öyle boş boş takılırken bir ara böyle sevimli bir devamını oku butonumuz vardı, ne oldu ki ona diye aklıma geldi.
daha iyisini yapana kadar askıya almışız, alın size daha iyisi, uzun entarilerde görülen butoncuk tekrar aktif.
Zengin sözlüğün moderatör kişisi, moderatör ve yönetici olarak iyi bir çizgide gittiğini düşünüyorum, hoş Zengin Sözlükte düz yolda ters giden kimse yok gibi.
Tamamı, “Tamam anladık siz kurnazsınız da, biz de sultanahmet'te Turist değiliz” olan bu söz, çarpılmaya ya da kandırılmaya çalışırken uyanan ve buna isyan eden kişi sözü.
Bu sözlükte çok kısa bir süredir varım. Ama şunu çok iyi gördüm ki burada insanlar çok kırılgan. Bir iki haftadır sessiz sessiz okudum sözlükten gidiyorum diyenleri, gidenleri, problem yaşayanları. Ve inanın bana hiçbir anlam veremedim.
Sözlük diye bir şey yok güzel kardeşim. Sözlüğün kimseyi kaçırdığı yok. Sözlük bir kağıt. Kağıda anonimler olarak dolduruyoruz işte bir şeyler. Kağıt kaçırmıyor kimseyi. Bir yazarla problem yaşıyorsun ve gidiyorsun, sen gitmesen diğeri gidiyor.
Yazmak istersen yaz, yazmak istemezsen yazma. Gitmek istersen git. Kimse buraya zorla adam alıp, zorla adam kovmadı bildiğim kadarıyla.
Yok adam kaçırıyormuş sözlük, yok instela'da zengin sözlük battı yazıyorlarmış. Ne yazıldığına cidden bakmadım bile. Ama instela dönsün de kendisine baksın batan bir gemi arıyorsa.
Sözlükten herhangi bir yazarla veya sözlük yönetimi ile ters düşüp de sözlüğü terk etmek çok garip. He, gitmek istiyorum dersin o ayrı ama kendi isteğinle gitmek varken tamamen sanal kişilerle ters düşüp gitmek tuhaf.
Zengin sözlük yazar bakımından sayıca az bir oluşum. İnsanların giderken bu kadar büyük tepkiler koymasının sebebi de bence bu. İnstela konusuna gelince; yazarların birbiriyle ve yönetimle yaptığı kavgalar buradakilere rahmet okutur cinsten. Ama kimse gitmiyor. Neden? İnstela'nın daha fazla getirisi var çünkü. Konuşulacak daha fazla kişi, yazısını okuyacağın ve senin yazını okuyacak daha fazla kişi var. E haliyle orada problem yaşayan insanlar kalmayı tercih ederken burada ilk sorunda çantalarını alıp gidiyorlar.
Ekşi sözlük'te yazıyorum. İnstela, itü sözlükken orada da yazardım. Zengin sözlük ilk kurulduğu zamanlar ekşi sözlükte başlığı açılmış ve hatta zengin sözlük reklamı yapıldığında yazarlar uçurulmuştu. O zamandan beri ara ara takip ederdim zengin sözlük'ü.
Ve inanın instela'da yazarlar ve yönetimle yıllardır didişen yazarlar buradaki ilk problemde sözlüğü direkt terk etti. Burayı terk edenler hâlâ orada yönetimle ve yazarlarla kavga etmeye devam ediyor.
Uzun lafın kısası: u.l ^^ bırakın artık bu sözlük battı, bu sözlük bana bunu yaptı demeyi. Çok çocukça çünkü. Şu yazarla kavga ettim, yönetimle ters düştüğüm için gittim falan deyin ama sözlük insanları kaçırdı falan demeyin. Kimse kimseye kışt demedi. Zengin sözlük'ün tek suçu sayıca az olduğu için insanlar kendilerini çok büyüttü kendi gözlerinde.
Dediğim gibi burası sadece bir sayfa kağıt. Yazıp yazmamak sana kalmış. Ama şunu cidden anlayın artık, kağıt kimseyi kaçırmaz. Bir yazarla ya da yazarlarla Sorun yaşayıp giden insan hatayı kağıtta aramasın. Çünkü hatay Türkiye'de bir ildir. ^^
Tanım: bir sözlük.
Sözlük diye bir şey yok güzel kardeşim. Sözlüğün kimseyi kaçırdığı yok. Sözlük bir kağıt. Kağıda anonimler olarak dolduruyoruz işte bir şeyler. Kağıt kaçırmıyor kimseyi. Bir yazarla problem yaşıyorsun ve gidiyorsun, sen gitmesen diğeri gidiyor.
Yazmak istersen yaz, yazmak istemezsen yazma. Gitmek istersen git. Kimse buraya zorla adam alıp, zorla adam kovmadı bildiğim kadarıyla.
Yok adam kaçırıyormuş sözlük, yok instela'da zengin sözlük battı yazıyorlarmış. Ne yazıldığına cidden bakmadım bile. Ama instela dönsün de kendisine baksın batan bir gemi arıyorsa.
Sözlükten herhangi bir yazarla veya sözlük yönetimi ile ters düşüp de sözlüğü terk etmek çok garip. He, gitmek istiyorum dersin o ayrı ama kendi isteğinle gitmek varken tamamen sanal kişilerle ters düşüp gitmek tuhaf.
Zengin sözlük yazar bakımından sayıca az bir oluşum. İnsanların giderken bu kadar büyük tepkiler koymasının sebebi de bence bu. İnstela konusuna gelince; yazarların birbiriyle ve yönetimle yaptığı kavgalar buradakilere rahmet okutur cinsten. Ama kimse gitmiyor. Neden? İnstela'nın daha fazla getirisi var çünkü. Konuşulacak daha fazla kişi, yazısını okuyacağın ve senin yazını okuyacak daha fazla kişi var. E haliyle orada problem yaşayan insanlar kalmayı tercih ederken burada ilk sorunda çantalarını alıp gidiyorlar.
Ekşi sözlük'te yazıyorum. İnstela, itü sözlükken orada da yazardım. Zengin sözlük ilk kurulduğu zamanlar ekşi sözlükte başlığı açılmış ve hatta zengin sözlük reklamı yapıldığında yazarlar uçurulmuştu. O zamandan beri ara ara takip ederdim zengin sözlük'ü.
