confessions

ronahi

1. nesil Yazar - Tatlı

  1. toplam entry 34
  2. takipçi 4
  3. puan 3391

öğretmenden dayak yiyen nesil

ronahi
O şanssız nesile ben de dahilim ne yazık ki. Şimdilerde cesaret edilebilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum.

Kara bahtım kör talihim kendini daha 1.sınıftan göstermeye başlamış meğer. Malum o zamanların en popüler dayağı sıra dayağı idi. Bizim hoca kafayı yediği için şemsiye, demir cetvel, ince dallar vs. Kullanırdı aşırı geliştirmişti kendini. Ben de Hep hasta bir çocuk olduğum için elimde damar yolu bulunmadan gezdiğimi pek hatırlamam. Yine böyle bir zamanda sıra dayağı atacağı tuttu inatla damar yoluma falan vurmuştu şemsiyeyle. Korkudan günlerce okula gidememiștim kadın ağır manyaktı. Böyle böyle bir yıl dayanıp okul değiştirmiştim. Ertesi sene görevden alındığını duymuştum, köpek soyu..

hayattan bir anda soğutan şeyler

ronahi
Bugün bir hevesle mutfağa girdim ama bir taraftan da korkuyorum çünkü kendi evimde olmayınca başka yerlerde yaptığım her şeyi elime yüzüme bulaştırıyorum. Bakın bu bir lanet ya aynı şeyler burada da var işte yap aynını olmuyor ama tutmuyor bir türlü. Neyse..

Bir umutla girdim mutfağa dedeciğime portakallı kek yapayım dedim. Fakat şeker hastası olduğu için malzemelerle falan da oynuyorum dokunmasın diye. Bir hevesle yaptım keki attım fırına kokusu harika geliyor ama tepsi ölçüsü falan farklı diye korkuyorum kabarmayacak diye. Ve tabi ki kaçınılmaz sonuç! Kabarmadı ya. Adam hevesle kek bekliyor ne söyleyeyim al bisküvi mi ye diyeyim? O kadar ki kabarmamıș. İşte o an tüm hevesim neşem yerle bir oldu. Yine de bayıla bayıla yedi canımın içi. En azından tadı güzel, öyle avutuyorum kendimi napayım..

şükrü erbaş

ronahi
Şair dünyasının müslüm gürses'idir.

"Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki Ömür hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış, böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?

Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından? "

ütü yapmak

ronahi
Yaptıkça huzur veren eylem. O düzen o çamaşırların en güzel hali dolaba ütülü yerlestirince oluşan o intizamlı duruş! Anlayamazsınız.

Gizli ütü sapığı çıktım hee asdfhjk

böcek

ronahi
Ziraat mühendisliği okuyan insanların gayet içli dışlı olduğu varlıklardır. Yeryüzünde bulunan hayvan türlerinin dörtte üçünü oluştururlar. Her türlü ekosistemde ayakta kalmayı başarabilmiș canlılardır.

Tamam çok yaralılar onlar olmazsa doğanın dengesi bozulur vs. De.. Allah affetsin çok iğrençler ya. Az önce bir hamam böceği gördüm. Böcek deyip geçmeyin aşırı zeki yaratıklar bence. Işığı açtığım an hareket etmiyor yaklaştığım zaman ufaktan kaçıyor terliği gördüğü zaman koşuyor şerefsiz ya. Böyle bir şey olamaz. Bir de ölmüyor... Bir gece öldürdüm bir tanesini kafası koptu tiksindiğim için dokunamadım bıraktım öyle sabah annem görmüş bacakları hâlâ oynuyormuș.

Fakültemizde saçma bir dersin saçma bir zımbırtısı böcek toplamak. Dünyanın en salakça olayıdır bence bu. Ziraat mühendisi dediğin doğanın dengesini korur ama her yıl toplanan böcekler bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtir.
Bu olay o kadar normalleşti ki artık geçen fakültenin önündeyken bir kız arkadaşlarına, "böcek toplarsanız biraz da bana toplayın" dedi sanki böcek değil çiçek topluyorsun rahatlığa bak.

sözlük yazarlarının favori çizgi film karakterleri

ronahi
Öncelikle minyonlar. Çünkü böyle tatlı karakterler olamaz ya keşke gerçek olsalarmıș dedirtiyorlar. Bir de gumball var, izlerken beni benden alıyor ya dünyanın en salak çizgi filmi ve en salak karakteri tam moral bozukken ya da yalnız kahvaltı yaparken izlemelik.

