can ciğerdir. yıllardır da özlediğim tek şeydir. ayrıca bugün doğum günüdür bu hatunun. doğum günün kutlu olsun cancağızım. benim girdiğim her platforma senin de girdiğini biliyorum. sırf bu yüzden herkes beni küfre karşı sanıyor. canımsın sen. hep yanımda ol da ben temiz kalmaya razıyım.
acaba ülkeden haberiniz var mı? 13-14 bin adam bir ilçe eder bu ülkede. madem bu kadar önemsiz bu oylar neden bu kadar dert ettiniz kendinize? yalan yok bende sonuçlardan memnun değilim ama yiğidi öldür hakkını yeme demişler.
aslında itiraf etmek gerekirse ben böyle yarım yamalak yazılmış, sanki türkçeyi ingilizceye uyarlanmaya çalışılmış bir nick almak istemedim. hatta bakınca alamancı türkçesi gibi duruyor ama sadece zengin sözlüğe üye olurken fakirliğimi temsil eden külüstür telefonum dondu ve ortaya bu çıktı.
gerçekten yapmayın bunu. adam kazandı işte. neyin davasındasınız? bırakın adam icraat yapsın. " milletin adamıyız, millete güveniyoruz. " diyorsunuz millet sizi seçmeyince nedense bütün güveniniz ortadan kalkıyor.
lise yıllarımda hayran olduğum, hiçbir programını kaçırmadığım ingiliz bir şef vardı. çok da yakışıklıydı. bu sabah yıllar sonra ilk defa instagramda karşıma çıktı. gözlerime inanamadım. inanılmaz değişmiş. aslında değişmekten çok yaşlanmış desem daha doğru olacak galiba. kaç sene geçti üzerinden hatırlamıyorum. ama onu öyle görünce yüzümü aynada incelemekten kendimi alamadım. yıllar çok çabuk geçmiş ve bir yerim yurdum olmamış.
bunları niye buraya yazdım bilmiyorum. kısacası yaşlanıyoruz dostlar.
bunları niye buraya yazdım bilmiyorum. kısacası yaşlanıyoruz dostlar.
mafyalığı normalleştirme amacı güden bir dizidir. mesela son bölümde çatışmaya girdiler. senaryoya göre adam birçok insan öldürdü ama geçen tek muhabbet şu;
x: ölenlerin ailelerine haber verdiniz mi?
xin adamı: verdik abi. cenazeleri memleketlerine istiyorlar.
x: tamam gönderin.
bu ne arkadaş? gerçekçi olun. bir polis mekana girsin mesela. ya da o kadar adamı vurduktan sonra eve girip "bana yemek hazırlayın çok açım" demesin adam.
x: ölenlerin ailelerine haber verdiniz mi?
xin adamı: verdik abi. cenazeleri memleketlerine istiyorlar.
x: tamam gönderin.
bu ne arkadaş? gerçekçi olun. bir polis mekana girsin mesela. ya da o kadar adamı vurduktan sonra eve girip "bana yemek hazırlayın çok açım" demesin adam.
bir oyun parkında, çocukların kaydıraklara çıkmak için kullandığı merdivende oturuyorduk. 18 yaşındaydık. ilk sevgilim değildi ama ilk öpüştüğüm insan oldu. başkasına ait bir an olmasını çok isterdim ama bana ait oldu ve hep unutmak istediğim biri olarak kaldı.
konunun ne olduğunu gerçekten bilmiyorum ama başlık aklıma kerimcan durmazın bebeğim dediğin anda vur bana şarkısını getirdi. allah beterinden saklasın diye buna diyorlar sanırım.
aslında tam olarak ruh halim değil. sadece kulağımda çalıyor.
günaydıınnnnn.
geçen yıl bu zamanlarda evin içinde koli koli eşyalar vardı ve nakliyat firması ile pazarlık yapıyordum. üzerinden 1 yıl geçmek üzere ve şuan eşya toplamak için deli gibi koli arıyorum.
hiçbirşey değişmemiş ve nedense bunu şuan farkettim. ben göçebeliğe mecburum. ah bir de şu nakliyatçıların insanı sevme huyu olmasa.
hiçbirşey değişmemiş ve nedense bunu şuan farkettim. ben göçebeliğe mecburum. ah bir de şu nakliyatçıların insanı sevme huyu olmasa.
dün akşam saatlerinde ankara batıkentte sokak köpeklerine zehirli et atılmak suretiyle yapılandır. sonuç olarak 9 ölü 3 ağır rahatsız olarak toplamda 12 köpek telef oldu. yeni belediye başkanı mansur yavaş olaya müdahale etti.
