Gerçek veya tüzel kişilerin yeterli miktardaki mal ve haklarını, belirli ve sürekli bir amaca tahsis etmeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu. Vakıf, kuruluş senedinde belirtilen şartlar çerçevesinde faaliyet gösterir. Anayasa Mahkemesinin 2008 yılında verdiği bir kararla vakıflara üye olma ya da üye kabul etme yolu açılmıştır.
Uçaklar veya uydular gibi uzak gözlem araçları kullanılarak bir bölgenin veya bir olayın bir süreç içinde incelenmesi yöntemi. Uydu görüntülerinin coğrafi bilgi sistemi imkânlarıyla değerlendirilmesi sayesinde, doğal kaynakların araştırılması ve afet yönetimi çalışmalarında kullanılmaktadır.
Değişen her türlü çevresel veya çevresel olmayan durumlara intibak etme, adaptasyon.
Doğa kaynaklı afet tehlikeleri ve jeoteknik problemler nedeniyle teknik ve ekonomik olarak önlem alınması mümkün olmayan alan, yerleşime uygun olmayan alan. Bu alanlarda planlamaya ve yapılaşmaya izin verilmez
Tasdikli hâlihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nâzım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan. 1/1000 ölçekli halihazır haritalar üzerinde hazırlanan bu planlar, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütündür.
6306 sayılı Kanun uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile kararlaştırılan riskli alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen rezerv yapı alanı ile riskli yapının veya yapıların bulunduğu alan
Uydular aracılığıyla haberleşen, kişinin yanında taşıyabildiği kablosuz mobil telefon. Uydu telefonu, Afet ve acil durum haberleşmesinin vazgeçilmez haberleşme araçlarından biridir.
Yeryüzüne 700 km veya daha yakın yörüngelerde bulunan uydular tarafından sürekli olarak elde edilen ve farklı hassasiyete sahip sayısal görüntü. Afet yönetimi çalışmlarında yaygın olarak kullanılan uydu görüntülerinin 1970'lerde 80 m. olan hassasiyeti, günümüzde 1 m. ve altına inmiş bulunmaktadır.
Uluslararası trafik ve ticarete gereksiz müdahaleden kaçınarak halk sağlığı açısından ortaya çıkacak risk ile orantılı ve sınırlı olarak hastalıkların uluslararası yayılmasını önlemeyi, bu hastalıklara karşı korunmayı, yayılmalarını kontrol etmeyi ve halk sağlığı açısından gerekli cevabı vermeyi amaç edinen, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Anayasası'nın ilgili maddelerine dayanarak 2005 yılında güncellenen ve DSÖ' ye üye ülkeler açısından bağlayıcı olan tüzük.
Uluslararası veya uluslararası olmayan silahlı çatışma durumlarını hükme bağlayan yönetmelik ve ilkelerin yer aldığı mevzuat; silahlı çatışma hukuku. 12 ağustos 1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi ve 8 Temmuz 1977 tarihli iki ek protokol, uluslararası insani hukukun temelini oluşturur. Genel anlamda tüm devletler 1949 Cenevre Sözleşmelerinin tarafıdır.
Yolcular, yolcu eşyaları, yükler, konteynerler, taşıtlar, mallar ve posta paketlerinin giriş ve çıkışlarına hizmet eden, uluslararası giriş ve çıkışları için bir geçit olan uluslararası havalimanları, limanlar ve demiryolları dâhil kara geçişlerinin yapıldığı yer.
Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ile ulusal ve yerel düzey planların oluşturduğu, afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları tanımlayan, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlamasının temel prensiplerini belirleyen sistem.
Ulaşım araçlarına bağlı oluşan hasarlı, yaralanmalı, ölümlü olay.
Meteorolojik, teknik ya da başka nedenlerle uçakların çarpışması, düşmesi veya zorunlu inişleri sonucunda oluşan kaza.
