güçlü bir motivasyon kaynağınız varsa çok kolay yapılabiliyor. çabuk vazgeçmemek de önemli, diyetin verimini arttırmak için güncellemek gerekiyor. insana sağlık bilinci kazandırdığı da bir gerçek.
ikidir girilerim eksi oylanıyor giriye baktığımda ise eksi oy görünmüyor. sebebi anlaşıldı.
ikilem olanı tarzını bulamamış eleştirmenlerin sorunudur, genelde boktan bir yere çıkar.
ilişkilerde bağlanmanın sembolü. şehvetten çok sevgiye değer, birlikte yürüyelim ya da bana bağlan der gibi. yürürken el ele tutuşmanın da aynı yolu yürümeyi sembolikleştiriyor. eller önemli, eller hassas.
parasız ressamlar velinimetlerini heyecanla resmederken tek omuz askılı beyaz elbiseler içinde soylu bir aileden gelen eşi yanına oturur şarap kadehi ile. yüzünde doygun bir gülümseme, şamdanlardan yayılan sarı ışığın gölge ve parıltıları arasında elini şıklatarak arp çalan tapınak kızına istek parça yollarken güzel eşinden bir öpücük koparır.
italyan düşünür, makyavelizmin kurucusu, makyavelistlerin peygamberi. esasen siyasetçilerin çoğu makyavelizmi çeşitli tonlarda uygular. ve işin garibi halk bunu sever ve benimser. çünkü halk iş yönetilmeye geldiğinde adalet arayışında değildir. işlerin yürümesini ve yöneticinin güçlü olmasını ister. makyavelizm bu açıdan şerefsiz bir yöneticiye verilen alçakça tavsiyeler değil, bizatihi halkın da istemem yan cebime koy sadedinde gizli bir gülümsemeyle takip edeceği yöntemleri anlatır. bu yüzden halk filozof kralları sevmez. ondan bir söz : " prens tuzakları atlatmak için tilki, kurtları korkutmak için de aslan olmalı "
ne kadar insanla doluyuz. içimiz, dışımız, düşüncemiz, arzumuz hep insan. bütün hayallerimiz insan bütün nefretlerimiz insan. bütün pencerelerimizin baktığı yer insan. teknoloji ile bireyleşen, asosyalleşen, yalnızlaşan biz aynı ateşin etrafında toplanan ilkel kabilelerden daha mutsuzuz ve onlardan çok daha fazla doluyuz insanla.
kıyas çarklarının içinde eziliyor ruhumuz. eksikliklerimiz, kusurlarımız, elde edemediklerimiz.. her şey gibi insan da metalaştı ve tüketilebildiğimiz ölçüde arttı değerimiz. kandırırsak ambalajla kandırıyoruz, o da olmazsa en iyisi bu kapağın altında der gibi hırsla mükemmelleşmeye çalışıyoruz. ne kadar muhtacız bir insanın gülümsemesine, kokusuna, sıcaklığına. ne kadar zavallıca insandan başka derdi olmamak. inandığımız yaratıcıyı bile insanın başka bir formu gibi algılıyoruz aslında, kendimize öyle olmadığını onu ne kadar yüce ve mükemmel gördüğümüzü söylesek bile, içten içe, gücün dışında kendimizi ona denk görüyoruz. tanrıyı bile insanlaştırıyoruz.
kıyas çarklarının içinde eziliyor ruhumuz. eksikliklerimiz, kusurlarımız, elde edemediklerimiz.. her şey gibi insan da metalaştı ve tüketilebildiğimiz ölçüde arttı değerimiz. kandırırsak ambalajla kandırıyoruz, o da olmazsa en iyisi bu kapağın altında der gibi hırsla mükemmelleşmeye çalışıyoruz. ne kadar muhtacız bir insanın gülümsemesine, kokusuna, sıcaklığına. ne kadar zavallıca insandan başka derdi olmamak. inandığımız yaratıcıyı bile insanın başka bir formu gibi algılıyoruz aslında, kendimize öyle olmadığını onu ne kadar yüce ve mükemmel gördüğümüzü söylesek bile, içten içe, gücün dışında kendimizi ona denk görüyoruz. tanrıyı bile insanlaştırıyoruz.
