confessions

siz hepiniz ben tek

1. nesil Yazar - sevinçli

  1. toplam entry 3384
  2. takipçi 20
  3. puan 47216

cüz

siz hepiniz ben tek
Kur'an'ın eşit uzunlukta bölümlere ayrılmış parçalarından birisini ifade eder. Belirli bir müddet zarfında Kur'an'ın tamamını bitirmek isteyen okuyucuya, günde ne kadar okursa hedeflediği tarihte bitirebileceğini göstermek için mushafların kenarlarına cüz, hizip ve rubu gibi işaretler konulur.

Kur'an 30 cüz'den oluşur.

rüku

siz hepiniz ben tek
namazın şartlarından biri. Namaz kılan birisi, kıraatten sonra, tekbir getirerek rükuya eğilir. Rükuda, erkekler parmaklarını açıp, dizlerin üstüne koyar. Sırtını ve başını düz bacaklar ve kollar dik tutulur. Kadınlar ise parmaklarını açmaz. Sırtını ve başını hafif eğik olacak şekilde eğilirler.

secde

siz hepiniz ben tek
Namazda alnı, burnu, el ayalarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere koymaya verilen isimdir. Namazın farzlarındandır.

Secde sadece namazda değil, dua ederken de yapılan bir harekettir. Ayrıca Türkçe'de bugün secde yere çöküp yüzünü ve ellerini yere koymaya verilen genel bir isim olmuştur.

kelime-i şahadet

siz hepiniz ben tek
İslâm'a girişin temel şartı olan cümle. Bu Arapça cümle, "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhü ve rasûluh"tur. Şehadet cümlesi tevhidi ve Hz. Muhammed (s.a.s)'in peygamberliğini ifade eden iki bölümden oluşur. Birinci bolümde Allah'tan başka ilah olmadığına, ikinci bölümde de Hz. Muhammed (s.a.s)'in Allah'ın kulu ve rasulü olduğuna tanıklık edilir. Bu tanıklık kesinlik kazanan bir bilgi ve inancın dille açıklanması anlamındadır.

fitre

siz hepiniz ben tek
Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken vâcib bir sadakadır. Buna yalnız fıtra da denir. Bu kelime halk arasında fitre şeklini almıştır.

oruç

siz hepiniz ben tek
Oruç, imsak vakti dediğimiz fecr-i sâdık (ikinci fecir) zamanından güneşin batışına kadar geçen süre içinde hiçbir şey yememek, içmemek, cinsî muamelede bulunmamak demektir.
Oruç, kelime olarak, Farsçadan Türkçeye girmiş bir isimdir. Kelimenin aslı "ruze"dir. Türkçede "oruze" şeklinde kullanılırken, zamanla "oruç" hâlini almıştır. Arapçadaki karşılığı savm ve siyâm kelimeleridir.
Oruç tutmaya imsâk de denir. İmsâk, nefsi, meylettiği şeylerden uzak tutmak, onları yapmamak mânasındadır. İmsâkin mukabili iftar kelimesidir ki, oruç açmak, oruç bozmak mânalarına gelir.
119 /