saygı

pasaj
bir üstteki entrydeki yazarın da dediği gibi, "bu coğrafyada en eksik olan meziyetlerden" öyle iyi ifade etmiş ki sözcüğün coğrafyamızdaki yeri ve anlamı ancak böylesine iyi anlatılabilir.
aduket
bize en çok lazım olan duyguların başında gelir, birini sevmeyebilir hatta nefret ediyor olabilirsiniz ama ona saygı duymanız insanlık neticesidir, göstergesidir.
monster degree
Herkesin dilinde olmasına rağmen sadece çok az kişinin gerçekliğinde olan kavram.

Herkes toplumda en gerekli kavramın saygı olduğunu tekrarlayıp durur ancak saygı sınırlarını aşan davranışlarda bulunmaktan geri durmaz. Bunun sebebi saygının tam tanımını bilmiyor oluşumuz mudur yoksa mükemmeli bilmemize rağmen sınırları içine girmeyi bir yerlerimizin yemeyişi midir bilemiyorum. Bildiğim tek şey saygı gösterme işinin saygıyı görende değil gösterende bittiği. O ne kadar gösterirse o.
nalbantyani bezirgan
"Borono sovmoyobolorson omo soygo doymok zorondoson"daki saygı değildir kesinlikle.
Saygı sevgiden doğar, muhabbetten doğar. Sevmediğine saygı da duyamazsın, en fazla itaat eder, boyun eğersin. Onu da saygı sanarlar. Saygı "zorunda olma" ile alakalı bir şey değildir. İstemekle ilgilidir.
Bu yüzdendir ki, "cnm aramızda sevgi fln kalmadı ama hala saygı duyuyoruz birbirimize" veya "şu patronu zerre sevmiyorum ama saygım sonsuz" triplerine girenleri citröenlemek istiyorum.
icgqhs
Her insanın hatta canlıların hak ettiği durum. Gerek kelimelerle gerek davranış ve hareketlerle gösterilmesi mümkün olan duygu biçimi.

Edit; ekleme.
ontolojik sancilarimin merhemi
sözde vardır hep. pratikte havada kalıyor. tam bilindik şekilde gelişiyor o saygı çünkü. ufak, tedirgin adımlarla geliyor. tedirginlik arttıkça adımlar da büyüyor. ama buna rağmen varacağı yere varmıyor. hiç varmayacak, zenon'un oku gibi.