Ve inanın instela'da yazarlar ve yönetimle yıllardır didişen yazarlar buradaki ilk problemde sözlüğü direkt terk etti. Burayı terk edenler hâlâ orada yönetimle ve yazarlarla kavga etmeye devam ediyor.
Uzun lafın kısası: u.l ^^ bırakın artık bu sözlük battı, bu sözlük bana bunu yaptı demeyi. Çok çocukça çünkü. Şu yazarla kavga ettim, yönetimle ters düştüğüm için gittim falan deyin ama sözlük insanları kaçırdı falan demeyin. Kimse kimseye kışt demedi. Zengin sözlük'ün tek suçu sayıca az olduğu için insanlar kendilerini çok büyüttü kendi gözlerinde.
Dediğim gibi burası sadece bir sayfa kağıt. Yazıp yazmamak sana kalmış. Ama şunu cidden anlayın artık, kağıt kimseyi kaçırmaz. Bir yazarla ya da yazarlarla Sorun yaşayıp giden insan hatayı kağıtta aramasın. Çünkü hatay Türkiye'de bir ildir. ^^
Tanım: bir sözlük.
Tül veya fileli veyahut başka çeşitleri bulunan çorap çeşidi.
Geneli dizden yukarı olacak kadar uzundur ve aşağı inmemesi için çorabın bitimindeki dantel kısmının içinde kauçuk bir yapısı vardır ki tene tutunsun. Böyle bir yapıya sahip olmayanları ise bir ip aracılığı ile iç çamaşırına tutturulur.
Geneli dizden yukarı olacak kadar uzundur ve aşağı inmemesi için çorabın bitimindeki dantel kısmının içinde kauçuk bir yapısı vardır ki tene tutunsun. Böyle bir yapıya sahip olmayanları ise bir ip aracılığı ile iç çamaşırına tutturulur.
Dizin altından ya da üstünden uzanan lastik bağı ile bacağın üst kısmına, bazen de iç çamaşırına tutturulan bir çorap türü. İç çamaşırı kategorisinde değerlendirilse de isminde geçtiği üzere çoraptır. Vücut yapısına göre seçiminde dikkat edilmeli. Etek altına giymek için kullanılabileceği gibi, özel anlar için de tercih edilebilir. Beyaz tende siyah jartiyer çorabının kışkırtıcı durduğunu belirtmeden geçmek istemedim. Neyse mübarek pazar günü yazmıyayım daha... (uuu, kaçtım ben)
Belli bir görüşme mesafesi var ve kiminde çok kısa. 5 metre nedir kardeşim? O bana yetmiyor işte!
Başka birini bulmak da olabilir, bu sizin karakterinizi göstermekle birlikte ne kadar ucuz olduğunuzu da anlatır. En iyisi unutmuş gibi yapmak, hem de herkese karşı. Odanıza çekildiğinizde ne olduğunu kim bilebilir?
Rübab ile evliliğe adım adım programına hoş geldiniz!
Evet bugünkü konumuz evlilik öncesi bir çok çift ne halt etmeye ayrılıyor konusu.
Bir insan evleneceği kişiyle neden düğün öncesi ayrılır? Yada insanlar düğün alışverişine çıkınca neden yüzükleri atarlar? Niçin nikah gününden 1 gün önce kararlar bozulur? Çünkü çiftimiz hormonlarına yenilerek bir karar vermiştir. Ve evlilik tarihine yaklaştıkça bu hormonlar azalarak yerini mantık kaplamaya başlar.
Size bir kaç anlaşma konusu sunayım.
Evlendikten sonra yaşanılacak yer. Hele bir de farklı şehirlerdeyseniz tamam artık. Kii bu farklılığın kültür farkı oluşturacak kadar uzak yerler olmasını hiç söylemiyorum fark ettiyseniz.
Efenim sonra kişinin giyimi kuşamından beden temizliğe varasına olan her şey. Er kişi başta hatunu atıyorum Kolsuz bir elbise ile görüp vurulursa ve evlilik sonrası kapattırmaya çalışırsa olmaz. Beden temizliği demiştik. Kimse bir yün yumağıyla sevişmek istemez ayrıca.
Gelelim çocuk meselesine. Şu devirde çocuk sahibi olup büyütmek de zor yetiştirmek de! Bunu da herkes istemeyebilir.
Evlilik sonrası kişisel alışkanlıkların değiştirilmesi. Kişi sizin sigara içmenize ve alkol almanıza takılmıyor olabilir şimdilik fakat sonrasında buna karışırsa alanınızı kısıtlamış olur. Önceden konuşun.
Her lafa maydanoz akrabalar. Bunlar da sonradan mantar gibi türerler. En baştan sularını kesip ölüme mahkum etmelisiniz.
Evet şimdilik aklımdan geçenler bunlar efenim.
Evet bugünkü konumuz evlilik öncesi bir çok çift ne halt etmeye ayrılıyor konusu.
Bir insan evleneceği kişiyle neden düğün öncesi ayrılır? Yada insanlar düğün alışverişine çıkınca neden yüzükleri atarlar? Niçin nikah gününden 1 gün önce kararlar bozulur? Çünkü çiftimiz hormonlarına yenilerek bir karar vermiştir. Ve evlilik tarihine yaklaştıkça bu hormonlar azalarak yerini mantık kaplamaya başlar.
Size bir kaç anlaşma konusu sunayım.
Evlendikten sonra yaşanılacak yer. Hele bir de farklı şehirlerdeyseniz tamam artık. Kii bu farklılığın kültür farkı oluşturacak kadar uzak yerler olmasını hiç söylemiyorum fark ettiyseniz.
Efenim sonra kişinin giyimi kuşamından beden temizliğe varasına olan her şey. Er kişi başta hatunu atıyorum Kolsuz bir elbise ile görüp vurulursa ve evlilik sonrası kapattırmaya çalışırsa olmaz. Beden temizliği demiştik. Kimse bir yün yumağıyla sevişmek istemez ayrıca.
Gelelim çocuk meselesine. Şu devirde çocuk sahibi olup büyütmek de zor yetiştirmek de! Bunu da herkes istemeyebilir.
Evlilik sonrası kişisel alışkanlıkların değiştirilmesi. Kişi sizin sigara içmenize ve alkol almanıza takılmıyor olabilir şimdilik fakat sonrasında buna karışırsa alanınızı kısıtlamış olur. Önceden konuşun.
