miyesmikcih

kucak açalım, suriyeli, bedevi, senegalli, togo'lu, habeş, pakistanlı, bengladeşli kişiler varsa hepsini din kardeşi diye ülkenin göbeğine oturttular.
bana ne senin dininden, işsiz güçsüz ne kadar avare varsa müslüman diye kucakladılar. kucaklanan din kardeşleriniz çocukların cankarını yaktılar.
alın alın, daha somali, etiopya, mali var, afgan, bengal, acem var hepsini alın ama kendi evlerinize.

denizli'de bir kadın pantolon denemek için erol y. isimli tezgahtardan göbeğime ve kalçama elleyerek beni taciz etti diyerek davacı olmuş. posta gazetesinin haberine göre pantolonu değiştirdiği sırada değil, değiştirdikten sonra basen be göbeğe ellemiş. tabi tezgahtar erol y. polisler tarafından gözaltına alınmış.
şu sıralar attığımız adıma, yuttuğumuz lokmaya, tuttuğumuz takıma dikkat etmeliyiz.
bu iş bana pek inandırıcı gelmedi, çıplak durumda röntgencilik yapsa anlarım, ama adam tezgahtar, beline basenine bakması yafıeganmamalı. yok erol y. nin daha önce böyle bir vukuatı varsa eyvallah.
terzi salih de benim pantolonları denerken önden belime yandan kalça ve basenime dokunuyor.
iyi ki benim iki abim de kasımpaşa'dan londra'ya erken göçtüler. terzilik mesleğini icra ederken başlarına böyle durum gelmedi. kadın ve erkek terzisi hem de. bursa'da rahmetli fevzi k. da ünlü caddede gayet ünlü kadın terzisiydi.barbaros şansal'dan hiç söz etmeyeyim. gelinlikçi ali'den de. ne göğüs kalır ellenmedik ne de kalça.
en iyisi bedenini söyleyip pantolonunu al, git evde dene. kimse orana burana ellemez.
bilmiyorum o kadar sapık olaylarlı okuduktan sonra bile bans inandırıcı gelmedi. erol y. işinden, mağaza itibarından oldu. hanımefendiye demek ki dokunmamış.
bir daha tezgahtara kimse iş vermez, mağazaya da kimse gitmez. bakalım devamında ne çıkacak.

açıklamayı trt ve özel tv'lerde içişleri bakanı süleyman soylu yaptı.
ismi açıklanmayan sapık doğru tespit mi göreceğiz.
bu arada tecavüze uğrayan küçük kız sayısının iki olduğu da açıklandı.
umarım bir sapık aile bakanı çıkıp 1 defadan bir şey olmaz gibi cümleler kurmaz.
ve tabi ki temennimiz ensar yurtlarında olduğu gibi üstleri örtülemez.

mhp kastamonu il başkanı yüksel aydın tarafından 6 deniz hayvanı cesedinden yapılmış tespih hediye edilmiş. öyle bildiğimiz hamsi balığı yengeç değil, büyük balina fosili.balina yakın zaman değil fosil. deniz kaplumbağası, su aygırı, balina dişi falan kullanılmış.
mhp il başkanı yüksel, genel başkanı tespihi kabul ettiği için mutluyum demiş.

yazarı kim acep. ülkücü hareket ve devlet bahçeli hakkında boğulacak kadar kitap okuduk. kırmızı kedi el mi değiştirdi. klasiklerden sex avantür macera entrika yayınlarına mı başladı diye düşünüyorum.
d&r bile turkuaz'a geçtikten sonra, yayınevleri de eli ayağı çekiyor gibi.

metrobüste önünde poşetle kadına sürtünen ve elleriyle acayip hareketler yapan fatih adlı adam, kadın çantasını çekince üzerine boşalmış. bağıran kadın sapığı yakalatmış.
sapık fatih. "kadın bağırınca altıma işedim, sperm falan yok" diye kendini savunmuş.
bu sapıklar bu cesareti nereden alıyor dersiniz?
şimdilik tutuklanan sapık fatih. emin olun ilk sorgusundan sonra aramızda spermlerini boşaltmaya devam edecek.

