ADAYLIĞI KESİNLEŞEN VE İMZA ONAYINDA OLAN İSİMLER Tokat Eyüp Eroğlu Amasya Cafet Özdemir,
Kastamonu Tahsin Babaş,
Ankara Altındağ: Asım Balcı
Ankara,yenimahalle: Hilmi Yaman
Ankara, Kahramankazan: Ayhan Çetinkaya
Ankara, Polatlı: Ali Güven Aydın,
Efeler : Hüseyin Aksu
Bitlis : Nesrullah Tanğlay
Diyarbakır,Yenişehir : Sebgetullah Seydaoğlu
Esenler : Mehmet Sirkeci
Eskişehir,Tepebaşı : Ahmet Sivri
Elazığ : Ramazan Görgüze
Hayrabolu: Hakan Müjdat Özer
İstanbul Beykoz : Mustafa Tahmaz
İstanbul Sultangazi : Seyit Ateş İstanbul
Pendik : Ahmet Cin
İzmir : Mahmut Özgener
İzmir,Karabağlar: Mehmet Sadık Tunç
İzmir, çiğili : Nedim Aslan
İzmir, Bayraklı : Latif Aydemir Iğdır,
Tuzluca : Yılmaz Kaya
Mamak ; Mustafa Tuna
Sarıyer : Şems Çakıroğlu
Sinop,Boyabat :Şefik Çakıcı
Nevşehir,Avanos : Ramis Doğan
Trabzon,ortahisar : Ergin Aydın
Tarsus : Necati Ali Eker
Mersin,Akdeniz : Mehmet Nuri Tuna Gülüç, Gökhan Demirtaş
Malatya,Yeşilyurt : Mehmet Çınar Otlukbeli : Zakir uzun
Avcılar : Nihat Tanrıkulu
Urfa :Karaköprü: Nihat Kılıç
Kilis : Reşit Polat..
Rize, Çayeli : Atilla Esmen
Mersin,Silifke : Ersin Akdoğan
Çekmeköy: Yücel Yalçınkaya
Sakarya : Ersin Taranoğlu
Urfa,Viranşehir : Mehmet Günak
Kağıthane : Selim Temurci
Gebze: Hayrettin Deniz Ordu,
Kumru: Salih Bilikçi
Diyarbakir,Bismil: Cengiz İldeniz
Çorum,Sungurlu : Fatih Başak
Yozgat : Ertuğrul Soysal
Adana , Yüreğir : Mahmut Çelikcan
Afyon : Halil Ürün
Samsun : Zihni Şahin
Çorum: Mehmet Aykaç
Kırşehir,Merkez: Mikail Aslan Kırşehir, Kaman: Hasan Başaran
Mardin, Yeşilli: Şahabettin Şafak Körfez, Alim Erdemir.
Edirne : Mehmet Müezzinoğlu Kovancılar :Hacı Akpınar
Aydın : Mehmet Erdem
Van : Gülşen Orhan
Mersin : Kürşat Tüzmen..
Muğla,Menteşe:Tamer Topal,
Aydın,Karpuzlu: Süleyman Taner Çakar
Siirt,Atabağlar: Tayyar Lale Malatya,
Pütürge : Mikail Sülük
Balikkesir : Zekai Kafaoğlu
Erzurum : Mehmet. Emin Öz
Malatya, Akçadağ : Necmettin Özcan
Keçiören : Mustafa AK Bursa: Faruk Çelik
Van,İpekyolu: Yavuz Koşan
Eskişehir,Odunpazarı : Volkan Doğan
Marmaris : Şükrü Ayyıldız Güroymak,
Günkırı: ilhan çetinsoy
Erzurum,pasinler: ünsal sertoğlu
Kırıkkale : Mehmet demir Giresun,Görele: Tolga Erener
İstanbul,Ümraniye : Enver Sedat Çakıroğlu
Malatya,Hekimhan: Kemal Deniz
Hatay : Mustafa Öztürk Adana,
Ceyhan :Süleyman Ulu Yahşiyan : Tuncay Altan
Mersin, Toroslar: Ali Kılıç İstanbul,kartal : Ebubekir Taşyürek
Nevşehir : Ebubekir Gizligider
Üsküdar ; Hilmi Türkmen