Kahvaltı yaparken çizgi film izlemek kadar güzel olan çok az şey var ayrıca.

en sinir bozucu insan tipi

ronahi
Buraya biraz içimi dökeceğim.

Bu insanlara örnek olarak, bir derdi varken dünyayı yakınlarına dar eden sanki sorumlusu yanındaki insanlarmıș gibi davranan insan tipi. Gerçekten hayattan bezdiriyorlar, insan tutulup kalıyor hiçbir şey diyemiyor böyle tiplere bi de sevdiğiniz bir insansa allaaaah tam sinir harbi.

Bu aralar böyle sıkıntılı ağır bir dönemden geçiyorum yani gerçekten ağır ama yanımda olan kimseden acısını çıkarttığımı ya da gerçekten beni düşünen insanlara duvarlar ördüğümü hiç hatırlamam. Ki berbat da bir huyum var anlatamam yani evladımı kessinler onu sanki silgim kaybolmuş gibi anlatma potansiyeline sahibim maalesef. Ve gerçekten bu bir lanet!

Ama bir arkadaşlarım var silgisi kaybolsun yakar dünyayı öyle de cazgırlar. İşin kötü tarafı çok sevdiğim ve yakın olduğum insanlar bunlar. Biri sevgilisinden ayrıldı. Ve etrafındaki herkes sevindi kızın kurtulmasına öyle beter bir çocuktu karşı taraf. Kız da çok seviyor canım benim.. Tüm arkadaşları yanında olmaya çalışıyoruz ailesi dünya tatlısı bi aile hep yanındalar falan. Bu kız var ya sanki biz bunlar ayrılsın diye uğraşmışız, çocuklarını kaçırmışız falan gibi davrandı cidden en yakın arkadaşımı o dönem yolasım ağzını yırtasım geldi.

Yalnız kalmak istiyorsan kimseyi kırmadan bunu yapabilirsin. Destek istiyorsan kimsenin ağzına tükürmeden bunu ifade edebilirsin. İnsan olmanın böyle avantajları var da bileni az tabi..

Böyle durumlara bir taraftan sinirlenirken bir taraftan içim burkuluyor, derdim belki dağ oldu eziliyorum altında ama tek kelimem yok ifade edecek. İnsan böyle zamanlarda Değersiz hissediyor kendini. Çünkü elin zibidisi için yer yerinden oynuyor! Ay bak yine sinirlendim. Bu bağlanma konusunda ayar veren kurs falan açılsa da yakın arkadaşlar olarak hepimiz huzura kavuşsak.

yatakta kahvaltı yapmak

ronahi
Düşündükçe delirdiğim eylemdir. Git mutfakta ye işte ne diye iş çıkarıyorsun. Ben dökülecek aman karabasan gelecek falan diye ödüm kopar yiyemem asdfhjk. Gereksiz abartılan anlamsız eylem.

Romantizm adına düşünelim eşin sürpriz yapmak istemiş sabah tepsiyi almış gelmiş diyelim. Elini yüzünü yıkamadan kahvaltı yapılır mı? Tepsiyi kenara koyup gittin diyelim e kalktın ne gerek var yatağa geri dönmeye kalkmışken mutfakta yiyiver hadi döndün diyelim kesin dökülür o nasıl rahat edeceksin? Döküldü diyelim artık onu da kendin temizlersin nerede bunun romantizmi? Resmen saçmalık.

Azıcık okb'm var da.

zengin sözlük yazarlarının ruh halleri

ronahi
Nazan Bekiroğlu'nun Mücellası gibi hissediyorum. Okurken allahım nasıl da boşa harcanmış bir hayat demiştim. Bu kadar basit bir hayat nasıl olabilirdi? İçimi sızlatmıștı yaşadığı hayatın dinginliği ve yalnızlığı.

