miyesmikcih

yanlış hayat doğru yaşanmaz.

adorno

türkiye gazetesinden Fuat Uğur sansasyonel haberler peşinde lakin zaytung olduğu aşikar sadece islam'da değil, tüm semavi dinlerde intihar en büyük günahtır.
Ben bu haberde Fethullah gülen'i itibarsızlaştırma görevini üstlenmiş yetersizlerin hezeyanını görüyorum.
biz bu hocaefendinin şarlatan olduğunu savunurken bu yobaz türkiye gazetesi ve şürekası hocaefendinin kabeyi uçarak tavaf ettiğini vallahi de billahi de savunuyorlar. Ne oldu da bunlar birbirine girdi. Bu mukaddes hocaefendi iktidardaki cahil islamcılara ne yapmış ola ki?
Fethullah gülen intihar etmez inancına karşıdır.
hocaefendinin serveti çok fakat servete ihtiyacı yok, çoluk çocuk yok, murisi olacak varis de yok. Bu durumda da intihar etmek için sebep yok.
hocaefendinin ölümü muritlerini ayağa kaldırır, bakmayın sindiklerine. bu hocaefendinin okumuş tayfa türkiye için çok tehlikeli.

evli olduğum zamanlar hastalığında gittiğim profesörün her teşhisini internetten araştıran sabık eşime hocam, internetten araştırıp tedavi oluyorsanız bana niye geliyorsunuz diye sert bir dille uyarmıştı. ve ben bir daha ne internetten hastalık araştırdım, ne de bir parça ot yedim. alternatif tıbba hiç güvenmedim. hele o koca koca otçu profesörler kuran'dan örnekler vererek o çirkin sesleriyle insanları aldatmalarından nefret ediyorum.
bilgi için: doktorlar internetten uluslararası tıbbi gelişmeleri takip ediyorlar.

Ben hakaret kabul etmiyorum. yaşlandığım için şükrediyorum. gencecik insanların bir şekilde ölmesi beni üzüyor maalesef.
keşke yaşlanabilseydiler.

az bile yapmışlar. 40 yaşına iki kala cinayet dahil, her türlü pisliğe bulaşmış bu topçunun, hükumet kontenjanından kadroya alındığına eminim.
beşiktaş gibi güçlü takımı sıra takımı haline getiren şenol güneş ne kadar başarılı olursa olsun, ikinci adımı atamayacağı kesindir.
bu arada türkiye ligini ve ulusal maçlarını izlemiyorum.
bu hangi kupanın elemesi olduğunu da bilmiyorum.

ak it kurnaz, işe uyanmış. hababam sınıfı müziği haliyle hababam sınıfı filmini hatırlatıyor. film rıfat Ilgaz'ı hatırlatıyor, rıfat Ilgaz da adı sınıf olan bu romanı nedeniyle hapis yatıyor.
gerekçe: komünizm propagandası. yani kahkahalar attığımız hababam sınıf'tır.
ak it yazarı olaya vakıf. hem de bizim okumayan solculardan çok daha vakıf. sınıf'ın müziğinden ürkmeleri gayet doğal.

dibinden zirvesine katıldığım canan Karatay söylemi.
canan hanım tıp tıptır, bunun alternatifi olmaz. Yani alternatif tıp yalan diyor canan hocam.
"bana yaşam koçu diyorlar, ayıptır günahtır, ben 52 yıllık hekimim, bu hakarettir." diyor.
Ben canan Karatay hocaya katılıyorum, marjinal kadınlar ve malum erkeklerin ağızlarını yaya yaya aldıkları unvanlar. inanın bunların okulu falan yok genelde söylediğim zatlardan biri işyeri açıyor, önüne gelene eğitim adı altında bir kaç ay paralarını alıp onlara hiç geçerli olmayan koç sertifikası veriyor. değirmenin çarkı böyle dönüyor.
unutmadan, koç dediğin erkek olur bunların erkeklikleri de muamma.
koça, keçiye inanmayı bırakalım tıbbın dışına taşmayalım. psikoloji, psikiyatr, nöroloji tıpta boş yere mi var ki koç öküz arıyoruz.

