Doğa kaynaklı afetler nedeniyle yapı ve altyapılarda, sınai, ticari, tarım ürünlerinde meydana gelen hasar, zarar ve kayıpları maliklerine karşı teminat altına alan ve zararların tazminini öngören sigorta sistemi. Türkiye'de yalnızca belediye hudutları ve mücavir alan sınırları içindeki konut türü yapılar, deprem hasarlarına karşı zorunlu olarak Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından sigorta edilmektedir. Ayrıca, yasaya göre doğa kaynaklı afetlere karşı Tarım Sigortaları sistemi de uygulanmaya başlanmıştır. Tarım sigortaları kapsamında bitkisel ürün, kümes hayvanları, sera ürünleri, büyük ve küçükbaş hayvanlar için de sigortalama yapılmaktadır.
Zorunlu deprem sigortası teminatı sunmak amacıyla 27 Eylül 2000 tarihinde 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş, Mayıs 2012' de 6305 sayılı Kanun hâline dönüştürülmüş, kâr amacı gütmeyen kamu kurumu. Yedi kişilik bir yönetim kurulu dışında herhangi bir teşkilatı yoktur. Faaliyetlerini dışarıdan hizmet satın almak yoluyla diğer sigorta şirketleri üzerinden yürütmektedir. Kısaca 'DASK' olarak adlandırılmaktadır.
Mikro finans kavramı ve uygulamasından sonra ortaya çıkan ve sigorta hizmetlerinin düşük gelir grubundaki bireyler ve işletmelere ulaştırılmasını amaçlayan bir yöntemle doğa kaynaklı afet risklerini teminat altına alan sigorta türü. Mikro sigortalar, genellikle toplumsal bir dernek, vakıf, proje, risk havuzu uygulaması gibi dayanışma unsurları ile iş birliği içinde verildiğinden, ilgili bazı masrafları başkalarıyla paylaşılabilir.
Deprem, sel, heyelan, çığ, kuraklık, fırtına, dolu, hortum, kuraklık, göktaşı düşmesi v.b. gibi oluşumu engellenemeyen jeolojik, meteorolojik, hidrolojik, klimatolojik, biyolojik ve kaynağı dünya dışında olan tehlikelerden kaynaklanan doğa olaylarının sonuçlarına verilen genel ad.
Çoğu kez bütünleşmiş bilinç, bellek, kimlik ya da çevrenin algılanması işlevlerinde ortaya çıkan bozulma. Bozukluk ani ya da yavaş, geçici ya da kronik olabilir.
Bir birey veya topluluğun tehlikeli bir oluşumun etkilerini, zamanında ve etkili olarak tahmin etme, öngörme, önleme, azaltma ve iyileştirme kapasitesi.
Devletlerin sınırları dışında, kendilerine yargı muafiyeti sağlanan yerlerde, kendisine zulmeden bir otoriteye karşı koruma talep eden bireylere sağladıkları koruma. Diplomatik sığınma, diplomatik misyon ve misyon başkanlarının özel malikanelerinde, savaş gemilerinde ya da savaş uçaklarında sağlanabilir.
Deprem, genleşme, farklı oturma gibi hareketlerin yapılardaki etkisini karşılayabilmek için yapıdaki farklı bloklar arasında bırakılan boşluğa verilen ad.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından yabancı ülkelere, uluslararası yardım konsorsiyumlarına, yabancı sivil toplum kuruluşlarına, özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişilere yapılacak hizmetler dâhil her türlü yardım ile uluslararası ve bölgesel kuruluşlara yardım faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan veya üyelikten kaynaklanan katkı payları, aidat ve sair ödemelerin tümü.
Hastalık yapıcı organizmaların yok edilmesi ya da etkisiz hale getirilmesi için cansız nesnelere uygulanan işlem.
1951'de imzalanan Mültecilerin Hukuki Durumlarına Dair Sözleşme' nin 1a maddesinde belirtilen ölçütler kapsamında devletler tarafından mülteci olarak tanınan ve sözleşme kapsamında çeşitli haklara sahip kişiler.
Kapsama alınan bitkiler, bitkisel ürünler ve seralar ile tarımsal yapılar ve çiftlik hayvanları için, afetler dâhil çeşitli tehlikelerin neden olacağı zararları teminat altına alan sigorta. Ülkemizde bu sigortalar için devlet tarafından prim desteği verilmektedir.