Gel gör ki günden güne ona benzetmeye başladım kendimi. Sanırım sonum da onunki kadar geç olmasa bile onun kadar yalnız olacak.

kadıköy

ronahi
Kadıköy deyince aklıma sadece waffle geliyor. Çünkü hayatımda burada yediğim waffle kadar güzelini yemedim. Adını bir türlü hatırlayamıyorum mekanın ama hani şu çarşıda bardakta waffle satan bir yer var ya zemin kat birkaç masası var küçücük bir yer, hah orası!

Beylikdüzünden gitmişliğim var gidip yemek için. O kadar mı güzel yoksa ben mi oburum bilemiyorum asdfhjk

esmer ama yavsak olmayan taylan

ronahi
Instelanın pamuk şeker gibi insanı. Kibarlığı ve naif ruhuyla dikkat çekip tanımadığın halde kocaman sevdirir kendisini. Sohbet ettikçe sanki kocaman bir ormana yürüyüşe çıkmış gibi hissettirir çünkü ruhu kocaman bir orman.

Instelayı terk-i diyar eylediği için hasretine dayanamayıp buralara geldim..

Dipnot: böcek ve müzik zevki bir harika.

mahmut çınar

ronahi
Sesiyle evlenmek istediğim adam. Gerçekten sesi ruhu şarkıları öyle güzel öyle naif ki. Bir yandan sanatının gerçekten büyük kitlelere ulaşması gerektiğini düşünüyorum ama bir yandan da hep böyle biricik özel kalsın istiyorum. Ah çok seviyorum!

Bildiğim kadarıyla yayınladığı 5 şarkısı var. Asıl tanınması gözde öney ile yaptığı "satır satır" düetinden sonra oldu gibi. Halbuki Nil ipek ile seslendirdiği "eski bahar" şarkısı öyle içten öyle ruha dokunuyor ki benzersiz. Son şarkısı ise "güz geçer" kaliteli klibi ve güzelliği ile gönlüme taht kurmuştur. Sevdaker ve yağmur da bütün şarkıları gibi..

Kuzguncuktaki maruș kafenin tatlı sahibi de olur kendisi maruș adında tembel bir kedisi de var ^^ twitterı gayet aktif ve ponçik bir şekilde kullanmakta. Yeni şarkılarının demolarını paylaşıp fikir falan soruyor öyle de tatlı bir adam.

Ay galiba istemeden bir fan girl oldum be..


https://m.youtube.com/watch?v=ebfEmaQBKWE

zengin sözlük ile ilgili istekler

ronahi
İnteraktif sözlüklerin en önemli özellikleri sadece tanım bulundurmaları değil farklı görüşlere sahip bireylerin bunları dile getirebilmesidir ki okuduklarımız farklı bakış açıları, bilgiler katsın . herhangi bir ürünü alırken bile önce sözlüklerdeki yorumlara bakıp ona göre karar verdiğimiz zamanlar bile oluyor. İnsanların siyasi ya da dini görüşünü rahatlıkla paylaşabildiği ortamlar olduğu için fikir alışverişleri ya da bilgi edinme yönünden de güzel kazançları bulunmakta.

Fakat burada tek görüşlü bir sistem hakim gibi sürekli bir entry silmeler falan latife de mi yapmayalım canım aa.. Sözlükleri sözlük yapan hep çeşitli fikirlerin bir arada olması olmuştur. Burada bu rahatsız olunan bir durum gibi görünüyor.

uranüs

ronahi
Uranüs Güneş sisteminin Güneş'ten uzaklık sırasına göre 7. gezegenidir. Çap açısından Jüpiter ve Satürn'den sonra üçüncü, kütle açısından bu iki gezegen ve Neptün'ün ardından dördüncü sırada gelir. Adını Yunan mitolojisi'ndeki gökyüzü tanrısı Uranos'tan (Latinceleştirilmiş şekli ile Uranus) alır. 1781 yılında William Herschel tarafından bulunmuştur.

mektup arkadaşı

ronahi
Küçükken hep teyzeme, ananeme yazar dururdum büyüdükçe bu durum kayboldu tabi ama içimde hep bir özlem bu duruma. Fakat öyle ha deyince olan bir şey de değil malum. Hatta hala mektuplaștığımı duyan arkadaşlarım "WhatsApp yok muydu ya ehehe" gibi naif yorumlar bile yapıyorlar..

