confessions

indolentexistence

2. nesil Yazar - Alıştı gibi sanki

  1. toplam entry 186
  2. takipçi 7
  3. puan 4529

başkanlık sistemi

olacak o kadar
Aşağıda muadili sistemle yönetilen ülkelere baktığımda hak ettiğimiz sistem budur dedirten;

Afganistan
Amerika Birleşik Devletleri
Arjantin
Azerbaycan
Beyaz Rusya
Belarus
Bolivya
Brezilya
çin
Dominik Cumhuriyeti
Endonezya
Ekvador
El Salvador
Filipinler
Guatemala
Güney Kore
Haiti
Honduras
İran
Kazakistan
Kenya
Kolombiya
Kosta Rika
Liberya
Meksika
Nikaragua
Nijerya
Panama
Paraguay
Peru
Rusya
Seyşeller
Sierra Leone
Sudan
Surinam
Şili
Tanzanya
Türkmenistan
Uganda
Uruguay
Venezuela
Zambiya

istanbullular mutsuz

miyesmikcih
yine bir düşük profilli belediye başkan adayı binali yıldırım vecizesi.
devamında şöyle diyor her moka pişmiş kelle gibi sırıtan akıl yosunu.
'istanbu'lular mutsuz, daha fazla vergi alınmalı.' sayın aday yıllardır isranbu'u akp yönetiyor ben değil.
yahu istanbul'lu mazoşist mi ki kırbaçlanmaktan zevk alsın
la havle ve la kuvvete illa billa...

screaming at forgotten fears

hak yeme hell yeah
Xasthur'un to violate the obvious albümünün sanki benim için yapılmış şarkısı.

Sadece girişini bile dinleyip hayattan soğuyabilirim.

Bu şarkıyı sadece kendimi en güçsüz hissettiğim anlar dinlerim. Çoğu insandan değerlidir şu şarkı benim için. Çünkü 12 senedir en acılı hallerime gerçekten eşlik etmiştir. Bambaşkadır. Çok başka.

erkek kardeş

bouii
Genetik kodla bağlı olduğunuz bir koruyucu melektir. Hele ki arada çok yaş farkı yoksa bazen abiniz, bazen babanız olur. Sizi sizden bile korumaya çalışırken çoğunlukla karşı karşıya gelirsiniz ama hepsi bir sarılma anında unutulur. Yalnız bendekini keşke milattan önceki model olarak yapmasalardı da en azından bazı şeyleri anlatmak ve kabul ettirmek daha kolay olurdu.

sevginin üstünlüğü

miyesmikcih
1 insanların ve meleklerin diliyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran bakırdan, çınlayan zilden farkım olmaz. 2 peygamberlikte bulunabilsem, tüm sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatabilecek imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim. 3 varımı yoğumu sadaka olarak dağıtsam, bedenimi yakılmak üzere teslim etsem, ama sevgim olmasa, bana hiçbir yararı olmaz. 4 sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez. 5 sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz. 6 sevgi haksızlığa sevinmez, gerçek olanla sevinir. 7 sevgi her şeye katlanır her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır. 8 sevgi asla son bulmaz.
korintliler 1-8
keşke bütün kutsal kitaplar sevgi kitabı olsa.


apple tv yeni netflix olmaya çalışıyor mu

ozerk
apple'ın gündemi yakalama istemi gibi duruyor. kişisel bi görüş ama apple'ın birçok sektörde geri kaldığını düşünüyorum. çünkü apple sadece bi telefon değil dünyanın en büyük markalarından birisi apple tv kararı güzel ama türkiye gibi ülkelerde pek çalışabilecek bir sistem gibi durmuyor. hangimiz evinde mac kullanıyorki

golan tepeleri

olacak o kadar
d.trump'ın bir tweeti ile İsrail tarafından muhtemelen kısa bir süre içerisinde resmen ilhâk edilecek topraklardır. Abd başkanı'nın, kudüs'ü israil'in başkenti olarak tanımasından sonraki İsrail için yapmış olduğu ikinci büyük jest. Her ne kadar 17 ülke dışında tüm dünya kudüs olayında israil'in karşısında olduysa bu çok bir etki etmemiş ve abd kararından vazgeçmemişti ve muhtemelen golan tepeleri için de aynı senaryoyu okuyacağız.

arz ı mevud'da belirtilen ve büyük Ortadoğu projesi ile fiilen startı verilen israil'in yayılmacı politikasının en büyük hedeflerinden biri zira israil'in su ihtiyacının yüzde 35'i bu topraklardan tedarik ediliyor ve başkent şam'a 100 km'den az bir mesafede konumlanmış durumda. Yahudi yerleşimciler artık yavaş yavaş demografik hamleleri yapacaktır.

yazmak

leonidass
beynin farkli bolgelerinde depolanmis kelimeleri duyguları ve durumları aktarmak için belirli bir düzende bir araya getirip unutulmamasını sağlamak için kullanılan bir yöntem.

rüştü onur

olacak o kadar
1920 yılında doğup henüz 22 yaşındayken 4 yıldır mücadele ettiği vereme yenik düşerek -yaşayarak ölen garipçi şair.

Hastanede tifodan yatan bir kızla tanışıp nişanlanır lakin aynı senenin kasım ayında mediha hanım vefat eder ve 1 ay sonra beşiktaş şair leyla sokakta hayata elveda der. Hayatını ve eserlerini okuyunca türk edebiyatı için gerçekten büyük bir kayıp olmuş.