Belli bir matematik hesaplama yöntemine dayalı, kesin sonuca ulaşan (tahmini veya olasılığa dayalı olmayan, belirsizlik içermeyen) modelleme türü.
Kişinin dış dünya algısında ya da yaşantısında garip ya da gerçek dışı (kişilerin yabancı ya da mekanik görülmesi gibi) olacak şekilde değişiklik, çevreye yabancılaşma.
Kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını olumsuz olarak etkileyen, yaşamını ve fiziksel sağlığını bozan bir duygu durum bozukluğu, çökkünlük; ruhsal çöküntü.
yapılar üzerinde hasara yol açan kuvvetli yer hareketinin devam ettiği süre. Kuvvetli yer hareketini kaydeden ivme kayıtçıları kullanılarak elde edilir.
Depremin ortaya çıkardığı toplam enerjiyi karakterize eden, aletsel ölçüm ve hesaplama sonucunda bulunan değer. İlk olarak 1936 yılında 'Richter' tarafından tanımlandığı için bu adla anılır. Farklı sismik dalga verilerini ve belirli kriterleri kullanarak çeşitli deprem magnitüdü hesaplama yöntem ve formülleri geliştirilmiştir. Md, Ms, Ml, Mb, Mw şeklindeki kısaltmalarla ifade edilirler. Sismolojide en çok kullanılan büyüklük değerleri, cisim dalgası fazından hesaplanan Mb, yüzey dalgasından hesaplanan Ms ve dalga şekilleri modellemesinden hesaplanan Mw değerleridir.
yapıların muhtelif taşıyıcı elemanlarına yerleştirilen ileri teknoloji ürünü elemanlar ile depremlerin yapılar üzerindeki yıkıcı etkilerinin azaltılması.
Hasar ve can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynaklanan yer hareketinin belirli bir yerde ve belirli bir zaman aralığında oluşma ihtimali.
Belirli bir bölgede, belirli büyüklükteki bir depremin öngörülen belirli bir zaman içerisinde meydana gelme olasılığının bilimsel olarak kabul gören yaklaşım ve yöntemlerle tahmin edilmesi süreci.
Depremlerin insanlar, çevre, yapılar ve doğa üzerinde meydana getirdiği etkiler, hasarlar veya değişimlerin gözleme dayalı olarak derecelendirilmesi. Şiddet yalnızca depremin büyüklüğüne değil, merkez üssünden uzaklığa ve o yerin yerel zemin yapısına da bağlıdır. Depremin şiddeti tek bir yapı veya yapı gurubu üzerindeki etkiyi değil, bir yerleşmedeki farklı yapı türlerinde meydan gelen toplam hasarları göstermektedir. Uzun süreli gözlemler sonucunda hazırlanmış ve uluslararası alanda kabul görmüş şiddet cetvelleri bulunmaktadır. Deprem şiddetini 12 derece üzerinden tanımlayan ve ülkemizde de kullanılan bu cetveller arasında Medvedev Sponheuer-Karnik (MSK), Değiştirilmiş Mercalli şiddeti (MMI) ve Avrupa Makro sismik şiddet cetveli (EMS) sayılabilir.
Deprem sonucu olan sismik dalgalarla yerin yapısını çözmeye çalışan sismoloji alanı.
Deprem tehlikesinin gerçekleşmesi durumunda, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıpların meydana gelme olasılığı. Bu çalışmaların temelini sismik tehlike analizleri oluşturur.
Yerküre içinde, depreme neden olan kırılmanın başladığı ve enerjinin açığa çıktığı yer. İç merkez olarak da adlandırılmaktadır. Aslında deprem odak noktası, bir nokta değil bir bölgedir.
Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilir. Bu sınıflandırma tektonik depremler için geçerlidir. Yerin 0-60 km derinliğinde olan depremler sığ depremler, yerin 60-300 km derinliklerinde olan depremler orta derinlikte olan depremler ve yerin 300 km'den fazla derinliğinde olan depremler ise derin depremler olarak tanımlanır. Türkiye'de olan depremler; genellikle sığ depremlerdir ve derinlikleri 0-60 km arasındadır.