şimdi buraya kadar habercilik kısmı. ben sormak isterim o hayvanlar sizin nerenizi ısırdı? nerenizi yedi? neye inanırsanız inanın vicdanınızı kullanın. aslında hepimiz biliyoruz ki yaptıklarınızın sebebinin bir yaptırımının olmamasıdır. bence " ah, tüh, vah " yapmak yerine buyrun oturalım ceza sistemini konuşalım. bir hayvan canı bir çocuk canına eştir benim adalet sistemimde. dün gece 12 çocuk zehirleyerek öldürüldü ve 12 çocuğun bedeli 3-5 kuruş olmamalı. çok üzgünüm bu sabah.
sevgili mansur yavaş biliyoruz olayı takip edeceksiniz ama üzgünüz kanunlara dokunamayacaksınız. bizde dokunamıyoruz.
şimdi buraya kadar habercilik kısmı. ben sormak isterim o hayvanlar sizin nerenizi ısırdı? nerenizi yedi? neye inanırsanız inanın vicdanınızı kullanın. aslında hepimiz biliyoruz ki yaptıklarınızın sebebinin bir yaptırımının olmamasıdır. bence " ah, tüh, vah " yapmak yerine buyrun oturalım ceza sistemini konuşalım. bir hayvan canı bir çocuk canına eştir benim adalet sistemimde. dün gece 12 çocuk zehirleyerek öldürüldü ve 12 çocuğun bedeli 3-5 kuruş olmamalı. çok üzgünüm bu sabah.
sevgili mansur yavaş biliyoruz olayı takip edeceksiniz ama üzgünüz kanunlara dokunamayacaksınız. bizde dokunamıyoruz.
174. yılınız kutlu olsun. yüreğinize sağlık hepinizin. allah başımızdan eksik etmesin sizi.
sözlük anlamına inat erkek değil bir hatundur benim için baba. hem de ne hatun. böyle bir yürek yok.
çünkü aslolan baba olmak değil babalık yapmaktır bu hayatta. insanın babaya değil babalık yapacak birine ihtiyacı vardır yaşamında. kendisine selam olsun.
---->> bana ait bir tanımdır. kişisel algılanmamalıdır.
çünkü aslolan baba olmak değil babalık yapmaktır bu hayatta. insanın babaya değil babalık yapacak birine ihtiyacı vardır yaşamında. kendisine selam olsun.
---->> bana ait bir tanımdır. kişisel algılanmamalıdır.
yurtdışında kiliseleri gezerken küçük anekdotlar veren tur rehberleri oluyor tabi ki. ama daha fazlası had aşmaya giriyor bence.
şimdi sayın diyanet, biz islamı ne kadar doğru yaşıyoruz ki insanlara anlatacağız? ya da ne kadar doğru anlatacağız? cahiliyet döneminde yaşamıyoruz ki insanların diğer dinlerden haberi olmasın. bence bırakın sadece kültürden bahsedelim ve müslümanlıktan soğutmayalım.
hani saygı vardı. hani zorlama yoktu.
şimdi sayın diyanet, biz islamı ne kadar doğru yaşıyoruz ki insanlara anlatacağız? ya da ne kadar doğru anlatacağız? cahiliyet döneminde yaşamıyoruz ki insanların diğer dinlerden haberi olmasın. bence bırakın sadece kültürden bahsedelim ve müslümanlıktan soğutmayalım.
hani saygı vardı. hani zorlama yoktu.
o " la la la " yı hissedin ama.
yazılanları okumaktan, söylenenleri dinlemekten, düşündüklerimi konuşmaktan çok utanıyorum. bu konuların eğitimle paralel olmadığını biliyoruz. onun için ben yazardan çok savunucularından utanıyorum. sen nasıl öyle bir kitabı basarsın, yayınlarsın ve üstüne de " sizin aklınız almaz" dersin. sen nasıl bir sapığın çirkinliklerini dağıtmasına izin verirsin. nasıl bu işten para kazanırsın? evet benim aklım almıyor. midem de almıyor.
ben bu adamın sadece yazdığına inanmıyorum. bir geçmişi olduğunu düşünüyorum ve yasal süreçte araştırılmasını talep ediyorum.
ben bu adamın sadece yazdığına inanmıyorum. bir geçmişi olduğunu düşünüyorum ve yasal süreçte araştırılmasını talep ediyorum.
