ihtiras limani

Dudaklarla yapılan anlamlı dokunuş.

Bazen sadece öpmek istiyorum, tüm o durağanlığın içinde gözlerini kapatıp yüzler birbirine dönmeden yasaklı bir şurayı içime çekip öpmek, öperek konuşmak, öperek anlatmak.

" kırık cam misali hatalarım acıtır
Seni böyle mi kaybettim"

Pera şarkısı :

mesafeleri aşma eylemi. Tıpkı iç içe akrep ve yelkovanlar gibi, aynı anda birden fazla yolculuğun içindedir insan. Birkaç yere varmaya çalışır birkaç farklı insan olarak. Kaderin akış hızının yarattığı bağıl hızı fark edemeden geçer zaman. Zaman insanlar arasında bile göreceli akar.

Ahlaki değerler anlamına da gelen değerler bütünü. Etik olarak da bakılabilir. Yokluğu, moralsiz bir insanın yüz haline çevirir ruhu.

Nasıl geçirildiğinden bağımsız olarak mutlu edebilen akşam. Pazar günü ise neredeyse bunun tam tersidir.

(bkz:otel odaları)

Woody Allen Annie Hall' da sevişme sonrası kadın kahramana söyletiyordu bunu, kafkaesk bir deneyim olarak tanımlıyordu kadın Allen ile olan ilişkiyi. Ölüm takıntısı dışında sevişme performansı ile ilgili espri üretme takıntısı olan da bir yönetmen için olağan belki.

Medeniyetin olmazsa olmazı olarak görülebilir. Çünkü köy, ancak yaşamak ve hayatta kalmak için yeterli bir düzene sahiptir. Herkes kendi yiyeceğini kendisi yetiştirir. Şehir ise iş bölümü ile boş vakti yaratır. Boş vakit düşünceyi ve sanatı doğurur. Köylü faydacıdır. Tamamen işlevsel bakar. Şehirli için estetik ve kültür öne çıkar.

Kapitalizmin şehre ve kültüre attığı en büyük kazıklardan biri şehir insanını da tamamen kör faydacı, köylüden hallice bir formuna çevirmiş olması. Kültür bu şekilde eriye eriye müzelik bir hale geliyor veya dekora dönüşüyor.

Yıllardır. Coğrafi Mesafe dediğin birkaç heyecanlı veya sıkılınan yolculuktan ibaret. Yıllar boyunca bir insana ulaşmaya çalışmak, tırmanmak, birkaç yüz ya da birkaç bin kilometre ile ölçülen bir şey değil. Üstelik tüm o zaman boyunca siz de değiştirsiniz o da değişir.

İçeriğin önüne geçebilecek kadar önemlidir. İnsanı rezil de eder vezir de. Terbiye edilmemiş ham üslup iğrendirme potansiyeline sahiptir.

Maddeden yansıyan ışığı, ışığa duyarlı başka bir malzemenin üzerine düşürerek kayıt etme yöntemi, bu yöntemle elde edilen görüntü.

geçen onca şeyin kraliçesi olup oturuyor tahta fotoğraf. Binbir his, düşünce arzu bir tek kareyi başları üzerinde taşıyor. Aşk bu hikâyeyi taşıyan görüntünün nesneden özneye geçişinin hali, tutku ise ondan başka karşılık bulamamak veya yakıştıramamak ile ilgili.

heyecanlı akşamlar dilerim
biliyorum ölesiye yorgunsunuz
bir çiçeğe basacakmış korkusuyla yaşamaktan
elbette en güzel siz sevdiniz

eyvallah örtüsü attığımız dünya
sırtlan sırıtışlı bir fahişedir
dişleri geçmez yalanın boynumuza ama
dürüstlük konusunda biraz acemiyiz

hür kahkahalarla tüketiniz
sinema biletleri yanmadan
bizim için oynayan yaşamı
kadere figüranlığımız başlamadan.

Din toplumunun afyonudur sözünü hatırlatmadan olmaz. Ama şunu unutmamalı, afyon kandırmak için değil, mutluluk hissiyle uyuşturmak için kullanılır. Soru ve sorun şu ki, uyuşturucu bağımlılarının çok azı birileri onlara zorla dayattığı için bu bağımlılığa düşer. Çoğu gönüllüdür, ve çoğu mutdizlikrqn kaçar. Din de böyledir, çoğu bünye için morfin etkisi görür. Sorgulama mekanizması çalışmayan birini ister din olsun ister futbol, herhangi bir şeyle uyuşturabilirsiniz.

