Dur yolcu!!!!
zenginsozluk.com/foto
Adı geçen gemi armatörü bildiğim kadarıyla pek tekin bir adam değil ama yunan sahil güvenliğinin uluslararası sularda bir gemiye ateş etmesi hiçbir şekilde savunulamaz.
ACT GEMİSİ ve HİKAYESİ...
Yunanistan'ın ateş açtığı bu geminin sicili biraz ilginç. Türk sahil güvenliği de bu ve aynı şirkete ait bazı gemilerde defalarca arama yapmıştı. 2012'de gemi Yunanistan Piraeus limanında teknik sebeplerle tutulmuştu. Bir gece limandan kaçarak kurtulmuştu.
Geminin AKP Mardin milletvekili Abdürrahim Dündar'ın akrabası Yusuf Dündar'a ait olduğu biliniyor.
2013'de aynı kişiye ait Zeynep Dündar adlı gemide "İskenderun Limanı'nda yapılan aramalarda 3 bin 400 obüs topu mermisi bulunmuştu. Gemi Ukrayna'dan Yemen'e giden, yükünü mutfak malzemesi olarak beyan etmişti....
2014de göçmen taşıyan Barış gemisi de aynı şirkete aitti ve Yunan Tsakos Shipping'e kiralanmıştı.
ACT gemi kaptanı Haluk Sami Kalkavan ise 2010' da Mavi Marmara yanındaki diğer geminin kaptanıydı ve İsrail'de tutuklu kalmıştı.
Sonuç. Hiçbir sey göründüğü gibi değil ve neler döndüğünü anlamak zor... izleyelim
http://www.7deniz.net/mobil/haber/4526/sir-gemide-ak-parti-izi.html
ACT GEMİSİ ve HİKAYESİ...
Yunanistan'ın ateş açtığı bu geminin sicili biraz ilginç. Türk sahil güvenliği de bu ve aynı şirkete ait bazı gemilerde defalarca arama yapmıştı. 2012'de gemi Yunanistan Piraeus limanında teknik sebeplerle tutulmuştu. Bir gece limandan kaçarak kurtulmuştu.
Geminin AKP Mardin milletvekili Abdürrahim Dündar'ın akrabası Yusuf Dündar'a ait olduğu biliniyor.
2013'de aynı kişiye ait Zeynep Dündar adlı gemide "İskenderun Limanı'nda yapılan aramalarda 3 bin 400 obüs topu mermisi bulunmuştu. Gemi Ukrayna'dan Yemen'e giden, yükünü mutfak malzemesi olarak beyan etmişti....
2014de göçmen taşıyan Barış gemisi de aynı şirkete aitti ve Yunan Tsakos Shipping'e kiralanmıştı.
ACT gemi kaptanı Haluk Sami Kalkavan ise 2010' da Mavi Marmara yanındaki diğer geminin kaptanıydı ve İsrail'de tutuklu kalmıştı.
Sonuç. Hiçbir sey göründüğü gibi değil ve neler döndüğünü anlamak zor... izleyelim
http://www.7deniz.net/mobil/haber/4526/sir-gemide-ak-parti-izi.html
Her görüldüğünde insanların içinden bir şeyler koparan ve mutlu hissetiren hayvanlardır.
Kesinlikle yunustur...
Abi bir hayvan bu kadar mı müthiş huzur verir? Ne zaman görsem bütün sıkıntılarımı unutuyorum. Size biraz abes gelebilir ama allahın karada yaşayan mahlukatları ben denizde yaşıyorum. lol
Kesinlikle yunustur...
Abi bir hayvan bu kadar mı müthiş huzur verir? Ne zaman görsem bütün sıkıntılarımı unutuyorum. Size biraz abes gelebilir ama allahın karada yaşayan mahlukatları ben denizde yaşıyorum. lol
Baba demeye bin şahit istenilen iskele babası!
Hz. Nuh zamanında tufanın son günlerinde gemide yiyecek hiçbir şey kalmadığı için eldeki bütün tahılların karıştırılmasıyla yapıldığı iddia edilen tatlı. En sevdiğim tatlılardan biridir.
1 haftadır gemide kumanya sıkıntısı çekiyoruz. Aşçı dün aşure yapmış. Hz. Nuh vs 2017 insanoğlu hep aynı. Lol.
1 haftadır gemide kumanya sıkıntısı çekiyoruz. Aşçı dün aşure yapmış. Hz. Nuh vs 2017 insanoğlu hep aynı. Lol.
Yazarların ilk göz ağrısı olan arabalardır.
