mars yolcusu

Seven 'nasıl' bir gözle bakıyor ki? Çirkin güzel oluyor, orantılı olan güzel.

Duygusal bir olaydır.
Aslında, hissettiğin şey güzel kılar gözünde onu.

"Çirkin erkek güzel kız birlikteliği" diğerlerinin yargısıdır.

Yaşanmışlıklara- yeniden dokunma arzusu.
Bu saatlerde..

Tam şimdi bu saatte burda olmalıydın.
Bir bakışında
Zaman dilimini kesip
Gözlerin de baharı süzmeliydim.
İç sesinin çınlayan saatlerinde
İçe içe geçmiş akrep, yelkovanı kesip
İçim içindekileri çıkarıp,
İçine bi' bukle huzur vermeliydim..
"Evet şimdi sarılmalıydım"
"Evet şimdi sarılmalıydım"
Dilimi, sardıkça saran kelimeler
Bi' dize şiir
Bi' dize daha
Bi' dize daha diye diye..
Ters düze yatan dizlerinin dibinden
Sinsi sinirlerinden öpmeliydim..
Ve şimdi sen olmalıydın
Dilimin ucunda... Baş ucumda..
Yanımda.. beraber.. biz..
Tükenmez kalemleri bitirip
Yatakları döşekleri yakıp
Masaları sandalyeleri yıkıp
Soğuk sularda sevgi kusmalıydık
Ve bi' defa daha o sular ile yıkanmalıydık..

-osman Aydoğan


zenginsozluk.com/foto

"İki küçük kol düğmesi bütün bir aşk hikayesi
İki düğme iki ayrı kolda bizim gibi ayrı yolda .."

Neyi birazcık ciddiye almaya kalksam ya bir gülme geldi hep ya da ağlama.
Öyle öyle devirdim dante'nin altını özenle çizdiği yaşı.

-kitap alıntısı

Tercihini makyaj yapmamaktan yana kullanan kadındır.
Makyaj yapanlar ve yapmayanlar olarak kadınları ikiye ayırmak gerekiyorsa; sokakta gördüğüm kadınların çoğu bırakın makyaj yapmayı saçını tarayıp, evden çıkarken yüzüne bakmıyor.

Temizlik, doğal görünüm, hoş ve etkileyici olmak ne çok makyaj yapmakla elde ediliyor ne de hiç yapmamakla; yerinde- disko topu gibi pasparlak şeyleri yüzünüze sürüp sürüştürmüyorsanız doğal fondötensiz hoş bir görünüm de yakalayabilirsiniz.

"Makyaj yapılsa bile elleriyle yaşanmışlıklara dokunabilir insan, sabahın köründe."

-Eninde sonunda gecenin nemi ile silinir palyaçoya dönmüş suratlar.

Hayatında, cinsellik içgüdüsünü tercih etmiş insandır.
Kimileri için tamamlayıcı, kimileri için var olma sebebi, kimileri için ise dünyadır; cinsellik.

Belli bir yaş grubunu baz almazsak, yetişkin ve ne istediğini bilen birinin dünyasının seksten ibaret olması tuhaf değildir.
İnsanlar, hayatlarında "kötülük ve iyilik" yani "iyi ve kötü" olma güdüsünü tercih eder ya da etmez.
Bu yaşadıkları ile ilintilidir. Cinsellik içgüdüsü de aynı şekilde, bireyler tarafından hayatlarında önceliğe sahipse, yaşadıkları ile ilinti olabilir.

Bazı şeyler sapıklık-ergenlik değil, seçimdir.

Ezgi'nin günlüğü grubuna ait naif bir şarkı.
Sevgili, bir içimlik kahveye ancak bu kadar nazikçe davet edilebilir.

"Anlardım aklından geçenleri
Sustukça konuştuk sanki
Sevdaymış meğer o içimizde
Yıllardır uyuyan deli
Sessizlik sensin geceleri"



Edit; başlık-entry uyumsuzluğu olsa da; siz onu 'fincana kahve koydum gel' olarak okuyup zihninizde tolere edebilirsiniz, kıyamadım silmeye.
Bu entry burda kalsın.
(Yanlışlıkla)

"biz kırıldık daha da kırılırız,
Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü."

-cemal Süreya

Asıl adı Cemalettin seber olan Cemal Süreya daha çok kendi akımını kendisi yaratarak kendine özgü bir şairlik örneği göstermiştir.

Cemal Süreya; Türk şair ve yazardır.

zenginsozluk.com/foto

Böyle mi geçer bu rüya?
Çok mu sevdin kederleri..
Hangi günahın bedelisin?
Sen mühürlü kaderim.


-hayır diyemediğimiz seçeneklerin kibarca kadere yüklenmesi, bu şarkının özeti.

Sözü ve müziği nev'e ait olan "mühürlü kaderim" şarkısı nev'in 2004 yılında çıkan 'sen gibi' adlı albümde yer alır.

Onlarca kitap,
Dergiler,
ve tek bir tane defter; saman kağıdından.

Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık...

"Ve zehir-zıkkım cigaram.
Gene bir cehennem var yastığımda..."

-ahmed Arif

Tarihte birçok efsaneye yer veren yapı.

Galata kulesinin en çok bilinen iki ayrı efsanevi hikayesi akıllara gelir.