chp'li mudanya belediyesinden sonra yine chp'li Antalya büyükşehir belediyesi de suriye'lilerin sahile inmesini yasaklamış.
bazı solcu yeşil maviciler de bu durumu kınamış.
çok bilmiş pembe beyaz solcularımız da durumdan vazife çıkarıyorlar. faşizan uygulama diye.
efendiler suriyelilerin türkiye ye entegrasyonu sağlanmadan metropollere salıverilmesinden beis duymuyorlar. onların yazlıklarına bu kaçakların sokulması zaten kabili mümkün değil, bunlar orta halli yurttaşlarımızın alanlarında hakimiyetlerini kurdular.
bursa'da nilüfer, Mudanya, gemlik ilçelerinde barınakları bol. akp'li Yıldırım ve Osmangazi işgal ettikleri iller.
halbuki bursa'nın güzide dağ ilçeleri de var. Orhaneli, Keles, büyükorhan, Harmancık gibi niye tercih etmezler anlamış değiliz.
suriyelileri bağrına basacak Erzurum, Erzincan, muş, tokat, Yozgat, Çorum Çankırı ve dahi Karadeniz sahillerinde Sakarya, Rize, Trabzon var. hepsi akp'li belediyeler. kimsenin gıkı çıkmaz.

benim için en güvenli ve fiyatı en uygun kargo. belki biraz geç ama garantili şirket.

hiç çekinmeden, düşünmeden mesajını atmalısın. hiç geç kalmadan.

bir Türkan şoray filminde Belkıs özener hane efendinin iç titreten sesiyle okuduğu tsm eseri.
neşe karaböcek'in duygusuz tiz sesiyle Erol büyükburç'un arkadan kovalayan varmış gibi duygusuz sesiyle hiç çekilmiyor.

roland garros'u 12. kez kazanarak rekor kırdı. rafael nadal Dominik them'i 6/3, 5/7, 6 /1, 6/1 yenerek ulaşılması imkansız bir rekora imza attı.
ispanya kralı bizzat izlemeye gelmişti.
tebrikler rafael nadal.

mecliste iş cinayetleri araştırma alt komisyonu kurulması teklifi akp MHP oylarıyla reddedilmiş.
*her başı ağrıyan aspirin mi koşturacağız, basit işlerle mi uğraşacağız" diye dalga geçmişler.
ey işçi sınıfı dalga geçilen senin hayatındır.

kimse güvenmesin ama bedava bile olsa ben görüntüsünden dolayı nusret'in mekanını önünden bile geçmem.
Amerikalıların beğenebilir, ama ben amerikalı değişim.
ne o öyle yapış yapış saçlar, Tarkan filmlerindeki çalık'ın bıyıkları gibi seyrek bıyıklar?
et olayında zaten çekingenim. vegan vejetaryen arasındayım.

Mudanya sahilleri 20'li yaşlardaki suriyelilere geçilmiyor. ilk geldiklerinde 5-10 aile lüx otomobilleri ile gelip arabalarını park ediyor ve temiz elbiselerini otomobilde bırakıp, eski yırtık pırtık elbiselerini giyip sahilde dileniyırdu.
bursa'ya bu kadar suriyeli doldurulması İn nedeni akp ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyesidir.
bu suriyeli yoksullar (!) kısa zamanda daire sahibi oldular, paranın kaynağını bilmiyoruz. Osmangazi ilçesi çarşamba pazarı bölgesi 20 yıl önce buranın en mutena semtiydi. AKP ile birlikte önce travesti, sonrasında ise suriyeli hakimiyeti olan, işyeri tabelalarının tümü arapça olan bir kente dönüştü.
hükumet oy ve avrupadan gelecek üç otuz para için ülkeyi sattı. savaş kaçkınlarınıın Suriye sınırında bir yerlere toplanarak Türk toplumuna entegrasyonu çalışmaları yapılmalı ve savaş bitiminde ülkelerine gönderilmek üzere misafir edilmeliydi.
Twitter baktığımızda kürt milletvekilleri ve pembe götlü aydınlarımız Hayri türkyılmaz'ı acımasızca eleştiriyorlar. tabi ki bu kürt ve Türk milletvekili ve aydınları, halktan soyutlanmış steril yaşam sürdürdüklerinden egenin halkın giremediği sayfiyelerden sallıyorlar. hele bir halkın içine girin de oradan konuşun.
biz 5 yıl öncesine kadar çoluk çocuk Mudanya, güzelyalı sahillerinde denize girerdik, ülkelerinin vatan hainleri, AKP'NİN misafirleri geldiğinden beri Mudanya sahilleri halka haram oldu.
büyük oy farkıyla tekrar seçilen Mudanya halkı belediye başkanının arkasındadır.
suriyelileri çok seven milletvekili ve yazarlar evlerine alsınlar.
halkı kutuplaşmaya sokan Hayri başkan değil, pembe götlü aydınlar ve akp'li milletvekilleridir.