bugün bayram koca koca sapık amcalardan
uzak durun çocuklar.
küçükçekmece'de 5 yaşındaki çocuğa tecavüz edilmiş.
çocuk hastaneye kaldırılmış, hayati tehlikesi devam ediyormuş.
bugün bayram sokağa çıkmayın evde annenizin dizi dibinden ayrılmayın çocuklar.
sapık yakalanmamış ortalıkta dolaşıyormuş.
saklanın çocuklar.
ensar kuran kurslarından da uxak durun.

angustur ucuz satılan, sığır değil. % 62.81 mi dediniz?

bunun bir de iki hacının sakso muhabbeti var, yaşlar 80 falan. hem de bebelerin oynadığı, annelerin beklediği bir parkta bankta.
millet çığrından çıkmış.

balkanlar soğuk olur 1983 yılında mayıs ayında yerlerde buz vardı. hem de bursa'da. trakya kolay ısınmaz. haziran ideal, temmuz yakar.

ne ayıp, hangi milletin hangi yörenin özlü deyişi bu?
ölüyü diriyi s.... n gözü bana diktin duymuştum, zikmediğin eşeğin önüne ot koymadığını da duyduk ama kuş hayvanını yeni duydum.
atasözlerimiz de bayağı müstehcen, hatta ultra sapık. zavallı minik kuş.

bugün internete düşen haberlerde herkes üzüntülerini sunarken yusuf güney denen dar paçalı zat "gittiğin yere dikkat et, önce hak et" gibilerden tweet atmış. haddiz zavallı yaratık ülke kaynarken, yumuşamaya ihtiyaç duyarken ne boktan tweettir attığın?
sana mı kaldı konu üzerine yorum yapmak.

kadıköy'ün elit astrologlarının bir toplantısına şahit olanlardan dinlediğim kabala büyüsünde istediklerinin yerine gelmesini sağladıklarını duydum. gülmekten kasıklarım çatladı. astrolog hatun londra merkezli okulda kabala astrolojisi tezini hazırlıyormuş.
yedik mi?
çok güldük.
hani biraz tekvin zohar, biraz kabala ile haşır neşir olmasak neyse.
ama bu konuda yani sevgiliyi bağlamak konusunda paşazade kemal'i, nefzawi'yi, idris şah'ı kaynak gösterenilirim. islamda cinsel büyüler konusunda gerçekten uzman edepsizler. kitapta neler var neler.

çalıkuşu gelir aklıma ve o karakteri en iyi canlandıran türkan şoray.

ben yılmaz güney filmini anmakla birlikte hala cd si evimde bulunan elveda lenin filmini aklıma getiriyorum.
bir de şu dizeler.
o duvar, o duvarlarınız
viz gelir bize vız.
nhr

islami terör yazdım diye ilk girime belki kızanlar olmuştur ama yazdığım gibi olay islami terör eylemidir ve daeş üstlenmiştir. dış ülkelerin isis türkiye'deki adoyla işid.
ben paris dame de notre damme katedralinde de sabotaj olduğu kanıdındayım.

hakikaten almanya'da ahlak sükut etmiş. bu görüntü bana yıllar evvel haluk şahin'in japonya seyahatini anlatan köşe yazısı geldi. daha o zaman profesör falan değildi.
jsponys'da insanlar bisikletlerini yol kenarlarına kilitlemeden bırakıyor ve günlerce bisiklet orada kalıyor.
haluk hoca taksi şoförüyle muhabbet ediyor.
"bu bisikletler kaç gündür burada kilitsiz duruyor, çalmıyorlar mı?" japon'un yanıtı, "bizde hırsızlık olmaz" oluyor. haluk şahin, hangi dindensiniz diye sorunca; "bizim dinimiz yok" yanıtını alıyor.
hoca yazısını şöyle bitiriyor.
hem hırsızlık yok, hem de dinsiz. bizim dindarları düşünüyorum da.

yine kağıthane, yine bina çökmesi. büyükşehir belediye başkanı ekrem imamoğlu olay yerinde inceleme yapmış. sahi geçmişte çöken binanın büyükşehir belediye başkanının adını hatırlayan var mı? kağıthane malumunuz anadoludan göçlerin en yoğun olduğu plansız ilçe ve sittin senedir sağ görüşlü belediye başkanları ve halk yine % 60 oyla akp'yi seçiyor.
yıkılma kararı alınmış yerlerde hala yerleşim oluyorsa, patır patır yeni binalar yapılıyorsa o iktidar ve yönetim sorgulanmalı.