Tofaş - murat 131
zenginsozluk.com/foto
kendisi şimdi hangi yaban elde bilmiyorum. uzun bir hikaye anlatmayacam ama çalındı. Arabamı bulana veya getirene yüzbin lira veriyorum... Şaka lan şaka araba bulunsun diye avukata verdim o bulur.
Tofaş - murat 131
zenginsozluk.com/foto
kendisi şimdi hangi yaban elde bilmiyorum. uzun bir hikaye anlatmayacam ama çalındı. Arabamı bulana veya getirene yüzbin lira veriyorum... Şaka lan şaka araba bulunsun diye avukata verdim o bulur.
Malesef ki içinde genelleme olan başlıktır. Kabul edin hanımlar egoistsiniz. Mantıklı sorular ve cavaplar karşısında susmak veya cevap vermek yerine "saçmalıyorsun" demeyi tercih ediyorsunuz. Sizin bu kadar egoist olmanızın sebebi de kabul ediyorum hemcinslerim. Kadın düşkünü karaktersizlikler yüzünden bu hale geldiniz. Bu olaya ne zaman dur diyeceksiniz? Şimdi aklıma bir video geldi bulup paylaşacam.
Evet buldum. Burdaki örnek de başka bir açıdan görebilirsiniz kendinizi.
Evet buldum. Burdaki örnek de başka bir açıdan görebilirsiniz kendinizi.
Dünyanın en güzel film serilerinden birisi olan "yüzüklerin efendisi" üçlemesinin efsanevi karakteri gandalf'ın repliği.
Herkesin hayatına beşinci günün şafağında doğu baktıracak insanlar girmesi dileğiyle.
Herkesin hayatına beşinci günün şafağında doğu baktıracak insanlar girmesi dileğiyle.
Acemi şoförlerin hatta usta şoförlerin bile inceden çekindiği durum.
Gelelim işin püf noktalarına. Öncelikle her araba yokuştan kalkabilecek güce sahiptir ve kaldırılamıyorsa bu sürücünün iş bilmezliğindendir. Yeni model arabalarda yokuş kalkış desteği olduğu için onlara değinmeceyem. Benim anlatacaklarım daha eski modeller için. Eğer dik bir yokuşta kalmışsanız ve kalkmak durumundaysanız el freni kullanmayacak kadar ustaysanız bir ayağınız debriyajda diğer ayağınız frende olur ve araba 1. Viteste olur. Eğer arabanın yokuşta vereceği tepkiyi bilmiyorsanız ani bir hareketle sağ ayağınızı gaza çekin ve ayağınızı debriyazdan kaldırın. Burdaki amaç debriyajın kavrama noktasını anlamak. Kavrama noktasını anladığınız anda debriyaja basıp ayağınızı hemen frene atın. Birinci aşamayı anladıktan sonra kalkışa hazırsınız. Sağ Ayağınızı gaza tekrar çekin gaza basmaktan korkmayın ve kavrama noktasını kavradığınız debriyajı hemen o seviyeye getirin ki araba geriye kaçmasın.
Gelelim asıl noktaya eğer araba yüklü ise ve aynı şeyleri yapıp arabanın kalmayacağını hissettiğinizde arabaya ara gazı vermeye başlayın. Yani ayağınızı hızlı bir şekilde gaza basıp basıp çekin. Bunu araç ivme kazanana kadar yapın. Tabiki aynı zamanda arabanın ivme hızına göre debriyaja da aynısını yapmanız gerekiyor ki bu tecrübeyle sabittir.
Bir diğer taktik ise arabayı yarım debriyaj kaldırmak ki bu arabanın baskı balatasına çok zarar verir tabsiye edilmez.
Gelelim işin püf noktalarına. Öncelikle her araba yokuştan kalkabilecek güce sahiptir ve kaldırılamıyorsa bu sürücünün iş bilmezliğindendir. Yeni model arabalarda yokuş kalkış desteği olduğu için onlara değinmeceyem. Benim anlatacaklarım daha eski modeller için. Eğer dik bir yokuşta kalmışsanız ve kalkmak durumundaysanız el freni kullanmayacak kadar ustaysanız bir ayağınız debriyajda diğer ayağınız frende olur ve araba 1. Viteste olur. Eğer arabanın yokuşta vereceği tepkiyi bilmiyorsanız ani bir hareketle sağ ayağınızı gaza çekin ve ayağınızı debriyazdan kaldırın. Burdaki amaç debriyajın kavrama noktasını anlamak. Kavrama noktasını anladığınız anda debriyaja basıp ayağınızı hemen frene atın. Birinci aşamayı anladıktan sonra kalkışa hazırsınız. Sağ Ayağınızı gaza tekrar çekin gaza basmaktan korkmayın ve kavrama noktasını kavradığınız debriyajı hemen o seviyeye getirin ki araba geriye kaçmasın.
