Ülkemizde bolca bulunan formlardır. İşleri güçleri kendi gibi olamayan insanlara yafta yapıştırmaktır ama iş kendi menfaatine gelince rengi değişen insanlardır.
'Faiz haramdır' dediğinizde 'ben faiz almıyorum ki veriyorum' diyebilecek kadar da masumdurlar! Halbuki alan da veren de harama bulaşmış olur hepimiz gibi. Bu durum şu hikayeye benzer,
Bir gün imam camide cemaate vaaz verir;
-Ey müminler kızlarınızı açık saçık giyindirmeyin, şöyle yapmayın, böyle etmeyin, şunu yapmasınlar...
Cemaatten biri de hocaya
+ee hocam senin kızında açık giyiniyor.
Hoca da şu cevabı verir.
-ama allah var benim kızıma çok yakışıyor.
Demem o ki her sakalı olana dede demeyin. Dediğine değil yaptığına bakın insanların...
Çağımızdaki en büyük nimetlerden biridir. Kimisi işe gitmek için 2 araç değiştirir, kimisi daha fazla. Moral bozan bir şeydir. Benim gibi iş yeri ile yaşadığı yer arasındaki mesafe 1 kat olanlar için çok güzel bir durumdur. Sabah kalkıp elimi yüzümü yıkamam üstümü giyinmem ve iş yerime gitmem sadece 2 dakikamı alıyor. Napim amk bir de taksiye mi bineyim 1 kat için?
işlerinizi sizin yerinize yapması için vekil tayin ettiğiniz kişinin vekaleti hukuk kuralları dışında kullanması.
Bu durumla karşı karşıyasanız direkt avukat tutun tavsiyemdir. Hele es kaza bir davaya bakan 3 tane kadın avukat bulduysanız yemeyin de yanında yatın.
Bu durumla karşı karşıyasanız direkt avukat tutun tavsiyemdir. Hele es kaza bir davaya bakan 3 tane kadın avukat bulduysanız yemeyin de yanında yatın.
Katıldığım tespittir. Gargamel mendebur bir insan gibi görünebilir ama adamın ormanından sefil şirinleri çıkarmak istemesi onun en doğal hakkıdır. Adamın derdi para olsa büyü yaparak zaten elde edebilir bunu. Gelelim şirinler tarafına. 100 şirin bir şirinbabanın ağzına bakıyor. Şirin baba ne zaman ortalıktan kaybolsa şirinler kasabasında kaos hakim oluyor. Ölümüne şirin çileği topluyorlar ama aşçı şirin krema, un ve şekeri nerden bulup da pasta yapıyor hala anlamış değilim. Bence bu senaristlerin bir oyunu. Olmayan malzemeden büyük işler çıkaran şirinler ne hikmetse büyü konusunda usta olan ve azman adında salak bir kediye rağmen çabalayan gargameli her seferinde alt ediyor...
Sabahların vazgeçilmez olan unlu mamülüdür. Hele bir de işininin ehli olan insanlar tarafından yapılmışsa zevkten ölebilirsiniz. Hatta şu anda yediğimdir.
Ülkemizde yazım hatası konusunda en çok hata yapılan kelimelerden biridir ayrıca
Bohça, poaça, boğça, poça, puaça ... Bunlar değildir!
Ülkemizde yazım hatası konusunda en çok hata yapılan kelimelerden biridir ayrıca
Bohça, poaça, boğça, poça, puaça ... Bunlar değildir!
Tepkiyle karşılaşan insanın hayatı boyunca unutamayacağı anlara sebep olabilecek durumdur.
Günlük yaşamımızda gerek iş stresi olsun gerek ikili ilişkilerde olsun insanlar gerilebilir ve normalde söylemeyeği şeyleri söyleyip sonunda pişman olabilir. Son pişmanlığın fayda etmediği büyük düşünür müslüm gürses tarafından söylenmiştir zaten. Kalp kırmak çok kolay bir şeydir ama onarmak çok zordur. Bu yüzden anlık tepkiler vermek yerine susmak daha iyidir. Sakinleştikten sonra konuşmak gerekir. Kimi insan bunu beceremez 'benim yapım böyle yauu' diye kendini haklı çıkarmaya çalışabilir ama bu yapı meselesi değil işgüzarlıktır! Ben susma tecrübesini kalp kıra kıra edindim. Keşke bu şekilde tecrübe etmeseydim ama oldu bir kere.