enginyurt'un tarih bilgisi kıt olmalı, tarihte ilk uluyan atıl kurt yavrusu tarkan değil, roma imparatorluğu kurucuları romüs ve romulus kardeşlerdir. plutark bile öyle diyor. şişko enginyurt'un plutark okumasını bekleyemeyiz.
bakarsınız gün olur sezgin burak'tan başka, suat yalaz da okur ve baybora'nın oğlu karaoğlancılık oynar. ulu ulu da türkiye'den uzak yerlerde tanrı dağlarında ulu.

akp'nin cumhurbaşkanı dersine çalıştı, hasta beynine şırınga edilen hastalıklı fikirlerle ortaya çıktı.
"bir grup öfkeli marjinal insanı organize suç örgütü gibi göstermeye kalkmayın." gibi saçma sapan söylemde bulundu. öyle insani duyguları yok bu adamın. kılıçtaroğlu'na geçmiş olsuna değil gitmek, mesaj dahi vermiyor. saldırganları koruyor. bir yandan yanaşması bahçeli, diğer yandan kendisi akp üyesi ve oy verenlerini açıkça savunuyor. "ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır" diyerek adeta saldırganlara güvence veriyor.
türkiye fikirler olarak değil, fikirsizler olarak bölünüyor ve öyle görünüyor ki, cahil öfkeli kalabalıklar organize olmuş saldırı emri bekler duruma gelmişler. hatta emir beklemeye dahi gerek duymuyorlar.
bence kılıçtaroğlu 3.000 kişilik koruma ordusu olmadan evinden burnunu bile çıkarmasın. bırakın cenazeye gelmeyen şehide kelle diyen insanlara kalsın cenazeler.
kaynak : cumhuriyet gazetesi.

asıl deliler en tepede, hastanedekiler birer melek.
bu arada bursa görükle'de hayırsever mustafa dörtçelik tarafından yaptırılan akıl ve ruh sağlığı hastanesinde bir çok branş var.
öncelikle yerini ve masraflarını kendi verip ödeyen mustafa dörtçelik'e 17 milyar vergi borcu çıkaran mhp'li sağlık bakanı osman durmuş'u asla affetmiyoruz.

sabah gazetesinin haberine göre şehit er yener kırıkçı'nın babası mustafa kurıkçı aynen şöyle diyor. "ben kemal'in gelmesini istemiyorum."
vallahi ben de istemiyorum, insanlık görevi olarak cenazeye katılan chp genel başkanı sayın kemal kılıçtaroğlu her gittiği şehit cenazesinde tartaklanıyor. mustafa efendi istemiyormuş. yahu recep ve bahçeli katılmıyor, insanlık adına gelmiş bir anamuhalefet liderine saldırıyı haklı görüyor ve arkadaşın gibi kemal diyorsun.
mustafa kırıkçı bence alacağı şehit maaşının peşinde, şehidinin değil. çünkü kemal kelle demedi, askerlik yan gelip yatma yeri demedi, bunlar maaşlı da demedi.
bence kılıçtaroğlu artık akp ve mhp'li şehit cenazelerine katılmasın.

okumuyor yalama saçlı damat, allahı ve insanları kandırıyor.

kimlik kartı. eskide bu kartlara cüzdan deniyordu. tek bir kart fakat nüfus cüzdanı.
cüzdanımda nüfus cüzdanı taşıyorum. bundan absürt ne olabilir. cüzdan içinde cüzdan.

insanın aklına kötü şeyler geliyor. adam iyi niyetle başsağlığına geliyor, saldırıya uğruyor. bu şehit cenazesine saygısızlık değil de nedir? bir diğer yanı şehit ailesine saygısızlık.
şehit cenazelerine kelle diyenler katılmazken kemal kılıçtaroğlu katılıyor ve boyunun ölçüsünü alıyor.
katılma başkan, sen de kelle de, askelik yan gelip yatma yeri değildir de. onlar bu iş için para alıyor de. sen de rahat et, saldıgan soysuzlar da.