Her lafa maydanoz akrabalar. Bunlar da sonradan mantar gibi türerler. En baştan sularını kesip ölüme mahkum etmelisiniz.
Evet şimdilik aklımdan geçenler bunlar efenim.
kilidini kendi içinde barındıran bir kutuya benziyorsa, tadından yenmez. günce, o denli kapalı bir dille yazılır ki, insan onu saklama ihtiyacı duymaz. zaten ketumluğun kendisi irade dışı bir ifşa değil midir?
Ülke genelinde yapılacak olan sınav. Ben de giricem maalesef. Araç kullanıp ehliyetsiz olma probleminden böylece kurtulucam sanırım.
Tanım: Gaz alma operasyonlarından biri gerçekleşmiş. Bununla da övünürüz artık 5 sene daha. Ha bir de muharrem ince bizi gülümsetti bir nebze de olsa. Daha ne isteriz değil mi? Böyle böyle uyuşturuluyoruz.
ihtiyacımız olan şeyler idam, tutuklama, ötekileştirme değil, ihtiyacımız olan şeyler Eğitim, hukuk, adil sistemler. Bunun gibi 1000 kişiyi daha tutuklayın ne işe yarayacak? O hastalıklı fikrin panzehiri eğitimdir, okumaktır.
ihtiyacımız olan şeyler idam, tutuklama, ötekileştirme değil, ihtiyacımız olan şeyler Eğitim, hukuk, adil sistemler. Bunun gibi 1000 kişiyi daha tutuklayın ne işe yarayacak? O hastalıklı fikrin panzehiri eğitimdir, okumaktır.
plazalar ve lüks rezidanslar harici bu aletin düzenli çalıştığına şahit olmadığım alet. annemlere gidiyoruz bozuk, arkadaşlara gidiyoruz bozuk, yeni ev aldık sıfır daire 1 aydır o da bozuk, nasıl bir mühendislik harikası anlamak gerçekten güç.
O çocukları deneme tahtası gibi kullanmalarına sebep olur. Yok uzay yok buğlemsu... Ahmet'in Mehmet'in ayşe'nin fatma'nın suçu ne? Ya peki Fatmagül'ün?!!
Değişik işleri olduğu alenen belli olan sayın hocam.
(bkz:maşallah)
Bu adamı çözebilmek için bir çok köşe yazısı okudum, bir çok video izledim. hatta bütün kediciklerini sosyal medyadan yakın takibe aldım. Bu yüzden eski kız arkadaşımdan bir çok kez fırça yedim. :) hayat hikayelerini okudum. Uzun zamandır da takipteyim.
Kedicikler hakkındaki gözlemlerim şöyle;
Bu kadınların, bu adamın yanında ne işi var diye düşünüyorsunuz. aklınıza ilk gelen şeyin para olduğuna eminim.
Bu kızların hayatlarını incelediğinizde, hiç birinin paraya ihtiyacının olmadığını, ailelerinden kalacak olan mirasın, sülalelerine ömür boyu yeteceğini görürsünüz.
Çoğu, ailelerinin islam dinine mensup olmadığını, sabetayizm inancına mensup olduklarını, ve kendilerinin islam'ı tercih ettiklerini, ailelerinin müslüman olmadıkları için, onların ibadetlerini kısıtladıklarını, ailelerinin yanında dinlerini özgürce yaşayamadıklarını söylüyorlar. Hata inanmayacaksınız çoğu kadın ailesine karşı dava açmış durumda.
Adnan Oktar'ın yanında zorla tutulmadıklarını, kendi istekleri ile yanında bulunduklarını söylüyor ve adnan hocayı canhıraş bir şekilde savunuyorlar.
Şöyle de düşünebilirsiniz bu kızlar cahil, Adnan Oktar bu kızları kandırdı.
Araştırın görün. en dandik kedicik ingiltere'de, Amerika'nın bilmem neresinde master yapmış, en az 3 dil bilen, yabancı dergilerde makale yazan, Bilimsel yönden çoğu dandik profesörü tarihe gömebilecek, dini bilgileri ile bir çok ilahiyatçı profesörü yerle bir edebilecek tipler. Hatta Adnan Oktar'ın harun yahya mahlası ile yaptığını düşündüğünüz bilimsel belgeselleri bu kızlar yapmakta ve kitaplarınıda bunlar yazmakta. Yazdıklarıma bakılırsa adnan hoca değilde, bu kızlar adnan hocayı kandırmış gibi duruyor. :)
Peki neden bu kızlar adnan hoca'nın yanında? Buna yazının sonunda değineceğim.
Gelelim "sevgilim, canım hocam, bir tanem, kalbimin tek sahibi" Adnan hocam'a :)
Adnan Oktar, sadece buz dağının görünen yüzü. Görünmeyen yüzü'de çözdüm ama burada isim yazmayacağım. İsteyenlere özelden yazabilirim. :)
Adnan hoca'nın gençlik dönemindeki söylemleri dini açıdan herhangi bir problem teşkil etmiyor. ta ki akıl hastanesine girene kadar. Bu olaydan sonra söylemlerini değişmeye başlıyor.
zenginsozluk.com/foto
Kendisi akıl hastanesinde işkence gördüğünü idda ediyor ki bu iddaların doğruluk payı olduğunu düşünüyorum.
Adnan hocam hakkında daha çok şey yazabilirim ama şu an sonuçlanmamış bir göz altı var. Zaten yavaş yavaş her şey ortaya çıkmaya başlayacak.
Buradan televizyonda açık saçık geziyollaaa neden hala bunları içeri almıyollaaa ahlakımızı bozuyollaaa diyen kardeşlerime de iki çift lafım olacak.
Türkiye'de hangi kanalı açarsanız açık dekolte, mini etekli hatunlar görmüyor musunuz? Onlar sizi neden rahatsız etmiyor?
Ama bunlar allah diyor kitap diyor peygamberden bahsediyorlar. Tamam kabul ediyorum, algının kralını yapıyorlar, günah işliyor olabilirler ama suç işlemiyorlar.
Programlarının, dini bir program değil, eğlence programı olduğunu, kendilerinin de müslüman oldukları için, her müslüman gibi allah, maşallah, inşallah kelimelerini kullandıklarını söylüyorlar.
Bu kafayla bir yere varamayız gençler.