Efsanelerden ilkine göre; Romalılar, bir kadın ve erkeğin galata kulesine ilk kez birlikte çıktıklarında onların mutlaka evlenmeleri ile sonuçlanacağına inanır. Fakat bu çiftlerden biri daha önce Galata kulesine çıktıysa bu tılsımın bozulacağı söylenir.

Bir diğer efsane ise biraz daha masalsıdır.
Bu efsanevi hikayeye göre; galata kulesi ve kız kulesi birbirine aşık iki kuledir.
İki kule arasında yer alan büyük boğaz sebebiyle bu kulelerin kavuşmalarına imkansız gözü ile bakılmaktadır.
Günden güne özlemleri daha da artan kuleler, Birgün Hezarfen Ahmet Çelebi'nin kuleye tırmanması ile birlikte aralarındaki boğazın sorun olmaktan çıkacağını düşünürler.
Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Avrupa yakasından Anadolu yakasına uçması da aslında; iki kulenin aşkına bağlanmaktadır.
Rivayete göre; Hezarfen Ahmet Çelebi, galata kulesinin yüzyıllardır biriktirdiği mektupları yanına alarak kanatlanmış ve uçuşu sırasında kız kulesine bu mektupları bırakmıştır.
Aşkının karşılıksız olmadığını anlayan kız kulesi ise mektuplardan sonra daha da bir güzelleşmeye başlamıştır.
Galata kulesi de sevgisinin karşılıksız ve tek taraflı olmadığını anlamıştır.
Birbirlerine duydukları bu derin duygular ise onların yüzyıllara meydan okumasına yardımcı olmuştur.

zenginsozluk.com/foto

Rüya, bütün çektiğimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.
Çatladı yüreği çakmaktaşının,
Ağıyor gökkuşaklarının serinliğinde
Çağlardır boğulmuş bir su...
Ağıyor yeşil..

-ahmed Arif

Ne demiş Çehov;
“Hayatınızın sonuna kadar yaşamadıkça talihinizden şikayet etmeyin.”

'Göz hakkı'
Levent Gönenç'in her ay ot dergisinde şiir serilerinden görselli-kısa cümleli okurlara sunduğu görseller köşesidir.


zenginsozluk.com/foto

Doğru bir önerme.

Bu önermenin cinsiyet ayrımcılığını (-kadınlar) bir kenara koyarsak, "-insanlar güce tapar."
Güçlü olanı sever, güçlü olanın himayesine girer/yanında olur. Doğaldır bu, kaçınılmazdır.
İnsansın sen, genlerinin-bencilliğinin hakkını nasıl vereceksin başka türlü?

Tekrar başa dönersek;
Güç eşittir bu devirde -para-
Kadınları güçle elde edebileceğini sanan bir varlık
"-erkek" ve buna "tapan bir kadın."
Tuhaf olan birşey yok, oyun kuralına göre oynanıyor.
Talepler karşılıklı- ses çıkarılmadan karşılanıyor.

Darphaneye dönen beyinlerde, "gücün" algısı da değişiyor haliyle.

"nasıl ki meyvenin çekirdeği, kalbi güneş görebilsin diye kabuğunu kırmak zorundaysa, biz de acıyı bilmeliyiz."

-halil cibran

İnsanda yaralanmalı ki öğrenebilsin, öğrensin ki yara alsın.
Yaralayan şey öğreticidir.
Gerçektir çünkü, ders vermiştir.
Yaralamıştır ama göstermiştir yolu-doğruyu.
Yaralanmadan büyümüyor çocuksu kalpler, bir adım öteye gidemiyor cam kırıklarıyla dolu ayaklar.

t: orjinali Latince olan bir deyiş, özlü söz-müş.

ferah zeydan'ın sesinden dinlerken insanı büyüleyen, eski bir Aşkın Nur Yengi şarkısı.

Susma şarkısının sözleri; sezen aksu'ya,
Bestesi ise; christos nikolopoulos'a aittir.

https://youtu.be/moAFJ-BTNo4

Lezzetli, mutluluk verici, bol çikolatalı içinde ufak tefek sürprizler bulunduran bisküvili tadı insanı büyüleyici bir pasta türü.

(bkz: mutluluk kaynağı )

Atacağı mesaj kıymetli olsaydı; 'eski' değil hala baktıkça durduğu- yere 'sevilen' olurdu.

Acizliktir.
Adı üstünde "eski."

Dinlerken, söylediği şarkıları derinden hissetmeme sebep olan adam.

En sevilen seslendirdiği eserlerden biri;
https://youtu.be/4QQisl6jqQg

Din ile devlet işlerini birbirinden ayıramamış olmaları.
Din yüzünden bilime fazla önem vermemeleri.

Birkaç örnek olarak verilebilir.

Eğitim alanında toplumun bireylerine kaliteli, eşit ve adil eğitim verilmiyor olması.

Arabesk müziğin değerlerinden bir tanesi.
Dert ortağı, sanatçı.
Her ne kadar "şimdiki zamanda" kişiler bu tarz müzikleri dinlemeyip, dinleyenleri de ötekileştirmeye de çalışsa da, hepimiz illa ki bir Müslüm Gürses şarkısını ister istemez dinlemişizdir.
Bundan sonra ki zamanlarda da hala onun şarkılarını isteyerek dinlemek arzusuyla.

https://youtu.be/3sL9Huc6RSo