Günlük yaşamımızda gerek iş stresi olsun gerek ikili ilişkilerde olsun insanlar gerilebilir ve normalde söylemeyeği şeyleri söyleyip sonunda pişman olabilir. Son pişmanlığın fayda etmediği büyük düşünür müslüm gürses tarafından söylenmiştir zaten. Kalp kırmak çok kolay bir şeydir ama onarmak çok zordur. Bu yüzden anlık tepkiler vermek yerine susmak daha iyidir. Sakinleştikten sonra konuşmak gerekir. Kimi insan bunu beceremez 'benim yapım böyle yauu' diye kendini haklı çıkarmaya çalışabilir ama bu yapı meselesi değil işgüzarlıktır! Ben susma tecrübesini kalp kıra kıra edindim. Keşke bu şekilde tecrübe etmeseydim ama oldu bir kere.
Amuda kalkıp sıçabiliyorum! Ne özel yeteneği lan! amk! Sanki bana süper kahramanlar!
İnsanı değişik düşüncelere sevk eden durumdur. Geç kalmışlık hissi uyandırır insanda. Hele bir de arkadaşlarınız evlenip çocuk sahibi olduysa 'lan noluyor?' Düşüncesinden kendinizi alamazsınız. Genellikle arkadaşlarınız evlendiğinde yanlız kalmaya başlarsınız denilir ama benim arkadaş grubu yarmış olduğu için pek bir sıkıntı yok.
+ulan ali sen ne biçim adamsın olum?
eşin çocuk doğuralı 1 hafta oldu bizimle mangala geliyorsun.
-nolacak olum baksın işte çocuğa işi ne?
Adamdaki rahatlığa bak amk!
+ulan ali sen ne biçim adamsın olum?
eşin çocuk doğuralı 1 hafta oldu bizimle mangala geliyorsun.
-nolacak olum baksın işte çocuğa işi ne?
Adamdaki rahatlığa bak amk!
Azalarak bitmeyecek olduğuna inandığım sözlük.
Düşünülenin aksine çok da abes olmayan durumdur. Çoğu insan "mala bak yürüyen merdivende yürüyor agshxhshs" şeklinde tepki verse de sonuçta ayağınızın altındaki merdiven! Acelesi vardır o yüzden yürüyordur veya yerinde duramayan bir tiptir benim gibi. Asıl mallık yürüyen merdiveni babasının merdiveni sanıp sağlı sollu işgal edenlerdir. Yürüyen merdivende ters yürümeye çalışanları söylemiyorum bile.
Doğru tespittir. Küfür eden insanlar daha samimidir bana göre. Çünkü doğru kelimeyi bulmak için samimiyetsiz kelimeler bulmaya uğraşmaz. Aklımdaki neyse onu söyler ki küfür eden bir kişinin yanında daha rahat olursunuz bu bir gerçek. Ancak bu durum girdiği her ortamda küfür eden adamlar için geçerli değildir. En azından küfür şiddetini ayarlayamıyorsa. Örneğin girdiği bir ortamda 'merhaba amk larım" diye bir başlangıç yapıyorsa bu samimiyet değil hödüklüktür! Dürüstlük ve güvenirlik konusuna gelecek olursak bunun küfür etmek ile bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum. Hatta küfür konusunun bokunu çıkaranlar bana göre daha az güvenilirdir. Ben küfür etmeyi severim. Girdiğim ortam ne olursa olsun, ne kadar ciddi olursa olsun mutlaka doğru anı bulur ve yapıştırırım küfürü. İnsanların da hoşuna gider o zamanlama fark ederim bunu çünkü. Çoğu zaman güzel ve yerinde küfür ettiğim için övgüler aldığım da olmuştur. İnanmazsanız dayıya sorun amk!
Yaptığı tuzlama hareketi ile dünyada tanınan kebapçı. Aşırı pahalıymış ama gitmedim milletin yalancısıyım.
Anadolu halkı saflığı ile öğrenci çakallığını buluşturan durum. Benim açımdan komik. Bizin ramazan davulcuları genellikle hataylı oluyor. Ulan adamlar içiriyor bize esrarı! Nerde o saf ramazan davulcuları?
Bu götverenler milenyum çağı anlı secdeli zalimleridir. Allah kitap konusunda hesaptan şaşmadıklarını iddia ederler ama iş paraya gelince allaha bağlı olduklarından daha fazla bağlılardır paraya!