Gelelim bu hiç de cahil olmayan kızların adnan hoca'nın yanında ne aradıklarına.
Cumhuriyet Dönemi'ndeki eğitimin özellikle de din eğitimi ve öğretiminin tarihi gelişimine eleştirel olarak baktığımda, eğitim alanında yapılan reformların toplumun beklentilerini karşılamadığını görüyoruz. "aynı dönemde tekke, zaviye ve medreseler kapatılarak 3 Mart 1924 yılında "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" çıkarılmış ve Türkiye dahilinde bütün ilmiye ve tedrisiye müesseseleri veya yeni deyimiyle Türkiye'deki bütün eğitim ve öğretim kurumları Maarif Vekaleti'ne, yani Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır."
Çok uzatmayalım günümüzde milli eğitim bakanlığının verdiği din eğitimi yetersizdir.
Ülkemizde sığ düşüncelere sahip bir çok insan dini eğitim söz konusu olduğunda ağızlarından salyalar akıta akıta sağa sola hakaretler savurmaktadırlar.
İslam onlara karşı bir düşman gibi görülmektedir.
İşte yukarıda anlattığımız uygulamalar, ülkemizde dini eğitimin sahtekarların eline geçmesine, hiç dini eğitim almamış, altın değerindeki insanlara din eğitimi adı altında öğretilenlerin aslında islam olmadığına ve altın değerindeki insanları örgütlerin kucağına atıp onları ailelerinden ayırarak istedikleri gibi kullananlara şahit oluyoruz.
Bu insanlar eminim ki, sorguda bile onlara dini eğitimi veren hocalarını hala savunuyor. Çünkü onların inandıkları doğru, bizim bahsettiğimiz ve islam'ın bahsettiği doğrudan çok farklı. Onların inandıkları din, onlara öğretilen din.
Evet, dedim ya buz dağının görünen yüzü diye.
Bu tür oluşumlar bir ahtapot gibidir.
Kafası fetö ayakları siz tahmin edin.
Kafa koptu artık ayaklar hareket edemiyor.
Buna benzer bir çok operasyon göreceğiz.
(bkz:maşallah)
Bu adamı çözebilmek için bir çok köşe yazısı okudum, bir çok video izledim. hatta bütün kediciklerini sosyal medyadan yakın takibe aldım. Bu yüzden eski kız arkadaşımdan bir çok kez fırça yedim. :) hayat hikayelerini okudum. Uzun zamandır da takipteyim.
Kedicikler hakkındaki gözlemlerim şöyle;
Bu kadınların, bu adamın yanında ne işi var diye düşünüyorsunuz. aklınıza ilk gelen şeyin para olduğuna eminim.
Bu kızların hayatlarını incelediğinizde, hiç birinin paraya ihtiyacının olmadığını, ailelerinden kalacak olan mirasın, sülalelerine ömür boyu yeteceğini görürsünüz.
Çoğu, ailelerinin islam dinine mensup olmadığını, sabetayizm inancına mensup olduklarını, ve kendilerinin islam'ı tercih ettiklerini, ailelerinin müslüman olmadıkları için, onların ibadetlerini kısıtladıklarını, ailelerinin yanında dinlerini özgürce yaşayamadıklarını söylüyorlar. Hata inanmayacaksınız çoğu kadın ailesine karşı dava açmış durumda.
Adnan Oktar'ın yanında zorla tutulmadıklarını, kendi istekleri ile yanında bulunduklarını söylüyor ve adnan hocayı canhıraş bir şekilde savunuyorlar.
Şöyle de düşünebilirsiniz bu kızlar cahil, Adnan Oktar bu kızları kandırdı.
Araştırın görün. en dandik kedicik ingiltere'de, Amerika'nın bilmem neresinde master yapmış, en az 3 dil bilen, yabancı dergilerde makale yazan, Bilimsel yönden çoğu dandik profesörü tarihe gömebilecek, dini bilgileri ile bir çok ilahiyatçı profesörü yerle bir edebilecek tipler. Hatta Adnan Oktar'ın harun yahya mahlası ile yaptığını düşündüğünüz bilimsel belgeselleri bu kızlar yapmakta ve kitaplarınıda bunlar yazmakta. Yazdıklarıma bakılırsa adnan hoca değilde, bu kızlar adnan hocayı kandırmış gibi duruyor. :)
Peki neden bu kızlar adnan hoca'nın yanında? Buna yazının sonunda değineceğim.
Gelelim "sevgilim, canım hocam, bir tanem, kalbimin tek sahibi" Adnan hocam'a :)
Adnan Oktar, sadece buz dağının görünen yüzü. Görünmeyen yüzü'de çözdüm ama burada isim yazmayacağım. İsteyenlere özelden yazabilirim. :)
Adnan hoca'nın gençlik dönemindeki söylemleri dini açıdan herhangi bir problem teşkil etmiyor. ta ki akıl hastanesine girene kadar. Bu olaydan sonra söylemlerini değişmeye başlıyor.
zenginsozluk.com/foto
Kendisi akıl hastanesinde işkence gördüğünü idda ediyor ki bu iddaların doğruluk payı olduğunu düşünüyorum.
Adnan hocam hakkında daha çok şey yazabilirim ama şu an sonuçlanmamış bir göz altı var. Zaten yavaş yavaş her şey ortaya çıkmaya başlayacak.
Buradan televizyonda açık saçık geziyollaaa neden hala bunları içeri almıyollaaa ahlakımızı bozuyollaaa diyen kardeşlerime de iki çift lafım olacak.
Türkiye'de hangi kanalı açarsanız açık dekolte, mini etekli hatunlar görmüyor musunuz? Onlar sizi neden rahatsız etmiyor?
Ama bunlar allah diyor kitap diyor peygamberden bahsediyorlar. Tamam kabul ediyorum, algının kralını yapıyorlar, günah işliyor olabilirler ama suç işlemiyorlar.
Programlarının, dini bir program değil, eğlence programı olduğunu, kendilerinin de müslüman oldukları için, her müslüman gibi allah, maşallah, inşallah kelimelerini kullandıklarını söylüyorlar.
Bu kafayla bir yere varamayız gençler.
Gelelim bu hiç de cahil olmayan kızların adnan hoca'nın yanında ne aradıklarına.
