in treatment'da kadın bir danışan, önceden çok kaba davranışlar sergileyen, anlayışsız, sinirli, kıskanç ve hatta bir kere onu seksten sonra ''beni terk edersen seni öldürürüm'' diye tehdit eden, ancak son zamanlarda değişmeye, düzelmeye başlayan, daha anlayışlı ve tutku dolu olmaya başlayan kocasını ve bu duruma karşı hislerini, seksi temel alıp bu 'kötü' gidişat yüzünden kocasını aldatmayı planladığını ve bunun için psikoloğundan izin almak istediğini şöyle aktarıyor:
p-psikolog
d-danışan
d- ''...bu dokunuşlu hisli seks anlaşmada yoktu. biliyor musun bizim alışkın olduğumuz seksi kız arkadaşlarıma bile anlatamazdım. ya bana inanmazlardı ya da sosyal hizmetleri arayıp jake'i tutuklattırırlardı. şu an sanki beynimi almışlar, bitkisel hayata girmiş gibi. fakat bitkisel hayata falan girmedi. sadece berbat bir sevişmeydi. bu senin hatan.''
p- ''ama yine de jake duyarlı olduğunda, sevgisini şefkatiyle ifade ettiğinde bu seni kızdırıyor. buna ''iğrenç'' diyorsun. acaba bu seni korkutuyor olabilir mi? içindeki merhameti açığa vuran insanlara güvenilmeyeceğini, çünkü onların zayıf göründüğünü öğrenmiş olabilir misin? bu yüzden bunu bertaraf etmek için jake'i kızdırıyorsun. onu öfkelendiriyorsun. öyle durumlar yaratıyorsun ki ağzından en kötü sözler çıkıyor, seni tehdit ediyor.''
d- ''ben her an gelebilir. ne yapmalıyım?''
p- ''gerçekten patronunla seks yapabilmen için izin vermemi mi istiyorsun?''
d- ''bir kere. sadece bir kerecik. bana bunun kötü bir şey olmadığını söyle. ''
p- 'bence bu gayet kötü bir şey.''
d- ''fakat bunu öğrenirse açıklayabilirsin. ona akıl verebilir misin? ''
p- ''peki tam olarak ne söyleyeceğim ona?''
d- ''çuvalladığımı! kendime engel olamadığımı, bu işin beni aştığını. ona çuvalladığımı söyle!''
p- ''peki diyelim ki seni affetti, sen kendini affedebilecek misin?''
d- ''ben kendimi daima affederim sorunum da bu. geceleri uyumadan önce ,gözlerimi kapar ve tanrıdan bağışlanmayı dilerim. ve her şey için kendimi bağışlarım. bağışlanmayacak şeyler olsa bile. asla cezalandırılmam.''
p- ''reeves'le yatarsan bunun cezasını çekmeyeceğini mi sanıyorsun?''
d- ''kim cezalandıracak beni?''
p- ''belki sen çoktan kendini cezalandırmaya başladın bile. reeves'le yatarsan o güven duyduğun eski, güzel duygunun, öfkenin geri geleceğini mi sanıyorsun, jake'i kontrol etmeni sağlayan. seninle savaşan, seni tehdit eden jake'i. ve o artık aşkını incelikle ifade ediyor. bu aşkı hak ediyor musun?''
d- ''aşk değil bu! muhtaçlık, zayıflık. çekilmez bir şey.''
p- ''yani ancak seni kontrol ederse, peşine takılırsa, gizli kayıt yaparsa, seni kıskanırsa bu gerçek aşk öyle mi?''
*
seksin yazısız sözleşmelerinde egzoterik bi gövde gösterisi olabileceği cümlesinin yer alabileceği fikrini ciddi ciddi düşünmeye başladım.
p-psikolog
d-danışan
d- ''...bu dokunuşlu hisli seks anlaşmada yoktu. biliyor musun bizim alışkın olduğumuz seksi kız arkadaşlarıma bile anlatamazdım. ya bana inanmazlardı ya da sosyal hizmetleri arayıp jake'i tutuklattırırlardı. şu an sanki beynimi almışlar, bitkisel hayata girmiş gibi. fakat bitkisel hayata falan girmedi. sadece berbat bir sevişmeydi. bu senin hatan.''
p- ''ama yine de jake duyarlı olduğunda, sevgisini şefkatiyle ifade ettiğinde bu seni kızdırıyor. buna ''iğrenç'' diyorsun. acaba bu seni korkutuyor olabilir mi? içindeki merhameti açığa vuran insanlara güvenilmeyeceğini, çünkü onların zayıf göründüğünü öğrenmiş olabilir misin? bu yüzden bunu bertaraf etmek için jake'i kızdırıyorsun. onu öfkelendiriyorsun. öyle durumlar yaratıyorsun ki ağzından en kötü sözler çıkıyor, seni tehdit ediyor.''
d- ''ben her an gelebilir. ne yapmalıyım?''
p- ''gerçekten patronunla seks yapabilmen için izin vermemi mi istiyorsun?''
d- ''bir kere. sadece bir kerecik. bana bunun kötü bir şey olmadığını söyle. ''
p- 'bence bu gayet kötü bir şey.''
d- ''fakat bunu öğrenirse açıklayabilirsin. ona akıl verebilir misin? ''
p- ''peki tam olarak ne söyleyeceğim ona?''
d- ''çuvalladığımı! kendime engel olamadığımı, bu işin beni aştığını. ona çuvalladığımı söyle!''
p- ''peki diyelim ki seni affetti, sen kendini affedebilecek misin?''
d- ''ben kendimi daima affederim sorunum da bu. geceleri uyumadan önce ,gözlerimi kapar ve tanrıdan bağışlanmayı dilerim. ve her şey için kendimi bağışlarım. bağışlanmayacak şeyler olsa bile. asla cezalandırılmam.''
p- ''reeves'le yatarsan bunun cezasını çekmeyeceğini mi sanıyorsun?''
d- ''kim cezalandıracak beni?''
p- ''belki sen çoktan kendini cezalandırmaya başladın bile. reeves'le yatarsan o güven duyduğun eski, güzel duygunun, öfkenin geri geleceğini mi sanıyorsun, jake'i kontrol etmeni sağlayan. seninle savaşan, seni tehdit eden jake'i. ve o artık aşkını incelikle ifade ediyor. bu aşkı hak ediyor musun?''
d- ''aşk değil bu! muhtaçlık, zayıflık. çekilmez bir şey.''
p- ''yani ancak seni kontrol ederse, peşine takılırsa, gizli kayıt yaparsa, seni kıskanırsa bu gerçek aşk öyle mi?''
*
seksin yazısız sözleşmelerinde egzoterik bi gövde gösterisi olabileceği cümlesinin yer alabileceği fikrini ciddi ciddi düşünmeye başladım.