confessions

monster degree

1. nesil Yazar - şık

  1. toplam entry 2336
  2. takipçi 117
  3. puan 49396

yazmak

monster degree
Anlatım biçiminden bağımsız olarak duyguları ve düşünceleri net bir şekilde ifade edebilmemize yarayan eylem. Dize dize ya da cümle cümle, hiç fark etmez. Bunu hangi platformda ve hangi dilde yapıyor olursak olalım o dilin yazım kurallarını eksiksiz uygulamaya özen göstermemiz de vazgeçilemez bir şart tabii.

Bazen konuşmaktan daha etkilidir zira söz uçar yazı kalır.

mantık evliliği

monster degree
Günün birinde taraflardan birinin bir başkasına kör kütük âşık olmasıyla sallanacaktır, o tarafın aşkının peşinden gitmesiyle ise yıkılacaktır. İkinci ihtimal olarak o tarafın aşkını değil ailesini seçmesiyle çekeceği aşk acısı ise kalbini satırla kıyacaktır. Her şekilde mahvoluş.

Kehanet falan değil bu. Çevremdeki mantık evliliklerinin istisnasız tamamının bitiş şekli. Bazen bir şey hakkında ön yargı geliştirmek için birkaç duruma şahit olmak yetiyor, tamamını tecrübe etmeye gerek kalmıyor.

zevkleri tartışmak

monster degree
Bomboş bir uğraştır, vurulunca tıngırdar.

Elle tutulur hiçbir beğeni sahibi olmamak bile birinin tamamen ama tamamen hür tercihleriyle şekillenmiş beğenilerini kendi dünyasının çerçevesinde değerlendirip değiştirmeye çalışmaktan iyidir.

bağlaç

monster degree
Öncesinde veya sonrasında virgül kullanılmaması gereken ögelerdir. Görevleri zaten sözcükleri ya da söz öbeklerini birbirlerine 'bağla'makken arayı virgülle keserek yollarına niye taş koyuyoruz ki garipçiklerin?

Hatalı örnek:
"Ayakkabının modelini o kadar beğendim ki, siyahını da, beyazını da, kırmızısını da satın aldım."

Doğrusu:
"Ayakkabının modelini o kadar beğendim ki siyahını da beyazını da kırmızısını da satın aldım."

şiir sevmemek

monster degree
Öncelikle bir tercihtir. Sanata ve sanatçıya duyulan saygı, onun her dalından hoşlanmayı gerektirmez. Sanat da tıpkı diğer her şey gibi eleştirilebilir ve tercih edilmeyebilir niteliktedir. Saygımız sonsuz olsa da kendimize uygun bulmayabilir ve sevmeyebiliriz de, insanlık hâli.

Şiirden hiç hazzetmediğim için bir dönem çok alay konusu oldum arkadaş arasında. Hadi genciz, arkadaş arasında kabul görelim bari diyerekten şiir kitapları aldım, bana çekici gelecek yanlarını yakalamaya çalıştım, ıkındım, sıkındım ama ı ıh. Olmadı. "Şiir bu, nasıl sevilmez?" dendi fakat kul yapımı her şeyin olduğu gibi onun da sevilmeme hakkı her zaman saklıydı.

Şahsen duyguların ifade edilirken belirli kalıplar ve zorlama bir romantizm içine sokulması beni hiç cezbetmiyor. Serbest yazılmış da olsa 'şiir' duvarları arasına sıkışmış olması yetiyor bana. Kendi derdini her daim bodoslama belirtmiş biri olarak şiir okurken boğuluyorum, hafakanlar basıyor. En sevdiğim şarkının dize dize yazılmış sözleri bile beni itiyor. Yapacak bir şey yok, bu böyle.

Çocukluğuma falan inebilirsiniz dilerseniz, belki bir travmam vardır.

hayat devam ediyor

monster degree
Yaşanan yıkımlardan en az hasarla kurtulmak için dayanak olarak kullanılan motivasyon.

Başkalarından duyulduğunda o kişilere kafayı gömme isteği uyandırırken bu cümle içten geldiğinde küllerinden doğma, taptaze bir ruhta vücut bulma süreci başlamış demektir. Zaten kişiyi bir şeye tam anlamıyla ikna edebilecek tek kişi kişinin ta kendisidir.

eskilerin hep güzel olduğu gerçeği

monster degree
Çoğunlukça kabul ediliyor olmasına rağmen her şeyin en yenisini, en modernini, en son teknolojisini kullanmaktan kendimizi alamayarak çeliştiğimiz gerçek.

Bence insanlara eski saflıklarını kaybettiren ne akıllı telefonlar ne flat televizyonlar ne de son model blablalar. İnsanların canavara dönüşecekleri bir dönem vardı ve biz de şu an o dönemde yaşama şanssızlığına sahibiz, hepsi bu.

işsiz

monster degree
İşi olmayan. Para boksa işsizlik bir lüksken iş arandığı hâlde bulunamıyorsa işkence, daha da ötesi ağır derecede psikolojik bir travmadır.

Bundan iki sene önce tam 13 ay boyunca işsiz kalmıştım. Sürekli aramama rağmen istediğim gibi bir iş bulamamıştım ve o travmayı çok iyi bilirim. O zamandan beri de bu sözcüğün, birinin sahip olduğu boş vakti göreceli olan saçma şeylerle geçirmesiyle alay etme amaçlı kullanılmasına katiyen karşıyım.

puzzle

monster degree
Anlamlı, bütün bir resmin parçalara bölünmüş hâlinin parçalarını doğru yerlere koyarak büyük resmi görme oyunu, tümevarımın ete kemiğe bürünmüş şekli, yapboz.

Şu sıralar stres atmak için başlayıp batağına düştüm. Stresimi alsın derken iyice sinir sahibi oldum, kendimi kasmaktan vücudumda ağrımadık kasım kalmadı. Pişman mıyım peki? Yööö, asla! Her şeye rağmen en zevkli uğraşlardan biri olabilir bu.

konuşmak

monster degree
Yasemin Mori'ye ait muazzam bir parça. Üniversite yıllarımda ergen aşk acılarımı bu şarkıyla ağlayarak geçiriyordum ve bunu sadece ergenliğime veriyordum fakat şu an dinlediğimde hâlâ aynı hazzı alıyorum ve bunun benim ergenlikten çıkamamış olmamla falan alakası yok. İhi.

kekin üstünü yakıp içini pişirmeyen fırın

monster degree
Umarım bir gün düşmanımın evinde de kendine yer bulur.

Eğer kekin içinde pişmemiş çok çok az yer kalmışsa sıkıntı değil. Fırını söndürdükten sonra keki fırının kapağı kapalı kalacak şekilde fırında beklettiğimizde fırının iç sıcaklığıyla az da olsa pişmeye devam eder, oradan kurtarılır. Diğer türlüsü ise tam bir fiyasko.

Bir de bizi çok seven murphy yasaları var, hepimizin malumu. Normalde ummmuç lokum gibi pişiren fırın tam da çok önemli misafirlerimiz geleceği için en özendiğimiz zamanlarda bu dangozluğu yapar ki üstüne söz söylenmesi abes kaçar.
48 /