Hücrelerin virüslere karşı ürettiği özel savunma maddesi.
Döllenmiş yumurtanın rahimin Yumuşak dokusuna gömülmesi, döl tutma.
Bitki yada hayvanlarda türün iyileştirilmesi işlemi.
Ön beynin alt bölgesi olup bazı organ ve bezlerin çalışmasını düzenleyen kısmı.
Kemik dokudaki, sinir ve kan damarlarının geçtiği kanal.
Alyuvarlarda O2 ve CO2 taşıyan, demir içeren protein.
Olgun bir üreme hücresinde bulunan kromozom sayısı, vücut hücrelerinin sahip olduğu kromozom sayısının yarısına sahiptir. Kromozom sayısının yarıya inmesi sonucu oluşan “n” sayıda kromozom taşıyan hücrelere haploid hücre denir.
Tiroid bezinin büyümesi sonucu oluşan hastalık.
Böbrekteki nefronların bowman kapsülü içinde bulunan kılcal kan damarları ağı.
Çoğunlukla bir hücreli su yosunlarından oluşan, sularda yaşayan bitki topluluğu.
Kanın pıhtılaşmasıyla oluşan ipliksi, ağsı yapı.
Ağız ve burun boşluklarıyla, gırtlak ve yemek borusu arasındaki boşluk, yutak.
Hücre zarından geçemeyen büyük katı moleküllerin yalancı ayaklarla hücre içine alınmasıdır.
DNA parçacılkları ya da proteinler gibi iri molekülleri, benzeri moleküllerle birarada bulunduğu karışımlarından ayrıştırmakta kullanılan bir yöntem.
Bir canlının özelleşmiş üreme hücrelerini meydana getirmeden tıpatıp atasına benzer canlıların oluşmasını sağlayan üreme şeklidir.
Besinlere katılan ve onların kararlı emülsüyon haline gelmesini sağlayan katkı maddesi.
Embriyo gelişimi sırasında meydana gelen dış tabaka.
Bir organizmanın uyarıya karşı reaksiyon gösteren vücut parçası.
Dişi üreme sisteminde, fetusu doğuma kadar beslemek ve barındırmakla görevli kas yapısında bir organdır.
İki karakter bakımından melez olan bireylere verilen ad.
Hayvanlarda derinin alt tabakasına verilen isim.
Sinir hücresinin kısa olan uzantısı.
Tamamlayıcı DNA.
Haberci RNA şablonundan sentezlenerek elde edilir.
Haberci RNA şablonundan sentezlenerek elde edilir.
Gelişmenin erken dönemindeki embriyoya verilen ad.
Belirli bir alanda bulunan canlı ağırlığı.