Walter Benjamin “ fırtına ilerleme dediğimiz şeydir” yazdığında, Tarihsel Materyalizm'deki sürekli 'ilerleme' fikrinden ve ilerlemeyi gelecekle eşitleme eğiliminden bahsetmiştir. Bu "fırtına" metaforu, devam etmeyen yenilik ve sürekli savaş biçimini alabilen reformlara benzemektedir. Belki de geçmişe karşı sorumluluk aldığımız ve geleceğe yönelik alternatifler projemizi tersine çevirmemizi istedi. Bunun yerine, bugüne geleceğe yönelik sorumlulukla bakmayı ve geçmişe değinerek günümüze bakmayı düşünebiliriz.
valla ben degilim. neseli yazarlara, ironi ile saha kalkanlara, manipulasyonu tavana cikaranlara, metaforla beslenenlere sempatim var.
Fikret Kızılok 'un 1972 tarihli Leylim Leylim (Kara Tren) / Gözlerinden Bellidir albümüdür. Söz ve müzik de kendisine aittir.
Pek severim.
Kara tren katar katar
Derdime dertleri katar
Kimi alır kimi satar
Senin aşkın bana yeter a leyli leylim
Ayrılık ölümden beter a leyli leylim
İndim pınarın başına
El ettim dudu kuşuna
Dedi uğraşma boşuna
Nazlı yarim ele gitmiş a leyli leylim
Hasan Emmi gelin etmiş a leyli leylim
Çayır çimen koşa koşa
Vardım anamın yanına
Kardeş bacı hep bir olmuş
Hiçbirinin dilleri yok a leylim leylim
Böyle aşkın dermanı yok a leyli leylim
Pek severim.
Kara tren katar katar
Derdime dertleri katar
Kimi alır kimi satar
Senin aşkın bana yeter a leyli leylim
Ayrılık ölümden beter a leyli leylim
İndim pınarın başına
El ettim dudu kuşuna
Dedi uğraşma boşuna
Nazlı yarim ele gitmiş a leyli leylim
Hasan Emmi gelin etmiş a leyli leylim
Çayır çimen koşa koşa
Vardım anamın yanına
Kardeş bacı hep bir olmuş
Hiçbirinin dilleri yok a leylim leylim
Böyle aşkın dermanı yok a leyli leylim
Ursula Le Guin tarifi ile : “olgunluk kabuk değiştirmek değil, serpilip gelişmektir.”
ne dediğini bilmeyen kadın başbakan. ''Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir.'' edit: madımak oteli yandığında ki yorumu.
çok tatlişşş.
çok tatlişşş.
gece niyetiyle gündüz vaktine :
Derdim. yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak şehrin iğrenç kalabalığı gitsin
…
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
…
Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran
geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
Baudelaire, “İçe Kapanış”
(Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu)
Derdim. yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak şehrin iğrenç kalabalığı gitsin
…
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
…
Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran
geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
Baudelaire, “İçe Kapanış”
(Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu)
beni niye yarattın?
kapitalizm aynı şekilde devam edecek başka türlü düşünmeyin diyen bir ayna.
benim marxım senin marxının
sakalını yolar
benim engelsim senin engelsinin
dişlerini döktürür
benim leninim senin lenininin
kemiklerini kırar
bizim stalinimiz sizin stalininizi
ensesinden vurur
bizim troçkimiz sizin troçkinizin
kafasını yarar
bizim maomuz sizin maonuzu
yangtze nehrinde boğar
kapatmasın diye bundan böyle
zaferin yolunu
erich fried
/ seçmeler
sakalını yolar
benim engelsim senin engelsinin
dişlerini döktürür
benim leninim senin lenininin
kemiklerini kırar
bizim stalinimiz sizin stalininizi
ensesinden vurur
bizim troçkimiz sizin troçkinizin
kafasını yarar
bizim maomuz sizin maonuzu
yangtze nehrinde boğar
kapatmasın diye bundan böyle
zaferin yolunu
erich fried
/ seçmeler
şikayet etmeyecekseniz yazarım
combo
ben herkes değilim dediğim durum
'' Birçok kişide şunu gördük ki, süreçlerden Türkiye'nin çok güçlü bir refleks göstererek başarılıbir şekilde bu politikalar doğrultusunda ne kadar olumlu başarılı bir setiyle karşı karşıya kaldık ve övgü aldık''
bu cümleyi söyleyen kişidir. anladığım gün ben de onun makamındaki bakan olacağım. ahanda yazdım buraya.
bu cümleyi söyleyen kişidir. anladığım gün ben de onun makamındaki bakan olacağım. ahanda yazdım buraya.
bik bik versiyonuna talip olduğum konuşma tarzı. hala içeriği tartışmalıdır.
Direnmeyle, dayanışmayla, onarma ve muhabbetle harmanlanmış bir kültürdür bayram.
En şamatalı, en şen, en şakrak bayram olmalı ki dayanışmanın, korumanın ve onarmanın hakkını vermiş olalım.
En şamatalı, en şen, en şakrak bayram olmalı ki dayanışmanın, korumanın ve onarmanın hakkını vermiş olalım.
uçurulmuş:) neyse bakalım. hoşça kal madem.
buralardaymış, hoş gelmiş. gördüğüme sevindim.
hal hatır sorayım. nasılsınız?
tek başına olmayacak olan durum. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!
Derken denk geldim, Duvar'da. “Hoş bu ara çevremdeki birçok kişi gibi ben de sadece İstanbul'a değil Türkiye'ye yabancılaşmış durumdayım, kendimi buralı hissedemiyorum. Fransız devriminin öncü isimlerinden Sieyès Terör Döneminde 20 yıl kadar ortalıktan kaybolur. Sonra tekrar ortaya çıktığında bu 20 yıl ne yaptığı sorulur, o da 'hayatta kaldım' der. Ne kadar süreceğini bilemediğimiz/kestiremediğimiz zor bir süreç yaşıyoruz, birçoğumuz hayallerini ertelemek zorunda kaldı. Sanırım Türkiye'de çoğumuz Sieyès gibi sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz.” Barış Tuna demiş.
New York Times'ın seyretme önerileri arasında denk geldim, “I Don't Feel at Home in This World Anymore” Adı yeter.
sadece iktidara mahsus olan bir şey değil. Kesin bilgi.
henüz varlık sebebini senin çözemediğin yeşildir. Bu kokuşukların adını bilen yok. Ona kimse ad vermemiş de olabilir, insan merkezli bu dünyada. Yenilmiyordur belki. Çiçeği yoktur. Çirkin de kokuyorsa, 'yabani'dir. Ama bir varlık sebebi olsa gerek, zira alabildiğine bu ottan var!
benim gibi yabani ama ot muyum bilemedim. ilahi ben!
benim gibi yabani ama ot muyum bilemedim. ilahi ben!