yavaş yavaş kemirdiği organa denk gelene kadar orada tek başına durmak onun kaderi. kabullenmeyip debelenmeyi seçtiğinizde, içine bulduğunuz her şeyi, üzerinizdeki tüm fazlalıkları sokuşturmak istersiniz. bu sefer de o boşluklara sokuşturduğunuz her şey, ruhu çıplak bırakabilirsiniz.. boşluk insanlar için var. hepsi de capcanlı ve net. kabul ederek bu duygudan asla kurtulamayacak oluşumuz ise bizim insanlık halimiz. onunla yaşamayı öğrenmeliyiz.
boşluk
bir hayko cepkin şarkısıdır.
beyaz bir sayfaya gülen bir yüz çiziyorsunuz ve incecik çizgilerin sınırladığı boşluk kocaman bir tebessüm halini alıyor. bütün sayfa tebessümün ham maddesinden oluşmuş canlı bir yüz gibi geliyor. bir ifade değil, bir gerçeklikmiş gibi. bir şarkı söylüyorsun bir tutkuya kapılıyorsun bir şeylerle oyalanıyorsun işte bir zaman. boşluğu bir tılsımla saf bir elemente çevirdiğini kimyasal bir tepkime yarattığını sanıyorsun. kağıt yanıyor ve bir kağıt ne kadarsa o kadar kül kalıyor avucunda. her şey boş diyorsun sonra. hayır, her şey boşluk sadece.
anlam yüklemek kendini kandırmaktır, boşluğunu ertelemektir. anlamı bulmak gerekir. çünkü doğa boşluğu sevmez.
anlam yüklemek kendini kandırmaktır, boşluğunu ertelemektir. anlamı bulmak gerekir. çünkü doğa boşluğu sevmez.
muhteşem bir melih elhan şiiridir;
boşluk
ansızın
nasıl da soyunmuştu
ağaç, coğrafyanı keşfederken
sabırsızca.
cama tutunmaya
çalışıyordu
bir kelebek, dudaklarım
alırken kokusunu
dudaklarının.
sesin,
bir alışkanlıktı çocuk
kulağımda
boşluğu öğrenmem
için, ayak izlerinin
kaybolması gerekiyormuş
odalarda
oysa dönmemek
için gemileri
yaktığım ateşimdin
sen.
melih elhan
boşluk
ansızın
nasıl da soyunmuştu
ağaç, coğrafyanı keşfederken
sabırsızca.
cama tutunmaya
çalışıyordu
bir kelebek, dudaklarım
alırken kokusunu
dudaklarının.
sesin,
bir alışkanlıktı çocuk
kulağımda
boşluğu öğrenmem
için, ayak izlerinin
kaybolması gerekiyormuş
odalarda
oysa dönmemek
için gemileri
yaktığım ateşimdin
sen.
melih elhan
İmamın "safları sıklaştıralım ey cemaati müslimin " edasına sebep olan düzensizlik.
Klavyedeki yeri es geçilemeyecek kadar büyüktür. Altı üstü bir boşluk , niye diğerleri onun yüzünden üvey evlat muamelesi görüyor diye hayıflanmıştım ilk tanıştığımızda kendisiyle, daha kasaların ekranın egemenliğinde olduğu dönemlerde. Çok sonraları toslamıştım boşlukların harflerin oluştuğu bütünlükten daha mühim olduğu gerçeğine ...