Öğrencilik ve bekarlık zamanların en büyük destekçisidir. Gecenin ilerleyen saatlerinde yemek siparişi getirme imkânına sahip olmak, insanlığa yapılan en faydalı eylemlerden.
yemek siparişi
ramazanda verilmemesi gereken sipariştir. nefret ederim iftar saatinde bir yerlerde yemek yemekten. ramazan ayında bir arkadaşımla buluştuysam ve arkadaş da oruç tutuyorsa akşama yakınsak mecburen iftar yemeğine kalıyoruz haliyle. lokantalar berbat, iftar saatine en az 20 dk kala sipariş vermemiz gerekiyor. yoksa İstanbul ile aynı anda iftar yapmak zorunda kalıyorsunuz Ankara'da. avmler de bok çukuru. ipini koparan oralara geliyor iftar için. yemeği erken alsan da yer bulamıyorsun. bu kadar saçmalık yetmezmiş gibi bir de evden iftar yemeği için sipariş vermek büyük eziyet. en az 1buçuk saat önceden sipariş vermen gerek ki iftar saatine 15 dk kala ve sağ salim gelsin o yemek. yoksa aşçının bonesini yemek yerine yiyebilirsiniz. öyle de hengame bir ortamda geliyor o iftar yemeği.
harbiden de lan bu ramazan hiç bir arkadaşımla iftar saatinde buluşmadım. ben de diyorum bir şey eksik ehehe.
harbiden de lan bu ramazan hiç bir arkadaşımla iftar saatinde buluşmadım. ben de diyorum bir şey eksik ehehe.
sipariş üzerine gönderim yapan yerlerden verilendir.
bu ramazan yaşadığım rezaletlerin haddi hesabı yok. önceden de yaşıyordum ama bu kadar kısa zamanda bu kadar fazla rezalet yaşamamıştım.
siparişler ya eksik geliyor ya yanlış geliyor ya istenmeyen şekilde geliyor ya da hiç gelmiyor... siparişleri farklı yerlerden vermeme rağmen durum böyle.
adam siparişi getiriyor. not olarak getireceği para üstünü rica edip belirtmeme rağmen para üstü bulmak için civardaki bir dükkana gidiyor. tabii beyefendi gelince kapıyı açmak zorundayım. oturup getirdiği yemeği de yiyemem. bir de ne göreyim? eksik gelmiş. arıyorum. kusura bakmayın hemen getirelim diyerek meçhul bir süre tanıyor bana. tabii o gelince ben yine kapıyı açmak zorundayım. ben kapıcı veysel'im ya resmen. aç kapıyı veysel efendi diyorlar açıyorum.
ulan biz ne yapıyoruz? demiyorlar. bu adam oturup yemeğini mi yiyecek yoksa güvenlik görevlisi gibi sürekli kapıya mı koşacak demek yok?
paramla daha fazla rezil olamam. yarından itibaren aşçılık kursuna gidiyorum.
bu ramazan yaşadığım rezaletlerin haddi hesabı yok. önceden de yaşıyordum ama bu kadar kısa zamanda bu kadar fazla rezalet yaşamamıştım.
siparişler ya eksik geliyor ya yanlış geliyor ya istenmeyen şekilde geliyor ya da hiç gelmiyor... siparişleri farklı yerlerden vermeme rağmen durum böyle.
adam siparişi getiriyor. not olarak getireceği para üstünü rica edip belirtmeme rağmen para üstü bulmak için civardaki bir dükkana gidiyor. tabii beyefendi gelince kapıyı açmak zorundayım. oturup getirdiği yemeği de yiyemem. bir de ne göreyim? eksik gelmiş. arıyorum. kusura bakmayın hemen getirelim diyerek meçhul bir süre tanıyor bana. tabii o gelince ben yine kapıyı açmak zorundayım. ben kapıcı veysel'im ya resmen. aç kapıyı veysel efendi diyorlar açıyorum.
ulan biz ne yapıyoruz? demiyorlar. bu adam oturup yemeğini mi yiyecek yoksa güvenlik görevlisi gibi sürekli kapıya mı koşacak demek yok?
paramla daha fazla rezil olamam. yarından itibaren aşçılık kursuna gidiyorum.