Afet yönetimi, sosyal yardım, kan hizmetleri ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda görev yapan, kamu otoritelerine yardımcı insani yardım kuruluşu, Türk Kızılayı, Kızılay. Türkiye Kızılay Derneği'nin kuruluş amacı, her koşulda, yerde ve zamanda, hiçbir ayrım yapmaksızın, her ne sebeple ortaya çıkarsa çıksın insan ızdırabını dindirmek amacıyla, korunmasız insanlara yardım etmek, insan hayatını ve sağlığını koruyarak onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, iş birliğini ve sürekli barışı geliştirmeye destek olarak insan onurunu korumak olup hukuki statüsü ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1954 tarihinde imzaladığı Savaş Durumunda Sivillerin Korunmasına İlişkin 1949 tarihli Cenevre Konvansiyonu ve 1986 yılında 25inci Uluslararası Kızılhaç Kızılay Konferansında 31 nolu karar ile kabul edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de taraf olduğu, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi statüsüne ilişkin hukuki metin ile belirlenmiştir. 1868 yılında kurulmuş ve Kızılay adı altında ülkesinde faaliyet gösteren, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketinin diğer unsurlarıyla ilişkilerinde kendisini temsil edecek merkezi yönetimi mevcut ve Hareketin temel prensiplerine göre faaliyette bulunan özerk bir organizasyondur. Türkiye Kızılay Derneği, afet yönetimi, sosyal yardım, kan hizmetleri ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda görev yapan, kamu otoritelerine yardımcı insani yardım kuruluşudur. Tam adı “Türkiye Kızılay Derneği” olan kuruluş “Türk Kızılayı” ve “Kızılay” adlarını da kullanır.
Sürekli güçlü strese maruz kalmaktan kaynaklanan düşük öz saygı veya öz yeterlilik duyguları ile birleşen, kişinin duygusal, fiziksel ve zihinsel tükenmişlik durumu.
Tsunami oluşumunu algılayıp etkileyeceği yerlerde yaşayanları haberdar etmek üzere kurulmuş gözlem, değerlendirme ve iletişim sistemi.
Deniz veya okyanus tabanlarındaki deprem, meteor çarpması, volkan patlaması ya da büyük heyelanların yol açtığı, düşey yer değiştirmeler gibi tektonik olaylar sonucu oluşan dalgalar, dev dalga. Sahile yaklaştıkça hızları ve yükseklikleri artan bu dalgalar, kıyılarda büyük yıkıma ve can kaybına yol açabilmekte ve afet hâline gelebilmektedir. Tsunami, Japonca kökenli olup liman dalgası anlamına gelir.
Çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu durumlarda, bunların öncelikli tedavi ve nakil edilmesi gerekenlerin tespiti amacıyla olay yerinde veya bunların ulaştırıldığı her sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemi.
Normal insan yaşantısının dışında olan ve bireylerde fark edilir düzeyde stres yaratan olay. Travmatik olay, doğrudan kişinin kendi başına gelebilir, kişi travmatik olaya tanık olabilir ya da sevdiği veya kendisi için önemli bir kişinin travmatik olay yaşadığını öğrenebilir.
Doğa kaynaklı afet ya da beklenmedik bir olayla karşılaşan kişilerde meydana gelebilen, aşırı korku, çaresizlik, tepkisizlik, içe kapanma, aşırı uyarılmışlık, olayı yeniden canlandırma gibi psikolojik davranış ve kaygılanış farklılığı durumu. Bazı kişilerde çok yoğun yaşanabilir, psikolojik destek alarak zaman içinde normale dönebilmek mümkündür. Akut TSSB (belirtileri 3 aydan daha kısa süre devam ederse), kronik TSSB (belirtiler 3 aydan daha uzun süre devam ederse), geç başlangıçlı TSSB (belirtiler travmadan 6 ay sonra ortaya çıkarsa) TSSB'nin türleridir.
Travmatik olaylardan sonra yaşantıya bağlı ortaya çıkan olumlu değişiklikler.
Fiziksel, kimyasal veya psikolojik nedenlerle meydana gelen sağlık sorunu, örselenme, sarsıntı.
Yüksek gerilim hattından aldığı elektriği şehir şebekesinde kullanılabilecek seviyeye düşüren dönüştürücünün bulunduğu yer.
Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve/veya zararla sonuçlanmış olan olay.