Gelelim asıl noktaya eğer araba yüklü ise ve aynı şeyleri yapıp arabanın kalmayacağını hissettiğinizde arabaya ara gazı vermeye başlayın. Yani ayağınızı hızlı bir şekilde gaza basıp basıp çekin. Bunu araç ivme kazanana kadar yapın. Tabiki aynı zamanda arabanın ivme hızına göre debriyaja da aynısını yapmanız gerekiyor ki bu tecrübeyle sabittir.
Bir diğer taktik ise arabayı yarım debriyaj kaldırmak ki bu arabanın baskı balatasına çok zarar verir tabsiye edilmez.
Yazarların armatör olduğunu düşündüklerinde gemilerine verecekleri isimlerdir.
"MV LEONA" armatör olsam direkt bu ismi geminin kıçına ben yazacam.
"MV LEONA" armatör olsam direkt bu ismi geminin kıçına ben yazacam.
Belkide hatırladığım en eski şeydir bu. O nasıl bir acıdır allahım! Siz anladınız onu. Pipisi olan hatunlar engellesin. lol
1 temmuz 1926 tarinde yürürlüğe giren kabotaj kanunu ile her sene 1 temmuzda kutlanan denizcilerin bayramı. Allah bütün denizcilere selamet versin. bayramımız kutlu olsun.
Rte'nin altını çize çize söylediği söz.
Dindar nesil is loading...
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
Dindar nesil is loading...
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
Samanyolu Galaksisi içerisindeki "akıllı medeniyetler"in sayısına ulaşma amacıyla Frank Drake tarafından 1961 yılında geliştirilen denklem, "Drake Denklemi" olarak bilinir. Bu denklem, Samanyolu içindeki yıldız ve gezegenlerin sayısı, yıldızların ömür süreleri gibi oldukça iyi bilinen ve çok büyük, her anlamda 'astronomik' faktörlerle, kimyasal/biyolojik süreçlerin hayatın oluşturabilmesi olasılığını içeren ve daha az bilinen bazı temel-bilimsel faktörler yanında, hakkında daha da zor tahminlerde bulunabildiğimiz (canlılarda "akıl" denen yapının evrimleşmesi, gelişmesi, bir medeniyet kurması, bilimsel metodu keşfetmesi, astronomiyi geliştirmesi, benzeri akıllılarla temas kurmak istemesi ve bu arada, 'kendini yoketmemesi' gibi olasılıkları içeren) bazı psikolojik/sosyolojik faktörlere de sahiptir. Her ne kadar bu tür bilinmeyen (ya da çok az bilinen, çok fazla varsayıma dayanan) faktörlerin içermesinden ötürü oldukça yaygın bir biçimde eleştirilse de, yine de bilim insanlarına genel bir çerçeve çizebiliyor olması bakımından faydalı bir araç olarak görülebilir.
Bu hesabın farklı şekillerde, benzeri başka faktörlerle yapılması mümkündür; örneğin Carl Sagan, 1974'te böyle bir alternatif hesaplamaya yer vermiştir. Fakat, faktörleri belirleme çalışmalarında ulaşılan sonuç (ki bunlar için ayrı ayrı, uzun uzun yazılar yazmak gerekir) şu ifade ile özetlenebilir:
Halen Samanyolu Galaksisi içinde yaşayan medeniyetlerin sayısı, ortalama bir medeniyetin haberleşme kabiliyet ve arzusunda olduğu yaşam süresinin yıl olarak sayısı civarındadır. Bu durum, matematiksel olarak "Nm ~ T" olarak ifade edilir. ~ işareti, "yaklaşık olarak eşit" anlamına gelmektedir.
Bu bize önemli bir durumu bildirir: her ne kadar çok düşük olasılıklı gibi gözüküyor olsa da, eğer ki insanlık olarak kendimizi uzunca bir süre yok etmemeyi başarırsak, bu medeniyetlerin sayı milyonları bulabilir! Bu durumda, bize en yakın galaktik medeniyetin uzaklığı 100 ışık yılı (1 ışık yılı 9.5 trilyon km'dir) mertebesinde demektir. Eğer insanlık olarak yaşamımızı sürdürmeyi beceremezsek bu sayı, en fazla, 100 civarında veya daha az demektir. Bu durumda, medeniyetler-arası uzaklık binlerce ışık yılını bulacaktır, yani, haberleşme ve temas kurma olasılığımız sıfıra yakın demektir. Dolayısıyla türümüz varlığını ne kadar uzun sürdürebilirse, galaksimiz içerisindeki diğer potansiyel akıllı yaşamlarla temasa geçme şansımız o kadar artmaktadır.