Meraktan öte merakına sebep olan karanlığı aydınlatma adına gösterilen arzu, irade, yüksek enerji gibi bir anlama geliyor. Çözme tutkusu gibi. Cemil Meriç'in en sevdiği kelimelerdendir.

Daha çok işçi-köylü kökenli ama burjuvazinin yaşam tarzına özenen, bu iki sınıf arasında sıkışıp kalmış kitleler için kullanılır. Düşünce dünyasında işçi-köylü kökenli olup da savunduğu değerler bu çevreden olmayan herkes neredeyse böyle tanımlanır. Bir nevi bozulmuş, asimile olmuş anlamındadır. Ama sınıfsal değil de düşünsel anlamda farklılaşmayı düşünce özgürlüğü temelinde göremedikleri için bu faşizmlerini bu kelimenin ardına saklarlar.

(bkz:bu alemi gören sensin)
(bkz:bir)

Böyle sıradışı parçaları da var.

hayatımda bu kadar first world problems kavramına uyan bir şey daha izlememiştim herhalde. liberal değilim ama muhafazakar tepkisinden öteye gitmedi bende bunun anlamı, trump'a oy veren zengin dindar amerikalıların feryadı gibi. aşırı tiyatral bir dille anlatınca haklı mı olunuyor anlamadım.
ek: biraz daha açayım. politik doğruculuğa sahip çıkıyor değilim. aksine karşısındayım, ama videodaki tavır farklı olanlar da çok kafa sikiyor tavri gibi geldi bana. ne bileyim insanlar hala inançları ve ırkları için birbirini doğruyor bu dünyada, ya da cinsel kimlik yüzüden insanların yaşamlarına son verilen bir dünyada enteresan bir lüks gerçekten. çok dar bir sanat, edebiyat, düşünce ve şov dünyası haricinde böyle bir problem yok bana göre.

Sesi analog olarak okuduğu için oldukça yüksek ses kalitesi sağlayan mekanik alet. Sarsıntıya hassasiyeti yüksektir, öyle ki kendi içindeki güç devrelerinin sarsıntısından bile etkilenmemesi gerekir.

Transistörlerin icadından önce kullanılan, lambalı akım yükseltme elemanlarına sahip radyolar. Çok daha temiz ve doygun bir sese sahiptir. Transistörler yarı iletken teknolojisine sahiptir fakat bu sebeple harmonik üretme ihtimalleri yüksek iç gürültüleri fazladır. Lambalı sistemler daha geç kendine gelmesine rağmen daha güzel ses verir.

Nina Simone şaheseri :

Sevişme arzusunu şiirselleştiriyor. Yatakta olan biten her ne olursa olsun, tıpkı edebiyatın yaşamı bir tuvalde anlatır gibi estetikle anlatması gibi, tensel arzuları bile buna çeviriyor. Her insanın yol açabileceği bir his değil. Bazı insanları sevmek, tadı damakta bırakan bir güzellik hissiyle dolduruyor insanı.

İnsan bazen çatlayamayan tohumlara dönüyor. Çürümeden taşlaşıp öylece kalan. Olmak istediği her şeyin hayalini kendiyle birlikte donduran. Düştüğü toprağın hayal kırıklığını hissederek iliklerine kadar. Sonra bir gün açılıyor, ve dönmek istediği güneşini bulamıyor bu kez.

Çeşitli boyalarla, kalemlerle yapılan görsel betimleme.

O kadar kötüydüm o kadar kötüydüm ki bütün derslerim 5 gelirken resim ve iş eğitimi dersim 3 gelirdi. 3 ü olana takdir verilmediği için hocam halime üzülür notumu yükseltirdi. (bkz:bakın bu dramdır). Sonra bir gün, karakalem bir şey çizmiştim, bir hayvan figürü içine gizlenmiş başka hayvanlar. okul sergisine çıkmıştı. Zirvem buydu ve zirvede bıraktım.

Şehirden çok azı görünüyor. göremediğim biriyle aynı yıldıza baktığımızı düşünüyorum. İnsan Yeter ki birleşmeye yer arasın.

En basit, pasif anten yapıları bile aslında tasarımları çok zor yapılardır ve en zoru bunların performansının simule edilmesidir. Biraz kompleks bir antenin simülasyonu güçlü bir bilgisayarla bile günlerce sürebilir. Anten deyip geçmeyelim.