Her gün sürdüğü servisi karıştıran malın hikayesini barındırır, dikkat!
Üniversitenin son senesi boş durmayalım, ailemize yük olmayalım diye çalışmaya başaldım. İş bildiğiniz öğrenci, işçi servisi şoförlüğü. Başlarda zorlansam da alıştıktan sonra ortadoğu ve balkanların en haşin şoförü olmayı başardım tabiki. Yer yalova ve araç j9 bu arada. 3 ay boyunca sürdüğüm servis elim ayağım olmuştu resmen. Bisiklet sürer gibi kolay geliyordu bana. Daracık sokaklarda basarken milletin kalbi hopluyordu ama benana! Neyse uzatmayayım 3. Ayın Sonunda benim servisi değiştirdi patron ama verdiği servis leş! Direksiyon hidrolik değil, fren tutmaz, gaza bassan gitmez, vitese geçmez öyle bir araç. Ben araç değişikliğini akşam yaptım ve hiç bilmediğim bir araçla 25 kişiyi evine dağıttım (Akşamları da tekstilci cıbırları evlerine dağıtıyorum servisle). Servis bitti evin önüne geldim her zamanki gibi yer yok amk! Park edecek yer bulabilmek için 5 apartman ilerideki kaldırımı bulabilmiştim anca. Neyse sabah oldu elimi yüzümü yıkadım çıktım apartmandan geçtim servisin kapısına anahtarı soktum kapı açılmıyor. Ulan noldu yine mi sıkıştın falan filan derken yok açılmıyor kapı. Zaman aleyhime işliyor her dakika. Çünkü "servis bekletilmez beklenir" mantığını aşıladığım cıbırlar beni bekliyor. Ben uğraştıkça sinirlenmeye başlıyorum tabiki. O ara adamın biri geldi yanıma
+kardeş hayırdır noldu?
-abi kapı açılmıyor ya.
+bunların kapısı hep böyle çekil bakayım. Deyip başladı kapıyı kastırarak açmaya.
Kapı yine de açılmadı. Amk kapısının da arabasının da deyip orta kapıdan girdim içeri geçtim direksiyonun başına. Soktum anahtarı kontağa bu seferde kontak dönmüyor. Lan noluyor amk? Deyip duruyorum bir yandan uyku sersemiyim zaten. Yok çıkdıracam arabayı bir türlü çalıştıramıyorum. Anahtar kırılacak nerdeyse! Her şeyi bıraktım arkama yaslandım sakinleşmeye çalıştım. Ben sakinleşmeye başladıkça durumu idrak etmeye başladım. Ulan diyorum bu servisde teyip var mıydı? Ben akşam niye görmedim? Diyorum kendi kendime. Sonra torpidonun üstüne bir baktım süslü püslü bir örtü. Zaten o örtüyü gördüğüm anda dank diye aklım başıma geldi. Bindiğim servis benim servisim değildi! Benim servis 5 apartman ileride görünüyor ama! Baba hemen orta kapıdan çıkar koşar kendi servisine ve kendisini bekleyen cıbırları toplayıp işine devam eder. Bu arada şunu belirtmek isterim j9 larda orta kapı genellikle açıktır. Kilitleyeni görmedim daha.
Üniversitenin son senesi boş durmayalım, ailemize yük olmayalım diye çalışmaya başaldım. İş bildiğiniz öğrenci, işçi servisi şoförlüğü. Başlarda zorlansam da alıştıktan sonra ortadoğu ve balkanların en haşin şoförü olmayı başardım tabiki. Yer yalova ve araç j9 bu arada. 3 ay boyunca sürdüğüm servis elim ayağım olmuştu resmen. Bisiklet sürer gibi kolay geliyordu bana. Daracık sokaklarda basarken milletin kalbi hopluyordu ama benana! Neyse uzatmayayım 3. Ayın Sonunda benim servisi değiştirdi patron ama verdiği servis leş! Direksiyon hidrolik değil, fren tutmaz, gaza bassan gitmez, vitese geçmez öyle bir araç. Ben araç değişikliğini akşam yaptım ve hiç bilmediğim bir araçla 25 kişiyi evine dağıttım (Akşamları da tekstilci cıbırları evlerine dağıtıyorum servisle). Servis bitti evin önüne geldim her zamanki gibi yer yok amk! Park edecek yer bulabilmek için 5 apartman ilerideki kaldırımı bulabilmiştim anca. Neyse sabah oldu elimi yüzümü yıkadım çıktım apartmandan geçtim servisin kapısına anahtarı soktum kapı açılmıyor. Ulan noldu yine mi sıkıştın falan filan derken yok açılmıyor kapı. Zaman aleyhime işliyor her dakika. Çünkü "servis bekletilmez beklenir" mantığını aşıladığım cıbırlar beni bekliyor. Ben uğraştıkça sinirlenmeye başlıyorum tabiki. O ara adamın biri geldi yanıma
+kardeş hayırdır noldu?
