Bir ülke düşünün ki dört yanını düşman almışken ve canının son atımıyla savaşırken içinden kuva-yı inzibatiye diye bir grup çıksın, padişah da padişah desin, milli mücadele asjerleeine kurşun sıksın. Sonra ülke bunlara rağmen kurtulsun ve halk iradesi gelsin. Sonra bunlar palazlanıp karanlıklarından çıkıp o gün bu ülkeye gelen halk yönetimi sayesinde iktidara gelsin ve her gün cumhuriyete ve onu kuran kadrolara saldırısın.
İçimiz buruk ama yine de kutlu olsun. Şahsen en sevdiğim milli gündür, kaderimde de izi olduğu için.
Cumhuriyet çok yaşasın.
İçimiz buruk ama yine de kutlu olsun. Şahsen en sevdiğim milli gündür, kaderimde de izi olduğu için.
Cumhuriyet çok yaşasın.
Birkaç dizelik bir söz :
"Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye
İşte ben onlardan değilim
Ben sensiz de yaşarım
Ama seninle bir başka yaşarım"
"Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye
İşte ben onlardan değilim
Ben sensiz de yaşarım
Ama seninle bir başka yaşarım"
atomaltı parçacıkların hareketlerini açıklayabiliği gibi ışığın yani elektromagnetik enerinin anlaşılmasında da yararlanılır.
(bkz:ışığın hem dalga hem tanecik özelliği göstermesi)
(bkz:ışığın hem dalga hem tanecik özelliği göstermesi)
fransa'nın milli kahramanlarından, tarihin ender kadın liderlerinden. yüzyıl savaşlarında ingilizlere karşı kaybedilen üstünlüğü bir nebze olsun sağlamış başarılar elde etmiş ama esir düşüp engizisyon tarafından öldürülmüştür. cesur kadınlar için yapılan bir benzetme.
birikim dergisi'nin türk siyasi tarihine kazandırdığı enfes tanım. mücahitlerin müteahhit olma serüvenini özetler.
neye talip olunduğunu da açıkça ortaya koyar. reddedilince çirkefleşen zaten sahip olma arzusuyla gelmiştir. türk erkeği klasiklerindendir. kadınlarda da rastlanabilir.
çek lan şu kokan ağzını karşılığını bulabileceği gibi bazen nefesinin kesilmesiyle sonuçlanıyor, dikkat etmek lazım, kafayı her yere uzatmamak lazım.
sinoplu diyojen'in iskender'e söylediği söz. inziva ehlinin genel olarak otoriteden arzusu budur ama otorite düşünürleri hiç rahat bırakmaz. diyojen şanslıydı ama düşünürlerin onayıyla meşruiyetini sağlamlaştırmak isteyen güçlülerin şerri altında ölen kişilerle doludur tarih.
arıza, sorun, sıkıntı. ruhsal olanını gidermek zordur, akacak yatak değiştirirler sadece.
ford motor'un geliştirdiği üretim sistemiyle ve arz anlayışıyla şekillenen ekonomik ve sosyolojik model.
iyiliğin esasını anlatan söz. diğer türlüsü, yani maraz doğan iyilik, iyilik değil tavizdir.
bunlar iyi kıvırır genelde. çoğunlukla hissizleşmiş bir vicdan ve empati, zayıflamış bir ahlaka sahip olurlar. kendini oyun oynadığına ikna eder, oysa oyun gerçeğidir onun, gerçekte yaptıklarının tatminslzliğini atmaya çalışır.
sezar'a ait bir söz. rubicon nehri'ni yetkisi yokken aşmış fakat bu aşmayla bir savaşı da başlatmıştır. bunun üzerine ok yaydan çıktı diyerek durumun meşruiyetini kendisinin yarattığını söylemiştir.
(bkz:ok yaydan çıktı)
Şimdi kız dediğin kedi sever değil mi? Alır okşar, fotoğrafını çeker yükler falan.. ontolojik ne yapıyor kedi gördü mü sandalyenin üstüne çıkıyor. Aslan burcu olup kedi sevememek yaşamın ona küçük bir esprisi sanırım. Bir de iyi ağaca tırmanır, yüksekleri sever.
başı dik bir nazım hikmet şiiri :
Alarga gönül:
Demir al…
Kırmızı bir amiral
gibi kaptan köprüsüne çık…
Karşında deniz:
kaşı çatık
sana bakan
kocaman
mavi bir göz…
Alarga gönül,
palamarı çöz…
Amiral
demir al…
Gönül kaptan köprüsüne çık…
Çayır kokusu alan
bir tay gibi kokla açık denizleri…
Çevirmesin senin kafanı geri
geride kalanlara doğru giden
dümen suyunun köpüklü izleri…
Alarga gönül,
palamarı çöz…
Amiral
demir al…
Sür gemiyi dalgaların gözüne…
kulak asma Fikretin sözüne…
Çocuğun anan
olan:
denize inan…
Alarga gönül
daha alarga
daha alarga
daha
daha!
