entrylerimin girer girmez oylanmasıyla takip ediliyorum hissi yaşamamı sağlayan acayip kampanya.
amerikalı progressive metal grubu. petrucci'nin saçma fantezilerini gerçekleştirdiği the astonishing albümüyle çok bozmuştur, önü alınamamıştır ancak yine de kendi kulvarında özellikle virtüözite ve komplike melodiler açısından rakipsizdir.
dream theater'ın train of thought albümündeki enstrumantal bir parça. karmaşık ve değişken melodi geçişleriyle bilinç akışının müziğe mükemmel bir uyarlanmasıdır.
ard arda onlarca alakasız konu düşünsek de, herkesin kendi bilinç akışı kendisine düzenli geldiği için, bu tekniğin romanlardaki, hikayelerdeki kullanımları okuyucuyu zorlar.
(bkz:stream of consciousness)
(bkz:stream of consciousness)
ege sözlük'ün kapanmasıyla hissetmeye başladığım küçük esnaf sözlüğünde yazma ihtiyacını karşılamaya geldiğim sözlük.
üniversiteye giden herkesin, kampüste otururken vermeye çalışan biriyle karşılaşacağı kart.
bir zamanlar kız düşürme aleti olarak nitelendirildiğinden, her 3 gençten 5'inin, 4 tane akor bilerek çaldığı enstruman.
ian gillian dışındaki vokalleri vasat altı olan grup. ritchie blackmore ve jon lord'un sololarının hatrına dinlenir.
en bilinen şarkısı metallica olan metal grubu.
sazın nothing else matters'ı.
izleyince; "şerefsizim aklıma gelmişti, keşke 3-4 kişi toplayıp aynısını ben çekseydim." diye hüzünlendiren, kamera+50 lira bütçeyle çekilebilecek film.
biraz önce hiç sıkılmadan, 5 sezonunu da baştan sona tekrar izleyerek hafızamı tazelediğim dizi. pişman değilim.
kanatları ne kadar güzelse, suratı da o kadar çirkin olan canlı. ciddiyim denk gelirseniz suratına bir bakın, hakkındaki fikirleriniz değişecektir.
her sosyal medya ortamında, aklı başında her insanın şapka diyeceği fil yutmuş yılan çizimini görmemi sağlayan, okumadığım kitap. ilk gördüğümde şapka olsa fazla basit olurdu diye fil yutmuş yılan dememe rağmen o kadar çok gördüm ki bunu artık kusuyorum ve kitabı okumayacağım.
yanlış hatırlamıyorsam deli dana salgını olduğu dönemde, dönercilerin alternatif olarak uydurdukları yiyecek.
devasa bir kitleyle başlayıp, her zamanki gibi inanılmaz bir potansiyeli çöpe atan oyun. nintendo'nun ve genel olarak japonların mantığını anlamak zor, kemik kitlesine güvenip, yeniliğe kapalı olma ve sürekli dandik içerik üretme konusunda bir numaralar. pokemon'un hakları herhangi bir başka firmaya satılsa da düzgün bir oyununu oynasak artık.
çağlar boyunca hakkında methiyeler düzülen, insanın en abartılmış hormonal durumu.
günümüzde psychedelic bir porno sitesine ve dünyanın en büyük cringe kaynağına dönüşmüş video sitesi. en çok izlenmeye ulaşan videoların spiderman'in elsa'yı kaçıran joker'i yakalayıp tecavüz etmesi veya ailece ne olduğu belirsiz ve muhtemelen kanserojen bir sıvıya girip debelenen insanlar olmasına başka bir açıklama bulamıyorum şahsen.
hayatımda 3 seriyi unutup baştan izleme hakkım olsa, birini hiç düşünmeden kullanacağım anime.
bunu hiç izlememiş olsaydım şu an yüzlerce anime hakkında konuşabilir halde olurdum belki ama death note zirvede bıraktırdı, sonrasında izlediğim hiçbir animeden keyif alamadım. hakkında spoiler vermeden yazılabilecek tek negatif yorum çıtayı yükseltmesi olur sanırım.
bunu hiç izlememiş olsaydım şu an yüzlerce anime hakkında konuşabilir halde olurdum belki ama death note zirvede bıraktırdı, sonrasında izlediğim hiçbir animeden keyif alamadım. hakkında spoiler vermeden yazılabilecek tek negatif yorum çıtayı yükseltmesi olur sanırım.
en içinde yaşanılası fantastik evrendir. burada durup dururken ölme ihtimaliniz diğer fantastik evrenlere göre oldukça azdır, her ne kadar herkes cebinde sonsuz potansiyelli asalarla dolaşıyor olsa da, çoğu kişinin dövüş becerisi bulunmadığı için pek bir tehlike oluşturmaz. lordumuzun düşüşüyle birlikte ortalıkta ölüm yiyen de kalmadığı için gayet güvenli görünmekte.