istenmediğini hissettirme fiili. bir nevi mobbing, bir nevi buraların havası bozuldu tribi. hakkında güzel bir yazı için :
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/249480/_istiskal....html
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/249480/_istiskal....html
düzenlilik, düzen anlamına gelen isim. muntazam ise sıfattır ve düzgün anlamına gelir.
diğer adıyla prensip. davranışların çerçevesini ve sınırlarını çizerken başvurulan yasa maddesi. dayandığı bir mantık olur ve bilimsel olabileceği gibi kişisel ve öznel de olabilir. davranış ve karakterin doğrulama noktaları gibidir.
kelime anlamı olarak kayırma arka çıkma. dücane cündioğlu dilekçelerdeki arz rica kavramıyla ilgili konuşurken mealen şöyle diyordu : " üste arz edilir, asta ise rica edilir. peki sizinle eşit olana ? ona iltimas geçilir. çünkü doğu toplumlarında eşitlik yoktur. astlar ve üstler vardır. sizinle eşit birini ancak kayırmış olabilirsiniz, eşit bir muamele anlayışı yokutur, her şey güç odaklıdır. "
iradenin bulaşıcı olduğuna dair araştırma sonuçlarına rastlamıştım bir yerde. buna göre çevrenizde iradeli insanlar olması sizi de aldığınız kararları uygulamada daha kararlı kılıyor. aldığınız kararları uygulamakta zorlanıyorsanız iradeli insanlarla zaman geçirmeye bakın.
komediye yakın bir drama olan 1997 yapımı film. herkes pornografiyi az çok bilir kadın erkek izler ama çoğu kişi arka planından, oyuncularından ve hatta pornografinin kendisinden nefret eder. bu filmin başarısı üslubunu ilk sahnesinden son sahnesine dek koruması ve akıp gitmesindedir. ne kısa yoldan erotizmin ekmeğini yemiştir ne de toplumsal soruna odaklanayım trajedi anlatayım diyerek ajitasyona kaymıştır. porno yapımcılarını ve oyuncularını toz pembe dünyalarda saf insanlar olarak anlatması dışında bir sorunu yok, ki bu da aslında önemli bir sorun çünkü sömürünün çok yaygın olduğu çirkin bir dünya bu.
doc watson şarkısı. tam bir yol şarkısı.
bütün yaşam ölüme endekslidir. ondan kaçar ve yine ona düşer. tüm canlıların tüm evrimleri, mutasyonları, modifikasyonları ölümden kaçış içindir. bizi ölümden koruyacak bir ton önlem ve iç savaşla yaşarız. vücudumuz bile ölüme bu kadar angajeyken, ölümü hatırlamayan insan gerçekten ruhunun ölüme angaje olmadığını, bütün hislerinin, kararlarının heyecanlarının altında o fark edilmeyen 25. karede ölümün olmadığını mı zannediyor ?
elektronikte elektron akımın olması için üç şey temel olarak gereklidir. birincisi gerilim farkı, ikincisi akımın akabileceği bir yol, üçüncüsü ise ortak toprak bağlantısı veya negatif uç. eğer biriyle aranızda iletişim yoksa ya ortak zemininiz yoktur, ya herhangi bir iletişim kanalına sahip değilsinizdir, ya da aynı gerilime, sıcaklığa, enerji seviyesine sahipsinizdir.
birbirine paralel olmayan iki doğru uzayda mutlaka kesişir, böyle öğrettiler. insanlar aynı ışınlar gibi engellenemez ve bükülemez şekilde uzanıp uzaklaşıp duruyorlar. kesişmeler neredeyse sıfıra yakınsayan bir sürede olup bitiyor. kimse kimseye gerçekten bakmıyor ya da kimse kimseyi gerçekten hissetmiyor. kremasını yalayıp bırakır gibi atıveriyorlar bir kenara. biz önce düşünceleri öğrenir, sonra düşünceler üzerine konuşur sonra düşünceleri düşünürüz demişti cemil meriç. gerçekten düşünmeye hiç sıra gelmez. aklımızın ayakları hiç o derece güçlenmez bizim, yeni doğmuş cılız ceylan yavruları gibi titrer. aynı bunun gibi, insanların kataloğuna bakıp tabaklarımıza tadımlık alıp geçip gidiyoruz kesişme noktasından.