zenginsozluk.com/foto
bakanlığın yaptığı açıklamayla bir an olsun umutlanmıştım yaa. bu ülke neden hiç değişmiyor anlamıyorum. buyrun birazda ülkenin adalet sistemi için utanalım.
işyerlerinde yemekhaneler. müdürden çaycıya kadar, magazin haberlerinden kaynanalara kadar herşey malzeme olabilir buralarda. yıllardır şehirlerarası dış mekan çalışıyorum ama o öğle arası dedikodularını unutamam.
aslında düşünüldüğü gibi gözle görülebilir bir olgu değildir yalnızlık. yani etrafında insan olmaması değildir. bazen dibindeki insanların çığlığını duymamasıdır. bazen nüfus kayıtlarında yaşıyor yazması onların yaşadığını göstermez.
burada öyle biri var ki bazen özellikle eksiliyorum kendisini. biliyorum adice ama burada tanımadığım için yargısız infaz değil bence. kendisine ve düşüncelerine sinir olduğumu itiraf etmek isterim.
katılan insanların delirdiklerini düşündüğüm kampanya. çağrıyı yapan adama dönüp de bir bakın derim. feda olsun derseniz bilemem ama ben en fazla başımın gözümün sadakası olsun derim.
edebiyattaki tavrını annesinin yüzünü hatırlayamayışına bağlayan şairdir. gerçek adı cemalettin seberdir.
aslında ben edebiyatçıların eserleriyle değil yaşanmışlıklarıyla ilgileniyorum. cemalettin beyin eserlerini çok iyi bildiğimi söyleyemem ama hayatı hep dikkatimi çekmiştir.
aslında ben edebiyatçıların eserleriyle değil yaşanmışlıklarıyla ilgileniyorum. cemalettin beyin eserlerini çok iyi bildiğimi söyleyemem ama hayatı hep dikkatimi çekmiştir.
sokak kedisini bilmem de bugün sokak hayvanları günü imiş. bunu bilmiyordum. başta sokakların kızını ev kızı yaptığım çocuğumdan başlayarak hepsini kutluyorum. sağlıklı, güvenli ve mutlu yaşatalım inşallah sizi.
bir de unutmamak için sesli mesajları ezberleyene kadar dinlemek vardır ki o noktada bir doktorla görüşmenizi tavsiye ederim. faydasını göreceksinizdir. çünkü zamanla doktora da dinletip ezberleme seanslarınıza eğlence katıyorsunuz.
eğer burada yazdıklarımı okuyorsan aramıza saat farkından daha büyük boşluklar girmiş demektir. onun için sen önce özelden yazdıklarımı oku da uzlaşalım.
ilk nickini gördüğümde nedense bende uhrevi bir hava estiren bir yazardır. tanımadığım için kişiliği de uhrevi midir bilemiyorum.
hergün yeni maddeler ekleyebileceğimiz liste. eşref kolçak hayatını kaybetti bugün. bende kariyerimi ve kazancımı ikiye katlayacak bir işi kaybettim. olsun iz bırakarak yaşadığınız bir hayatı kaybetmek o kadar da üzücü değil. olsun bugün kazanamadığım parayı yarın kazanırım.
kaybettiklerimiz yaşadığımız sürece bitmeyecek. yolumuza bakalım.
kaybettiklerimiz yaşadığımız sürece bitmeyecek. yolumuza bakalım.
hristiyanların hayal gücüne bağlıyorum bunu. yani adam haçın gücüne inandığı için vampiride bununla kaçırtıyor. ben hayal etsem filmdeki adamın dua okumasını beklerim. ama hala o sarımsak olayının mantığını çözemedim.
ülkücülerin lideridir. bugün aramızdan ayrılışının 22. yılı sebebi ile rahmetle anıyoruz. yolumuz ve saygımız baki kalacaktır. allah şaşırtmasın.
bir önemi olmayan durumdur. şimdi niyetim edebiyat parçalamak değil ama siz birini düşünürken " dur beni düşünüyorsa düşüneyim " mi diyorsunuz. kavuşamadığın da adı aşk olur. bilmiyorum belki de ben kendimi böyle kandırıyorum.
Zamandır. Sadece zaman. Uyku bile fayda etmez çoğu zaman. Çünkü rüyalarınızda görürsünüz onu. Sabah bir uyanırsınız ki aklınızda hayali kalmış.
eğer onun en sevdiği şarkıysa ağlanır bile. Aslında bir nevi ninni idi onun için. Ama ben sadece ona söylemeyi severdim. Hayat işte. Şimdi duymak bile tüylerimi diken diken yapıyor.
gün geçtikçe farklı boyutlara ulaşan mazbata muhabbetinin son bulmasını umutla bekliyorum. kiminse verin de ne yapacaksa yapsın demekten kendimi alamıyorum.
