yemek yapmak

avni
aşçı marifeti. yemekten sayılıyorsa iki yumurta kıran yahut haşlayan da aşçı. marifet yumurtanın kıvamında kızardığını ya da haşlandığını hissedebilmek olsa gerek. zorunluluk veya zaruretten yapılan yemeğin lezzeti bence eksik kalıyor. yemek yaparken mesleği aşçılık olan bir büyüğümün naçizane sözlerini hatırlarım çoğu zaman; "sevgi harcı eksikse bir yemekte ne lezzeti ne de kıvamı istediğin gibi olmaz."
aklıma gelmişken emeği ile geçinenlere çok iyi paralar kazandırdığını da hatırlatayım. işini benimseyerek ve pek tabi severek yapan bir aşçı mutlaka fark edilir.
avni
benim için uzunca sayılacak aradan sonra dört başı mamur olarak bugün gerçekleştrdiğim. her derde deva misali dinginleşme eylemi oldu gerçekten. bence hakkını vererek yapılması şart ya da farz olan bir eylem, iş, aktivite ya da adı her neyse.
her neyse derken fonda da o çalıyor leman samdan. pardon bunu yazarların dinlediği şarkılar başlığında yazmam gerekiyor sanırım.
her neyse isteyerek yapılınca güzel oluyor. canı gönülden isteyerek yapılan her şey gibi.
her heyse hay bin kunduz.