-abi kapı açılmıyor ya.
+bunların kapısı hep böyle çekil bakayım. Deyip başladı kapıyı kastırarak açmaya.
Kapı yine de açılmadı. Amk kapısının da arabasının da deyip orta kapıdan girdim içeri geçtim direksiyonun başına. Soktum anahtarı kontağa bu seferde kontak dönmüyor. Lan noluyor amk? Deyip duruyorum bir yandan uyku sersemiyim zaten. Yok çıkdıracam arabayı bir türlü çalıştıramıyorum. Anahtar kırılacak nerdeyse! Her şeyi bıraktım arkama yaslandım sakinleşmeye çalıştım. Ben sakinleşmeye başladıkça durumu idrak etmeye başladım. Ulan diyorum bu servisde teyip var mıydı? Ben akşam niye görmedim? Diyorum kendi kendime. Sonra torpidonun üstüne bir baktım süslü püslü bir örtü. Zaten o örtüyü gördüğüm anda dank diye aklım başıma geldi. Bindiğim servis benim servisim değildi! Benim servis 5 apartman ileride görünüyor ama! Baba hemen orta kapıdan çıkar koşar kendi servisine ve kendisini bekleyen cıbırları toplayıp işine devam eder. Bu arada şunu belirtmek isterim j9 larda orta kapı genellikle açıktır. Kilitleyeni görmedim daha.
Hemen hemen herkesin başından geçmiş olan, yapıldığında 'yer yarılsa da içine girsem' denilen durumlardır.
Egoist yetiştirme konusunda en iyilerden olan üniversite.
Herkesin az çok bildiği bu çizgi filmde yaşanan olayların gelecekte birebir çıkması olayıdır.
Kısa bir araştırma sonunda sonunda herkesin çok şaşıracağı bazı bağları gösterecem. Beni bekleyin anacım.
Kısa bir araştırma sonunda sonunda herkesin çok şaşıracağı bazı bağları gösterecem. Beni bekleyin anacım.
Birinci nesil mücahit avcısı. Kendisi kelle alma konusunda ustadır. Arada friendly fire yaptığı için dikkat edilmesi gereken yazardır. lol
(bkz:üç milyar yediyüzelli milyon sen milyar) diyen melike subaşı'yı akla getiren sunucu.
zenginsozluk.com/foto
böyle bir şey olabilir mesela. Ama ben daha sağlam tasarım yapan diyen varsa bize de bekleriz.
Sözlüğü sözlük yapan yazarların tavsiyeleridir. Neredeyse Her sözlüğün kendine has bir logosu var. Peki bizim neden olmasın? bilgisayar ortamında bu işlere eli yatkın olanlar bir şeyler tasarlayıp paylaşabilir. Belki yönetimin de hoşuna gidebilir. Hatta anket bile yapılabilir. Benim aklımda elmas figürü var ama photoshop yok.
Bütün dünyada kabul gören söylem.
Çünkü kandınlar bile kendilerini anlayamıyor. Kendi aralarında kim daha fazla saçmakayacak yarışması mı yapıyorlar nedir?
Çünkü kandınlar bile kendilerini anlayamıyor. Kendi aralarında kim daha fazla saçmakayacak yarışması mı yapıyorlar nedir?
Kadınların çok basit yaratıklar olan biz erkekleri anlayamaması durumudur.
Anlayamadıkları için trip denilen bir silahı kullanırlar.
Anlayamadıkları için trip denilen bir silahı kullanırlar.
Mecazi anlamda insan benliğinin aşılmaması için koyulan sınırdır.
Belli bir konuda taraflar arasında kabul edilebilir son nokta.
Belli bir konuda taraflar arasında kabul edilebilir son nokta.