Cumhuriyet Dönemi'ndeki eğitimin özellikle de din eğitimi ve öğretiminin tarihi gelişimine eleştirel olarak baktığımda, eğitim alanında yapılan reformların toplumun beklentilerini karşılamadığını görüyoruz. "aynı dönemde tekke, zaviye ve medreseler kapatılarak 3 Mart 1924 yılında "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" çıkarılmış ve Türkiye dahilinde bütün ilmiye ve tedrisiye müesseseleri veya yeni deyimiyle Türkiye'deki bütün eğitim ve öğretim kurumları Maarif Vekaleti'ne, yani Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır."
Çok uzatmayalım günümüzde milli eğitim bakanlığının verdiği din eğitimi yetersizdir.
Ülkemizde sığ düşüncelere sahip bir çok insan dini eğitim söz konusu olduğunda ağızlarından salyalar akıta akıta sağa sola hakaretler savurmaktadırlar.
İslam onlara karşı bir düşman gibi görülmektedir.
İşte yukarıda anlattığımız uygulamalar, ülkemizde dini eğitimin sahtekarların eline geçmesine, hiç dini eğitim almamış, altın değerindeki insanlara din eğitimi adı altında öğretilenlerin aslında islam olmadığına ve altın değerindeki insanları örgütlerin kucağına atıp onları ailelerinden ayırarak istedikleri gibi kullananlara şahit oluyoruz.
Bu insanlar eminim ki, sorguda bile onlara dini eğitimi veren hocalarını hala savunuyor. Çünkü onların inandıkları doğru, bizim bahsettiğimiz ve islam'ın bahsettiği doğrudan çok farklı. Onların inandıkları din, onlara öğretilen din.
Evet, dedim ya buz dağının görünen yüzü diye.
Bu tür oluşumlar bir ahtapot gibidir.
Kafası fetö ayakları siz tahmin edin.
Kafa koptu artık ayaklar hareket edemiyor.
Buna benzer bir çok operasyon göreceğiz.
kanserin önüne geçmek için güzel fakat yetersiz yöntem.
Alfabemizin 3. Harfi olan c nin değişik bir çeşidi.
Hurafenin dibini ekmekle sıyıran insandır. Öyle bişey yok güzel kardeşim kedileri sev.
Kolaya kaçan, üşengeç insan davranışıdır. Hâlbuki tekrar tekrar denemelisiniz. Başarı ancak böyle gelir.
Elektrik düşmanı ürünlerdir. Siz siz olun etiketinde a sınıfı yazmasına dikkat edin. Diğerleri ciğerinizi soldurur.
Gaye su akyol'un efsaneler efsanesi eseri.
Çöl ateşi gibi eziyor içimi kör edici kumlar şahit
Aşkını acısını bacısını dar ağacına asmak mı gerek?
Kurşunu sana değil senin o katı kalbine sıkmak mı gerek?
Çöl ateşi gibi eziyor içimi kör edici kumlar şahit
Aşkını acısını bacısını dar ağacına asmak mı gerek?
Kurşunu sana değil senin o katı kalbine sıkmak mı gerek?
Doymaz özü kabahatini bilmez lütfüna da erişilmez
Develerle Yaşıyorum
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Çöl ateşi gibi eziyor içimi kör edici kumlar şahit
Aşkını acısını bacısını dar ağacına asmak mı gerek?
Kurşunu sana değil senin o katı kalbine sıkmak mı gerek?
Çöl ateşi gibi eziyor içimi kör edici kumlar şahit
Aşkını acısını bacısını dar ağacına asmak mı gerek?
Kurşunu sana değil senin o katı kalbine sıkmak mı gerek?
Doymaz özü kabahatini bilmez lütfüna da erişilmez
Develerle Yaşıyorum
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
Ahh Ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek
2015 çıkışlı ceza parçası. 80 milyon kez izlenmiş. eh eminim ki bunun bir kısmı ufak tefek cinayetler dizisi sayesindedir. malum oya sıyırdığı sıralarda arka fonda bu parça çalışıyordu.
https://www.youtube.com/watch?v=mY--4-vzY6E
https://www.youtube.com/watch?v=mY--4-vzY6E
özgecan aslan'ın katili gençliğinde ülkü ocakları'na gitmiş diye bütün ülkücüler tecavüzcü ve katil ilan edildiler. imam hatip mezunu biri pedofili suçu işledi diye bütün imam hatip mezunları pedofiliden suçlu ilan edildi. bu memlekette her şey bu kadar ucuz işte. türk ve müslümansaniz her türlü hakareti ve suçlamayı hak ediyorsunuzdur. bunu yapanlar da başka yerlerde hümanizmcilik oynarlar ve kendilerini aydın zannederler. her halta duyar kasarlar ama mevzu türk ve müslüman olunca bir anda pençelerini çıkarırlar.
dindar nesil denilen olgu dinini emredildiği şekilde yaşayanlardır. dindar nesil diye başlayıp hakaret içeren her söz nefret suçu anlamını taşır.
dindar nesil denilen olgu dinini emredildiği şekilde yaşayanlardır. dindar nesil diye başlayıp hakaret içeren her söz nefret suçu anlamını taşır.
3 kilosu 5 lira olan besin maddesi.
Sonra 50 kuruşa düşüreceksiniz ey pazarcılar! Yine üzülen siz olacaksınız.
Sonra 50 kuruşa düşüreceksiniz ey pazarcılar! Yine üzülen siz olacaksınız.
7 hazirandan sonra mhp,'nin yaptığı hamleler bu ittifakın o tarihlerden itibaren başladığını gösteriyor.
Belki de Alparslan Türkeş erbakan ittifakından beri gizli bir ittifak söz konusu. Yada bilmediğimiz bir tarihten beri. Belki de herşey bir plan dahilinde işliyor.
7 haziran seçimlerinde otorite boşluğu yada tek partili bir hükümet gelmediği taktirde neler olabileceğini anlayan bahçeli bilerek ve isteyerek ak parti ile ittifak kurmadı. amacı ak partiyi tek başına iktidar yapmaktı ve 1 Kasım'da bunu başardı.
Nasıl mı?
Her şeye hayır diyerek mhp tabanının ak partiye kaymasını sağladı. Sonuç %49,5
Bu adamlar aptal değil.
Şu an neden ak parti ile ittifak halinde?