Hazırlayan: Mehmet Emin Özel
Düzenleyen: ÇMB (Evrim Ağacı)
Kaynak: Bilimkurgu Kulübü
Bu hesabın farklı şekillerde, benzeri başka faktörlerle yapılması mümkündür; örneğin Carl Sagan, 1974'te böyle bir alternatif hesaplamaya yer vermiştir. Fakat, faktörleri belirleme çalışmalarında ulaşılan sonuç (ki bunlar için ayrı ayrı, uzun uzun yazılar yazmak gerekir) şu ifade ile özetlenebilir:
Halen Samanyolu Galaksisi içinde yaşayan medeniyetlerin sayısı, ortalama bir medeniyetin haberleşme kabiliyet ve arzusunda olduğu yaşam süresinin yıl olarak sayısı civarındadır. Bu durum, matematiksel olarak "Nm ~ T" olarak ifade edilir. ~ işareti, "yaklaşık olarak eşit" anlamına gelmektedir.
Bu bize önemli bir durumu bildirir: her ne kadar çok düşük olasılıklı gibi gözüküyor olsa da, eğer ki insanlık olarak kendimizi uzunca bir süre yok etmemeyi başarırsak, bu medeniyetlerin sayı milyonları bulabilir! Bu durumda, bize en yakın galaktik medeniyetin uzaklığı 100 ışık yılı (1 ışık yılı 9.5 trilyon km'dir) mertebesinde demektir. Eğer insanlık olarak yaşamımızı sürdürmeyi beceremezsek bu sayı, en fazla, 100 civarında veya daha az demektir. Bu durumda, medeniyetler-arası uzaklık binlerce ışık yılını bulacaktır, yani, haberleşme ve temas kurma olasılığımız sıfıra yakın demektir. Dolayısıyla türümüz varlığını ne kadar uzun sürdürebilirse, galaksimiz içerisindeki diğer potansiyel akıllı yaşamlarla temasa geçme şansımız o kadar artmaktadır.
Hazırlayan: Mehmet Emin Özel
Düzenleyen: ÇMB (Evrim Ağacı)
Kaynak: Bilimkurgu Kulübü
O yollar teröristler yürüsün diye yapılmadı! Söylemini akla getiren durum.
Sermiyan midyat'ın hükümet kadını filminden bir replik.
Ayrıca aşırı sıcak havaları da temsil eder.
Ayrıca aşırı sıcak havaları da temsil eder.
Ünvanı profesör olan ve türkçe yazmayı bile bilmeyen birisi...
Gerçi başbakan olsa ne fayda!
Gerçi başbakan olsa ne fayda!
Fransız yazar. Romanları poliseye tarzında ve çok sürükleyicidir. "Şeytan yemini" en sevdiğim romanıdır. Diğer romanları da çok güzeldir. Her türlü tavsiye edilir.
(bkz:şeytan yemini)
(bkz:ölü ruhlar ormanı)
(bkz:kurtlar imparatorluğu)
(bkz:sisle gelen yolcu)
(bkz:taş meclisi)
(bkz:kızıl nehirler)
(bkz:leyleklerin uçuşu)
(bkz:siyah kan)
(bkz:kaiken)
(bkz:kongo'ya ağıt)
(bkz:şeytan yemini)
(bkz:ölü ruhlar ormanı)
(bkz:kurtlar imparatorluğu)
(bkz:sisle gelen yolcu)
(bkz:taş meclisi)
(bkz:kızıl nehirler)
(bkz:leyleklerin uçuşu)
(bkz:siyah kan)
(bkz:kaiken)
(bkz:kongo'ya ağıt)
Bunun bir üst versiyonu da "ben çok pis içerim" diye övünen insandır. Çok pis içki içerim diyen bir insanla karşılaşmışsanız kesinlikle beraber içmeyin. %90 ihtimalle götü ile içiyordur. Ben çok pis içerim deyip kafayı bulduktan sonra altına sıçanı gördüm. Ciddi anlamda söylüyorum bildiğiniz dışkı. Adam altına sıçtı ya!
Aşırı derecede farklı anlamlar katılan durum. Sonuçta bir alkol çeşiti ve bu kadar anlam katılmasına gerek yok. Haa şu da bir gerçek ağzıyla içmeyeni maymuna çevirir. Kesinlikle şakası yoktur. Zaten bu kadar yeter hissini içicisine belli eder. Şayet rakıyı dinlemezsen noldu lan tırrek? Cevabını hemen alırsınız.