Kastamonu : Tahsin Babaş Bahçelievler :Hakan Bahadır Güngören :Ercüment Sever Gaziantep : Fatma Şahin Muğla : Hasan özyer Gaziantep,Şahin Bey : Mehmet Tahmazoğlu Antalya, Kaş: Mutlu Ulutaş İstanbul, Bayrampaşa : Hüseyin Bürge Konya, Kulu: Mehmet Talayhan Malatya, Battalgazi: Selahattin Gürkan Mersin,Toroslar : Ali Kılıç Tokat, Turhal: Ali Gözen Rize : Hasan Karal Urfa siverek: ilhan çelik Mardin, Artuklu: Metin Pamukçu Mardin : Süleyman Bölünmez Düzce, Çilimli: Muhsin Yavuz Bağcılar: Hamit Akçay Afyonkarahisar, Bolvadin: Fatih Kayacan Koceli darıca: Şükrü Karabacak Bolu : Ali Erçoşkun Muş : Feyat Asya Rize Güneysu :Halil Turan Sinop Boyabat: Şefik Çakıcı Kayseri Kocasinan : Ahmet Çolakbayrakdar Ahlat : A.Mümtaz Çoban Şanlıufra: Nihat Çiftçi Hakkari : Abdülmecit Tarhan Kırşehir : Yaşar Bahçeci Denizli : Nihat Zeybekçi Malatya : Hacı Uğur Polat Adana :Fatma Güldemet Sarı Adıyaman :Fehmi Hüsrev Kutlu Manisa : Selçuk Özdağ Karaman: Ertuğrul Çalışkan Tekirdağ : Mustafa Yel Bilecik : Selim Yağcı.
kaynak
yazıyoooor! yazıyor...
chp partisinde olağan üstü kurultay için toplanılan yeterli sayıdaki imza için gerilen ve toplu açıklama yapan 59 il başkanlığını yazıyor...
chp partisinde olağan üstü kurultay için toplanılan yeterli sayıdaki imza için gerilen ve toplu açıklama yapan 59 il başkanlığını yazıyor...
yazıyooooor! yazıyor...
sosyal paylaşım sitesi olan twittter üzerinden penis resmi fotoğrafı atmak suretiyle kadınları taciz eden sapığın ifşasını ve dayanışmayı yazıyor...
sosyal paylaşım sitesi olan twittter üzerinden penis resmi fotoğrafı atmak suretiyle kadınları taciz eden sapığın ifşasını ve dayanışmayı yazıyor...
yazıyoooor! yazıyor...
sürekli olarak başlıklarının altındaki girdileri sildiren sabire meltem banko için sözlükçüler tarafından alternatif başlıklar üretilmeye başlandığını yazıyor.
sürekli olarak başlıklarının altındaki girdileri sildiren sabire meltem banko için sözlükçüler tarafından alternatif başlıklar üretilmeye başlandığını yazıyor.
yazıyooooor! yazıyor...
Sosyal medya üzerinde dolaşan bir video gündeme bomba gibi düştü. Kaydedilen görüntülerde, Manisa'da yaşayan 18 yaşındaki Bahar Doğrul, amcasının kendisini taciz ettiğini söyleyip Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. Genç kızın yardım çağrısına binlerce yorum yağdı.
Sosyal medya, dün akşam saatlerinde Bahar Doğrul adında genç bir kızın paylaştığı video ile sarsıldı. Manisa'da yaşadığı öğrenilen Bahar, çektiği görüntülerde öz amcası tarafından taciz edildiğini iddia etti.
Gözyaşlarıyla yaşadıklarını anlatan genç kız, yetkililerden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yardım isterken, geçmişte yaşanan Özgecan ve Leyla vakalarını da hatırlattı. Bahar Doğrul'un yakarışı, özellikle Twitter'da gündem oldu.
“Ben Bahar Doğrul 18 yaşındayım, öz amcam tarafından defalarca tacize uğradım. Adaletin yerini bulmasını istiyorum, sesimi duyuramıyorum. Özgecan gibi Leyla gibi olduktan sonra mı sesimizi duyacaklar? Benim gibi nice kızlar var korkuyorlar anlatamıyorlar. Sayın cumhurbaşkanıma sesleniyorum kendisiyle görüşmek istiyorum ne olur yardım etsinler. Kas erimesi hastasıyım eriyorum dayanamıyorum” dedi.
