Deprem riskinin belirlenmesi ve depreme dayanıklı yapı yapılmasını amaçlayan çok disiplinli mühendislik dalı.
Deprem odak noktasının yeryüzündeki iz düşümü. Genel olarak depremin en kuvvetli hissedildiği ve en çok hasar yaptığı bölge içinde veya hemen yakınındadır.
Yerleşim alanlarının stratejik planlarıyla bütünleşik, deprem zararlarını azaltmayı hedefleyen, deprem afeti olayının öncesi, anı ve sonrasında yapılacak çalışmaları ve alınacak önlemleri içeren, yaşam kalitesi artırılmış bir toplum oluşturma yönünde ilerleyen dinamik ve katılımcı bir planlama süreci.
Tektonik levha (plaka) sınırlarında oluşan ve bu sınırlar boyunca büyük depremlerin meydana geldiği küresel ölçekteki zonlara verilen ad. Ülkemizin de içinde bulunduğu Alp-Himalaya deprem kuşağı, Akdeniz'den başlayıp Hindistan'a kadar uzanmaktadır.
Gelecekte olabilecek bir depremin yeri, zamanı ve büyüklüğünün bilimsel olarak kabul gören çok disiplinli yaklaşım ve yöntemler kullanılarak büyük bir doğrulukla belirlenmesine yönelik çalışma.
Değişik yön ve doğrultuda birden çok diri fay veya fay parçalarından oluşan ve her noktasında hasar yapacak bir deprem meydana getirme olasılığının eşit olduğu kabul edilerek sınırlandırılmış bölgelerin her birine verilen ad.
Depremlerin, nükleer patlamaların vb olayların yeryüzünde yol açtığı sarsıntıları kaydeden aracın (sismograf) yaptığı kayıt, sismogram.
Deprem yer hareketi hızının birim zamandaki değişim değeri. Birimi 'gal' olan ivme değeri, deprem mühendisliğinde, yerçekimi ivmesi g'nin yüzdesi olarak ifade edilir.
Deprem öncesinde, kaynak zonlarında ölçülen veya gözlenen arz manyetik ve elektrik alanlarındaki değişimler, yer kabuğundaki farklılaşmalar, yeraltı su seviyesindeki ve suların asal gaz yoğunlaşmasındaki, depremsellikteki değişimler gibi fiziksel parametrelere verilen genel ad. Deprem oluşumuyla ilişkileri, matematiksel temele dayanan bilimsel çalışmalara konu olmaktadır.
Sınırlı bir alan ve belli bir sürede çok sayıda deprem meydana gelmesi. Büyüklükleri yani magnitüd değerleri birbirine çok yakın olduğundan ana şok veya artçı deprem olarak adlandırılmayan bir seri depremi kapsar.
Depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve depremle ilgili araştırmalar için politikaları ve öncelikleri belirlemek amacıyla AFAD Başkanın başkanlığında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı, deprem konusunda çalışmaları bulunan ve Yükseköğretim Kurulu tarafından bildirilecek en az on üniversite öğretim üyesi arasından Başkan tarafından belirlenecek beş üye ile akredite edilmiş ilgili sivil toplum kuruluşlarından Başkan tarafından belirlenecek üç üyeyi kapsayan 5902 sayılı Kanun ile oluşturulan kurul.
kendine yabancılaşma.
denizde kurtarma (İng. sea rescue) Hem antlaşmalarda hem de uluslararası teamül hukukunda yerleşik bir kural gereği, denizde tehlike altındaki kişileri kurtarma görevi. Kurtarılan kişilerin sınırlarına ulaştığı bir devlet bu kişilerin gemiden indirilmesini reddedebilir ve gemi kaptanından bu kişilerin yetki alanı dışına çıkarılmasını talep edebilir veya gemiden indirilmelerini yerleştirme, bakım ve idame işlemlerinin geminin kayıtlı olduğu devlet veya diğer devletler veya uluslararası örgütler tarafından garanti edilmesi şartına bağlayabilir.
Deniz seviyesinin geçici veya sürekli olarak yükselmesi. Ay'ın devirsel hareketleri, atmosfer basıncı değişimi ve şiddetli rüzgâr gibi meteorolojik faktörler, büyük tektonik hareketlerle oluşan deprem, kıyı çökmesi, heyelan, küresel ısınma ve buzul erimeleri gibi nedenlerle olmaktadır. Geçen yüz yıllık sürede ortalama deniz seviyesinin 10-15 cm yükseldiği hesaplanmaktadır.
Herhangi bir zamandaki deniz seviyesinin karadaki sabit bir noktaya göre belirlenmesi.
Sahili koruyan ve iç kısımlara yönelik taşkınları önleyen, sahil şeridindeki sağlam duvar.
Deniz araçlarını ve/veya kişileri tehlikeye sokan; kıyıya, açık deniz yapılarına veya çevreye ciddi zarar vermeyle sonuçlanabilecek olay. 31.12.2005 tarih 26040 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Deniz Kazalarının İncelenmesine İlişkin Yönetmelik” e göre deniz kazası, “Gemide olan bir olaydan kaynaklanan ve/veya bir gemi ile ilişkili olarak; ölüm veya ölüm tehlikesi bulunan, tam/kısmi uzuv kaybı ile sonuçlanan yaralanmalar; insan kaybı; geminin batması veya terk edilmesi yahut kayıp sayılması; gemide maddi hasar meydana gelmesi; geminin çatışmaya uğraması, geminin karaya oturması; gemi veya gemilerden kaynaklı çevresel zarar oluşması gibi sonuçların bir veya birden fazlasını meydana getiren olay” dır.
İlgili mühendis ve mimar meslek odalarına üyeliği devam eden ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından denetçi belgesi verilmiş mühendis ve mimar.
arındırma.
Afet sonrasında, afetten etkilenen bir gruba yardım malzemelerinin ulaştırılması.
Doğa kaynaklı afetlerden doğrudan etkilenen topluluklardaki bireylerin, coğrafi koşullar ve sosyokültürel nedenlerle yıkılmış ya da hasar görmüş olsa da, hemen her zaman evlerinin eski yerinde veya yakınlarında kalmak istemelerinden dolayı, "oldukları yerde" hizmet alabilmelerini sağlayan yerleşim biçimi. Bu durumda afetzedelere yakınlarının yanında veya hasar gören konutlarının yakınında barınma üniteleri tesis edilir. Afetzedeler, yerelde var olan kaynaklardan su, temizlik, gıda, pişirme ve diğer ihtiyaçlarını karşılar.
Tehlikeli maddenin cilde bulaşma olasılığının bulunmadığı durumlarda kullanılan, en az seviyede koruma sağlayan koruyucu kıyafet.
Kurak, yarı kurak ve az yağış alan bölgelerde iklim değişiklikleri, insan faaliyetleri, doğal etmenler gibi faktörlerden kaynaklanan verimli toprak kalitesinin bozulması. Toprağın aşırı kullanımı, aşırı otlatma, hatalı sulama yöntemleri, ormanların tahribi ve ekolojik dengenin bozulmasıyla meydana gelen iklim değişiklikleri, çölleşmeye neden olan etmenlerin başında gelmektedir.
Yer altındaki boşlukların, kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukların tavan blokunun çökmesi sonucu oluşan küçük depremler.
Yer altı boşluğu üzerinde uzanan örtü malzemesinin, aşağıya doğru düşey yönde yer değiştirmesi ve yer kabuğunun bir kısmının çökmesi durumu