Önümüzde cumhurbaşkanı seçimleri var. Bahçeli aday çıkartmayarak yine recep tayyip erdoğan'ın başkan olmasını sağlamak için stratejik bir adım atıyor.
Nasıl?
Mhp şu an için oy kaybına uğramış gibi görünebilir mhp nin oy kaybına uğrayıp uğramadığını iyi parti, chp ve hdp nin stratejileri belirleyecek.
Mhp ve ak partinin adayı Recep Tayyip Erdoğan.
Farz edelim ki İyi parti, chp ve hdp ortak aday çıkarttı. Mhp'nin eski seçmeninden oluşan iyi parti seçmeni hdp ile aynı topa girer mi sizce?
Geçtik. İyi parti ve chp ortak bir aday çıkarttı. Mhp eski seçmeninden oluşan iyi parti seçmeni chp ile aynı topa girer mi sizce?
Bu durumda İyi parti kendi adayını çıkartacak.
Hdp ve chp kendi adayını çıkartacak. Bu durumda seçimi kazanan zaten belli.
Oyun kuruldu koltuklarınıza yaslanın ve izlemeye devam edin.
Bahçeli partiyi kapatmadı. Aksine daha yeni açıyor. :)
Neden?
Ak parti seçmeninin gönlünü kazanan bahçeli ve mhp ilerleyen yıllarda tek başına iktidar bile olabilir. Ak partiye yapılacak en küçük operasyon mhp yi tek başına iktidar yapar.
Belki de Alparslan Türkeş erbakan ittifakından beri gizli bir ittifak söz konusu. Yada bilmediğimiz bir tarihten beri. Belki de herşey bir plan dahilinde işliyor.
7 haziran seçimlerinde otorite boşluğu yada tek partili bir hükümet gelmediği taktirde neler olabileceğini anlayan bahçeli bilerek ve isteyerek ak parti ile ittifak kurmadı. amacı ak partiyi tek başına iktidar yapmaktı ve 1 Kasım'da bunu başardı.
Nasıl mı?
Her şeye hayır diyerek mhp tabanının ak partiye kaymasını sağladı. Sonuç %49,5
Bu adamlar aptal değil.
Şu an neden ak parti ile ittifak halinde?
Önümüzde cumhurbaşkanı seçimleri var. Bahçeli aday çıkartmayarak yine recep tayyip erdoğan'ın başkan olmasını sağlamak için stratejik bir adım atıyor.
Nasıl?
Mhp şu an için oy kaybına uğramış gibi görünebilir mhp nin oy kaybına uğrayıp uğramadığını iyi parti, chp ve hdp nin stratejileri belirleyecek.
Mhp ve ak partinin adayı Recep Tayyip Erdoğan.
Farz edelim ki İyi parti, chp ve hdp ortak aday çıkarttı. Mhp'nin eski seçmeninden oluşan iyi parti seçmeni hdp ile aynı topa girer mi sizce?
Geçtik. İyi parti ve chp ortak bir aday çıkarttı. Mhp eski seçmeninden oluşan iyi parti seçmeni chp ile aynı topa girer mi sizce?
Bu durumda İyi parti kendi adayını çıkartacak.
Hdp ve chp kendi adayını çıkartacak. Bu durumda seçimi kazanan zaten belli.
Oyun kuruldu koltuklarınıza yaslanın ve izlemeye devam edin.
Bahçeli partiyi kapatmadı. Aksine daha yeni açıyor. :)
Neden?
Ak parti seçmeninin gönlünü kazanan bahçeli ve mhp ilerleyen yıllarda tek başına iktidar bile olabilir. Ak partiye yapılacak en küçük operasyon mhp yi tek başına iktidar yapar.
Yeni kurulan parti.
Analizlerim şöyle malum medya tarafından seçim dönemine kadar şişirilecektir. (BBC Şimdiden başlamış)
Parti'nin kurucu üyeleri içerisinde tanıdığım hiç kimse yok. Tam listeye baktığımızda bir kaç kişinin medyadan ismini biliyorum o kadar ama yeni oluşumların ortaya çıkması güzel bir şey.
Parti'nin Ak parti seçmeninden oy alabileceğini düşünmüyorum. Zaten hedefleri yerel seçimler değil başkanlık seçimleri. Parti söylemlerinden açıkça görünüyor ki. Parti mhp ve chp'nin oylarını bölebilir. Doğudan hiç bir şekilde oy alma şansı yok.
Başkanlık seçimlerinde ise, meral akşener büyük ihtimalle adaylığını koyacak ve chp aday çıkartmayarak meral akşener i destekleyecektir. Chp aday çıkarttığı taktirde ne chp nin adayının, nede meral akşener'in şansı kalmamış olacaktır.
Yani chp liler meral akşener'e oy vermeye kendini psikolojik olarak şimdiden hazırlamaya başlamalıdır.
Yanlız başkanlık seçimlerinde oyunları bozacak parti yine mhp dir. Mhp genel başkanı devlet bahçeli nehir geçerken at değiştirilmez diyerek, ak partinin adayını destekleyecek ve başkan adayı çıkartmayacaktır.
Meral akşener ilerleyen tarihlerde bir şeyler yapmak istiyorsa chp'nin adayı değil kendi partisinin adayı olmalıdır. Aksi taktirde bu parti de türkiye deki partiler çöplüğünde yerini alacaktır.
Analizlerim şöyle malum medya tarafından seçim dönemine kadar şişirilecektir. (BBC Şimdiden başlamış)
Parti'nin kurucu üyeleri içerisinde tanıdığım hiç kimse yok. Tam listeye baktığımızda bir kaç kişinin medyadan ismini biliyorum o kadar ama yeni oluşumların ortaya çıkması güzel bir şey.
Parti'nin Ak parti seçmeninden oy alabileceğini düşünmüyorum. Zaten hedefleri yerel seçimler değil başkanlık seçimleri. Parti söylemlerinden açıkça görünüyor ki. Parti mhp ve chp'nin oylarını bölebilir. Doğudan hiç bir şekilde oy alma şansı yok.
Başkanlık seçimlerinde ise, meral akşener büyük ihtimalle adaylığını koyacak ve chp aday çıkartmayarak meral akşener i destekleyecektir. Chp aday çıkarttığı taktirde ne chp nin adayının, nede meral akşener'in şansı kalmamış olacaktır.
Yani chp liler meral akşener'e oy vermeye kendini psikolojik olarak şimdiden hazırlamaya başlamalıdır.
