siyaset

1980 darbesinden sonra egemen devlet zihniyeti tarafından halkın öcü gibi korkutulduğu bir yaşam unsurudur. kapitalist hegemonyanın resmi anlayışı dışında bir fikir üretmeniz sizin toplum ve yasalar önünde terörist olarak damgalanmanıza yol açabilecektir. fakat siyaset özü itibariyle halkın kendi yaşam hakkını savunmasıdır.
bu enflasyon şartlarında insanlara, 4 kişilik bir aileyi geçindirebilmeleri için 2020 tl reva görülüyor ve halk buna ses çıkartmıyorsa o halk siyasetsizdir.
bugün bir bilim insanı sırf halkı öldüren, kanser eden su kaynaklarını sundu diye 12 yılla yargılanıyorsa bu siyasetsizlikten gelir.
siyasetsizlik böyle ölüm gibi bir şeydir. gerisi kendimizi yaşıyoruz diye kandırmamızdır. ölüyoruz ulan ölüyoruz. bu kendimize yabancılaşıp, gerçekleri düşünmediğimiz bir cenderenin adı yaşam falan olamaz.

dünyada veya türkiye'de siyasetin nasıl bir şeye benzediğini görmek isteyen olursa tutuklu gazeteci sayısına, tutuklanma gerekçelerine, o ülkenin üniversitelerinden çıkan akademik(!) makalelerin niteliğine baksın sadece. bu yeterli olur. ayrıca;
(bkz:yiyin efendiler yiyin)

Gerçekten kalite ya da denge aranmaması gereken şeylerin başında gelir üstelik ne kadar konuşursanız o kadar üzülen siz olursunuz onlar yine alır gider.
Paraları, arsaları tabii.
Sadece anlaşmalar bozulunca itiraf ederler, sen 100m$ almadın mi?
Onu bırak asıl sen arsaları kapatmadın mi?
1 ay sonra
Neyse hadi birleşelim bir parti kuralım da, hazineden falan para kırarız, belki milletvekili oluruz fena mı?
Alçaksınız, alçaksınız, alçaksınız!

Seyis ve siyaset aynı kökten gelir. Özel anlamıyla politika, yönetim demek olan siyaset asıl kelime anlamıyla at bakıcılığı yapmak demektir.

Eşanlamlısı politika olan, hakkında hiçbir şey konuşamayacağım, zerre kadar ilgilenmediğim, ama bunu yapmadan, bununla ilgilenmeden, buralardan birilerini tanımadan da, bu topraklarda bir yere gelip, birşey olunamayacağına inandığım hede.

bir oda dolusu yazı yazabileceğim konu. fakat nefret ediyorum, tiksiniyorum. hatta bu başlığa da niye girdim bilmiyorum. yıllardır derse giderken dahi ayaklarım geri geri gidiyor. literatür ve realite arasındaki uçurumlardan başka bir şey görseydim keşke amk.
ayrıca türkler siyaset konusunda üstün bir yetenafljdsjfjaslk...

garip bir şey. düşünsene bir grup insan seni temsil ediyor mecliste ve senden haberleri yok. seni geçtim tüm civar köylerde ki insanlardan haberleri yok, tüm civar köyleri geçtim tüm şehirden haberleri yok bu insanların. mesela sokakta parti farkı olmaksızın siyasetle uğraşanlardan birine sorun geçen ay kaç şehit verdik diye. hadi onu geçtim size 1 tane şehit ismi bile söyleyemezler! torpil kağıtları fışkırır ceketlerinin iç ceplerinden. sadece kendi acıları ve üzüntüleridir onlar için her şey. neyse sevgilim, diyeceğim şu ki: bizim buralarda ki siyaseti anlamak için konfüçyüs okuyarak kendini heba etme. anlayamazsın...