akp kendini imha düğmesine basarken türkiye cumhuriyeti devletini de imha eder.
bunların gözleri iyice dönmüş, ülkenin durumunu göremiyorlar.

s 400 çok ileri teknoloji bir savunma silahı olabilir ama ruslar abd ile karşı karşıya gelmeyi göze alamaz, türkiye kralı nato üyesi olduğunun farkında olmayabilir, ama çıkacak krizi tüm dünya görebilir.
bu da türkiye'nin başına çok işler açabilir. zaten cumhuriyet ve onun orduları yok edildi, ülke asker kaçağı sedat peker askerlerine kaldı ki vay ülkenin haline.
abd f 35 anlaşmasını askıya almış, türk askeri personeli de tahliye etmiş. bakalım seçimler için içeri oynamak başımıza neler açacak.

demek ki sorun milli takım futbolcuları değil, federasyon ve teknik heyetteymiş.
futbolcular aynı futbolcu. teknik heyet ve tüpçü federasyonu değişti.
sonuç: Türkiye 2 - 0 Fransa .
değişimde fayda var. her şey çok güzel olacak.

yine rüzgar esti, yine yağmur yağdı, yine novak djokovic içeri kaçtı. geri dönmeyeceğini düşünürken döndü. döndü ve oyun içinde yine çirkinleşti ve dominik them'e 5 set sonunda yenilerek veda etti.
aynı rüzgar ve yağmurda rafael Nadal ve roger Federer tüm olumsuz hava koşullarına rağmen roland garros'u ve işlerine saygıdan dolayı müsabakayı ağlamadan sızlamadan bitirdiler.
işte büyüklük farkı.

roland garros gibi bir şampiyonada maç seyrini kendi belirliyormuş gibi bir havada Sırp tenisçi.
rüzgar ve yağmur nedeniyle iki kez kortu terkedip, roland garros'tan ayrılmış.
ilk seti kaybeden sırp tenisçi ikinci seti yağmur nedeniyle terketmiş, geri döndüğünde seti almıştı.
üçüncü sette 2-1 ve oyunda da gerideyken hava muhalefeti nedeniyle Dominik theem'in şaşkın bakışları arasında kortu terketmiş, sonrasında roland garros'u da terketmiş.
sunucular da tutsak sanki djokoviç'e.
karşılaşmanın yarın oynanacağı açıklandı.

bence roland garros'ta yani toprak kortta maça çıkması bile büyük cesaret istiyordu, bu cesareti yarı finalde son buldu. bir süre önce ara verdiği roland garros'a ebediyen son vermeli. ekselanslarının yerinin wimbloden olduğunu cümle alem biliyor.
toprak korktun bilhassa garos'un kralı'nın rafael madal olduğunu bize televizyonlarda da olsa gösterdi.
rüzgarın kum fırtınası görünümünü verdiği fransıszların korta çatı yapmakta daha fazla geç kalmamalı. yağmur, rüzgar ve güneşten korunmalı.
yarı final maçında nadal karşısında hiç bir varlık gösteremeyen federer maçı : 6/3 - 6/4 - 6/2 olmak üzere 3-0 kaybetti.
ben yaşlı ekselanslarının bir daha garrod' a geleceğini sanmıyorum.

evet çok zararlı, çirkin bir söz ve davranış. cinsel çağrışım değil, dibine kadar cinsellik içerir. muzır neşriyat gibi.

sosyal medyadan uzak durmak istiyorum. bir tek hermes'i bırakamam. zaten onda artı eksi yok. beğenen oluyor, hoşgeldin diyorum. sonra sinir de bozmuyor, mitoloji iyi geliyor.
bütün tanrılar hakkında bilgi sahibi olmayı, araştırmayı seviyorum.

adamın adının başında bir sürü unvan da var. ticaret ve sanayi odası gibi gayet ağır unvanlar.
acaba bu zat niye korkuyor. başkanı olduğu kuruluşlar ibb'den gayrimeşru kazanımlar mı elde etti de İmamoğlu kazanırsa çanına ot tıkayscak hezeyanları mı yaşıyor.
gelelim pontus'lu hemşehrilerimize. çabuk bitirsin sizin ziyaretlerimiz. biz bursa'da selanik, kavala ve makedonyalılar olarak karşılamaya hazırız.
biraz da bizimle uğraşsın çomarlar.

artık bu eve giremeyecek anlamında türk adeti. İslami inanç değil. zaten islamda ayakkabı kültürü de mevcut değil. araplar genelde bizim hela terliği dediğimiz nylon terlik kullanırlar.