DAHA ÖNCE DE CANLI YAYINA ÇIKMIŞ
Bahar Doğrul, geçtiğimiz mayıs ayında Seda Sayan'la programına katılmış, amcasının, kendi mal varlıklarına el koymaya çalıştığını belirtmişti. Amcası tarafından dövüldüklerini ve aç bırakıldıklarını da iddia eden Bahar'ın söyledikleri, köyün muhtarı olan amcasının en yakın arkadaşı tarafından yalanlanmıştı.
Sosyal medya üzerinde dolaşan bir video gündeme bomba gibi düştü. Kaydedilen görüntülerde, Manisa'da yaşayan 18 yaşındaki Bahar Doğrul, amcasının kendisini taciz ettiğini söyleyip Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. Genç kızın yardım çağrısına binlerce yorum yağdı.
Sosyal medya, dün akşam saatlerinde Bahar Doğrul adında genç bir kızın paylaştığı video ile sarsıldı. Manisa'da yaşadığı öğrenilen Bahar, çektiği görüntülerde öz amcası tarafından taciz edildiğini iddia etti.
Gözyaşlarıyla yaşadıklarını anlatan genç kız, yetkililerden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yardım isterken, geçmişte yaşanan Özgecan ve Leyla vakalarını da hatırlattı. Bahar Doğrul'un yakarışı, özellikle Twitter'da gündem oldu.
“Ben Bahar Doğrul 18 yaşındayım, öz amcam tarafından defalarca tacize uğradım. Adaletin yerini bulmasını istiyorum, sesimi duyuramıyorum. Özgecan gibi Leyla gibi olduktan sonra mı sesimizi duyacaklar? Benim gibi nice kızlar var korkuyorlar anlatamıyorlar. Sayın cumhurbaşkanıma sesleniyorum kendisiyle görüşmek istiyorum ne olur yardım etsinler. Kas erimesi hastasıyım eriyorum dayanamıyorum” dedi.
DAHA ÖNCE DE CANLI YAYINA ÇIKMIŞ
Bahar Doğrul, geçtiğimiz mayıs ayında Seda Sayan'la programına katılmış, amcasının, kendi mal varlıklarına el koymaya çalıştığını belirtmişti. Amcası tarafından dövüldüklerini ve aç bırakıldıklarını da iddia eden Bahar'ın söyledikleri, köyün muhtarı olan amcasının en yakın arkadaşı tarafından yalanlanmıştı.
yazıyoooor! yazıyor...
terör örgütleriyle mücadele kapsamında, bazı kanunlarda değişiklik içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
OHAL sonrası yasal düzenlemeleri içeren terörle etkin mücadele yasası Meclis'te kabul edildi. Öte yandan kabul edilen yasa yeni dönemin ilk yasası oldu.
terör örgütleriyle mücadele kapsamında, bazı kanunlarda değişiklik içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
OHAL sonrası yasal düzenlemeleri içeren terörle etkin mücadele yasası Meclis'te kabul edildi. Öte yandan kabul edilen yasa yeni dönemin ilk yasası oldu.
yazıyooooor! yazıyor. sütlüce'de toprak kaymasını yazıyor.
İmrahor Caddesi üzerinde bulunan bir temel açma çalışması sırasında toprak kayması yaşandı. Toprak kayması nedeniyle 4 katlı binada boşaltıldı. Polis çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Bina bir süre sonra büyük bir gürültüyle çöktü.Çökme tehlikesinin yaşandığı binanın sahibi Emin Ertürk de "Arda Turan burada kardeşi adına bir otel inşaatına başladı. İstişare ettik uyardık söyledik, fotoğraflar gösterdik. Belirgin bir şekilde açılmalar oldu. Ben onları da uyardım" diye konuştu.
Alınan bilgiye göre, Sütlüce Fuadiye Sokak'taki bir apartmanın altında toprak kayması meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri, bina yakınındaki caddeyi trafiğe kapatırken, çevrede güvenlik önlemi aldı.
Toprak kaymasının devam ettiği gözlenirken, çevredekilerin korku dolu gözleri arasında bina büyük bir gürültüyle çöktü.
Bina tahliye edilirken, çevredeki apartmanlar da tedbir amacıyla boşaltıldı.