Alarga gönül
alarga…
Alarga gönül:
Demir al…
Kırmızı bir amiral
gibi kaptan köprüsüne çık…
Karşında deniz:
kaşı çatık
sana bakan
kocaman
mavi bir göz…
Alarga gönül,
palamarı çöz…
Amiral
demir al…
Gönül kaptan köprüsüne çık…
Çayır kokusu alan
bir tay gibi kokla açık denizleri…
Çevirmesin senin kafanı geri
geride kalanlara doğru giden
dümen suyunun köpüklü izleri…
Alarga gönül,
palamarı çöz…
Amiral
demir al…
Sür gemiyi dalgaların gözüne…
kulak asma Fikretin sözüne…
Çocuğun anan
olan:
denize inan…
Alarga gönül
daha alarga
daha alarga
daha
daha!
Alarga gönül
alarga…
Modern zamanlarda kendinde olanı koklatmak anlamına geliyor. Elini birlikte mutfağa sokmak gibi bir şey değil. Paylaştıkça saydamlaşıyor sanki insanlar, çünkü kimyasal bir tepkimeye sebep olmuyor, mekanik ufalanmalar.
Yılgınlık. Amaçsızlığın ötesinde zevk alma arzusundan bile geçirir insanı. Bu yüzden algı gitgide yüzeyselleşir problem çözme kıvraklığı kaybolur, bakış zayıflar.
Her suskun insanın ağzının laf yaptığı bir alan vardır aslında. Bazılarında bu kadına yönelebilir bazılarında yönelemez.
emrin sorgulanamazlığını anlatan bir söz. emrin özelliği bizi doğrudan yönlendirmesi, formatlaması, programlaması. buna uymak, bizi bizlikten çıkarırken emir verenin tanımladığı forma doğru zorlar. kulluk, vatandaşlık, hatta idealimizdeki bizi eğip büken arzularımız.
hitler dönemi devlet görevlileri, verilen emri yerine getirmelerinin zorunlu olduğunu, kendilerinin suçsuz olduğunu, emri verenin suçlu olduğunu söylemişti ama kurtulamamıştı.
hitler dönemi devlet görevlileri, verilen emri yerine getirmelerinin zorunlu olduğunu, kendilerinin suçsuz olduğunu, emri verenin suçlu olduğunu söylemişti ama kurtulamamıştı.
çoğu zaman hatırlanmaz bile. bir şekilde günlük hayatın akışında tanışılmış birine atılan ilk merhaba, bir iş için atılan yarı resmi bir mesaj.. sosyal medyada atılan ilk mesajlar da öyle. ilk mesajını hatırladığımız kaç kişi var ya da kaç ilk mesaj gerçekten anlamlıydı ? ben mesele bir ilk mesaj atmıştım ve sorduğum o soruyu hala kovalıyorum. cevabın bir parçasını buldukça başka bir kısmı başlıyor çünkü. tanışmak istediğiniz insanlara akılda kalıcı mesajlar atın, yatırım tavsiyesidr.
inci sözlük yazarları biraz da bilindik sözlük formatında yazmayı deneyelim demişler de ortaya uludağ çıkmış gibi bir havası var. inci sözlük bile daha okunasıdır büyük ihtimalle. garip bir iticiliği var buranın. ilk sözlüklerden olmanın ekmeğini yiyor sadece.
kendisine ünlü bir türk ozanının deyişiyle o işler öyle olmuyor usta demek istiyorum. para politikası değiştirir gibi din politikası nasıl değiştiriliyor yahu ?
ılımlı islam ifadesi diğer islam'ı gerçek islam gibi gösteren, daha doğrusu islam'ın özünü şiddet cebir toplumsal baskı olarak gösteren bir ifade. bu ifade doğru da olabilir yanlış da. ama islam barış dinidir deyip ılımlı islam diye bir şeye gerek duyuyorsan ılımsız islam, yani gerçek ve doğal islam pek işine gelmiyor demektir.
ılımlı islam ifadesi diğer islam'ı gerçek islam gibi gösteren, daha doğrusu islam'ın özünü şiddet cebir toplumsal baskı olarak gösteren bir ifade. bu ifade doğru da olabilir yanlış da. ama islam barış dinidir deyip ılımlı islam diye bir şeye gerek duyuyorsan ılımsız islam, yani gerçek ve doğal islam pek işine gelmiyor demektir.