dibe vurmak

hastavilla
her şeyi kaybetmişliği tanımlayan deyimdir. işsiz kalırsın, kimse işe almaz, paran kalmaz, sevgilin zaten yoktur, kimse senden hoşlanmaz, ortamın kalmamıştır, sokaklarda yalnız dolaşırsın, arada bir denersin o dipten çıkamazsın, her şey aksi gider vazgeçersin, sonra tekrar denersin, yine çıkamazsın çok derindir, sonra daha da derinleşir, artık çıkmak cesaret ister. denesen de yapamayacağını bilirsin, dibe alışırsın, çıkmak bile istemezsin.
icgqhs
bu durumun en güzel tarafı daha kötüsünün olmayacağını bilmektir zira bazen işler sarpa sarınca daha iyisi olsun diye değil, bundan daha kötüsü olmasın diye dua ederiz.
kozmos
sağlak bir boksörün sağ kroşe savurabilmesi için sol ayağını öne atması gibi bir şey. daha verimli çıkış yakalayabilmek için bir tür yatırım esasında.
john overmars
yaşamımda çok kötü hissettiğim, çok ağladım çok isyan ettiğim zamanlar oldu.ama hiç bir zaman şuan ki kadar kötü hissetmedim.öyle yukarı çıkış yok yani.sadece diptesin.ne yapsan olmuyor.ölüp bitmek istiyorum gerçekten artık böyle.işsizlik psikolojimi o kadar bozdu ki.en ağır darbeyi o vuruyor zaten.ha sadece sorun o değil tabii.her şey birikiyor birikiyor ve seni dibe itiyor en sonunda.çiviliyor adeta.domino taşı gibi her şey birbiriyle bağlantılı kalitesiz bir hayat seni savurup atıyor.güçsüzleştiriyor.özgüvenini sağlayacak hiç bir şeyi kalmıyor her şeyi tek tek kaybediyorsun.bazı şeyler geri kazanılamaz şeyler ayrıca zaman gençlik ve bir kaç şey.
ontolojik sancilarimin merhemi
hayat dediğin dibe vurma bataklığıdır. gelip geçici kuşların konup, kalktığı. çürümeyle iç içe açıp kapanan çiçeklerin her defasında solduğu ve sineklerin tatlı tatlı sokup kaşındırdığı. bir gömüyü çıkarmak kadar zordur oradan insanı. hele de kendini kendinle kazacaksan çok zordur.