Çevre sakinlerinden Gamzenur Tazegül, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ses üzerine dışarı çıktığını belirterek, "Karşıdaki binanın yıkıldığını gördük. Polisler, bizim binanın da çökme riski olduğunu söyledi." dedi.
Yazgülü Cenan ise sesle irkildiklerini kaydederek, "Yan taraftaki binada toprak kayması olduğunu gördük. Şu an gözümüzün önünde bina kayıyor." diye konuştu.
BEYOĞLU BELEDİYE BAŞKANI: ''RUHSATI, İSKANI OLMAYAN BİR BİNA''
Bu arada Beyoğlu Kaymakamı Savaş Ünlü ve Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da olay yerine gelerek incelemelerde bulundu.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, "3 binada tehlike yaşıyoruz. 1994'te yapılmış, ruhsatı, iskanı olmayan bir bina, yoğun yağmurlardan dolayı istinat duvarının yıkılmasından sonra büyük bir tehlike yaşıyor" dedi.
BİNA SAHİBİ: ''ARDA TURAN BURADA KARDEŞİ ADINA BİR OTEL İNŞAATINA BAŞLADI''
Çökme tehlikesinin yaşandığı binanın sahibi Emin Ertürk, ''Arda Turan burada kardeşi adına bir otel inşaatına başladı. İstişare ettik uyardık söyledik, fotoğraflar gösterdik. Belirgin bir şekilde açılmalar oldu. Ben onları da uyardım. Bina benim. Orada kiracılar var. Tek sevindiğim orada kimsenin olmaması şu an. Mal bile ikinci derecede bu durumda. Şu an canımız kurtuldu ona seviniyoruz'' diye konuştu.
İmrahor Caddesi üzerinde bulunan bir temel açma çalışması sırasında toprak kayması yaşandı. Toprak kayması nedeniyle 4 katlı binada boşaltıldı. Polis çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Bina bir süre sonra büyük bir gürültüyle çöktü.Çökme tehlikesinin yaşandığı binanın sahibi Emin Ertürk de "Arda Turan burada kardeşi adına bir otel inşaatına başladı. İstişare ettik uyardık söyledik, fotoğraflar gösterdik. Belirgin bir şekilde açılmalar oldu. Ben onları da uyardım" diye konuştu.
Alınan bilgiye göre, Sütlüce Fuadiye Sokak'taki bir apartmanın altında toprak kayması meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri, bina yakınındaki caddeyi trafiğe kapatırken, çevrede güvenlik önlemi aldı.
Toprak kaymasının devam ettiği gözlenirken, çevredekilerin korku dolu gözleri arasında bina büyük bir gürültüyle çöktü.
Bina tahliye edilirken, çevredeki apartmanlar da tedbir amacıyla boşaltıldı.
Çevre sakinlerinden Gamzenur Tazegül, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ses üzerine dışarı çıktığını belirterek, "Karşıdaki binanın yıkıldığını gördük. Polisler, bizim binanın da çökme riski olduğunu söyledi." dedi.
Yazgülü Cenan ise sesle irkildiklerini kaydederek, "Yan taraftaki binada toprak kayması olduğunu gördük. Şu an gözümüzün önünde bina kayıyor." diye konuştu.
BEYOĞLU BELEDİYE BAŞKANI: ''RUHSATI, İSKANI OLMAYAN BİR BİNA''
Bu arada Beyoğlu Kaymakamı Savaş Ünlü ve Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da olay yerine gelerek incelemelerde bulundu.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, "3 binada tehlike yaşıyoruz. 1994'te yapılmış, ruhsatı, iskanı olmayan bir bina, yoğun yağmurlardan dolayı istinat duvarının yıkılmasından sonra büyük bir tehlike yaşıyor" dedi.
BİNA SAHİBİ: ''ARDA TURAN BURADA KARDEŞİ ADINA BİR OTEL İNŞAATINA BAŞLADI''
Çökme tehlikesinin yaşandığı binanın sahibi Emin Ertürk, ''Arda Turan burada kardeşi adına bir otel inşaatına başladı. İstişare ettik uyardık söyledik, fotoğraflar gösterdik. Belirgin bir şekilde açılmalar oldu. Ben onları da uyardım. Bina benim. Orada kiracılar var. Tek sevindiğim orada kimsenin olmaması şu an. Mal bile ikinci derecede bu durumda. Şu an canımız kurtuldu ona seviniyoruz'' diye konuştu.