Yılmaz erdoğan, kelebeğin rüyası filminde, rüştü onur ve yine kendisi gibi veremden ölen yakın dostu muzaffer tayyip uslu'nun yaşamlarından esinlenmiştir.

hülasa
cahit sıtkı tarancı'ya;

ben ölsem be anacığım
nem var ki sana kalacak.
ceketimi kasap alacak,
pardösümü bakkal
borcuma mahsuben…
ya aşklarım
ya şiirlerin n'olacak
ya sen ele güne karşı
nasıl bakacaksın insanların yüzüne.
hulasa anacığım
ne ambarda darım
ne evde karım var.
çıplak doğurdun beni
çıplak gideceğim…

inovasyon

leonidass
Değişen dünya düzeninde yeni gelişen ihtiyaçları öngörüp arz oluşturmak.

Genel olarak ticari değeri olan alanlarda gerekli görülse de, temelde fikir olarak daha fazla inovasyona ihtiyacımız olduğu açık ve nettir.

katliamı öven ekşi sözlük yazarının tutuklanması

keskin nisanci
suçu övme de suç olduğu için normal bir durum.

ama benim başlıkta yazılanlarla ilgili şikayetlerim var. mesela fransa'daki terör saldırı için yapılan saygı duruşunu ıslıklamak insanlık adına utançtır ama suç değildir. orada olan suça destek vermek değil, fransa'ya karşı gösterilen hassasiyete yapılan protestodur. biz onlarca yıldır terör saldırılarında binlerce insamızı kaybettik ama kimse bize hassasiyet göstermedi hatta birçok avrupa ülkesi ülkemizde birçok kanlı eyleme imza atan teröristleri himaye etti, terör gruplarını finanse etti. belki de protesto yapılan ikiyüzlülüğedir.

haftasonu avrupa liglerinden birçok maç izledim, yeni zelanda'daki saldırı için saygı duruşu yapıldığını görmedim. fransa'da hayatını kaybedenler insan da yeni zelanda'dakiler değil mi? ikiyüzlü olmamak lazım ama ölen müslüman olunca ortada bir tepki olmuyor. daha arap baharı denen saçmalık sırasında her gün ölen yüzlerce insanı saymıyorum bile. burdakiler bile insanlar arasında ayrım yapıp, görüşlerini ona göre belirliyorsa söyleyecek bir şey yok demek.

vazgeçtim

ontolojik sancilarimin merhemi
mühim bir mevzudur. hatta denebilir ki insanoğlunun yegane problemidir. bunu bir çözersek önümüz açık inşaallah. (: şaka bir yana...

İçinizde yürüyerek, onu gövdenizden çıkan görünür, hastalığına dikkat çeken bir yumru gibi taşıdığınız oldu mu hiç? Usulca ya da çarparak bırak gitmenin olanaksızlığıyla baş başa kaldınız mı? İnsan, evindeki saksının bile bıraktığı boşluğuna üzülebiliyor. Boşlukta hafif hafif sallanan bir şeye bakıyor gibi oluyorum ben. Sessizlik sonra, sessizlik doldurmaya başlıyor boşlukları; vücudunuzda küçük dağınık boşluklar da doluyor, içinde ses kalmamacasına... heykelin yüzünün üstüne yere devrilişine benzer bir anın içinde sonsuzca şişmiş ve şiddetle yüce bir alter egoya dönüşerek boşalır bedeniniz. Ego kendisini bir varlık olarak tanımlamaya başladığı anda gergin huzur, acı veren ahenk, benliğin narsisizmi arasında geçen sürede duyguların arasında bölünmüş özne-ben, acıyı sökün etmenin bir yolunu bulur. Kutlarım. Evet, Vazgeçtiniz.

troçkizm

ontolojik sancilarimin merhemi
saç şeklinde bile türsel ayrım bulan insan için sınıfsız toplum hayali gerçeğe dönüşmeye hiç gönüllü değildir. hoş sınıf muhabbeti artık felsefi bir mevzu olmaktan çıktı ama her paradigmayı bir asır geriden takip eden toplumumuz için bir süre daha motiv olmaya devam edecektir.
beni asıl ilgilendiren kısım devrim. idealize edilen şey kurmak olmalıydı. eğer devrim meşru ise ve marksist devrim bir sebepten ötürü başarılı olup hâkim düzen hâline gelmişse ben de o düzeni devirme hakkına sahibimdir. “buyur gücün yetiyorsa devir” diyecektir letafet ve nezaket sahibi marksist. o zaman da su katılmamış bir primitivizm çıkıyor karşımıza. 21. yüzyılda hâlâ doğa-insan düalizmiyle uğraşacaksak sınıfsız toplum olup olmamanın bir önemi yok çünkü açık ki beyinsiz bir toplum olacağız.

fazla tevazu kibirdendir

ulduz
doğruluğu tartışılır bir söz. her ne kadar kimisi buna köpeksilik dese de ben onu da doğru bulmuyorum gerçi. mesela diyojen, iskender'e gölge etme... derken tevazu sahibi miydi? ki bence evet, fakat bu onun kibrinden dolayı değildi. kendini bir yerden soyutlamak ve kendi düzenini kurmak niçin kibir olsun? hele ki öyle bir yaşantıda.