Yanlız başkanlık seçimlerinde oyunları bozacak parti yine mhp dir. Mhp genel başkanı devlet bahçeli nehir geçerken at değiştirilmez diyerek, ak partinin adayını destekleyecek ve başkan adayı çıkartmayacaktır.
Meral akşener ilerleyen tarihlerde bir şeyler yapmak istiyorsa chp'nin adayı değil kendi partisinin adayı olmalıdır. Aksi taktirde bu parti de türkiye deki partiler çöplüğünde yerini alacaktır.
kendisine oy verirken terörist başı 'abdullah öcalan'ı düşünmeyi unutmayın.
http://video.haber7.com/video-galeri/118660-skandal-sozler-secimlerde-sayin-ocalani
http://video.haber7.com/video-galeri/118660-skandal-sozler-secimlerde-sayin-ocalani
yıllarca su, yol, elektrik gibi elzem ihtiyaçların yokluğunu çeken bir halkı düşünürsek gayet normal bence bu durum. hayır insanların günlük hayatlarını idame ettirebilmek için gerekli olan şeyleri yıllarca lüks hatta bir lütufmuş gibi lanse ederseniz yarın bir gün adam çıkar bunu yolu bile kullanır oy ister gayet tabi. diğer iktidarlar uçak yaparken bu adamlar yol yaparak mı başa geçti acaba? bi de bunu düşünmek lazım bence.
Bir adamın çıkıp "kudüs müslümanların kırmızı çizgisidir" demesiyle başlayan süreç.
Kararın bağlayıcılığı olmayabilir ancak dünyayı dolarla satın alabileceğini zanneden amerika'ya gereken ders verilmiştir.
Bundan sonra ne olabilir?
Amerika, bm ülkelerini, "Bize karşı oy verenlere para yardımını keseceğiz " tehdidi, para yardımı alan ülkeleri de düşündürecektir.
Bahsedilen para yardımı, amerika'nın babasının hayrına verilen bir yardım değildir tabi ki. Yardım dedikleri şey, savunma sanayi yani silah alımı için verilen kredi ve Afganistan, Ürdün, Pakistan, Kenya ve Etiyopya gibi ülkelere yapılan kalkınma yardımıdır. Amerika'nın afrika ülkelerine yaptığı bu yardımları kesmesi durumunda, çin, ve rusya gibi ülkelerin bu durumu büyük bir fırsata çevirmesine neden olacaktır. Amerika'nın bu bölgelerde hakimiyetini kaybetmesine neden olabilir.
Türkiye'nin bu konuda endişelenmesini gerektirecek bir şey yok. Türkiye 2003 yılına kadar bu parayı alıyordu. 2003 yılından sonra amerika'dan izinsiz operasyon yapılmaması karşılığında verilmek istenen bu para zamanın hükümeti tarafından reddedilerek alınmamıştır.
Amerika tarafsızlığını kaybetmiş ve dünya ülkeleri tarafından yalnızlığa itilmiştir heee Palau, Guatamala, Togo, Nauru, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya gibi ülkeler amerika'yı yalnız bırakmamıştır. Birde israil var ancak oda ülke değil :) :)
Türkiye'nin amerika ve israil'e karşı yaptığı ilk elle müdahaledir. İkinci elle müdahale ise afrin operasyonu olacak gibi görünüyor.
Kararın bağlayıcılığı olmayabilir ancak dünyayı dolarla satın alabileceğini zanneden amerika'ya gereken ders verilmiştir.
Bundan sonra ne olabilir?
Amerika, bm ülkelerini, "Bize karşı oy verenlere para yardımını keseceğiz " tehdidi, para yardımı alan ülkeleri de düşündürecektir.
Bahsedilen para yardımı, amerika'nın babasının hayrına verilen bir yardım değildir tabi ki. Yardım dedikleri şey, savunma sanayi yani silah alımı için verilen kredi ve Afganistan, Ürdün, Pakistan, Kenya ve Etiyopya gibi ülkelere yapılan kalkınma yardımıdır. Amerika'nın afrika ülkelerine yaptığı bu yardımları kesmesi durumunda, çin, ve rusya gibi ülkelerin bu durumu büyük bir fırsata çevirmesine neden olacaktır. Amerika'nın bu bölgelerde hakimiyetini kaybetmesine neden olabilir.
Türkiye'nin bu konuda endişelenmesini gerektirecek bir şey yok. Türkiye 2003 yılına kadar bu parayı alıyordu. 2003 yılından sonra amerika'dan izinsiz operasyon yapılmaması karşılığında verilmek istenen bu para zamanın hükümeti tarafından reddedilerek alınmamıştır.
Amerika tarafsızlığını kaybetmiş ve dünya ülkeleri tarafından yalnızlığa itilmiştir heee Palau, Guatamala, Togo, Nauru, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya gibi ülkeler amerika'yı yalnız bırakmamıştır. Birde israil var ancak oda ülke değil :) :)
Türkiye'nin amerika ve israil'e karşı yaptığı ilk elle müdahaledir. İkinci elle müdahale ise afrin operasyonu olacak gibi görünüyor.
Amerika'nın pardon trump'ın desteklediği olaylardır. Trump şu an israil'in yolundan gidiyormuş gibi görünüyor. Tabi ki para ve koltuğunu sağlama almak için.
İran'ın gezi si başladı. Türkiye'de başarılı olamadı bakalım iran dayanabilecek mi?
Ben dayanamayacağını düşünmüyorum. İran güçlü bir ülke, türkiye'de yaşananları görmüş ve ders almış olmalı.
Bu olaylar sadece iran'ı dış politikada yavaşlatmak isteyenlerin işi olabilir. Daha ilerideki aşaması ise türkiye'de yapılmak istendiği gibi, iran'da darbe yapmak. Ancak İran'ın bunun önlemini iran devrim muhafızları ile aldığı görünüyor. Trump, İran Devrim Muhafızlarını "teröre destek verdiği" gerekçesiyle yaptırım listesine aldıklarını açıklamıştı. Darbenin önündeki engelleri kaldırmak gerek.
Evet biz çevremizi kuşatıyorlar derken bizimle alay edenler Irak, suriye şimdi ise iran. Elimizi kolumuzu bağlamaya çalışıyorlar. Tabi ki başaramayacaklar. Hiç beklemedikleri yerden darbe yiyecekler.