Bir sözlükten mektuplașır gibi yazıștığım biri vardı gerçekten mektup tadındaydı bir mesajı yazmam saatlerimi, düşünmem günlerimi alıyordu sayfalar dolusu yazardık. Bir gün neden mektupla yapmıyoruz ki bunu dedik. Öylece başladı. Ruha ilaç gibi geliyor bunu yapmak. Düşündürüyor, hissettiriyor çünkü biricik bir durum.

Küçükken sobalı evde yaşardık böyle okuldan gelince kenarına kıvrılıp uyumalar mandalina portakal kabuklarını sobanın üzerine koyup odayı mis gibi kokutmalar falan. Aşırı tatlı, sıcak bir his veriyordu. Her işte bildiniz mi onu? Öyle hissettiriyor.

Mektup arkadaşı bulmak ise koca bir şans. Çünkü WhatsApp varken kim uğraşsın mektupla de mi ya...

perseus

ronahi
Bir Hilmi Yavuz şiiridir ;


Bir gün yaprakları keşfedecekler
derinin altında

keşfetmek? kuşkusuz, mutlaka...
-niye olmasın?
bir kuğudan ötekine zeus
bir zeus'dan ötekine leda
geceleyin yolların birleştiği yerde
gündüzler ayrılıyor
şiirler... ve elvedâ

yurdu gölgeler ilidir hekate'nin
bakışı ağaçları geçiyor
birden söylen kesiliyor, soruyor:
-yıldızlar nerdedirler? yoksa kurda
kuşa yem mi oldular?

aşklar hangi kayaya bağlıdır?

-ne bir ses, ne seda...

sonra kim gelir, kim uyarır?
unutma! ölümü doğurmak da var...

gel, uçan yalnızlığınla beni kurtar
kurtar beni bu söylenden,
güzel andromeda!..

ilyada

ronahi
Homeros' un Yunanca İlias adını taşıyan destanı, İlyon ya da Troya olarak anılan kentin destanıdır. Konusu Troya savaşı olmakla beraber, bu savaşın ancak kısa bir dönemini kapsar. 24 bölümlü ve 16000 ' i aşkın dizeli destan Troya savaşının dokuzuncu yılında tam 51 günlük bir süreyi kaplar.

karun

ronahi
Lidya'nın son kralı olan Karun M.Ö 560-540 yılları arasında Lidya'nın kralllığını yapan Karun zenginliği ve bolluğu ile ün salmıştır. Lidyalılar parayı bularak tarihte bir çığır açmış ve adını tarihe yazdırmayı başarmıştır.Paktalos Deresi adı verilen dere kenarında bulunan altın rezervleri Lidya'yı zengin bir duruma getirmiştir.

ay

ronahi

Yapılan gözlemlere göre, Ay'ın çapını 1 birim olarak kabul edersek Dünya'nın çapı 4 birim, Güneş'in çapı ise 400 birimdir. Diğer bir ifade ile Güneş'in çapı: Dünya'nın çapının 100, Ay'ın çapının ise 400 katıdır.

Ay, Dünya'dan yaklaşık 348 bin km uzaklıkta, Dünya'ya en yakın gök cismidir. Güneş ise çok uzaktadır. Güneş, Dünya'ya Ay'dan 400 kez daha uzaktadır. Güneş, Ay'dan çok büyük olmasına rağmen, Dünya'ya olan uzaklıklarının farklı olması nedeniyle aynı büyüklükteymiş gibi görünür. Camdan dışarı baktığınızda uzaktaki bir arabayı, yakındaki bir arabadan daha küçük görürsünüz. Çünkü cisimler uzaklaştıkça gerçek boyutlarından daha küçük görünürler. Aslında gerçekte aralarında bu kadar büyüklük farkı yoktur.