Türk gemilerinin olmazsa olmazı olan ve tek taraflı olan çekişmedir.
Bir grup düşünün şirket ile bağlantıyı sağlayan, gıda ihtiyacını temin eden, gidilen yerde bütün iletişimi sağlayan ve evrakları imzalayan, yükü alan ve tahliyesini yapan, bulunduğu ortamın bakım ve onarımını yapan...
Bir grup düşünün Yapmaları gereken tek şey 1 makine ve bir kaç tane jenaratör çalıştırmak.
1. Grup güvertecilerdir. "mühür kimdeyse süleyman odur" sözünü temsil eden ve kaptanları içinde bulunduran grup.
2. Grup yapmaları gereken işten anlaşılacağı üzere makinecilerdir ve getirdikleri her evrakta kaptan imzası olması gereken gruptur shzjshxjshhs.
Gelelim her gemide yaşanan şu saçma olaya. Makinecilerin bir lafı vardır "biz olmazsak bu gemi gitmez", "biz geminin gizli kahramanlarıyız" ahahahha laflara gel. Altı üstü Bir tane makine çakacaklar efsanelere bak! Güvertecileri beğenmezler ama karaya ayak bastıklarında "ne iş yapıyorsun?" Sorusuna pişkin pişkin kaptanım diyebiliyorlar. Çünkü gemide bir tek kaptanlar tanınır ve bilinir, kim siker makineciyi shxksjsjsbs.
Bir grup düşünün şirket ile bağlantıyı sağlayan, gıda ihtiyacını temin eden, gidilen yerde bütün iletişimi sağlayan ve evrakları imzalayan, yükü alan ve tahliyesini yapan, bulunduğu ortamın bakım ve onarımını yapan...
Bir grup düşünün Yapmaları gereken tek şey 1 makine ve bir kaç tane jenaratör çalıştırmak.
1. Grup güvertecilerdir. "mühür kimdeyse süleyman odur" sözünü temsil eden ve kaptanları içinde bulunduran grup.
2. Grup yapmaları gereken işten anlaşılacağı üzere makinecilerdir ve getirdikleri her evrakta kaptan imzası olması gereken gruptur shzjshxjshhs.
Gelelim her gemide yaşanan şu saçma olaya. Makinecilerin bir lafı vardır "biz olmazsak bu gemi gitmez", "biz geminin gizli kahramanlarıyız" ahahahha laflara gel. Altı üstü Bir tane makine çakacaklar efsanelere bak! Güvertecileri beğenmezler ama karaya ayak bastıklarında "ne iş yapıyorsun?" Sorusuna pişkin pişkin kaptanım diyebiliyorlar. Çünkü gemide bir tek kaptanlar tanınır ve bilinir, kim siker makineciyi shxksjsjsbs.
Tamamen duygusaldır! Zengin adam mutlaka güzel hatunla evlenir bu bir gerçektir. Ee zaten zengin hatun çok secicidir çirkin istemez. İstisnalar olabilir. Biyolojik olarak da gayet normaldir bu durum.
Defalarca başıma gelen olaydır. Kardeşim kardeşim diye konuşurken ismini öğrendiğimde bir şok ve sonrası amk neden söylemiyorsun kadın olduğunu? diye sitem sonra sohbetin dibi. Tabiki sevgi saygı çerçevesinde bilen bilir beni.
İnsanlarla Yazılı, görüntülü ve sesli olarak görüşmemizi sağlayan bir appnin kullanıcılarının en sinir bozucu olan yanıdır.
Bir mesajı tek seferde atmak varken 10'a bölüp öyle gönderirler.
Örn;
Kardeşim
Napıyon
Bugün
Ahmet
Aradı
Napıyon
Dedi
.
.
.
.
.
.
.
.
Dedim
Sence
İyi
Demiş
Miyim?
Bu ne amk şu siktiğimin mesajını tek parçada atın be sikecem yapacağınız işi ya telefona mesaj gelmekten kitlenecek!
Bir mesajı tek seferde atmak varken 10'a bölüp öyle gönderirler.
Örn;
Kardeşim
Napıyon
Bugün
Ahmet
Aradı
Napıyon
Dedi
.
.
.
.
.
.
.
.
Dedim
Sence
İyi
Demiş
Miyim?
Bu ne amk şu siktiğimin mesajını tek parçada atın be sikecem yapacağınız işi ya telefona mesaj gelmekten kitlenecek!