Onların dağları yerinden oynatacak kadar kuvvetli silahları olsa bile, bilesiniz ki ancak allah'ın dediği olur. İbrahim-46
İran'ın gezi si başladı. Türkiye'de başarılı olamadı bakalım iran dayanabilecek mi?
Ben dayanamayacağını düşünmüyorum. İran güçlü bir ülke, türkiye'de yaşananları görmüş ve ders almış olmalı.
Bu olaylar sadece iran'ı dış politikada yavaşlatmak isteyenlerin işi olabilir. Daha ilerideki aşaması ise türkiye'de yapılmak istendiği gibi, iran'da darbe yapmak. Ancak İran'ın bunun önlemini iran devrim muhafızları ile aldığı görünüyor. Trump, İran Devrim Muhafızlarını "teröre destek verdiği" gerekçesiyle yaptırım listesine aldıklarını açıklamıştı. Darbenin önündeki engelleri kaldırmak gerek.
Evet biz çevremizi kuşatıyorlar derken bizimle alay edenler Irak, suriye şimdi ise iran. Elimizi kolumuzu bağlamaya çalışıyorlar. Tabi ki başaramayacaklar. Hiç beklemedikleri yerden darbe yiyecekler.
Onların dağları yerinden oynatacak kadar kuvvetli silahları olsa bile, bilesiniz ki ancak allah'ın dediği olur. İbrahim-46
Şöyle bir şeydir.
1. nesil en çok entariye sahip yazar. iyisin hoşsun hatta bir bakıma seksi bir abimizsin. severiz sayarız şukularız ara sıra. seviliyorsun lan yani.
ama memleketinin amk panpa.
ama memleketinin amk panpa.
164 girimi tek tek artılayan - bildirimi görünce hafif tırsmadım değil - o insana teşekkür etmek istiyorum.
Bir zengin sözlük statüsüdür,
2000 adet başlık açan yazarların sahip olduğu bu etiketi ilk kazanan siz hepiniz ben tek kullanıcı adına sahip kişi almıştır.
Tebrik ediyor ve sözlüğümüze kazandırdığı başlıklar için teşekkür ediyorum.
Nice 2000 başlıklara.
2000 adet başlık açan yazarların sahip olduğu bu etiketi ilk kazanan siz hepiniz ben tek kullanıcı adına sahip kişi almıştır.
Tebrik ediyor ve sözlüğümüze kazandırdığı başlıklar için teşekkür ediyorum.
Nice 2000 başlıklara.
banka soymak,
adam kaçırmak,
devletin kolluk kuvvetleriyle çatışmak,
silah zoruyla anayasal düzeni değiştirmeye çalışmak.
bunlar deniz gezmiş'in yaptıkları şeyler değil mi? neymiş yurtsevermiş, silah ve para yardımını sovyet rusya'dan almıyor muydu? abd emperyalistti de sovyet rusya değil miydi? sovyetler çok uzun bir süre silah zoruyla kendilerine bağladıkları devletleri iliklerine kadar sömürmediler mi? deniz gezmiş türkiye'yi sovyet rusya'ya bağlamaya çalışmıyor muydu? geçin şimdi şehir efsaneleri yaratıp deniz gezmiş'i yüceltmeyi.
ayrıca deniz gezmiş filistin'de kamplarda gerilla eğitimi almak için bulundu, sanki filistinliler için savaşmak için oraya gitmiş gibi lanse edilmesi son derece saçma.
adam kaçırmak,
devletin kolluk kuvvetleriyle çatışmak,
silah zoruyla anayasal düzeni değiştirmeye çalışmak.
bunlar deniz gezmiş'in yaptıkları şeyler değil mi? neymiş yurtsevermiş, silah ve para yardımını sovyet rusya'dan almıyor muydu? abd emperyalistti de sovyet rusya değil miydi? sovyetler çok uzun bir süre silah zoruyla kendilerine bağladıkları devletleri iliklerine kadar sömürmediler mi? deniz gezmiş türkiye'yi sovyet rusya'ya bağlamaya çalışmıyor muydu? geçin şimdi şehir efsaneleri yaratıp deniz gezmiş'i yüceltmeyi.
ayrıca deniz gezmiş filistin'de kamplarda gerilla eğitimi almak için bulundu, sanki filistinliler için savaşmak için oraya gitmiş gibi lanse edilmesi son derece saçma.
zengin sözlük sakinlerininde takıldığı discorp sohbet grubu dur.
gelmek isteyenler discorp uygulamasını cep telefonuna indirerek yada pc den
http://www.discordapp.com/ adresini tıklayarak üye olup bağlanabilir.
ayrıca uygulamaya üye olmak ve kullanamak için telefon numaranızı vermenize gerek yok.
zengin sözlük grubu bağlantı linki:https://discord.gg/vH8Dgv
herkesi bekleriz.
gelmek isteyenler discorp uygulamasını cep telefonuna indirerek yada pc den
http://www.discordapp.com/ adresini tıklayarak üye olup bağlanabilir.
ayrıca uygulamaya üye olmak ve kullanamak için telefon numaranızı vermenize gerek yok.
zengin sözlük grubu bağlantı linki:https://discord.gg/vH8Dgv
herkesi bekleriz.
Osmanlı Devleti tarihinin ünlü Türk denizcilerinden, kaptan-ı derya olarak Osmanlı İmparatorluğunun ilk kaptan paşası ve Kaptan-ı deryası. Akdeniz'de Osmanlı egemenliğini pekiştirdi, öyle ki bu deniz bazı tarihçilerce bir "Türk Gölü" olarak anıldı.
Hayreddin Paşa'nın asıl adı Hızır Reis'ti. Ona, "dinin hayırlısı" anlamına gelen Hayreddin adını, Osmanlı Devletine yaptığı hizmetinden dolayı Padişah Yavuz Sultan Selim verdi.
"Barbaros" İtalyanca "kızıl sakal" anlamındaki "barba rossa"dan gelir.
Hayreddin Paşa'nın asıl adı Hızır Reis'ti. Ona, "dinin hayırlısı" anlamına gelen Hayreddin adını, Osmanlı Devletine yaptığı hizmetinden dolayı Padişah Yavuz Sultan Selim verdi.
"Barbaros" İtalyanca "kızıl sakal" anlamındaki "barba rossa"dan gelir.