çoğu zaman haklı bulduğum ama kendisi ile ilgili soru işaretlerim olan bir zattır. mesela neden ilahiyatı yarıda bırakıp dergilere, radyolara yöneldi? yada neden kendini ilahiyatçı kabul ettirdi? bilmiyorum belki de tuhaflık bende ki insanların söyledikleri hiçbir zaman yeterli gelmiyor ve yaptıklarına bakıyorum.
konu özgürlükçülükse, konu özel hayat ise bırakalım özellerinde yaşasınlar. kendi adıma söyleyeyim ki karşı durduğum şey özgürlükçülük adı altında herşeyi aleni yaşamak. özgürlük böyle birşey olsaydı herkes sokakta sevişirdi.
sanırım en dertli olduğum konulardandır benim. hiçbir saygı yok. hiçbir düzen yok.
plakamda kocaman bir işaret var ama insanlar için bu hiçbir şey ifade etmiyor. insanlara çok öfkeliyim. sabah sabah nasıl asabımı bozdular anlatamam.
hayvanı dağdan indirseler en fazla bu kadar kullanabilirdi herhalde. lütfen biraz saygı yaa.
plakamda kocaman bir işaret var ama insanlar için bu hiçbir şey ifade etmiyor. insanlara çok öfkeliyim. sabah sabah nasıl asabımı bozdular anlatamam.
hayvanı dağdan indirseler en fazla bu kadar kullanabilirdi herhalde. lütfen biraz saygı yaa.
bugün bir programda izlediğime göre washingtonun seattle şehrinde bir sokak varmış ki yıllarca insanlar çiğnedikleri sakızları duvarlara yapıştırmışlar ve şimdi insanların özellikle ziyaret ettiği bir yer haline gelmiş.
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
benim midem bulandı. sanırım biraz sığ bir insanım.
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
benim midem bulandı. sanırım biraz sığ bir insanım.
paket başına 2 lira da çokmuş yaa dediğim zam. başlangıç için fazlasıyla göçertici. teşekkürler türkiye. canınız sağolsun der bütün beddualarımı yutarım.
sadece tek kişi için açtığım ve yıllar geçse de sadece tek kişiye açık olan whatsapptan daha kaliteli bir uygulama. görüntülü konuşma özelliği eksik sadece. şimdilerde sadece uygulama olarak kenarda bekletiyor olsam da yurtdışı için aktif kullandığım süreçte çok memnundum.
benden bütün canımı sıkan insanlara gelsin. saygılarımla.
(bkz:türk polis teşkilatı) başlığında beni yalnız bırakan yazardır.
nedeninin önemi olmayan, ardında saçmasapan bir hayat bıraktıran eylemdir. ölüm hak miras helal derler. böylesi ne haktır ne de helal.
ardında kalan insanlar cenaze töreninden sonra asla bundan bahsetmezler ve bahsedilmesinden de hoşlanmazlar. içlerinde ise hep " acaba bir çare bulabilir miydik? " sorusu kalır.
ardında kalan insanlar cenaze töreninden sonra asla bundan bahsetmezler ve bahsedilmesinden de hoşlanmazlar. içlerinde ise hep " acaba bir çare bulabilir miydik? " sorusu kalır.
" 8 yaşındaki bir çocuk olarak git biraz ders çalış. chenin peşinde koş koş nereye kadar? o kızdan sana hayır yok. " demeyi çok isterdim eğer bu kafayla konuşabilseydim. ama gelin görün ki o yaşlarda benimde kafa öyle çalışıyordu.
iktidarcı olunup olunmaması farketmeksizin seçim muhabbetinden sıkılmak ülkenin genel halidir. mazbata kimin hakkı ise verilmeli taraftarıyım. bunun davaya dönüşmesi süreci uzattı maalesef ve tek derdimiz seçim sonucu imiş gibi başka bir haber yok medyada.
ankara emniyet genel müdürlüğü dış cephesinde,
herkesin görebileceği bir büyüklükte
"herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır." yazar.
sonuna kadar katılıyorum.
sizin bahsettiğinizin bir benzeride ahmet türkün iddaasıydı.
herkesin görebileceği bir büyüklükte
"herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır." yazar.
sonuna kadar katılıyorum.
sizin bahsettiğinizin bir benzeride ahmet türkün iddaasıydı.