oysa elektromagnetik dalgalarda elektrik alan ve magnetik alan birbirine 90 derece açılı olacak şekilde ama sürekli olarak birbirini takip ederek sonsuza dek, zayıflaya zayıflaya yayılırlar. boş uzayın bile bir kaybı vardır. birbiriyle tanımlanabilir birbiri cinsinden yazılabilirler.
eğer seni yazsalardı, seni kimin cinsinden yazarlardı, kiminle ifade edilirdin, sadece katsayı farkı mı söz konusu olurdu ? ya da birbrini oluşturan ve doğuran bir alan çifti olmayı, aynı kaynaktan doğan ve aynı noktaya uzanan bir alan çifti olmayı, hiç düşündün mü ?
oysa elektromagnetik dalgalarda elektrik alan ve magnetik alan birbirine 90 derece açılı olacak şekilde ama sürekli olarak birbirini takip ederek sonsuza dek, zayıflaya zayıflaya yayılırlar. boş uzayın bile bir kaybı vardır. birbiriyle tanımlanabilir birbiri cinsinden yazılabilirler.
eğer seni yazsalardı, seni kimin cinsinden yazarlardı, kiminle ifade edilirdin, sadece katsayı farkı mı söz konusu olurdu ? ya da birbrini oluşturan ve doğuran bir alan çifti olmayı, aynı kaynaktan doğan ve aynı noktaya uzanan bir alan çifti olmayı, hiç düşündün mü ?
Yalın'ın düğün endüstrisine göz kırptığı şarkı.
Çoğunlukla 12 ye nişan alıp gözün 10 da olması durumu. Planlar hedefe giden basamaklardan oluşur ve ucunda başarı vardır. İnsan hedefsizleştiğinde plan yapmak önemli bir meşgale haline gelir. Bir nevi düzenler içinde ideal eksikliğini unutmaktır olan biten. Dehaların dağınıklığına bu yüzden saygı duyuyorum.
İnsanın Hayvan doğasına dönüşüdür.
Kitlelerin duygularını hedef alan, gerçekliği kanıtlanamaz şeyleri gerçekmiş gibi aktarıp bir tür yeni gerçeklik yaratarak bunun üzerinden propaganda yapan politika türü.
İnsanların inanmak istediğine inanma eğilimi gostermesinin bir neticesi bana göre.
O saçma sapan takvim, Sabah, star gazetesi haberleri, Twitter trolleri tamamen buna hizmet ediyor, aptal oldukları için değil. Önemli olan halkın motivasyonu ve halk yeterince büyük bir yalana iman etmeye hazır çünkü önemli olan herkesin iman etmiş olması.
İnsanların inanmak istediğine inanma eğilimi gostermesinin bir neticesi bana göre.
O saçma sapan takvim, Sabah, star gazetesi haberleri, Twitter trolleri tamamen buna hizmet ediyor, aptal oldukları için değil. Önemli olan halkın motivasyonu ve halk yeterince büyük bir yalana iman etmeye hazır çünkü önemli olan herkesin iman etmiş olması.
Yaşam kalitesini düşürüp kısa sürede stres depolamamıza yarayan plansızlık ürünü.
Güven özveri ve tecrübe ister. Çünkü kıvamı çok zor tutturulan bir şeydir ve başarısız olursanız mide bulandırdığınızla kalırsınız.
Denize düşen yılana sarılır modunda yaşamak. Deniz Can sıkıntısı veya yalnızlık olabilir. Fakat telefonun bir yılan gibi bizi zehirlediği de bir gerçek.
Miladi takvimin sekizinci ayı. Roma imparatoru augustus un bu ayrıcalığına ulaşmak isteyen çok hükümdar olsa da bu derece kalıcı olamamışlardır.